Dua ederken büyük zatları vesile yapmak ve “onların hürmetine” diye dua etmek caiz midir?

Dua ederken büyük zatları vesile yapmak ve onların hürmetine diye dua etmek caiz midir?

VanLi
Duada büyükleri vesile yapmak caizdir. Özellikle Peygamberleri ve Peygamberimizi vesilesi yapmak, duanın kabulüne vesiledir. Nitekim ayette Allah ve melekleri, Peygambere çok salavât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin. (Ahzab, 33/56) buyurularak, bu hususa işaret edilmektedir.

Ayrıca, Hz. Enes (r.a)’tan gelen bir hadiste de Efendimize getirilen salavatın önemine dikkat çekilerek şöyle buyurulmaktadır: Kim bana (bir kere) salât okursa Allah da ona on salât okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir. (Nesâi, Sehiv 55, (3, 50)

Bu sebeple duada Peygamberler ve fazilet sahibi büyük kişiler, sahabeler ve veliler vesile yapılarak, Allah’tan bunların hatırına bir şey istenebilir. Yalnız günümüzde yapıldığı gibi, türbelerin başına varıp, mum yakmak, tel, çaput, ip bağlamak caiz değildir.

Hz. Ömer’in (r.a) kendi hilafeti sırasında, kuraklık olunca Hz. Abbas (r.a)’ı alıp yağmur duasına çıktığı ve onun ellerini ellerine alarak; Allah’ım! Bu senin Peygamberinin amcasının elidir. Bu el hürmetine bize yağmur ver diye dua ettiği nakledilmektedir. Büyüklerimiz de öteden beri, Allah’ım, Senin sevdiklerin ve seni sevenlerin yüzü suyu hürmetine (hatırına) bize merhamet eyle ve mağfiret eyle veya şu ihtiyacımı hasıl eyle… diye dua etmişlerdir.

Yanıt: Dua ederken büyük zatları vesile yapmak ve "onların hürmetine” diye dua etmek caiz midir?

@Burcu
Selamun aleyküm

< Allah’la İrtibatının Kuvvetli Olduğuna İnanılan Birini Vesile Kılarak Allah’a Dua Etmek >

Allah’ın dost olduğu veli Zat’lar diyoruz
onların Allah’a bağlılıkları elbette ; Rabbim onları çok seviyor bunu herkes bilir ..

FAKAT ‘burada verilen Kur’anda bahsedilen bu sıfatı birine biz veremeyiz ki haşa veli olduğu hükmüne biz varamayız ki ‘ yani bir kişi velidir, veli zattır o kişi fakat artık bir sürü şeyh var ‘Allah’ın dostunun kim olduğunu Allah’tan başka kim bilebilir ?
ya aracı koyulan kişi süizan edildiği kadar kusursuz değilse ; .. neden bukadar emin bir şekilde şeyhlerin isimleri anılıyor ben buna şaşırıyorum ..

2. si ise yaşayan herkes ama HERKES bu dünyada imtihana tabi tutuluyor değil mi ; yani şeyhler de öyle onlar da KUL değil mi ; onların da nefsi yok mu onlar da hata yapmış değiller mi hiç ?

aklım almıyor ..

Gavs-ı Âzam , Sâhibu’z-Zaman , Kalplerin Kıblesi gibi sıfatlar yer alıyor veli zatlar için ..

Oysa bizim kıblemiz bellidir kalbimizin kıblesi de bedenimizin kıble yolu da bizlere verilmiştir ‘kalbimizin kıblesi’ olarak nasıl bir beşer gösterilebilir ?

gaybı Allah’tan başka kim bilebilir de şeyhlerin bu sıfatlarından bu kadar emin olunabiliyor ?

Allah’a aşk duymaktan daha güzel ne olabilir .. O’na ve Resulüne sevgiyle gözlerden yaş akması ; Rab’bin yarattıklarını nimettlerini düşünüp aşk içinde olmak ; benim tasavvuftan aldığım yalnızca budur ..

Peygamber efendimiz O’na yanlış şekilde sevgi duyup sapıtmamamız (haşa) neredeyse O’na ibadet edecek gibi olmamaız için

"Hıristiyanların İsa’yı göklere çıkardıkları gibi, onu yücelttikleri gibi beni de yüceltmeyin, uçurmayın. Ben de ancak bir kulum. Onun için bana Allah’ın kulu ve Rasulü deyin" (Buhari, Enbiya: 48; Darimi, Rikak: 68; Ahmed: 1/23-24)

demişken biz bu yukarıdaki sıfatları veli de olsa bir beşere nasıl EMİN bir şekilde söyleyebiliyoruz ??

velilerden ariflerden alimlerden ilim almak , onların uyguladıkları nefs-i terbiye metodlarını uygulamak ; işte benim birini örnek almaktan anladığım budur ..

tasavvuf , öyle olması gerektiğ için ‘Allah’a duyulan aşk odaklıdır ve bu çerçevenin dışına çıkıp bir şeyhin şemalini düşünmeye ona üstün sıfatlar eklemeye kadar nasıl gidebilir ..

bunu kabul edenler var mı gerçekten ?

abartılan taraflar nasıl görülmez es geçilir inanılır gbi değil ..

Yanıt: Dua ederken büyük zatları vesile yapmak ve onların hürmetine diye dua etmek caiz midir?

aziz83
İ’tikat ve amel bakımından Allah’ın ve Resulunun kurallarını tam olarak yaşıyorsa o kişinin peşinden ayrılma ve o kişiye hep hüsn-ü zan besleBaktın ki bu yoldan sapıyor derhal o kişinin peşini bırak

Yanıt: Dua ederken büyük zatları vesile yapmak ve "onların hürmetine” diye dua etmek caiz midir?

@Burcu
< İ’tikat ve amel bakımından Allah’ın ve Resulunun kurallarını tam olarak yaşıyorsa o kişinin peşinden ayrılma ve o kişiye hep hüsn-ü zan besleBaktın ki bu yoldan sapıyor derhal o kişinin peşini bırak >
evet aynen öyle yapıyorum inşaAllah yapacağım ;
ben bunun üstün sıfatlar eklemeye kadar gitmesinden bu kadar eminlik içerisinde olunmasından bahsediyorum
; o kişinin şemalini düşünmekle o kişinin yaptığı iyi işleri örnek almak arasında nasıl akli bir açıklama olabilir ..

bir kişinin (YAŞARKEN, ÖLMEMİŞKEN) sizi öğütleriyle , elinde Kur’an sünnet hadis şeklinde öğretileriyle sizin artmanıza katkıda bulunmasıyla o kişinin yalnızca Rab’bin bileceği hikmetlerine var demek arasında nasıl bir ‘aynı’lık kurulur ..

sürekli aynı şeyleri kopyala yapıştır yapıyorsunuz ama kimse değer verip de sorularıma tek tek cevap vermiyor .. ben size kendi elimle yazıoyorum sizse kopyalayıp yapıştırıp kurtuluyorsunuz ben size saygı duyuyorum ‘ÖĞRETMENSİNİZ ‘ gözüyle bakıp ‘öğrenci’ konumunda sorularımı soruyorum ama hep aynı ..
niye tek tek cevaplamıyorsunuz ben burada farklı bir şey yazıyorum cevap ise söylediğimle alakasız oluyor konu kayıyor

aziz83
ona sımsıkı sarılan birinin peşinden gitmek neden sakıncalı olsun ki

@Burcu
< ona sımsıkı sarılan birinin peşinden gitmek neden sakıncalı oosun ki >
bunu bu şekilde söylediğime dair cümle yazmış mıyım da bunu söylüyorsunuz?
ben ‘bu yolda birinin yolunda olmak sakıncalıdır’ mı demişim neden saptırıyorsunuz ?
ben o kişinin şemalini düşünmekle o kişinin yaptığı iyi işleri örnek almak arasında nasıl akli bir açıklama olabilir

demişim .. ince bir ‘suçlama’ tarzında olmuş yazdığınız .. gören de ‘Efendimizin yolundakilere uymakta sakınca var’ dedim zannedecek ..
lütfen DİKKATLİ okuyunuz
iftiraya gitmesin

VanLi
< FAKAT ‘burada verilen Kur’anda bahsedilen bu sıfatı birine biz veremeyiz ki haşa veli olduğu hükmüne biz varamayız ki ‘ yani bir kişi velidir, veli zattır o kişi fakat artık bir sürü şeyh var ‘Allah’ın dostunun kim olduğunu Allah’tan başka kim bilebilir ?
ya aracı koyulan kişi süizan edildiği kadar kusursuz değilse ; .. neden bukadar emin bir şekilde şeyhlerin isimleri anılıyor ben buna şaşırıyorum .. >

Kardeşim araya kimi koyarsan koy en üstününden en düşüğüne kim olursa olsun.Eğer sen imanı tam yerinde olmayan Allah’a ibadet etmeyen biri olursan kimsenin faydası olmaz.Sadece bir vesiledir.İsteyen vesile yapar isteyen yapmaz.Bunda anlamayacak bir şey yok ve türlü türlü soru veya sorun çıkarmanın manası yoktur.

@Burcu
< türlü türlü soru veya sorun çıkarmanın manası yoktur >
SANA göre yoktur ve senin için sorun olan şey ‘genel bir sorundur’ hükmünü de çıkarmaz, ben ise öğrenmek istediğim için sorarım (ilim sahiplerine delili olanlara) bilenler cevaplasın diye ; herkes üzerine alınmasın ..

Sorduğum sorularla ilgili delilin kanıtın ve cevabın varsa buyur konuş onun dışında alakasız cevaplar boşuna msj kalabalığı oluyor ..
ben hocalara soruyorum ; hocaların da bana Ayet hadis sünnet ışığından çıkmadan verdikleri her cevabı başımın üstüne koyuyorum

‘BUNDA ANLAMAYACAK NE VAR’ cevabınız benim için bir şey ifade etmiyor ..
Hayırlı günler size

VanLi
Son yazımdır size karşı çünkü sizin artniyetinizi anlamış bulunmaktayım.Siz ve sizin gibiler kaç gün öncesine kadar burada yine forumun huzurunu bozmaktaydılar.Bana herhangi bir cevap vermeyin vermenizide istemiyorum.

Biz burda kendimiz fetva vermiyoruz.Şu durumumuzda: ”Allah (c.c) fetva vermekten korusun” diyoruz.

Forumu kirletmek maharetse bunu başaranlar hergun çıkıyor.Biz burda işin ehli olanlardan bilgi alıp aktarıyoruz.Siz ve sizin gibiler ise sadece neydi belirsiz bir kul’un klavye başına geçip yazmalarına bakıyor ve körükörüne ona inanıyorsunuz.

Alimi bilgini bırakıpda tanımadığı adama inanan’ı anlamış değilim anlamakta zorlanıyorum ve öyle görünüyorki anlamayacağımda..

Başta bilmiyorsunuz öğrenmek için geldiniz sanmıştık.Ama sadece sanmışız işte.Şu kanıya vardım o aktardığımız yazıları sanırım okumadınız yada okudunuzda anlamak İstemediniz.

Vesselam.

@Burcu
< Son yazımdır size karşı çünkü sizin artniyetinizi anlamış bulunmaktayım >
madem öyle benim de size SON msjımdır ..
Bir konuda anlaşmazlığa düştünüz diye hemen ‘artniyetli’ görüyorsanız , önce ‘kardeşim’

deyip sonra da ‘bir daha yazmayacağım bu son’ deyip ilişiğinizi öylece kesebiliyorsanız sizdeki kardeşlik anlayışından uzak dururum ..

kimseyi kırmak istemezdim ama işte herkes hemen kızıp dağıtıp döküyor ..
ben de insanım ben de kızıyorum dolayısıyla ; olan oluyor sonra ..

Ben yalnızca tek bir konuda anlaşamadım diye birine ‘sen şusun busun , artık konuşmam yazmam çizmem senden bir şey olmaz artk’ deyip de kardeşlik bilincini terketmek istemezdim ama sizin isteğinize de saygı duyuyorum ..

Niyetleri bilen Allah(celle celaluhu) oyüzden bukadar emin konuşmayın kardeşim ,kardeşim diyorum yaşınız benden küçük ..
Her konunun altına da böyle sinirli konuştuğunuzu farkettim hiç hoş olmuyor
dediğiniz gibi mümkünse karşılıklı konuşmayalm

< Vesselam >
aleyküm selam ve Rahmetullah

VanLi
< Ben yalnızca tek bir konuda anlaşamadım diye birine ‘sen şusun busun , artık konuşmam yazmam çizmem senden bir şey olmaz artk’ deyip de kardeşlik bilincini terketmek istemezdim ama sizin isteğinize de saygı duyuyorum >
bir şey yazmamanızı rica etmiştim ama yazmışsınız maden öyle açıklığa kavuşsun.Belki ağır gelebilir ama şunları bilmeniz gerek.

Bugun burada savunduğunuz şahıs tasavvuf düşmanı ve bana, birkaç arkadaşıma ve tüm tasavvufa inanan arkadaşlarımıza yahut Dinimizce CAİZ görülen velileri duaya vesileye caiz diyen müslümanlara açık açık söylüyorum kafir diyen bir adamı savunuyorsunuz.

Belki size hafif gelebilir ama bana kafir lafı hafif gelmiyor.Kusura bakmayın böyle bir adamı takdire şayan görüp bizi saçmalıyor görüp o adamı baş üstüne koymanız hiçde iç açıcı değildir.Ondan size bu konulara fazla yorum yapmamanızı istedim.Çünkü siz tam kavrayamadınız ve sunduğumuz paylaşımları okumadınız.Kızgınlığımız bunadır.

< Ben yalnızca tek bir konuda anlaşamadım diye birine ‘sen şusun busun , artık konuşmam yazmam çizmem senden bir şey olmaz artk’ deyip de kardeşlik bilincini terketmek istemezdim ama sizin isteğinize de saygı duyuyorum .. >
din kardeşlerim her ne tartışma olursa olsun öncesindede sonrasında’da kardeşimdir.Başkasının nasıl düşünüp davrandığıda beni alakadar etmez.
< oyüzden bukadar emin konuşmayın kardeşim >
Emin konuşmadım izlenimlerimden dolayı bu kanuları vardım mesajını verdim.

< dediğiniz gibi mümkünse karşılıklı konuşmayalm >
Sitede konu dışına çıkıp kişisele dönüştürmek yasaktır.Katılıyorum size.

Yinede size bir önerim olsun.İnternetten birisine inanacağınıza sağlam kaynaklı kişilere inanın.Örneğin biz size sorularla islamiye sitesinden konu aldık siz sadece bir aciz ”dindaşlarına kafir diyecek kadar nefsine yenilmiş” birisini ciddiye aldınız.

Allah’a emanet olun.Selametle

@Burcu
< din kardeşlerim her ne tartışma olursa olsun öncesindede sonrasında’da kardeşimdir >
Allah(celle celaluhu) razı olsun en çok da bu gücüme gidiyordu ; sağolun kayırma yapmadığınız için ama yapan yaptı işte ..

< sağlam kaynaklı kişilere inanın >
inşaAllah öyle yapmaya çalışıyorum ve daha da sağlam şekilde yapacağım
Daha da yazmam bu konuda sanırım
Siz de Rabbime emanet olun inşaAllah

@mir
< Vesile ise, demin dediğimiz gibi, gayeye yetişmek için vasıta olarak kullanıları şeydir. Bunların çeşitleri vardır:

1- Cenab-ı Allah’ın isimlerini vesile kılıp tevessül etmek: İbni Mace, Hz. Aişe’den şunu rivayet etmiştir: Hz Peygamber bir duasında şöyle buyurdular: "Allah’ım, temiz, hoş ve mübarek ismin hakkı için senden istiyorum.” >
Allah’a O’nun isimleri ile dua edilebileceğine dair ayet va hadisler mevcud olup
buna bir itirazım yoktur

< 2- Kendisiyle tevessül edilen zatın duasını vesile kılıp istemek. >
çarpıtılmış olmkala beraber
salih bir zattan dua istemekte de bir sakınca yoktur

< – Büyük ve salih kimsenin zatını vesile kılmak suretiyle tevessül etmek: Mesela, Allah’ım şu dileğim yerine gelmesi için Peygamberi veya Ebubekir’i vesile vesile kılıyorum demek gibi, Hz. Ömer (ra) yağmur duasında Hz. Abbas’ı (Peygamberimizin amcası) vesile kılarak şöyle dua etti: "Allah’ım, biz Peygamber’in amcasını sana vesile kılıyoruz, bunun için bize yağmur yağdır” (Buhari). >
tamamen çarpıtılmış olup
dinde yeri yoktur
verilen hadiste Ömer (ra) Allah’tan
Abbas (ra)’ın zatı ile değil
onun da duası ile yağmur istemiştir

< 4- İşlenen salih amelleri vesile kılarak tevessül etme: mesela, Allah’ım, senin için eda ettiğim şu hacc veya şu ibadet sana vesile kılıyorum; şu musibetten veya şu beladan beni kurtar demek gibi. >
bu da kelimesi kelimesine olmasa da
dinen caiz olan bir dua şeklidir

< Yalnız peygamberi veya herhangi bir zatı bağımsız olarak tasavvur edip istiğase etmek, küfre kadar götürebilir. Buna dikkat etmek lazımdır. Yani Allah’ın sevgili kulu ve Allah’ın izniyle bu işleri yapıyor diye bilmek ve istemek caizdir.Ehl-i sünnet alimlerine göre, vesilelikten öteye geçmemek şartıyla, tevessül etmek caizdir. >
müşrik araplar da putlarından talepte bulunurken
aslında putlarının yaratma kuvveti olmadığını
putlarından istedikleri şeyleri
onlara verenin aslında Allah olduğunu biliyorlardı
ama bu onları müşrik olmaktan kurtaramadı
buyrun delilleri:

29 Ankebut
61. Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?

62. Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

63. Andolsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.

64. Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!

65. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O’na has kılarak (ihlasla) Allah’a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah’a) ortak koşmaktadırlar.

66. Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler!

< Ehli tasavvufa göre makam sahibi olan bir veli ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir. O yardım etme yetkisine sahiptir. Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder. >
haşa bu şirktir
herhangi bir ölünün dirilere yardım etmeye gücü olsa idi
Resulullah’ın ölüsü ashabına yardım ederdi de
onlar birçok konuda ihtilafa düşmez ve
birbirlerinin boynunu vurmazlardı

ehli-sunnet
@mir, kardeşim uzun uzun yazmayacağım ama samimi olarak merak ettiğim bir şey var..

Bunca Ehl-i Tasavvuf, ve Ehl-i Tarik, Müslüman Asırlardır Tarikatlarde Şirk mi işledi dolayısıyla hepsi Kafir olup Cehennememi gitmiş oluyor ?
Samimi olarak böyle birşeyi düşünebiliyormusun Eğer sizin dediğiniz gibi Şirk işlemişlerse Ebedi cehennemlik oluyorlar Yane böyle birşeyi Dil ile söyleyip Kalp ile inanıyormusunuz?

Şirk işleyenler hakkında Allahü Teala şöyle buyuruyor:

"Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. O’ndan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, büsbütün sapıtmıştır" (en-Nisa, 4/116).

Kısa olarak ya Evet Şirk üzere ölmüşlerdir.. ve yahut Şirk üzere ölmemişlerdir..dersen müteşekkir olurum..

zehraoku
< haşa bu şirktir
herhangi bir ölünün dirilere yardım etmeye gücü olsa idi
Resulullah’ın ölüsü ashabına yardım ederdi de
onlar birçok konuda ihtilafa düşmez ve
birbirlerinin boynunu vurmazlardı >
Ehli tasavvuf suna itikad eder yeryüzünde gökyüzünde her yerde Allahtan baska ilah olmadigi gibi her seyi sefk eden Allahtir …

rizki veren Allahtir biz bunu agaclardan tarlalardan toplariz
sifa veren Allahtir hastalandigimizda doktora gideriz
Allah verdigi HERSEYI MADDI MANEVI BIR PERDE ILE ESBAB DAIRESINDE ESMASININ KANUNLARININ MERTEBELERINDE VERIR BIZLERDE ALIRIZ

Hepimiz inaniyoruzki maddi manevi hayir ve ser herseyi yaradan Allahtir
firindan ekmek almak doktora sifa için gitmek sirk olmadigi gibi maddi
ihtiyaclarimizi maddi dairelerden tedarik etmek ADETULLAHIN GEREGIDIR…

MANEVI OLAN YARDIMLAR RUH VE KALB MERATIBINDE ESYAYA TESIR EDEBILEN EMRI SÖZÜ GECEBILEN MELEKLER GIBI ALLAHIN KENDILERINE TASARRUF VERDIGI KENDILERI MELEKLER GIBI ALLAHIN EMIR KANUNLARI DAIRESINDE YAPTIKLARI HIMMETLERDIR…

Buda kisa bir not düsülsün :dünyalik ihtiyaclarinda zora düstüklerinde esbabperestleri aratacak kadar sebeplere yapisip sebeblerden medet bekleyenler is maneviyata geldimmi o manevi yardimlari isteyenlere inananlari AGIR ITHAMLARLA ITHAM EDERKEN KENDI HALLERINI GÖRMÜYORLAR ONLARI ONU DIYENLER KENDI YAPTIKLARINI NEREYE KOYUCAKLAR HIC MERAK ETMEYIN EHLI TASAVVUFUN EN SONDA GELENI ITIKAD NOKTASINDA BU AGIR ITHAMLARI EDENLERI EN ÖNEDE GELENINI TARTAR MERAK ETMEYIZ…onlarin yaptigi her is tevhid kokar…

Not.Derslerimizdendir…

VanLi
Boşverin arkadaşlar bırakın ne deseniz işe yaramaz.Adamın aklını önceden doldurmuşlar bir kere.Boşuna laf anlatmaya gerek yok.

@mir buyur buraya git içini dök

Vanli vanli diye alıntı yapmışsın ama en sonda paylaşım yerini okumamışsın.Ben sadece buraya aktardım sizinle laf atışına girip konuyu kirletmek istemiyorum.
Sana göre bu görüşleri doğru bulup tasdik eden tüm evliyalar şirk işlemiş ve kafir olmuştur.(Haşa).Aynen devam…

Selametle.

@mir
< @mir, kardeşim uzun uzun yazmayacağım ama samimi olarak merak ettiğim bir şey var..

Bunca Ehl-i Tasavvuf, ve Ehl-i Tarik, Müslüman Asırlardır Tarikatlarde Şirk mi işledi dolayısıyla hepsi Kafir olup Cehennememi gitmiş oluyor ?
Samimi olarak böyle birşeyi düşünebiliyormusun Eğer sizin dediğiniz gibi Şirk işlemişlerse Ebedi cehennemlik oluyorlar Yane böyle birşeyi Dil ile söyleyip Kalp ile inanıyormusunuz?

Şirk işleyenler hakkında Allahü Teala şöyle buyuruyor:

"Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. O’ndan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, büsbütün sapıtmıştır" (en-Nisa, 4/116).

Kısa olarak ya Evet Şirk üzere ölmüşlerdir.. ve yahut Şirk üzere ölmemişlerdir..dersen müteşekkir olurum.. >
bu konu önemli bir konu olup
istediğiniz kadar kısa bir cevabı yoktur

bu konuda da sünnete uyar
nifak ve şirk olan amelleri sayar döker,
gördüğümüz yerde yazarız ama
o ameli işleyenlere
"sen müşrik/münafık oldun" demeyiz
Allah rasulü de aynen böyle yapmış
münafık olduğunu bildiği hiçbir münafığı
alenen tekfir etmemiştir

ayrıca şirk ya da nifak olan bir ameli işleyen bir kişinin
kendisini mazur kılacak bir durumu olabilir
mesela sahabilerden biri
bir seyahat dönüşü Resulullah’a secde etmiştir
aslen bu şirk olan bir ameldir
fakat sahabi bunu bilmeyerek ve tapınma amacı ile değil
selamla amacı ie yaptığından Resulullah onu tekfir etmemiştir

kalblerin özünü ve işlerin sonunu bilen ise Allah’tır
biz zahire bakarız
şahsen türbeperest ve ölüperest olduğunu bildiğim hiç kimsenin arkasında namaza durmam
cenaze namazını da kılmam
ardından hayır dua etmem
onu yakın dostum edinmem
soranlara "kafirdir" de demem "müslümandır" da demem
hükmü ise Allah’a aittir.

< Boşverin arkadaşlar bırakın ne deseniz işe yaramaz.Adamın aklını önceden doldurmuşlar bir kere.Boşuna laf anlatmaya gerek yok. >
bu lafı ilk duyuşum değil
ama ilk seferinde keferelerden duymuştum 🙂
onlar boşverdi ben boşvermedim
siz de boşverebilirsiniz
ama ben boşvermeyeceğim
yazmaya devam
🙂

mucahid_tr
selamun aleykum kardeşlerim

vanlı , ehli sünnet , zehraoku gibi kardeşlerim kusura bakmayın sizden iyi bir bekçi avukat olmaz kapınızı iyi savunayamıyosunuz

işte sizin gibi iyi niyetli yarım doktorlar çalışmayan az araştıran zayıf cevab verenlerin yuzunden bir çok insan bu ayet ve hadis canbazlarının sahtekarların eline düştü

gerci tembel de olsanız mucadele ediyosunuz etmeyenlerin yanında

ama zayıf cevablar la da hizmetiniz zarara da dönüşebilinir

arkadaşlar benim bu konuda verdiğim cevabları okuyun bilgisayarınıza kaydedin ben ne dediğimin farkındayım ukalalık yapmıyom

MUSDENİZLE ŞİMDİ MESELEYE GİRİM

konuyu kısa ve net cevab aşağıdaki alimler zat ile tevessülü kabul ediyo

onlar kabul etmeyenlerin getirdikleri ayet hadisleri bilmelerine rağmen kabul etti

ama karşınızdaki tartıştığınız insan cahil mantığı ve nefsine göre konuşuyosa , mesheb imamlarının görüşlerini kabul etmıysa

o zaman ona hadi ordan tekfirci ,meshebsiz cahil deyin ve her defasında bunu deyin başka bir şey yazmayın

SELEFİLERİN İTİBAR ETTİĞİ ALİMLERDEN ZAT İLE TEVESSÜLÜ KABUL EDEN ALİMLER

ehli-sunnet
< selamun aleykum kardeşlerim

vanlı , ehli sünnet , zehraoku gibi kardeşlerim kusura bakmayın sizden iyi bir bekçi avukat olmaz kapınızı iyi savunayamıyosunuz
>
İşimi gücümü bırakıp 24 saat cevap yazsam gene kimse inanmaz, gerek yok boşu boşuna dediğim gibi bunun yerine 2 rekaat nafile namaz kılarım daha iyi Birde bu sitede 3 5 kişi dışında herkes Vesileyi kabul ediyor
dolayısıyla Ehl-i Sünnet Ve’l cemaat Mezhebin hepsi kabul ediyor Vesileyi ve Tevessülde İcm’â var ama gelde anlat sede bırak artık cevap yazmayı çnkü emeker veriyorsun okuyan anlayan kim ?

mucahid_tr
selamun aleykum kardeşim

haklısın ehli sünnet ama bir an bile gözumuzu kırp mamız lazım

meydanı boş bırakmamız lazım

karadamlalar
bunun kerihliğini zaten selef açıklamış,ancak "yüzü suyu hürmetine" lafı rasulullah(sav)’ın amcası ebu talib in şiirinde geçen bir sözdür peygamberimiz için kullandığı.fakat ebu talip delil midir,sahabe midir,hayır.kafirdir,kafir ölmüştür.

@mir
< Onun kapısına gelen herhangi bir insanın arzuları anında yerine getiriliyor, feyz ve keremi herkesi kuşatıyor, her isteyen ondan dilediğini talep edebiliyor, lütfu herkese açık ve herkes ona kolaylıkla ulaşabiliyor Böyle bir zatın karşısına bir kişinin doğrudan gelerek: "Ey kerem sahibi, cömert insan! Bana yardım et" demek yerine, "Filan kişinin hatrına benim ihtiyaçlarımı gider" demesi ne kadar uygun düşer varın siz hesap edin Bu isteme biçiminde, o cömert kişinin merhameti ve cömertliği sebebiyle başkalarının ihtiyaçlarını gidermediği, fakat arkadaşlarının, dostlarının ve akrabalarının hatrına lütuf ve ihsanda bulunduğu su-i zannı gizlidir Eğer bunların vasıtasıyla dua edilmezse sanki o zaman ondan hiçbir şey alamayacağınız zannıyla ümitsizliğe düşüyorsunuzFilanın yüzüsuyu hürmetine demek; aynı zamanda, istekte bulunduğunuz zata baskı uyguladığınız manasına gelir ki, siz aslında şöyle demek istiyorsunuz: "Ben filan büyük insanın tavsiyesi ile geliyorum Benim ricamı herhangi aracısız bir insanın ricası gibi düşünerek geri çevirmemelisiniz" Eğer bu tarz dua bu söylediğim anlama gelmiyorsa, ne anlama geldiğini bana da öğretin >
Allah razı olsun kardeş
çok doğru anlamışsın
bu tür dualar tam da bu anlama gelir

Kayıtsız Üye
Allah islah eylesin salavat getirmekle tevessül aynı şey mi?Allah sende bir hayır görmezse cümle mukaddesatı araya koysan yüzüne bakmaz.öyle olaydı rasülün hatırına ebu talibi cennetine koyardı.istiyorsan yalnız dini ve duayı Allah’a has kıl ve esması hakkı için nuru hakkı için senden yine senin hakkın için isterim de be adam.Nasılda hristiyanlara benzemişiniz.İlla arada biri olacak.Opeygamber yarın yüzünüze bakmayacak.ben size böylemi uygulattım böylemi öğrettim diyecek.Ne o yoksa tek başına ALLAH size kafi gelmiyor mu ne.

dua ederken zatları peygamberleri Allah dostlarını vesıle etmek gunahmı, Silsileyi aliyeyi vesile kılmak