Anasayfa
8 Mayıs 2021, 22:55
missa04
Abone

Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular.

Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular.

Kayıtsız Üye
Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular.
[Hadis -i Şerif (Nesei).]


Cevap: Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular.

Hasret Rüzgarı
"Dinde aşırılıktan sakının. Sizden öncekileri, dinde aşırılıkları helâk etmiştir!"


4. (1445)- İbnu Abbâs (radıyAllahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Akabe (taşlaması) sabahı, bineğinin üzerindeyken:

"Bana (taş) toplayıver!" dedi. Ben de (şehadet ve başparmaklarla atılabilecek büyüklükte) ufak taşlardan onun için topladım. Avucuna koyduğum sırada:

"İşte bunlar gibi. Dinde aşırılıktan sakının. Sizden öncekileri, dinde aşırılıkları helâk etmiştir!" dedi." [Nesâî, Hacc 217, (5, 268).]

AÇIKLAMA:

Burada, öncelikle atılacak taşların büyüklüğü tebârüz ettirilmek istenmiştir. حَصَى الْخَذْفِ "Parmakla veya sapanla atma taşı" demektir. Şehâdet parmağımıza koyup başparmağımızla fırlatmaya elverişli büyüklükte taş. Umumiyetle nohut büyüklüğünde diye târif edilir.

Okudunuz mu?  Risale-i Nurda Kabz ve Bast Halleri

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın "İşte bunlar gibi!" demesi, kendisi için İbnu Abbâs’ın toplamış olduğu belirtilen büyüklükteki taşları normal bulduğunu belirtmek içindir. "Dinde aşırılıktan kaçın…" nasihatı umumî mânada anlaşılabileceği gibi, taşlama ile ilgili daha hususî mânada da anlaşılabilir. Taşlama ile ilgili olan mânası şudur: "Burada daha büyük taş atmaya, taşdan başka bir şey atmaya kalkmayın, belirtilen sayıdan fazla da atmayın…"

Hacc yapanlar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın bu tavsiyesine rağmen, taşlama sırasında Müslümanların ne denli cahilliklerine rastlamaz ki! İri taş atanlar, şemsiye, sopa, ayakkabı atanlar, taşlama mahalline fırlayıp ayaklarıyla ezmeye çalışanlar vs. Halbuki bütün menâsik, kulun imtihanına yönelik bir kısım sembollerden ibarettir. Onun sırrı, mânası, değeri, o menâsiki dinin koyduğu çerçeve içerisinde "Allah’ın rızasını tahsil" niyetiyle yapmakdır. Bir kısım aklî izahlar getirmek, icra edilen fiillerden müşahhas, maddî neticeler beklemek hacc farizasının mânasını anlamamak olur. İşte bu menâsikin, aklî îzahı hiç olmayan safhası şeytan taşlama safhasıdır. Attığımız cisimlerin "emri yerine getirerek Allah’ın rızasını kazanmak"tan başka hiçbir gayesi yoktur. Şeytan öncelikle herkesin kendi içindedir. Öyle ise mü’mine düşen, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın vaz’ettiği edeb çerçevesinde bu menâsikin yerine getirilmesidir.

Okudunuz mu?  Gece uyumayan çocuğa okunacak dua

Âlimler "Dinde aşırı olmayın" nasihatını daha umumî mânada anlayarak: "Hiçbir şeyde ifrat ve tefrite düşmeyin, sevdiğinizi fazla sevmek, sevmediğinize fazla buğzetmek yaraşmaz… Dinî meselelerin inceliklerine fazla inmeyin, sebep ve illetlerini aramada aşırı gitmeyin…" demişler, ifrat ve tefritin itikadda ve amelde olabileceğine dikkat çekmişlerdir. Bizden öncekilerden Hıristiyanların Hz.İsâ’yı ifrat derecede sevme sonucu ilahlaştırarak sapıklığa düştükleri ve böylece helak oldukları da misal olarak verilmiştir.

İbrahim Canan, Kütib-ü Sitte Tercüme ve Şerhi

Okudunuz mu?  Emeviler ve abbasiller devletlerinin yönetim şekli nedir?

Yanıt: Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular.

Hoca
Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular


Cevap: Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular.

Kayıtsız Üye
Allah razı olsun çok iyi oldu


Şema
Dinde aşırı gitmekten sakınmak

Câmiü’s-Sağîr 2. cilddeki 1582 nolu hadisi açıklar mısınız?

Bahsettiğiniz hadiste Allah Resûlü (asm); Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler dinde aşırı gitmekle helâk oldular buyurmuştur.1 Peygamber Efendimiz (asm) bir diğer hadislerinde ise, Orta yolu size tavsiye ederim. Çünkü her kim çok ince eleyip sık dokumaya kalkarsa din onu yener buyurmuştur.2
Nitekim, Biz Kur’ân’ı sana zahmet çekesin diye indirmedik 3 buyuran Kur’ân, diğer bir âyetinde; Allah size kolaylık diler; zorluk dilemez. 4 buyurur. Bediüzzaman Hazretleri de Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez. 5 âyetinin sırrınca, dinde teklif-i mâlâyutak (kişinin yapamayacağı şeyi ona yükleme) olmadığına dikkat çeker.6

Okudunuz mu?  Camsil içerisindeki parfüm ve alkol

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) bu âyetleri, şu hadisiyle tefsîr eder: Din kolaylıktır. Asla kimsenin dine gücü yetmez. Herşeye güç yetireceğim diyen, mağlup olur. O halde doğru olanı takip edin ve orta yolu elden bırakmayın. Yapabileceğinizi ve devam edebileceğinizi yapın. Müjdeleyin ve imrendirin. Kolaylaştırın. İbâdet ve çalışmalarınıza sabahları, öğleden sonraları ve seher vakitleri devam edin. Verimi sağlayın. 7
Dinde aşırı gitmek, hakta sebat etmek demek değildir, takvâyı esas tutmak demek değildir, azîmet üzere yaşamak demek değildir. Dinde aşırı gitmek, dînin hükümleri arasında denge kurmayarak, daha az öneme sahip emirlerde aşırıya kaçarken, daha çok öneme sahip emirleri ihmal etmek demektir. Yani dengesizliktir. Meselâ nâfileler için güç ve tâkatin ötesinde gayret sarf ederken ve âdetâ nâfileler için kendini harap ederken,—bu şiddet ve titizlik yüzünden yorgun düşerek—farzları, vâcipleri ve hattâ sünnetleri ihmal etmek demektir.

Okudunuz mu?  İslami terimler ve anlamları

Doğrudur; Peygamber Efendimiz (asm) geceleri mübârek ayakları şişesiye kadar ibâdet yapar, namaz kılardı. Hattâ bir defasında Hazret-i Âişe (ra): Yâ ResûlAllah! Neden bu kadar kendini yıpratıyorsun? Senin geçmiş ve gelecek günahların bağışlanmamış mı? diye sorduğunda Allah Resûlü (asm): Allah’a daha çok şükreden bir kul olmayayım mı? diye cevap vermişlerdi. Fakat Peygamber Efendimiz (asm) bu ibâdeti tahammül sınırları içinde yapıyordu ve hiçbir zaman Onun (asm) bu gece ibâdeti, sabah namazını—hâşâ—ihmal etmesine de, ailesini ve ev halkını ihmal etmesine de, insanları ihmal etmesine de neden olmazdı. İşte takvâ da tam burada başlıyordu.
Fakat bu sünneti ihya edeceğim diye gece nâfile namaz kılmaya ağırlık veren birisi, bu yüzden yorgun ve bitkin düşer ve sabah namazını ihmal ederse, eşini ve çocuklarını ihmal ederse, misafirlerini ihmal ederse, sağlığını ihmal ederse dinde aşırı davranmış olur ve Peygamber Efendimiz’i (asm) de karşısında bulur. Örnekler üzerinde inceleyelim:
Enes (ra) anlatır: Peygamber Efendimiz (asm) mescide girdiğinde, iki direk arasında gerilmiş bir ip gördü.
Bu ip nedir? diye sordu. Ashab-ı Kiram:
O ip, Zeynep bint-i Cahş’ındır. Yorulduğu zaman ona tutunur dediler. Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm):
Onu çözünüz. Namazı zevkle kılınız. Yorulduğunuz zaman da yatıp uyuyunuz buyurdu.8
Enes (ra) anlatmıştır: Üç kişilik bir grup Peygamber Efendimizin (asm) ibâdetinden sordular. Kendilerine anlatılınca, azımsayarak şöyle dediler: Peygamberin (asm) yüce mevkiinden kendimize bakacak olursak biz neredeyiz? O’nun geçmiş ve gelecek günahları bile bağışlanmıştır. Onlardan birisi:
Ben geceleri hep namaz kılacağım ve hiç uyumayacağım. dedi. Diğeri:
Ben bayram günlerinden başka tüm seneyi oruçlu geçireceğim ve hiç ara vermeyeceğim dedi. Öbürü:
Ben de kadınlardan ayrı bir yere çekileceğim ve hiç evlenmeyeceğim dedi.
Resûlullah Efendimiz (asm) gelince bunları çağırttı ve dedi ki:
Şöyle şöyle konuşanlar sizler misiniz? Haberiniz olsun; Allah’a and olsun ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınızım ve sizden daha çok takvâ sahibiyim. Fakat ben bazan oruç tutar, bazan ara veririm. Geceleri namaz da kılarım, istirahat için uyurum da. Benim sünnetim budur. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir. 9
Ebu Muhammed Abdullah b. Amr b. El-As (ra) anlatır: Benim yaşadığım sürece gündüzleri oruç tutacağım ve geceleri ibâdete kalkacağım dediğimden Resûlullah (asm) haberdâr olmuştu. Bana:
Bu sözü söyleyen sen misin? buyurdu. Ben:
Evet yâ ResûlAllah, doğrudur. dedim. Resûlullah (asm):
Böyle yapma. Bazan oruç tut. Gecenin bir kısmında uyu. Gecenin bir kısmında namaza kalkman yeter. Şüphesiz cesedinin senin üzerinde bir hakkı vardır. İki gözünün senin üzerinde bir hakkı vardır. Eşinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Misâfirlerinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Her ayda üç gün oruç tutman sana yeter. Zira sana her iyiliğin on misli sevabı vardır. Bu üç günlük oruç yıl orucu gibi olur buyurdu. Ben:
Ey Allah’ın Resûlü, benim daha fazlasına gücüm yeter! dedim. Resûl-i Ekrem (asm):
O zaman Allah’ın Peygamberi Hz. Dâvûd (as) orucunu tut. Üzerine fazlalaştırma buyurdu. Ben:
Dâvud orucu nedir? dedim. Resûl-i Ekrem (asm):
Yılın yarısında tutulan oruçtur. Bir gün oruç tutar, bir gün yersin buyurdu. Ben: Bundan daha fazlasına gücüm yeter dedim. Allah Resûlü (asm):
Bundan daha faziletli oruç yoktur. En faziletli oruç Dâvûd orucudur buyurdu.
Abdullah (ra) yaşlandıktan ve güç ve kuvvetten düştükten sonra derdi ki: Keşke ben Resûlullah’ın (asm) tavsiye ettiği üç günlük orucu kabul etmiş olsaydım. Bana ailemden de, malımdan da daha sevimli olacaktı. Fakat heyhât! Şimdi çok geç! 10
Hazret-i Âişe (ra) anlatmıştır: Yanımda sohbet ettiğim bir kadın vardı. Resûlullah (asm) odama girince;
Bu kimdir? buyurdu. Ben:
Falan kadındır. dedim ve kadının namazlarından bahsetmeye başladım. Nihâyet Resûl-i Ekrem (asm):
Yeter! dedi. Güç yetirebildiğiniz kadar yapın. Allah’a and olsun ki, Cenâb-ı Hak sevap vermekten usanmaz; nihâyet siz usanırsınız. 11

Okudunuz mu?  Hastalık sebebiyle anne karnından alınan dört aylık bebeğe isim konur mu,ahirette ebeveynine şefaatçi olur mu?

Dînde zorluk yoktur; îtidal vardır, orta yol vardır, denge vardır, âhenk vardır. Dîni denge içinde yaşamak, sünnetler için farzları terk etmemek, nâfileler için vâciplerden geçmemek ve dîni bir bütün olarak gücümüz oranında yaşamak esastır.

Dipnot:
1- Câmiü’s-Sağîr, 2/1582;
2- Câmiü’s-Sağîr, 3/2706;
3- Tâhâ Sûresi, 20/2;
4- Bakara Sûresi, 2/185;
5- Bakınız: Bakara Sûresi, 2/286; Talak Sûresi, 65/7; En’am Sûresi, 6/152; A’râf Sûresi, 7/42; Mü’minûn Sûresi, 23/62;
6- Mektûbât, s. 73;
7- Nesâî, Îmân, 28;
8- Nevevî, R. Sâlihîn, 146;
9- Nevevî, R. Sâlihîn, 143;
10- Nevevî, R. Sâlihîn, 150;
11- Nevevî, R. Sâlihîn, 142.
SÜLEYMAN KÖSMENE

Okudunuz mu?  Eşcinselligin tövbesi varmı

dinde aşırı gitmekten sakının. çünkü sizden öncekiler ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular , psikolojim bozuk

Bu kategoride yer alan 1 Mayıs kutlamak caiz midir ? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler, ancak dinde aşırı gitmekle yok oldular. Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.