Anasayfa
8 Mayıs 2021, 3:57
Tasavvuf
Yönetici

Nefis Terbiyesi…

Nefis Terbiyesi…

rana
Allah’ı sevmek çok büyük bir iddiadır. Bunun ispatı lazımdır. Bu ispatı da bir çok çileden ve meşakkatten geçmekle olacaktır.

Aleme kendi duygularımızla bakarız. Bu dünyada olan olayları kendi bakış tarzımıza göre değerlendiririz. Mesela "Nefs–i Emmare" (Yusuf, 12/53) gözlüğüyle bakarsınız, hiç bir şeyi görmezsiniz, inkar edersiniz. "Levm" (Kıyame, 75/2) gözüyle bakarsınız, çok güzel şeyler görmenize rağmen sabit–i kadem olamazsınız. Bakarken Cenab–ı Hak sana varlığını ihsas ettirir. Bu, "mülhime" dediğimiz makamdır. Hemen ürperirsin.
Kısaca ahlaki yapımızda huylar vardır. Ahlak, huyların ardı ardına sıralanarak devam etme halidir.

Her insanda güzel huy da vardır, kötü huy da vardır. Ahlak, bu güzel huyların yan yana gelip devamlı olmasıdır. Cömertlik sende de vardır, bende de vardır; ama sen bunu devamlı surette yaparsan cömertlik senin ahlakın olur.
Yapmazsan cimrilik senin ahlakın olur. İşte bu ahlak dediğimiz, nefsi terbiye dediğimiz şeyin ısrarla üzerinde durduğumuz zaman geliştiğini müşahede ederiz. Onun için "Yok, benim yaratılışım budur, şudur" deyip, birtakım mazeretlerin arkasına gizlenerek mesuliyetten kurtulmak hiç ama hiç mümkün değildir. Düzelmeye mecburuz ve de memuruz.

Alî radıyAllahu anh’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir gece Resûl–i Ekrem (sav) Ali ile Fâtıma’nın kapısını çaldı ve onlara:
Namaz kılmayacak mısınız? buyurdu.
(Buhârî, Teheccüd 5)

Ömer İbnü’l–Hattâb’ın torunu Sâlim’in, babası Abdullah İbni Ömer’den rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav): Abdullah ne iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa! buyurdu.
Sâlim diyor ki:
O günden sonra Abdullah geceleri pek az uyurdu.
(Buhârî, Teheccüd 2, 21, Fezâilü’s–sahâbe, 19).

Okudunuz mu?  Evliya-Veli ne demektir? Haklarında kötü konuşmanın vebali var mıdır?

Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyAllahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: Abdullah! Falan kimse gibi olma! Çünkü o gece ibadetine devam ederken artık kalkmaz oldu (Buhârî, Teheccüd 19).


Cevap: Nefis Terbiyesi…

rana
Bir tarladan iyi mahsul almanın yolu, tarlanın iyi işlenmesinden geçer. Eğer tarlaya iyi bir bakım yapılmazsa, yabani otlar ve dikenler her tarafı istila eder. İşte, insanın nefsi de tarla gibidir. Eğer terbiye edilmezse, kötü kabiliyetler boy gösterir. Eğer iyi bir terbiyeden geçse, ondan çok istifade edilir.

Ham petrolün arıtılması gibi, nefsin de tezkiyesi (kötü sıfatlardan arındırılması) söz konusudur. Bir kısım tasavvuf ehli, nefsin yedi mertebesinden bahsederler. Bunlar:

1. Nefs–i emmare
2- Nefs-i levvame
3. Nefs-i mutmainne
4. Nefs-i radiyye
5. Nefs-i mardıye
6. Nefs-i mülheme
7. Nefs-i zekiyyedir. (1)

Nefsin, terbiyeden geçmemiş hali, nefs-i emmaredir. (2) Bu haldeki nefis, şiddetle kötülüğü emreder. Günahlara dalmak ister.

Kendini kınayan nefse ise, nefs-i levvame denir. (3) Bu mertebedeki nefis, günahlardan dolayı kendini kınamaya başlar, pişmanlık duyar.

Okudunuz mu?  Risale-i Nurlara Göre Evliya’nın Gaybı Bilmesi

Terbiyenin ilerlemesiyle, nefis mutmainne mertebesine çıkar; Allah’dan gelen her şeyi rıza ile karşılar. Allah’ın razı olduğu bir vaziyet kazanır. İlahi ilhamlara mazhar olur. Arınmış bir nefis haline gelir. İlk hali, terbiye edilmemiş vahşi bir ata, son hali ise terbiye edilmiş ve sahibine çok faydalı uysal bir ata benzetilebilir.

Bilindiği gibi, sirklerde gösteride kullanılan aslanlar daha küçükten terbiye edilirler. Gösteri sırasında, ara sıra ağızlarına yatıştırıcı hap verilir. Ta ki, ormandaki günlerini hatırlamasınlar, sahiplerini parçalamasınlar. Onun gibi, nefsin terbiyesine de küçük yaşlardan başlamak; ayrıca her gün, nefse hitap eden ve onu yatıştıran hakikatlerden okumak gerekir. Yoksa, yıllarca terbiyeden geçmiş bir nefis, fırsatını bulduğunda tekrar eski haline dönmeye müsaittir. Nasıl ki, bir yaya bastığımızda, onu yere kadar eğeriz. Fakat, ayağımızı gevşettiğimiz ölçüde, o başını kaldıracaktır. nefis de böyledir. İyi bir terbiyeyle sesini keser. Uygun bir ortam bulduğunda, tekrar hükmünü icra eder.

Bazı zatlar, "nefs-i öldürmek” tabirini kullanırlar. Bunun da bir nefis terbiyesi olduğunu kabulle beraber, nefsin mahiyetinde yer alan duyguların, kabiliyetlerin hayra yönlendirilmesinin daha isabetli olacağı kanaatindeyiz. Mesela, herkeste şiddetli bir hırs var. Hırsın sesini tamamen kesmek yerine, bu hırsın hayırlı işlere yönlendirilmesi daha faydalı olacaktır. O zaman, yaptığı ibadeti, hizmeti yeterli görmeyecek, daha ilerisini elde etmeye çalışacaktır. (4)

Okudunuz mu?  Allah Allah diye zikir bidat değildir

nefis, terbiyeyi kabule müsaittir. Mesela, herkesin fıtratında cimrilik vardır. İslami bir terbiyeyle, cimri bir insanın çok cömert bir insan haline gelmesi mümkündür.

Nefsin fıtri hali, deli dolu akan bir nehre benzer. Terbiye edilmiş hali ise, bu nehrin önüne bir baraj yapılıp, çevrenin hem aydınlatılması, hem de sulanması gibidir.

Kaynaklar:
1. Yazır, VIII, 5817.
2. Yusuf, 53.
3. Kıyame, 2.
4. Bu konuda bkz. Nursi, Mektubat, s. 33-34.


Yanıt: Nefis Terbiyesi…

mumsema
< Kısaca ahlaki yapımızda huylar vardır. Ahlak, huyların ardı ardına sıralanarak devam etme halidir.

Her insanda güzel huy da vardır, kötü huy da vardır. Ahlak, bu güzel huyların yan yana gelip devamlı olmasıdır. Cömertlik sende de vardır, bende de vardır; ama sen bunu devamlı surette yaparsan cömertlik senin ahlakın olur.
Yapmazsan cimrilik senin ahlakın olur. İşte bu ahlak dediğimiz, nefsi terbiye dediğimiz şeyin ısrarla üzerinde durduğumuz zaman geliştiğini müşahede ederiz. Onun için "Yok, benim yaratılışım budur, şudur" deyip, birtakım mazeretlerin arkasına gizlenerek mesuliyetten kurtulmak hiç ama hiç mümkün değildir. Düzelmeye mecburuz ve de memuruz.
>
tespitler güzel/tavsiyeler harika. özellikle cömertlik ve cimrilik örneği çok güzel.
Allah senden razı olasun AZRA

Melekeleriniz ilerde meleğiniz olur (M.İslamoğlu)

yani insan iyi bir hasleti yapa yapa artık onun huyu haline gelir ve bu onun koruyucu meleği olur.


Soru: Nefis Terbiyesi…

ihramlı
ALLAH RAZI OLSUN GüZEL YAZILRIN HER DAİM BİZİMLE OLSUN CAN KAERDEŞİM


gözyaşı
Allah (c.c) razı olsun azra…

Okudunuz mu?  Allahın dostlarına düşmanlık edenlere(vahhabilere) cevaptır :

mumbal
Allah (cc) senden razı olasun @AZRA


yellowwolf
konu çok güzel
nefis, terbiyeyi kabule müsaittir. Mesela, herkesin fıtratında cimrilik vardır. İslami bir terbiyeyle, cimri bir insanın çok cömert bir insan haline gelmesi mümkündür.
ama bu nasıl olacak bana bir örnek verirmisin kıssalardan


gafil
çok güzel Allah razı olsun. Yalnız ben şunu sorsam acaba yerimidir.
Nefsi emmareden levvameye, levvameden mutmainne ,mutmainneden mardıye hakeze yani nefis kısımları arasında nasıl ne ile yükselecegiz. yani nefsi hangi ibadetle dizginliyecegiz.yada emmareden nasıl kurtulacagız. selam ve dua


gafil
ben okudum mutmain oldum cevap yazan kardeşe teşekkür ediyorum.eyvAllah bide bu hususta nefisle cıhadta dua istiyorum


bumerank
< konu çok güzel
nefis, terbiyeyi kabule müsaittir. Mesela, herkesin fıtratında cimrilik vardır. İslami bir terbiyeyle, cimri bir insanın çok cömert bir insan haline gelmesi mümkündür.
ama bu nasıl olacak bana bir örnek verirmisin kıssalardan >

Selamun Aleyküm

Cimri bir insanın cömert bir insan haline gelmesi,sanırım bu konudaki en güzel örnek Hz.Ebubekir Sıddık ve Hz.Abdurrahman bin Af ‘dır.Müslüman olduktan sonra mallarını cömertçe vermekten hiç çekinmemişlerdir.İnançın insan üzerindeki ufak bir etkisi.Müslüman olmadan önce zengin iken müslüman olunca cömertliği tercih etmek

Okudunuz mu?  Seyr-u Sülük Nedir?

Hz.ömer’in torunu bir gün yolda giderken,bir kölenin elindeki ekmeğini aç bir köpeğe verdiğini görür.Yanına yaklaşır ve sorar:
-bundan başka yiyecek bir nevalen var mı?
-Yok efendim,akşam sahibim yemek verene kadar beklemek zorundayım.

Hz.Ömer’in torunu köleyi satın almış ve azad etmiş.Köleye hurmalıklarından bir hurma hediye etmiş.

Arkadaşalrı sormuşlar,
-Sen mi daha cömertsin o köle mi?
-O köle malının tamamını gözünü kırpmadan verdi bense malımdan ufak bir parçayı.Köle daha cömerttir.


Berât1
< Bazı zatlar, "nefs-i öldürmek” tabirini kullanırlar. Bunun da bir nefis terbiyesi olduğunu kabulle beraber, nefsin mahiyetinde yer alan duyguların, kabiliyetlerin hayra yönlendirilmesinin daha isabetli olacağı kanaatindeyiz. Mesela, herkeste şiddetli bir hırs var. Hırsın sesini tamamen kesmek yerine, bu hırsın hayırlı işlere yönlendirilmesi daha faydalı olacaktır. O zaman, yaptığı ibadeti, hizmeti yeterli görmeyecek, daha ilerisini elde etmeye çalışacaktır. (4)

nefis, terbiyeyi kabule müsaittir. Mesela, herkesin fıtratında cimrilik vardır. İslami bir terbiyeyle, cimri bir insanın çok cömert bir insan haline gelmesi mümkündür.

Nefsin fıtri hali, deli dolu akan bir nehre benzer. Terbiye edilmiş hali ise, bu nehrin önüne bir baraj yapılıp, çevrenin hem aydınlatılması, hem de sulanması gibidir. >

nefsin terbiyesi her durum ve şartlara göre islamı yaşamaktır

Okudunuz mu?  Tasavvuf şiirleri

->Es Pisman<-
Mehmet Ildırar
1- Yaratılışta kamil ve kusursuzdurlar. Yahya A.S. gibi, hiçbir günaha meyletmemiş ve işlememiştir.
2- Mücahede ve riyazetle huylarını değiştirip nefislerini ıslah etmişlerdir.
Mücahede, nefsin arzularına boyun eğmemek; riyazet ise nefsin arzularına boyun eğmeyip amel-i salih yaptırmaktır. Buyuruluyor ki, bir insan, nefsinin sıfatlarını Sîret-i Nebi’deki (Hz. Peygamber’in yaşantısındaki) itidal derecesine getirdiği oranda kamil olur.
Ahlakı güzelleştirmek için, ilk olarak öfke ve şehvet kuvvetini aklın iradesiyle ilahî emir ve yasaklara tabi hale getirmelidir. Buna ilaveten, yaptığı ibadetlerden ve iyiliklerden zevk almalıdır. Islah işinde zevk almak şarttır. İbadetlerinden zevk derecesi arttıkça, hem nefsinin dış ayıplarını hem de nefsinin içindeki gizli ayıpları ıslah eder.
İbadetler kalbe tesir etmeli ve nefsin ıslahına vesile olmalıdır.
Bir kimse senelerce ibadet ettiği halde kalbi düzelmiyorsa ibadetlerinden bir menfaat elde edememiş demektir. Bunun için ibadetler nefsi dünya sevgisin den kesip Allah’a döndürmelidir.
Ebu Said Hadimî Hazretlerinin ifadesiyle nefsi ıslah etmenin en kolay yolu Allah’ın zikrine devam etmek ve haramlardan uzak durmaktır. Onun için, ders alan müride mürşidi ilaç olarak sabır ve metaneti tavsiye edeceği gibi zikir dersi de verir. Zikrin fazilet ve sevabı yanında, nefsi ıslah eden ve güzel ahlâka yönlendiren tarafı da bir gerçektir. Sohbetlere devam, hatme-i hacegân, cemaatle namazlara ve gece namazlarına verilen önem, ilmi teşvik gibi hususlar nefsi yavaş yavaş geçici dünya lezzetlerinden kestiği için ibadetlerden zevk alma tabiat haline gelir.
Hâce Muhammed Bahauddin Hazretleri şöyle buyuruyor: "Bu yolda en mübarek amel yoldaki taşı kaldırmaktır." Yoldaki taş, Allah’ın emir ve yasaklarına bağlılığa mani olan nefistir. Bunun için de en evvel, kötü arkadaşları terk etmek gerekir.
İlahi huzura ulaşma dört kapıdan geçerek olur:
Bunlardan birincisi tevbe kapısıdır.
Tevbe kapısının kapanması iki şekilde olur:
İlki insanın ölümündeki tevbesizlik. Nefsin azgınlığı sebebiyle tevbe fırsatı elden kaçmıştır.
İkincisi, kıyametin kopmasıyla kapanan büyük tevbe kapısı.

İlahî huzura götüren ikinci yol tehzib (ayırma, ayırtedebilme) kapısıdır.
Yani amellerin çirkinlerini ayıklayıp, hayırlı ve güzel amelleri adet haline getirmektir.

Üçüncü kapı istikamet kapısıdır.
Bir müminin, yapmış olduğu amellerde emir ve yasaklar çizgisinden ayrılmaması istikamettir. Yalanı, gıybeti terk etmek, namazı kazaya bırakmamak, orucu bozacak hallerden kaçınmak gibi.
İşte bu âlî yolda insanın ulaşacağı son makam istikamet makamıdır.
Bu makamda yalan yerine doğruluk, şehvet yerine iffet, gazab yerine şecaat, öfke yerine merhamet, menfaat temini yerine beşeriyete hizmet gelir.
Dördüncüsü takrib (yakınlaşma) kapısıdır. Bir ana kapı olmamakla beraber, diğer üç kapıya yardım eder. Hak yolcularının sohbet için, hatme-i hacegân ve Allah’ın zikri için bir araya gelmeleri, zahirî ve batınî hallerin ilmi olarak pekiştirilmesi takrib manasındadadır ve bütün bunlar nefislerin ıslahı içindir.
Allah hepimizi arınmış ve ilahî huzuru bulmuşlardan eylesin.


wolfteam99
Bilgiler için hepinize çok teşekkür ederim. ALLAH sizden razı olsun

Okudunuz mu?  Tasavvufi kıssalar

fanihayat
Nefisi terbiye etmek nasıl olacak ?

Örneğin biz Namaz, Kuran, Oruç, Zekât vs. ibadetleri Allah rızası için yerine getirsek ara sıra günaha girer ve tevbe edersek yine de nefsi emmare’de miyiz yoksa nefsi mülhimeye mi adım atmış oluyoruz ?

Allahu teala kalpler ancak Allah’ın zikri ile mutmain olur buyuruyor bu zikirden maksat nedir ?

Okudunuz mu?  Vahdet-i Vücûd Nedir ? Ne Değildir ?

wolfteam99
ALLAH razı olsun kardeş bilgiler çok güzel.


Hoca
İSLAMDA NEFİS TERBİYESİ HAKKINDA KISACA BİLGİ

Bu dünya, bu hayat, şu günler, şu ömür gelip geçicidir; kalıcı değil, fanîdir; çok değil, kısadır, ölümlüdür. Asıl hayat ve asıl bitmeyen zaman ahirettir, öldükten sonraki hayattır. Ahret ebedidir, bu hayat ise fanidir. Asıl ona hazırlanmak gerekir.

Dinimizden aldığımız hakikat budur. Peygamber (sav) Efendimiz bu doğrultuda yaşamış ve dünyaya değer vermemiş, bel bağlamamış, gönül kaptırmamış ve nefsinin isteklerini bir kenara itmiştir. Yani nefis terbiyesine büyük önem vermiştir. Allah’ın rızasını ve ahireti kazanmaya bizleri teşvik etmiş, kendisi de ahiretin şevki ve özlemini çekmiştir.

Okudunuz mu?  Tayy-ı mekânı anlatır mısınız?

Hz. Peygamber (s.a.s.) bu hususta Benim dünya ile ne işim var? Ben bir ağacın altında biraz nefes alıp gölgesinde gölgelenip dinlenen bir yolcu gibiyim [8] buyurarak dünya hayatının geçiciliğini en güzel şekilde açıklamıştır. Dolayısıyla bir ağacın gölgesine benzetilen dünya hayatı için her şeyimizi feda etmek, onu tek maksat yapmak, bu uğurda nefsimizin peşine düşerek onun heva ve heveslerinin peşine düşmemiz doğru değildir. Çünkü nefis devamlı kötülüğü, meşru-gayrı meşru ayırımı yapmaksızın bütün zevkleri tatmin etmek ister. Ancak bu isteklerin bir sonu yoktur.

Bundan kurtuluşun tek yolu, nefsimize hakimiyetimizi kaptırmadan, ona bizim hakim olmamız ve terbiye etmemizdir. Ancak böyle yaptığımız takdirde nefsin istek ve arzularından kurtulmuş, Allah’ın bizden ayette istediği ve kurtuluş reçetesi olarak bize sunduğu hale gelebiliriz. Nitekim Kur’an’da Yüce Allah: Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır [9] buyurmuştur.

Biz de bu büyük hakikate göre hayatımızı ayarlamak, tanzim etmek, düzene sokmak, nefsimize söz geçirme bağlamında terbiye etmek zorundayız.

Kendi kendimizi hesaba çekmeliyiz. Bir durum karşısında nefsimize hakim olmanın yollarını aramalıyız. Mutlaka gerçekleşecek olan ölümü düşünüp nefsimizi ve bedenimizi bu ana hazırlamalıyız. Acaba biz gelecek yıla ulaşabilecek miyiz? Böyle bir garantimiz olamadığına göre bir düşünelim! Şu anda ruhumuzu teslim edecek olsak yaptıklarımızla yüce yaratanın huzuruna varmaya yüzümüz var mı? O halde her birimiz son nefesimizi vermeden önce kendimizi bir hesaba çekmeli ve nefis muhasebesi yapmalıyız. Onun için Dinimizin en çok önemsediği hususlardan birisi de nefis terbiyesidir. Nefsini terbiye edecek insan kötü huyları terk edecek, iyi huyları edinecektir ki, ancak bu yol izlenirse nefis terbiye edilebilir.

Okudunuz mu?  Rabıta nasıl yapılır

bir ayet mealiyle bitirmek istiyorum: (Hz. Yusu): Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir dedi. [10]

Abulhamit KARAAĞAÇ


yasemin
Ne zamanki kendimi törpülemeye başladım, o an anladım gelişimin sebebini..
Ne zamanki sıyrılmaya çalıştım nefsimden , o an anladım Rabbimin merhametini ..
Ne zamanki yüz çevirdim dünyaya , o an anladım gerçek dünyamı
Ve biriktirmeye başladım ahretim için azığımı …


nefis terbiyesi, nefis tezkiyesi, nefisteskiyesi

Bu kategoride yer alan Tasavvuf Niçin Gerekli? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Nefis Terbiyesi… Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.