Anasayfa
13 Ağustos 2023, 11:47
missa04
Abone

Peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı?

Peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı?

Kayıtsız Üye
Peygamberimizi çocuklara nasıl davranırdı? Hz. Muhammed s.a.c çocuklara nasıl davranmaktadır ?


Peygamberimizin çocuk sevgisi

mumsema
Peygamberimizin çocuk sevgisi

Peygamberimizin şefkatinin en canlı örneğini çocuklar üzerinde görüyoruz. Peygamberimizin çocuklara olan şefkati ve sevgisi bambaşkaydı.

Bir çocuk gördüğü zaman Peygamberimizin mübarek yüzünü neşe ve sevinç kaplardı. Onu tutar, kollarının arasına alır, kucaklar, okşar, sever ve öperdi.

Gördüğü ve karşılaştığı her çocuğa selâm verir, halini hatırını sorardı. Binekli bulunduğu zaman çocukları atın terkisine alır, gidecekleri yere kadar götürürdü. Çocuklarla arkadaşça konuşur, onların yanında çocuklaşır, anlayış seviyelerine göre sohbet eder, öğütler verirdi.

Çocuklarla o kadar içice olmuştu ki, bir defasında yarış yapan çocukları görmüştü de, onların neşesine katılmak için birlikte koşmuştu.

Peygamberimiz özellikle kendi çocuk ve torunlarına çok düşkündü. Onlar için şefkatli bir baba, merhametli bir dedeydi.

Hz. Enes diyor ki:

"Çoluk çocuğuna Peygamberimizden daha şefkatli bir kimseyi görmedim. Oğlu İbrahim’in—Medine’nin— Avali semtinde oturan bir süt annesi vardı. Beraberinde ben de bulunduğum halde Resulullah sık sık oğlunu görmeye giderdi. Varınca, demircinin duman dolu evine girer, oğlunu kucaklar, koklar, öper ve bir süre sonra da dönerdi."

Peygamberimiz, kızı Fatıma’yı çok severdi. Bir sefere çıkacağı zaman en son ona uğrar, dönüşünde ise önce onun yanma giderdi.

Okudunuz mu?  Doktor olmak için hangi özelliklere sahip olmalıyız?

Hz. Fatıma babasını ziyarete geldiğinde ise, Peygamberimiz sevgili kızını karşılamak için ayağa kalkar, alnından öper ve yanına oturturdu.

Hazret-i Fatıma’nın iki oğlu vardı: Hasan ve Hüseyin. Peygamberimiz bu torunlarım çok severdi. Onları kucağına alır, omuzuna çıkarır, okşar, sırtında taşır, oyun oynar, isteklerini yerine getirirdi.

Peygamberimiz dünyasını değiştirdiğinde Hz. Hasan 7, Hz. Hüseyin 6 yaşındaydı. Yani Peygamberimiz hayatta iken Hasan ve Hüseyin çok küçük yaşlarda idiler.

İşte Peygamberimizin iki torununun şahsında çocuklara gösterdiği sevgi ve şefkat örnekleri:

Bir gün Peygamberimiz minberde hutbe okurken Hasan ve Hüseyin’in düşe kalka mescide girdiklerini görür. Konuşmasını yarıda keserek aşağı iner, onları tutar, bağrına basar.

"Cenab-ı Hak, ‘Mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir’ buyururken ne kadar doğru söylemiştir. Onları görünce dayanamadım" dedikten sonra konuşmasına devam etti.

Hz. Enes de kendi gördüklerini şöyle dile getiriyor:

"Peygamberimizi hutbe okurken gördüm, Hasan dizinin üstündeydi. Ne söyleyecekse halka söylüyor, sonra eğilip çocuğu öpüyor ve ‘Ben bunu seviyorum’ diyordu."

Ebû Said anlatıyor:

"Peygamber Efendimiz secdede iken torunu Hasan geldi, sırtına çıktı. Peygamber Efendimiz de onun elinden tuttu ve ayağa kalktı. Tekrar rükûa varıncaya kadar onu sırtında tuttu. Rükûdan kalktıktan sonra bıraktı ve çocuk gitti."

Okudunuz mu?  İntihar edeceğim ama Allah'ın gazabından korkuyorum

Hz. Zübeyir anlatıyor:

"Bir gün gözümle gördüm. Peygamber Efendimiz secdede iken Hasan geldi, sırtına bindi. Çocuk kendiliğinden ininceye kadar Peygamber Efendimiz de onu indirmedi. Peygamber Efendimiz namazda iken bacaklarını açar, Hasan da bir taraftan girer, öbür taraftan çıkardı."

Abdullah bin Mes’ud anlatıyor:

"Peygamber Efendimiz namaz kılarken secdeye varınca Hasan ve Hüseyin geldiler, sırtına bindiler. Oradakiler karışmak isteyince, Peygamber Efendimiz onlara karışmamaları için işaret etti. Namaz bittikten sonra da kucağına aldı ve şöyle buyurdu:

"Kim beni seviyorsa, bunların ikisini de sevsin."

Enes bin Mâlik anlatıyor:

"Bir defasında Peygamber Efendimiz secdede iken Hasan ve Hüseyin geldiler, sırtına çıktılar. İninceye kadar Peygamberimiz secdeyi uzattı.

"Oradakiler sordu:

"Yâ ResulAllah, secdeyi uzatmış olmadınız mı?"

"Peygamber Efendimiz buyurdular ki:

"Oğlum sırtıma çıkınca acele etmekten çekindim."

Katâde anlatıyor:

"Bir defasında Peygamberimiz, kızı Zeynep’ten olan torunu Amame kucağında olduğu halde yanımıza geldi. O şekilde namaza durdu. Rükûa varırken çocuğu yere bırakıyor, kalktığı zaman da kaldırıyordu."

Bu hususta bir başka Sahabî de şöyle anlatıyor:

"Hz. Hasan ve Hüseyin sırtında olduğu halde Peygamber Efendimiz camiye geldi. Öne geçti, çocuğu sağ yanına bıraktı. Namaza durdu. Peygamberimiz secdeye vardı. Secdeyi o kadar uzattı ki, cemaat arasından başımı kaldırdım, baktım. Bir de ne göreyim? Peygamberimiz secdede, çocuk sırtına çıkmış duruyor. Tekrar döndüm, başımı secdeye koydum. Namaz bitince halk sordu:

Okudunuz mu?  Hatimli Teravih namazı ortalama ne kadar sürer?

"Yâ ResulAllah, bu namazda öyle uzun bir secde yaptınız ki, şimdiye kadar sizden böyle bir şey görmedik. Bu şekilde hareket etmeniz mi emredildi, yoksa bir vahiy mi aldınız?"

"Hayır, bunların hiçbiri olmadı. Ancak oğlum sırtıma çıkmıştı, kendiliğinden ininceye kadar acele ettirmeyi uygun görmedim."

Ebû Hüreyre anlatıyor:

"Peygamber Efendimiz bir gün bir omuzunda Hasan, diğer omuzunda Hüseyin olduğu halde geldi. Yanımıza varıncaya kadar bir onu öpüyor, bir de diğerim öpüyordu."

"Yâ ResulAllah, anlaşılan onları çok seviyorsunuz" dedik.

"Evet, severim. Kim onları severse beni sevmiş, kim onlara kin tutmuşsa, bana kin tutmuş olur" buyurdular.

Peygamberimiz bir yere davet edilmişti. Yolda Hz. Hüseyin’i gördü. Hüseyin kollarını açıp koşarak dedesine geleceği anda birdenbire yön değiştirip bir tarafa kaçtı. Bu hareketi birkaç defa tekrarladı. Peygamberimiz de peşinden koşuyordu. Sonunda yakaladı, bağrına bastı:

"Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim" buyurdu.

Bazen Hz. Hasan’ı da omuzuna alır ve "Allah’ım bu çocuğu seviyorum, Sen de onu sevenleri sev" buyururdu.

Okudunuz mu?  Dinle ilgili kötü düşünceler

Peygamberimiz çocukları memnun etmek için dediklerini yapar, onların kalbini kazanırdı.

Bir seferinde Hz. Hasan’ı omuzuna almış, gidiyordu. Bir adam kendisini bu halde görünce, Hasan’a;

"Ey çocuk, bindiğin binek ne güzeldir" dedi.

Peygamberimiz de cevap verdi:

"O da ne güzel binicidir."

O bir peygamber olduğu halde omuzunda çocuk taşımaktan utanç duymuyor, bununla iftihar ediyordu.

Peygamberimiz çocuklara o kadar şefkatli ve hoşgörülü idi ki, bebekler ve küçük yaştaki çocuklar kucağını ıslatsalar dahi onları anlayışla karşılar, işlerini bitirinceye kadar kendi hallerine bırakırdı.

Peygamberimizin torunu Hüseyin, sütannesi Ümmü-fadl’ın yanındaydı. Bir defasında Peygamberimiz Hüseyin’i görmeye gitti. Ümmüfadl der ki:

"Hüseyin’i emziriyordum. Resulullah yanıma geldi. Çocuğu istedi, verdim. Çocuk hemen üzerine akıttı. Almak için elimi uzattım. ‘Çocuğun işemesini kesme’dedi. Sonra bir bardak su istedi ve çocuğun ıslattığı yere döktü."

Peygamber Efendimiz çocukların ağlamalarına dayanamaz, onların susturulmasını, yorulmamasını isterdi. Sevgisi ve şefkati çocukların ağlamasına dahi müsaade etmezdi.

Hanımlarını sıkı sıkıya tembih eder, Hüseyin’den söz ederek, "Bu çocuğu ağlatmayın" der, ağlayan çocuğun susturulması konusunda da şöyle buyururdu:

"Kim ağlayan çocuğunu susturuncaya kadar gönüllerse, Cenab-ı Hak ona Cennette memnun olacağı kadar nimet verir."

Öyle ki, bazen ağlayan bir çocuk sesi duysa namazını bile kısaltır, annenin çocukla meşgul olmasına imkân verirdi.

Okudunuz mu?  Evliyim ama eşimden başka birine ilgi duyuyorum.. bu ilgiden kurtulmak istiyorum ne yapmalıyım?

Peygamberimiz Mescitte namaz kıldırırken cemaatte çocuklu anneler de bulunurdu.

Sahabîlerin bu husustaki anlatımı şöyle:

"Resulullah bize sabah namazını kıldırmıştı. Namazda iki kısa sûre okudu. Namaz bitince Ebû Said el-Hudrî sordu:

"Yâ ResulAllah bugün daha önce yapmadığınız bir şekilde namazı kısa kıldırdınız…"

"Peygamberimiz şöyle açıkladı:

"Geride kadınlar safındaki çocuk sesini duymadın mı? Annesinin onunla ilgilenmesini temin edeyim dedim."

Çocuğa en çok annesi şefkat gösterir. Bir hadis-i şerifte annenin çocuğuna gösterdiği şefkatten dolayı büyük sevap kazanacağı müjdelenir. Olay şöyle gelişir:

Bir gün fakir bir kadın iki kızı ile Hz. Âişe’yi ziyarete gelmişti. Hz. Âişe de evde onlara ikram için bir tek hurmadan başka verecek bir şey bulamamıştı. O hurmayı anneye verdi. Anne de hurmayı ikiye bölerek çocuklarına yedirdi. Hz. Âişe bu durumu Peygamberimize anlatınca, Peygamberimiz o kadın için şu müjdeyi verdi:

"Çocukları hakkıyla sevmek ve onları korumak, Cehennemden kurtuluşa vesiledir."

Peygamberimiz, çocuklara olan şefkatinde bir ayırım gözetmezdi. Kendi çocuklarına ve torunlarına gösterdiği aynı sevgi ve merhameti, diğer Sahabî çocuklarına da gösterirdi.

Peygamberimizin hizmetçisi Hz. Zeyd’in oğlu Üsame anlatıyor:

"Resulullah bir dizine beni, bir dizine de torunu Hasan’ı oturtur; sonra ikimizi birden bağrına basar ve ‘Ya Rabbi, bunlara rahmet et. Çünkü ben bunlara karşı merhametliyim’ diye dua ederdi."

Okudunuz mu?  Hz.Aişe ile evlendiğinde Peygamberimiz kaç yaşındaydı ?

Bazı kimseler, Peygamberimizin Sahabî çocuklarını okşayıp öpmesini garip karşılıyorlardı. Kendilerinde pek olmayan bu güzel huyun, en güzel bir şekilde Peygamberimizde görülmesini tam olarak anlayamıyorlardı.

Bir defasında Akra bin Habis, Peygamberimizi, Hz. Hasan’ı öperken gördü ve şöyle dedi:

"Benim on çocuğum var. Şimdiye kadar hiçbirini öpmedim."

Bunun üzerine Peygamberimiz, "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" buyurdu.

Yine bir gün bedevinin birisi gelerek Peygamberimize, "Yâ ResulAllah, siz çocukları öper misiniz? Biz onları öpmeyiz" dedi.

Böyle bir suale Peygamberimiz, "Allah senin kalbinden merhamet duygusunu almışsa ben ne yapabilirim?" buyurdu.

Peygamberimiz merhamet ve şefkat duygusunun en açık görüldüğü yerin, böylece çocuk sevgisinde ve onlara gösterilen şefkatte bulunduğunu belirtiyordu.

Çocuğu sevip öpmenin çok büyük bir sevap olduğunu da Peygamberimizden öğreniyoruz:

"Çocuklarınızı çok öpün. Çünkü her öpücük için size Cennette bir derece verilir ki, iki derece arasında beşyüz senelik mesafe vardır. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin defterinize sevap yazarlar."

Peygamberimiz çocuklara gösterdiği şefkatte din ayırımı yapmazdı.

Bir Yahudinin çocuğu hastalanmıştı. Bunu duyan Peygamberimiz çocuğu ziyarete gitti. Ona Müslüman olması için telkinde bulundu. Çocuk, Müslüman olmak için babasından izin istedi. Babası müsaade etti ve çocuk Müslüman oldu.

Okudunuz mu?  İbni sinanın kişilik özellikleri nelerdir

Peygamberimizin barış zamanındaki bu güzel davranışı savaş esnasında da devam ederdi. Savaş sırasında çocukların öldürülmemesini öğütler, onlara iyi davraınlmasını tembih ederdi.

Bir savaş esnasında birkaç çocuk iki tarafın arasında kalmış ve öldürülmüşlerdi. Peygamberimiz bu hadiseye çok üzüldü.

Sahabîler, "Ya ResulAllah, onlar müşrik çocuklarıdır, niçin üzülüyorsunuz?" diye sordular.

Peygamberimiz, "Onlar doğdukları gibi duruyorlar. Sakın çocukları öldürmeyin, aman çocukları katletmeyin. Her can ilk yaratılışta tertemizdir" buyurarak konuya dikkatlerini çekti.

Çünkü, çocukların babası gayr-i müslim de olsa, kendileri erginlik çağına gelmedikçe mükellef sayılmamaktadır. İslâm fıtratı üzere doğdukları için, o masumluklarını mahafaza etmektedirler.

Peygamberimizin eşsiz şefkatim kız çocukları üzerinde de görmekteyiz. İslâmdan önce kız çocuklarının Arapların gözünde hiçbir değeri yoktu. Kız babası olmayı bir ayıp olarak görürlerdi. "Falan adamın damadı demesinler" diye kızlarını evlendirmek istemez, diri diri toprağa gömerlerdi. Bu vahşeti de atadan, babadan kalma bir âdet olarak görür, uygularlardı.

İşte Peygamberimiz bu zavallı masumların böyle acımasızca öldürülmelerini büyük bir cinayet olarak görüyor, bu kötü âdetin bir an önce kaldırılması için mücadele ediyordu. Kendisi kızların babası olmakla iftihar ettiği gibi, üç, iki veya bir kızı olup da onları büyütüp yetiştirenleri, İslâmî bir eğitim verenleri Cennetle müjdeliyordu.

Okudunuz mu?  Yemin kefareti borcu kime verilir

Peygamberimiz, huzuruna bir kız çocuğu gelirse ona yakın ilgi gösterirdi.

Halid bin Said, Peygamberimizi ziyarete geldiğinde yanında küçük kızı da vardı. Habeşistan’da doğduğu için, Peygamberimiz ona ayrı bir yakınlık gösterirdi.

Çocuk kalktı, Peygamberimizin sırtında bulunan peygamberlik mührüyle oynadı. Babası yanına çekmek istedi, fakat Peygamberimiz çocuğun kalbinin kırılmaması için babasına engel oldu.

Bir seferinde Peygamberimizin eline işlemeli bir kumaş parçası geçmişti. Hz. Halid’in kızını çağırttı ve ona verdi, sevindirdi.


Cevap: peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı?

Kayıtsız Üye
çok güzel bir şey


Cevap: peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı?

find
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) çocuklara en yumuşak en sevencen davranan kişiydi


tülin şenel
çocuklarla o kadar iç içe olmuştu ki bir defasında yarış yapan çocukları görmüştü de onların neşesine katılmak için onlarla (çocuklarla)birlikte koşmuştu.


5/T
çok güzel olmuş beğendim


Kayıtsız Üye
Peygamberimiz çok iyi bir kişiymiş bu sitede çok güzel anlatmış rahatlıkla ödevimi yaptım teşekkürler MUMSEMA


Kayıtsız Üye
Kuşu ölen çocuğa taziyeye giden tek insan Hz. Muhammed (s.a.v)’dir 🌹
Allah (c.c) herkese böylesine güzel bir yürek ve merhamet versin inşAllah 🙁
Ne olur kardeşlerim Rabbimize layık bir kul ve Peygamberimize layık bir ümmet olalım, en azından olmaya çalışalım.

Okudunuz mu?  Siftah atmak sevap mıdır

Kayıtsız Üye
İyi davranıp onların sorularını yanıtlardı


misafir1
bir çocuk kimin yanına gider, kimin yanında en rahatsa onun yanına gider. çocuklarda Allah rasulünün yanına gider, onun mübarek ellerinden tutar, gidecekleri yerlere götürürler, sorular sorarlardı. çocuk yaşından beri Allah rasulü nün yanında bulunan enes ra, o kadar yanında bulundum, bana bir kere bile of demedi, şunu niye böyle yapdın demedi diye anlatmışdır. ömer ra halifeliği sırasında uzun uzadıya yaşlı koca bir kadını dinler, kadın konuşur ömer ra dinler sonra konuşmaları bitince ömer ra un yanındakiler, ya emir el müminin persi dize getirdik koca devletin koca işleri var, bir koca karıyı niye bu kadar dinledin biz dinleseydik onu derler, ömer ra da bu kadın dua etti Allah ona karşılık verdi, bu kadını Allah rasulü dinledi, bu kadını ebubekir ra dinledi; ben bu kadını nasıl dinlemeyeyim der. yani çocuk yaşlı farketmez, Allah rasulü sav herkesi dinler herkese hakkını verirdi. yine Allah rasulü sav çocukları sevmeyen birisinin, kendisine neden çocukları sevdiği ve onlara düşkün olduğunu sorduğu zaman, senin kalbinden merhamet çekilip alınmışsa ben ne yapayım buyurmuşdur. yine Allah rasulünün talebesi ömer ra, çocukları sevmediğini gören bir devlet görevlisinden devlet görevlerini almışdır. sahabe yavru bir kuşu ellerine alıp onu kendi aralarında severken, Allah rasulü sav onlara kızmış, kuşun annesine yavrusunu niye arattıklarını sormuşdur, sahabede yavru kuşu aldıkları yere bırakmışlardır. yine henüz iman kalblerine yerleşmemiş çocuklar ezan okunurken ezanla dalga geçtikleri zaman Allah rasulü bunu duymuş ve bunu söyleyen çocuklara söylediklerini tekrar etmelerini söylemişdir ve içlerinden birinin sesinin güzel olduğunu görmesi üzerine de sesin ne kadar güzel hadi filancaya gitde sana doğrusunu öğretsin deyip, o zaman ki kabe nin görevlilerinin yanına yollamış ve bu çocuk daha sonralarında müezzinlik yapmışdır. yani örnekler çok kardeşlerim, büyük küçük demeyen güçlü aciz demeyen bir Rabbimiz ve O nun elçisi var mesela yine Allah rasulü bir seferinde iki parmağını bir arada göstererek, yetimi koruyup gözetenle cennetle öyle olacaklarını söylemişdir.

Okudunuz mu?  Yemek yiyene neden selam verilmez?

hz Muhammed çocuklara nasıl davranırdı, peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı, peygamber efendimiz çocuklara nasıl davranırdı

Bu kategoride yer alan Bebeğim Gece Uyku Arasında çok Ağlıyor Hangi Dualar Rahatlatır başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı? Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.