Anasayfa
8 Mayıs 2021, 9:11
missa94
Abone

Hz. Musanın kıssası

Hz. Musanın kıssası

Kayıtsız Üye
hZ MUSANIN KISSALARINI AÇIKLA


Cevap: Hz. Musanın kıssası

Hoca
Kısaca Musa aleyhisselamın kıssası

HZ. MÛSÂ (A.S)

"(Ey Muhammedi Sana indirdiğimiz) Kitap (Kur’an)’da (Firavun ile olan kıssasını, o müşriklere) anlat. Çünkü o, seçkin kılınmış bir kimse ve (tarafımızdan) gönderilmiş bir peygamberdir." (Meryem: 19/51)

Hz. Mûsâ (a.s)’m, Firavunla olan kıssası[1] Kur’ân-ı Ke-rîm’in bir çok surelerinde çeşitli şekil ve üsluplarla anlatılmıştır.

Hz. Mûsâ (a.s)’m, İsrail oğullarıyla olan kıssası[2] ise, keza açık, detaylı ve net bir şekilde geniş olarak, özellikle de A’raf[3] ve Kasas[4] surelerinde; kendine özgü bir şekilde ortaya konulmuş ve açıklanmıştır.

Hz. Mûsâ (a.s)’m Firavun ile olan kıssası[5] ise; sadece hir şahsın, bir hükümdarla ve bir peygamberin büyük bir zorbayla arasında geçen tek bir kıssadan ibaret olmayıp her zaman ve her mekanda tekerrür edebilecek ve her vakit ile her zamanda ortaya çıkabilecek bir kıssadır. Bu kıssa; zor bir olayın gerçekte şekillenişi, hak-batıl arasında mücadele edenlerin çatışması ve Rahman’ın ordusu ile şeytanın ordusu arasında alışılmış bir savaşın kıyasıya mücadelesidir. Allah’ın veli kullan ile Allah’ın düşmanları arasında geçmekte olan bu savaş, insan varlığının ortaya çıkışından ve yine davetçilerin, ıslahatçıların, nebilerin ve resullerin hayat sahnesine çıkmasından itibaren kıyamete kadar devam edecektir

Okudunuz mu?  Babam bana küfür ediyor

Tağut, batıl davası ve şeytanın ordusundan oluşmuş çoğunlukta bulunan bir kesimin yanında durarak; imana, tevhide ve semavi risaletlere karşı meydan okumaktaydı. Hakk ise; hayırlı kimselerin özünden, nebiler, resuller, davetçiler ve ıslahatçılardan oluşmuş azınlıkta bulunan bir kesimin yanında durmaktaydı. İman ile küfür ve Hak ile tağut arasındaki bu savaş kızışıp şiddetlendi. Sonuçta ise çok yorucu ve zorlu bir mücadelenin sonunda iman, küfre karşı zaferi kazandı ve Hak böylece batıla karşı yücelmiş oldu. Çünkü yardım, iman ordusunun yanındaydı. Yüce Allah, bunu destekleyici mahiyette şöyle buyurmaktadır:

Okudunuz mu?  Sigara içen kişinin sigara içtiği nasıl anlaşılır?

"Doğrusu Biz, (batıla karşı mücadele eden) peygamberlerimize ve (onların destekçileri olan) müminlere, dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri kıyamet gününde yardım ederiz"[6]

İşte iman ve hakkın; küfre ve tağuta karşı zafer kazanması, dünya hayatındaki Allah’ın sünnetidir. Allah’ın sünnetinde ise bir değişme olmaz. Kötülük, kocaman inatçı bir düşman suretinde bulunur. Barışı, selameti, insafı ve vicdanı yoktur. Halbuki Hak ise Rabbani daveti yerine getirmeyi ister. Hayrı, hedef tutar. Sevgi, kardeşliğe ve insanlığa çağırır. Yeryüzünde 1 yaşayan halklar arasında adaleti ve barışı yerleştirmeyi çalışır!.

Kötülük; kızgınlığı açıkça belli olan, kirlenmiş, ama sesi kesilmiş ve köpek dişlerini sırıtarak gösteren bir varlığa bü| rünmüş olarak durmaktadır. Bu nedenle de Allah’ın peygaı berleri ile veli kullarında bulunan Rabbani davetin üstün mezif yetini, temizlik ve safiyetini yok etmek istemektedir.

Buna, Kur’ân-ı Kerîm’in anlattığı kıssalar da tehdit yollu açık seçik örnekler verilir. Çünkü peygamberler, azgın ve taş-km kimseler tarafindan kötülüğe hedef tutulmuşlardır. Yüce Allah bu konuyu şöyle anlatmaktadır:

Okudunuz mu?  İslamda bekaret ve evlilik

"Kafirler, (kendilerine gönderilmiş) peygamberlerine: ‘Ya bizim (mensup olduğumuz şirk) dinine geri dönersiniz ya da sizi, memleketimizden çıkarırız’ dediler. Bunun üzerine Rabbleri, peygamberlere: ‘Biz, (size ve bana karşı yaptıkları haksızlıklardan dolayı) zalimleri mutlaka helak edeceğiz. Onlardan sonrada yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir’ diye vahyetti. Peygamberler de (Allah’tan) yardım istediler. Böylece (Allah’ın yardımıyla) her inatçı zorba hüsrana uğradı. "[7]

İşte bu düşünce, her zaman her vakitte bulunabilen tağutlarm düşünce şeklidir. Bu düşünce şekli, hiçbir zaman delil ve ispat yoluyla anlaşılmaz. Akıl ve mantık ölçüsü yoktur. Onun yolu ancak; "saldırma", "korkutma", "cezalandırma" ve "azablandırma" şeklindedir.

Nitekim Yüce Allah, bu yolu, Firavunun ağzından naklen şöyle buyurmaktadır:

"Onların oğullarını öldürüp kadınlarını da sağ bırakmak suretiyle elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz. "(A’râp 7/127)

İşte bu düşünce, Hz. Mûsâ (a.s) zamanında yaşayan Firavunun düşünce şeklidir. Genel olarak ise, her zamanda ve her mekanda var olabilecek "Firavunluğun" düşünce şeklidir.

Okudunuz mu?  Meslek çıkışlı ilahiyatı okuya Bilir mi?

Peygamberlerin düşünce şekli ise; akıl ve hikmet doğrultusunda gelişen bir düşünce şeklidir. İşte bu düşünce şekli, kendisine çeşitli eziyetleri ve zulümleri tattırdıktan sonra kavmine şu sözü söyleyen Hz. Mûsâ (a.s)’m sözünde de şöyle ortaya çıkmaktadır:

"Mûsâ, (Firavunun sözlerinden ve tehdidinden dehşete kapılan) kavmine: ‘Allah’tan yardım isteyin ve (başınıza gelebilecek olan şeylerde) sabredin. Yeryüzü şüphesiz ki (Firavun değil,) Allah’ındır. Allah, kullarından dilediğini yeryüzüne mirasçı kılar. Sonuç; (Firavun ve onun hanedanının değil,) muttakilerindir’ dedi."[8]

Görüldüğü üzere, bu ayeti kerimede; bütün resullerin ve nebilerin davetlerinde yön ve hedefin bir tek olduğu güzel bir şekilçle bize açıklanmış oluyor. Nitekim aynı şekilde burada sapıklık ehli ile batıl davetçilerin tek gaye ve tek hedefte ittifak etmeleri de ortaya çıkıyor. İşte bu durum, hak ile batıl ve hidayet ile sapıklık arasındaki mücadelenin her vakit ve her zaman da tekerrür etmiş bir şeklidir. Bunun sonucu ise -daha öncede geçtiği üzere- inanç ashabının ve iman ehlinin zaferi kazanması ve sapık ile zalimler topluluğunun ise hezimete uğratılması şeklinde ortaya çıkmıştır. Yüce Allah, bu sonucu şöyle haber vermektedir:

Okudunuz mu?  Hayat ile ilgili şiirler

"Biz, yeryüzünde muşta zaf olanlara iyilikte bulunmak, onları (yeiyüzünde) önderler kılmak, onları (mülk ve egemenlikte başkalarına) vâris yapmak, onlara yeryüzünde (egemenlik vennek suretiyle) imkan hazırlayıp yerleştirmek ve onlara Firavun, Haman ve ikisinin askerlerine de (israil oğullarının hakimiyeti altına girmekten) çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyorduk."[9]

İşte bu kıssa, Hz. Mûsâ (a.s)’ın Firavun ile olan kıssasından bir ibret tablosudur. Bu kıssa, sadece Hz. Mûsâ (a.s) ilef smırlanmayıp bütün nebiler ve resullerin kıssaları içinde ge1çerlidir. [10]

Hz. Mûsâ (a.s)’ın Soyu:

Tarihçilerin kaydettiğine göre; Hz. Mûsâ (as)’m soyu şu şekildedir: Mûsâ b. İmrân b. Yashur b. Kâhis b. Lâvi b. Ya’k’ûb b. İshâk b. İbrahim.[11]

Okudunuz mu?  Peygamberimizin Gençlerle ilgili hadisleri

Yüce Allah, Hz. Mûsâ (a.s)’ı, Firavuna, kendi risaletini tebliğ etmek için göndermek istediğinde, Hz. Mûsâ (a.s)’a destekçi ve yardımcı olarak kardeşi Hz. Hârûn (a.s)’ı onunla birlikte Peygamber olarak göndermiştir.[12]

İşte Hz. Hârûn (a.s)’ın, Hz. Mûsâ (a.s) ile birlikte Firavuna gönderilmesi görevi, Hz. Musa’nın: "Ailemden kardeşim Harun’u bana vezir yap" (Tâhâ: 20/30) şeklinde yapmış olduğu duadan dolayı idi. [13]

Hz. Mûsâ (a.s)’ın Doğumu:

Hz. Mûsâ (a.s), Allah’ın en büyük düşmanlarından biri o-lan tuğyan ve zorbacılığıyla meşhur olan tağut Firavunun zamanında doğdu.

Firavun
, Allah’ın mülkünde O’nunla çekişti. Azgınlığını ve isyanını ilan etti. Rablığmı ve Allah’ın dışında tek tapılacak ilahın kendisi olduğunu iddia etti. İşte bu tağutun ismi, Velid b. Mus’ab idi.[14] Lakabı ise, Firavun idi. Firavun lakabı, Mısır ülkesinde zorbacılığıyla tanınmış her hükümdara verilen bir isimdi. Aynı şekilde Kisra lakabı da, eski Fars şehirlerindeki hükümdarlardan her biri için kullanılan bir lakaptı. Kayser lakabı da, Rum şehirlerindeki hükümdarlardan her biri için kullanılan bir lakaptı.

Okudunuz mu?  Vefat eden eşimle Ahirette birlikte olabilecekmiyim?

Firavun Velid, -Hz. Yûsuf (a.s)’ın İslam’a davet ettiği-kardeşi Kâbûs’un ölümünden sonra onun yerine tahta geçmişti. Kâbus, Hz. Yûsuf (a.s)’m davetinden kaçınıp iman etmemişti.[15] Kâbus, zorbacı ve bilgili bir kimseydi. Hz. Yûsuf (a.s), Kâbus zamanında, Rabbinin komşuluğuna göç etmişti. Kâbûs’un saltanatı ise uzun bir müddet sürdü. Kâbûs’un bu saltanatı zamanla daha da şiddetlendiyse de bir müddet sonra hefak olup gitti.

Firavun Velid, kardeşinin yerine tahta geçince, İsrail oğullarına karşı olan zalimliği daha da arttı ve onlara, çeşitli zulumleri ve işkenceleri tattırdı. Firavunun İsrail oğullarına karşı giriştiği zulmü neredeyse İsrail oğullarının soyunu bitirecekti. Bu zalim ve zorbacı Firavun, kardeşi Kâbus’dan daha da az-gmlaşmış, daha da kafırleşmiş ve zorbalaşmıştı. Firavunun sal-tanatlık günleri gitgide daha da şiddetlendi. Hz. Yûsuf (a.s)’m ölümünden sonra İsrailoğulları ise, atalarının dini üzerindeydi-ler. Atalarının dini ise, Hz. İbrahim (a.s)’m kolaylık dini olan Haniflik dini idi.

Okudunuz mu?  Kocanın karısından dinen çocuk isteme hakkı var mıdır?

İsrail oğulları, Hz. Yûsuf (a.s)’m ölümünden sonra kendilerine daha önceden ve sonradan hiçbir kimsenin tattırmadığı zulmü ve işkenceyi bu zalim ve zorbacı Firavundan gördüler. Firavunlar içerisinde, bu zorbacı Firavundan daha zalimi ve daha azgını o zamana kadar daha hiç gelmemişti.

Nitekim Yüce Allah. Kasas Sûresinde, Firavunun bu zulmünü ve azgınlığını şöyle anlatmaktadır:

"(Ey Muhammedi) İman eden bir topluluk için Mûsâ ve Firavundun kıssasını olduğu gibi sana anlatacağız. Firavun, yeryüzünde (egemen olduğu topraklar üzerinde) zorbalığa yöneldi. Ve halkını da (istediği şekilde kendisine boyun eğip itaat edecekleri ve hiç kimsenin itaatsizlik edemeyeceği şekilde) fırkalara ayırdı. İçlerinden bir fırkayı (Israiloğullarını) muşta’zaf bularak onların oğullarını boğazlıyor ve kızlarını da (hizmetçi olmak üzere) sağ bırakıyordu. Şüphesiz ki o, (böyle yaptığından dolayı) fesatçılardandı. Bizde, yeryüzünde (bu) muşta’zaf olanlara iyilikte bulunmak, onları yeıyüzünde önderler kılmak, onları (mülk ve egemenlikte başkalarına) varis yapmak, onlara yeıyüzünde (egemenlik vermek suretiyle) imkan hazırlayıp yerleştirmek ve onlara, Firavun, Haman ve ikisinin askerlerine de (İsrail oğullarının hakimiyeti altına girmekten) çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyordu."[16]

Okudunuz mu?  Hz Ebubekirin eşleri

Firavunun Hükümdarlık Müddeti:

Firavun, İsrailoğullan içerisinde 400 seneden fazla yaşamıştı. Firavun, onları kötü işkencelere maruz bırakıyor, onları zorla emri altına alarak en kötü ve değersiz işlerde hizmetçi olarak iş gördürüyordu. Ayrıca onları, daha iyi emri altına almak için çeşitli fırkalara da ayırmıştı.[17] Onlardan bir fırka bina inşa etmede, bir fırka ziraatla uğraşmakta, bir fırka insanın pislikleri temizleme yani bugünkü anlamda kanalizasyon işinde çalışmakta ve çalışmaya ehil görülmeyenden de cizye alınmaktaydı.

Nitekim Yüce Allah, Kur’an’da bu konuyu şöyle anlatmaktadır:

"Size işkence eden, kadınlarınızı (hizmetçi olarak kullanmak için) sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun hanedanından sizi kurtarmıştık…"[18]

Okudunuz mu?  Peygamberimiz en çok hangi yemeği hangi tatlıyı severdi?

Her türlü şeyden münezzeh Yüce Allah, Israiloğullarını, bu tağut ve zalimin şerrinden kurtarıp ve onun zulüm ile tuğyanından İsrailoğullarmı çekip çıkararak feraha kavuşturmak için onlara Hz. Mûsâ (a.s)’ı Peygamber olarak gönderdi.[19]

Hz. Musa (a. s)’m İsrail oğullarına Peygamber olarak gönderilişi, hiç kuşkusuz onlara bir rahmet ve onları, bu zalim zorbaci hükümdarın zulmünden kurtarmak içindi. [20]
Kaynak ve kıssanın devamı: Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları


hz musanın kıssası, hz. musanın kıssası, hz. musanin kissasi

Bu kategoride yer alan İslam Dini İle İlgili Hadisler başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Hz. Musanın kıssası Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.