Anasayfa
18 Kasım 2023, 1:25
Sohbet
Yönetici

Kültürümüzde Lale Neden Önemlidir?

Kültürümüzde Lale Neden Önemlidir?

EarthQuake®
Cânına üflenen nefhayla yan da kavrul!
Amma lâle gibi ol ki, hâlinden sadece yâr haberdâr olsun.

Rabia Şule Kolay

Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya ne güzel anlatmış:
Eskiler lâleyi mukaddes sayarlardı. Gerçekten, izahı zor bir şuur, o zamanın yazılarında ‘lâle’ kelimesi ile ‘Allah’ kelimesini aynı harflerden meydana getirirdi. Üstelik ebcedde Hilâl, lâle, Allah aynı sayıyı verirdi.

Biri güzelliğiyle yurdumu, biri ulviliğiyle dinimi, biri şerefiyle istikbâlimi anlatan… Kelimelerdeki ebced beraberliği sizi bilmem fakat ben, tesâdüf deyip geçemeyeceğim.

Lale Neden Önemlidir?
Ebced Hesabı Nedir? >

Hilal, Lale, Allah (c.c.)

Hilal, Lale, Allah (c.c.) lafızlarının ebced değerinin aynı olduğunu ve bundan dolayı kültürümüzde laleye apayrı bir değer verilip sevgi beslenildiğini…

Okudunuz mu?  Uzatma harfleri nelerdir ?

Özellikle Osmanlı kültüründe, lalenin oldukça yoğun bir alaka görüp bir lale soğanının bin altına kadar müşteri bulabildiğini ve zamanın padişahı III. Ahmed’in bir ferman yayınlayarak bu fiyatlara bir sınırlama getirmek zorunda kaldığını…

Bir devre adını veren bu tefekkür simgesi çiçeğin o dönemde 1108 çeşit renkte üretildiğini…

Biliyor muydunuz?

Ebced Hesabı

Ebced hesabında iki veya daha fazla ismin sayı değerinin eşit oluşundan istifade edilerek, bu isimlerden birini söylemekle mecazen diğeri söylenmiş olur.

Mesela "Muhammed" ism-i şerifinin ebced ile sayı değeri 92 ‘dir.Yaman Dede’nin şu beyti buna işaret eder:

Aman lafzı senin ismi şerifine müsavidir,
Anın içün aşıkın zikri "Aman"dır Ya RasulAllah!

Okudunuz mu?  Kardeşlerim ALLAH bize bir evlad daha nasip etti

Yine lafza-i celal olan "Allah" ismi şerifinin ebced isminin değeri 66’dır. Hilal ve lale’nin kelimelerinin de değeri 66’dır.

Lâlenin harfî manası hilâl e de ulaşmaktadır. Onlar semâdaki hilâlin parıltılarıyla yol alır, yıldızlarla semaya dururlar. Bir semâzenin en makro hâlidir, hilâli çevreleyen yıldızlar…

Altmış altı Elhamdülillâh a denk gelir. Onlar o hayret makamının coşkusuyla yaşadığı istiğrak hâline hamdederek Elhâmdülillâh derler.

Onun için İslamı temsil eden, camiilere ve minarelere alem olan, İslam devletlerinin bayraklarına koydukları Hilal aslında Allah ismi şerifine rumuz olmakta, İsm-i celale hürmeten onun yerine mecazen, hilal konulmaktadır.

Yine bir devre ismini veren Laleye birde bu gözle bakmak lazımdır. Böylece bir lale soğanına niçin bu kadar fazla değer verildiği anlaşılabilir. Lale bahçelerine verilen kıymet, divan şairlerinin beyitlerindeki manalar daha iyi kavranabilir. Şair lale için şu beyti söylemiştir:

Okudunuz mu?  Hz. Muhammed'in ''rahmet peygamberi'' olması ne anlama gelir?

Subhu dem dönse nola mihr-i cemale lale,
Oldu mahzar aded-i ismi celale lale.

Lale seher vakti cemal güneşine dönse, (yönelse) ne olur
Çünki lale ism-i celalin sayısına mazhar oldu.
(ebced hesabıyla aynı sayıya sahip olmakla şereflendi.)

Lale, asırlar boyunca Türk Sanatı’nda önemli yer tutmuştur. Selçuklular zamanından başlayarak lale, Anadolu Türk Sanatı’nın önemli bir elemanı olmuştur. Bugün başta İstanbul olmak üzere pek çok anıtsal bina ve sanat eseri lale figürleriyle süslüdür. Bunlara verilebilecek bazı örnekler; Topkapı Sarayı’nda III. Ahmet zamanı yapılan Yemiş Odası’nın duvarları, özellikle 16. yüzyıl dönemine tarihlenen pek çok camiyi süsleyen çiniler, kalem işleri, cam eserler ve tezhiplerdir.

Okudunuz mu?  Slayt gösterisinden nasıl resim alınır?

İstanbul Rüstem Paşa Camii, Üsküdar Atik Valide Camii, Sokullu Camii lale motifli çinilerle bezelidir. Yine İstanbul’da başta Tophane olmak üzere, 18. yy başında yapılan meydan çeşmelerinde de lale motiflerine rastlanır. Lale, ebru sanatında da her zaman sevilen bir çiçek olmuştur. Minyatür de lalenin sıklıkla karşımıza çıktığı bir güzel sanat dalıdır.


Cevap: Kültürümüzde Lale Neden Önemlidir?

imam
Lale Devri-Lale Kültürü

Lale Devri:Bütün çiçeklerde tarifsiz bir sanat ve güzellik saklıdır; fakat çiçeklerin içinde biri vardır ki, onun zarafeti apayrıdır. Bizlere ifade ettiği mana çok daha derindir. Ötelerden seslenir bize. Bir aşkı haykırır adeta. Kültürümüzün derinlerinden kök salarak bu günlere ulaşmış nadide bir çiçektir. Lâledir.
Onu, Artvinin bir dağ köyünde, caminin minberinde gördüğümde vurulmuştum zarafetine. Ne de güzel işlemişti o dağ köylüsü… Nasıl içten ve huşu içinde nakşetmişti ahşaba… Hâlbuki lâle çiçeğini o dağ başında görebilmek imkânsızdı. Yoktu. Kültür böyle bir şeydi demek. Görmesen de, yaşamasan da, dilden dile, kalpten kalbe, akıp giden bir ırmak… Devam eden ve capcanlı yaşayan canlı bir varlık/ Bizim kültürümüzde lâle: Türk kavimlerince ta Orta Asyadan Anadoluya getirilen ve birçok çeşidi üretilmiş olan güzelliği efsane bir çiçektir. Lâle bizim kültür hamurumuzla öyle bir yoğrulmuştur ki, çocuklarımıza isim, kızlarımızın çeyizlerinde motif, şiirimizde zengin çağrışımlar taşıyan mazmun olmuştur. Tekstilimizde, seramiğimizde, hat-tezhip ve ebru sanatımızda, hâsılı her şeyimizde bizim kültürümüzden bir şeyler seslenir. Bizi söyler. İnce, zarif, ağır başlı… "Gülün alımlı rakibi". Tasavvuf terminolojisinde gül, Hz. Muhammedin (S.A.V.), lâle ise Allahın sembolü. Lâle kelimesinin yazılışı ile Allah lafzının yazılışının benzerlik göstermesidir biraz da onu bu denli yücelten. Allahın birliğini hatırlatması. Özellikle Türk-İslam sanatının içinde böylesine yer bulmasının sebebi, Tanpınarın ifadesi ile, sitilizasyona son derece müsait olmasıdır. Bu yüzden bir "gül medeniyeti" içinde yaşamasına rağmen Osmanlının sembolü olmuştur. Günümüze geldiğimizde de, ülkemizin tanıtımında kullanılan amblemlerde lâle motifi vardır. Kültürümüzün bu alımlı çiçeği lâle, başlangıçta bir kır çiçeğidir. Tabiatın içinde fıtri ve sade. Bundan dolayıdır ki, Divan şiirinin meşhur şairlerinden Necati Bey, lâlenin taşralığını ima ederek, gülün nezih meclisine alınmadığını söylemiştir.
Taşradan geldi çemen sahnına bîçare durur
Devr-i gül sohbetine lâleyi iletmediler
Kırların mahcup ve yabani çiçeğinden, bir uygarlığı
kendine hayran bırakmış ihtişamlı güzelliğine…
Bu ne müthiş bir serüven böyle. Kim bilir başlangıcından beri ne badireler atlatmış, nice debdebelere şahit olmuştur. Medeniyetimizin sembolü nazlı çiçeğimiz.
Hilal, Lale ve Allah
Lale, hilal ve Allah(cc) lafızlarının ebced değerinin aynı olduğunu ve bundan dolayı kültürümüzde laleye apayrı bir değer verilip sevgi beslenildiğini…
Özellikle Osmanlı kültüründe, lalenin oldukça yoğun bir alaka görüp bir lale soğanının bin altına kadar müşteri bulabildiğini ve zamanın padişahı III. Ahmed’in bir ferman yayınlayarak bu fiyatlara bir sınırlama getirmek zorunda kaldığını. . .
Bir devre adını veren bu tefekkür simgesi çiçeğin o dönemde 1108 çeşit renkte üretildiğini..Hiç Duydunuz mu?
Lale Devri
Osmanlı tarihinde 1718-1730 yılları arasında geçen süreye denir.
Lale devrini padişah Sultan III. Ahmet ve özellikle onun Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa açmıştır. Bu devir, memlekete Batı’dan bazı yeniliklerin girmesi ve saray çevresindeki zenginlerin yaşadığı eğlence hayatıyla belirir. Lale merakı yayılmıştı ve yabancı memleketlerden lale soğanı getirilirdi. "Mahbup" adı verilen bir lalenin soğanı 500 altına satılırdı.
Lale devrinden önce devlet ve halk Venedik, Avusturya ve İranlılarla yapılan savaşlardan yorgun düşmüştü. Barışcı bir devlet adamı olan İbrahim Paşa sadrazam olunca, Avusturya ve Venedik’le toprak kaybı pahasına da olsa Pasarofça Antlaşması (1718) yapılıp savaş sona erdirildi.
Doğu sınırlarında da güvenlik sağlanmaya çalışıldı.Bundan sonra devlet yönetiminde ıslahat ve yenileşmeye gidildi. Lale devrinde ordu yeniden düzenlendi, İstanbul’da itfaiye teşkilatı kuruldu.
İstanbul yeniden imara başlandı. Yeni köşkler,saraylar yapıldı. Türklere ait ilk basımevi açıldı. Yalova’da bir kağıt fabrikası kuruldu. Dokumacılıkü çinicilik yapımevleri çoğaldı. Sanat ve bilim korundu.
Padişahın, sadrazamın eğlence ve israfları, yakınlarını iyi mevkilere getirmeleri ve yeni vergilerin konması halkı sıkıntıya soktu ve şikayetlere sebep oldu. İlmiye sınıfından Zülali Hasan ile İspirizade Ahmet Efendiler Patrona Halil’i bir isyan için teşvik ettiler. Tarihimizde Patrona Halil isyanı diye anılan isyan patladı. İsyancıların ısrarıyle İbrahim Paşa öldürüldü, sonra Sultan III. Ahmet tahttan indirildi. Böylece Lale devri kapandı.
Bilgi Kaynak: Osmanli700.gen.tr
Yazan: Oğuzhan KAYA
Yazının Bir Bölümü Mustafa ÖZGÜL


lalenin türk kültüründeki önemi, lalenin önemi, lalenin onemi

Bu kategoride yer alan İslamda Flört başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Kültürümüzde Lale Neden Önemlidir? Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.