Anasayfa
8 Mayıs 2021, 3:42
Sohbet
Yönetici

Kendine Güven Nedir?

Kendine Güven Nedir?

Hoca
Kendine Güven Nedir?


Her insanın kendisine güven ve güvensizlik duyduğu genel bir tutumu, yaşama bakışı vardır. Kendine güven, insanın kendisi hakkında olumlu ama gerçekçi tutumda olmasıdır. İnsanlar yaşamlarının bazı alanlarında (akademik çalışma, atletizm, vb.) kendilerine fazla güvenirken, diğer bazı alanlarda (bedensel görünüm, sosyal ilişkiler, vb.) fazla güven duymayabilirler. Kendine güven kişiye yaşamım denetimimde duygusu verir. Bu duygu yine de insanın her şeyi yapabileceği değil, beklentilerin gerçekçi tutulduğu anlamina gelir. Güvenli insanlar, bazı beklentileri gerçekleşmese bile, kendilerini kabul etmeyi ve olumlu düşünmeyi sürdürürler. Güvensiz kişilerin, kendilerine ilişkin duyguları başkalarına ve onlardan alacakları onaya bağlıdır. Başarılı değil başarısız olmayı bekler ve o korkuyla, risk almaktan kaçınırlar. Kendilerine düşük değer biçerler, kendilerine söylenen olumlu sözleri görmezden gelir ya da dikkate almazlar. Oysa, kendine güveni olan kişiler, kendi yeteneklerine güvendiklerinden, diğerlerinin onayına bağlı kalmazlar. Kendilerini kabul etme eğilimindedirler, bunun için istemedikleri şeyleri yapmak zorunda olduklarını düşünmez, haklarına başkalarının haklarına tecavüz etmeden sahip çıkarlar.
Kendine Güven Nasıl Oluşur?

Kendine güvenin gelişimini etkileyen pek çok etken olmakla birlikte, özellikle çocukluk döneminin ilk yıllarında ana-baba tutumları insanın kendisi hakkındaki duygularının oluşumunda son derece önemlidir. Ana-babadan biri ya da her ikisi, aşırı derecede eleştirel ve yüksek beklentili ise ya da aşırı korumacı ve bağımsızlığı engelleyiciyse, çocuklar kendilerinin yeteneksiz, yetersiz ve değersiz olduğuna inanabilir. Oysa ana-babalar çocuklarının girişimlerini destekler, gelişimlerini alkışlar, hata yaptıkları zamanlarda doğrusunu bulmalarına yardımcı olurken, onları sevmeye ve kabul etmeye devam ederlerse çocuklar da kendilerini kabul etmeyi, sevmeyi ve güvenmeyi öğrenebilirler. Kendine güven eksikliği, mutlaka yetenekten yoksun olunduğu anlamina gelmez. Bu eksiklik, diğer insanların, özellikle ana-babanın, çevre ve toplumun gerçek dışı beklenti ile ölçütlerine fazla yoğunlaşmanın bir sonucudur. Bu noktada kendine güvensizliğin hiç bir şekilde değişmeyeceğini düşünmek de son derece yanlış olur.
Kendine Güveni Olumsuz Etkileyen Varsayımlar

Dış etkilere karşı korunmak için insanlar bazı gerçekdışı düşünceler geliştirirler. Bunların bazıları yapıcı, bazıları ise yıkıcıdır. Kendine güveni olumsuz etkileyen bir kaç düşünce şekli ve onların gerçekçi seçenekleri şu şekilde sıralanabilir:
Herkesin sevgisini ve onayını kazanmalıyım.

Bu mükemmeliyetçi, ulaşılamaz bir hedeftir ve kişinin değerini tamamen başkalarının onayına bırakır, adeta başkalarına bağımlı gibi yaşamayı getirir. Oysa ki kişisel değer ve ölçütler geliştirmek daha olumludur.
Tüm önemli alanlarda yetenekli, yeterli ve başarılı olmalıyım.
Bu da mükemmeliyetçi, ulaşılamaz bir hedeftir ve kişisel değerimizi başarıyla ölçmeye dayanır. Oysa başarı doyurucu olabilse de sizi daha değerli kılmaz. Değerli olma, her insanın doğuştan sahip olduğu bir özelliktir.
Bugünkü bütün duygu ve davranışlarımı geçmişim belirler.
Güven duygusunun çocukluk döneminde dış etkilerden daha fazla zarar görebildiği doğrudur, ancak yaşınız ilerledikçe bu etkilerin neler olduğuna ilişkin bir bilinç ve bakış açısı kazanabilir ve yaşamınız üzerinde ne gibi etkilere izin vereceğinize siz karar verebilirsiniz. Geçmişteki olayların gölgesinde umutsuzca yaşamak zorunda değilsiniz.
Kendine Güvene Zarar Veren Düşünce Tarzları
Aşağıda örnekleri verilen bazı düşünme biçimleri insanın kendine olan güvenini sarsar ve olumsuz etkilere karşı savunmasız hale getirir: Ya hep ya hiççilik. Kişi her şeyi tam ve mükemmel yapmayı bekler, bu nedenle ya tamamen ondan vazgeçer ya da sürekli kendisini kötü hisseder. Oysa ‘bir her şeyi tam olarak yapmak’ fikrinin kendisi ne kadar doğrudur? Çok iyi yapamadığımda, tamamen başarısızım. Genellemek. Karamsar bir bakış açısıyla her köşe başında pusuya yatmış bir felaketle karşılaşmayı bekler. Bir şeyin sonucunu ve değerini tek bir davranış ya da göstergeye bağlar. Biyoloji sınavında düşük aldım, asla tıbba giremeyeceğim. Etiketlemek. Etiketlemek, kişiyi tek bir davranışla ya da özellikle yargılamak anlamina gelen, suçluluk duygusu getiren, basit bir süreçtir. Hep kaybediyorum, ama bu benim hatam. Olumsuza seçici dikkat. İyi olan hiçbirşey, kötüler kadar önemsenmezler. Önemsiz bir eleştiri, sıradan yapılmış bir yorum, olumsuz bir ayrıntı bütün gerçeği gölgeler. İltifatlar göz ardı edilir. Bir turda beş satranç oyununu kazandım, ancak sonuncuyu kaybedince moralim çok bozuldu. Bu kıyafetimi mi beğendin? Oysa beni şişman gösteriyor. Duyguların doğruluğunu sınamadan kabullenmek. Olumsuz bir duyguya insan başkalarının etkisinde kalarak kapılabilir ve bu gerçekleri yansıtmadığı halde öyleymiş gibi algılanır. Kendimi çirkin buluyorum, böyle hissettiğime göre,demek ki öyleyim. -meli, -malı cümleleriyle düşünmek. -meli, -malı ile biten cümleler genelde mükemmeliyetçi özelliğe işaret eder ve kişilerin kendi istek ya da arzularından çok başkalarının beklentilerini yansıtır. Gerekliliklere takılır. Üniversiteye gelen herkesin bir meslek planı olmalı. Benim olmadığına göre, bende bir sorun var.
Kendine Güveni Geliştirmenin Yolları

İlk çocukluk döneminde kişinin kendi ana-baba tutumunu değiştirmede ve çevresini belirlemede çok az gücü vardır, oysa bu sonraki yıllarda artar. Kişi bilinçli bir seçim ve çabayla olumsuz deneyimlerini olumluya çevirebilir. Gençlik döneminde insanın kendisi hakkındaki düşüncelerinde arkadaşların etkisi, ailenin ya da büyüklerinkinden çok daha güçlü hale gelir. Üniversite yıllarında öğrenciler, değerleri yeniden gözden geçirip kendi kimliklerini oluştururken arkadaş etkisine daha açık hale gelirler. Bu bağlamda, kendinizi olumsuz hissetmenize yol açan arkadaşların sizin için uygun olmadığına karar verebilir, onlardan uzaklaşmayı seçebilir ve yeni olumlu arkadaşlıklar kurabilirsiniz.
Aşağıda olumsuz düşünme tarzlarından kaçınıp kendinize olan güveninizi artırmanın beli başlı yolları sıralanmıştır:
İyi yanlarınızı görün. Yapabildiklerinizi göz ardı etmeyin, yapamadıklarınızda da gösterdiğiniz emek ve çabayı takdir edin. İşe yapabildiklerinizle başlamak, kaçınılmaz olabilen sınırlarınızı kabulde size yardımcı olacaktır.
İçsel değerlendirme yapın. Kendinizi değerlendirdiğiniz kendi iç değer ve ölçütleriniz olsun, gelişmenizi onlarla kıyaslayın. Başkalarıyla olan rekabetin sonucuna ya da toplumun genel geçer beklentilerine bağımlı kalmayın. Başkalrını da dinleyin ancak onların fikirlerini doğrudan kabul etmek yerine aklı seliminizle değerlendirmeyi öğrenin. Hiçbir konuda tek ve mutlak doğrular olmadığını sık sık kendinize hatırlatın. Başkalarının söylediklerinden çok kendi geliştirdiğiniz olumlu sesinize kulak verin
İçsel konuşmalarınız olsun. Kendi kendiyle içsel bir ses geliştirin ve onu kendinizi zararlı etkilere karşı korumada kullanın. Olumsuz düşüncelere kapılırken kendinize dur deyin ve daha mantıklı karşıt düşünceler, seçenekler geliştirin.
Risk alın. Yeni deneyimleri, kazanıp kaybedilecek sınavlar olarak değil, bir şeyler öğrenmek için birer fırsat olarak görün. Böylece zorlayıcı yaşantılarda kendinizi yıpratmak yerine geliştirebilirsiniz.


Cevap: Kendine Güven Nedir?

Zahid
Etrafınızı bulanık görüyorsanız, eşyaları, insanları ve olayları net bir şekilde seçemiyorsanız, büyük bir gürültünün ortasında yaşıyorsunuz demektir. Bu gürültüyü çıkaran, sizin korkularınız, kararsızlığınız, kendinize olan güvensizliğinizdir. Korku içinde kaçan insan güçsüzdür, koştukça dizlerinin dermanının kesildiğini görür. Fazla kaçamadan gücünü tamamen kaybetmiş olan bacaklarının üzerine çöküp teslim olur. çünkü o kendisinin yönetimini tamamen kaybetmiştir. Halbuki kovalayan koştukça güçlenir, kaçanı mutlaka yakalar. Yeter ki korku içinde olmasın, yani kovalıyor gibi yapmasın.(R.Ş.Apuhan) Kendimize olan güvensizliğimiz kaybolursa, korkularımız da kaybolacaktır. Moral ve kişinin kendine güvenmesi başarıya giden yolun en büyük yakıtıdır. Eğer ki bizler kendi düşüncelerimizin gücünü kavrayamaz ve çekimser kalırsak kendi yürüyüşümüzü sürdüremediğimiz gibi toplumumuzun değişim sürecinde de etkisiz kalabiliriz. özgüvenimizi kazanmak istiyorsak işe önce içerisinde yaşadığımız dünya bizlere miras bırakılmışken onu nasıl kaybettiğimizin bilgisiyle başlayabiliriz. Böylece Rabbimizin çizdiği resmi de daha iyi okuyabilir, anlamlandırabiliriz.
Hani Rabb’in meleklere "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Bakara– 30(Hikmet ertürk’ten alıntı)Paylaşımın için Allah razı olsun.


Yanıt: Kendine Güven Nedir?

İnşirah
Yakın ve uzak tarihe baktığımızda, şüphesiz özenilecek bir sürü iş görürüz. Bir çoğu bizim için yapılması imkânsız şeylerdir ama birileri bu büyük ve güzel işleri gerçekleştirmiştir. Bu yüzden de bu kimseler bizim gözümüzde çok büyük ve güçlüdür. Bizim asla yapamayacağımız işleri nasıl yaptıklarını anlayamaz, anlayamadığımız için de onları gözümüz de daha çok büyütürüz.
Hayatta başarılı olabilmek için ilk şart, daha önceden başarılı olmuş kişilerin hayatlarını araştırmak, yaşam şartlarını öğrenmek ve hangi girişimlerinin ne şekilde sonuçlandığını görmektir. Zaten başarılı insanların hepsinin hayat hikâyelerini tek tek okursanız, o sihirli ortak özellik hemen gözünüze çarpacaktır: Kendine güven…

Okudunuz mu?  Çoçuklara Sevimli Tavşan Resimleri (Boyama Resimleri)

İşte insanları başarılı yapan, ileri götüren ve her daim güçlü kılan bu sihirli özelliktir. Tarih, kendine güveni olmayan kişileri karanlık sayfalarına gömüp silerken, kendine güvenip yorulmadan çalışan kişileri ise başarıyla mükafatlandırmış. Başarmanın, kazanmanın ve ilerlemenin ilk ve en önemli şartı kendine güvenmek ve kendi gücüne inanmaktır. Bu olmazsa kişi asla ilerleyemez, asla güçlenemez ve başarının hiç bir türlüsünü elde edemez.
Burada başarılı olan kimselerin hayatından kesitler sunmak yerinde olacaktır. Mesela çok eskilerden şairliğe hevesi olan bir genç, yazdığı şiirleri alır ve devrin en büyük yayıncılarından birinin yanına giderek bu şiirleri bastırmak istediğini söyler. Yayınevi sahibi şiirlerinin bir ikisine baktıktan sonra güler ve bu şiirlerin hiç birinin beş para etmeyeceğini söyleyerek gençle alay eder. Oysa bu genç son derece ciddi ve kendinden emin bir şekilde; "Yazık! Büyük bir serveti kaçırdınız. Çünkü ilerde yazacağım bütün eserlerin telif hakkını size satmak istiyordum” diye cevap verir. Ve adı Victor Hugo olan bu gencin şiir ve yazıları yıllar sonra bütün dünya tarafından tanındı…
Çıplak gözle de görülmektedir ki Victor Hugo bu dereceye kendine olan güveniyle gelmiştir. Eğer o yayınevi sahibinin alaycı tavırlarıyla Victor morelini bozsaydı kimse onu tanımayacaktı. Fakat Victor morelini bozmadı. Çünkü şiirlerinin iyi olduğunu biliyordu. İnandığı gibi de oldu ve her çağa adını yazdıran bir yazar oldu…
Bir söz vardır; "annem bana ‘asker olacaksan generalliğe yükseleceksin, doktor olacaksan profesörlükten aşağısını kabul etmeyeceksin, din adamı oalcaksan papa olacaksı’ derdi hep. Oysa ben bunların hiçbirisini olmadım. Hiç bir rütbe almadım. Çünkü ben rütbeye değil, resime merak sarıyordum. Bu yüzden de hiç bir makam almadan Picasso olarak kaldım.” Görülmektedir ki insan kendine güvenir ve inanırsa, adıyla bile markalaşabilmektedir…
Dünya’nın tarihini değiştiren kimselerin hayatları da incelenmeye değerdir…
Örneğin 2. Dünya Savaşı’nın mimarı olan, milyonlarca kişiyi öldüren ve koca Almanya’yı tek başına yönetip savaşlara sokan Adolf Hitler’in hayatı incelendiğinde hiç de öyle güçlü bir kişiyle karşılaşılmaz. Hitler, daha çocukken babasını kaybetti. Kendisi de ağır bir ciğer hastalığına yakalandı ve doktorlar ümidi kesmişken kurtuldu. Ama okuluna devam edemedi. Çocuk denebileck yaştayken ve hastalıktan henüz kurtulmuşken inşaatlarda çalışıp annesine bakmaya uğraştı. Fakat kader ona gülmedi ve 19 yaşında da annesini kaybederek yalnız kaldı. Ressamlığa ilgi duyuyordu ve ressam olma ümidiyle Güzel Sanatlar Akademisi sınavlarına girdi. Ancak sınavı kazanamadı. İlerde o dünyayı sallayacak olan Hitler bu dönemde aç kalmamak için resimler yapıp satıyordu.
Fakat Hitler’in kendine olan güveni ve inancı kaybolmadı. Azimle ve özgüvenle savaştı veo yoksul çocuk Almanya Devleti’nin başına geçip orduyu savaştan savaşa sürükledi. Bunları tasvip ettiğim için değil, özgüvenin önemini vurgulamak için söylüyorum. Yoksa bıçak doktorun elinde olursa hayat kurtarır, katilin elinde olursa can alır…
Kendine güven her şeyin başıdır. Kendine güvenmeyen insan hiç bir şey yapamaz. Unutmamak gerekir ki tembellik ve korkaklık alışkanlık yapar…

Okudunuz mu?  Allah şifa versin!

Soru: Kendine Güven Nedir?

gönülgözü
Kendine güven kişiye yaşamım denetimimde duygusu verir.
Allah razı olsun


Leyli Rana
Allah razı olsun güzel bir paylasim


tufanow
Faydalı acıklamalar teşekürler insanın kendine güvenmesi çok öenmli gercekden ..


afilliiii
s.a. arkdaşlar benim kendime hiç güvenim yok ben birsürüü günahın içindeeyiim :(:(: haliyle omuzumda yük ,korkuu olyo bu siteyi kullanmayıda bilmiyorum bu gğün girdiim faydalı arkadaşlıklar kurup kendimii düzeltmek istiyorum sesimii duyan olursa sevinicem çok şimdiden teşekkeür edriim

Okudunuz mu?  Çocuklar için Peygamberimiz hakkında Test

ilke
kendine guven ın kişideki manası güçsüzü ezmek,ukalalık yapmak olmadıgı surece hersey dozunda oldugu surece güven tabii ki iyidir.


Hoca
< s.a. arkdaşlar benim kendime hiç güvenim yok ben birsürüü günahın içindeeyiim :(:(: haliyle omuzumda yük ,korkuu olyo bu siteyi kullanmayıda bilmiyorum bu gğün girdiim faydalı arkadaşlıklar kurup kendimii düzeltmek istiyorum sesimii duyan olursa sevinicem çok şimdiden teşekkeür edriim >
ve aleykumusselam. günahsız hiçbir kul olmadığını bil kardeşim (Paygamberler hariç).
bu durumun seni ümitsizliğe sevketmesin.

Okudunuz mu?  Beş Adımda Özgüven Kazanma Taktikleri

dilediğin bütün konularda sana yardım etmeye hazırız.


esin-ti
Allah’a (c.c.) yaklaşmak için kendimize güven duymamız gerekir.kendine güvenmek için de bir mü’min asla ümitsizliğe düşmemelidir.Paylaşım için Allah razı olsun.


Ensar2
Kendine güvenme duygusunun aileyle çok bağlantısı vardır,güzel bir yazı Allah razı olsun.

Okudunuz mu?  Allahın ibadetleri kabul etmesinin şartları nelerdir?

yüzbin
Kendine Güvensizliğin Nedenleri ve Kendine Güven için Öneriler

Uzm. Psk. Aylin AYDEMİR TÜRKOĞLU
Psikoloji

Hepimizin kendimizi inandığımız ve güvendiğimiz yaşam alanları olduğu kadar kendimize inancımızın az olduğu aslında güvenmediğimiz yaşam alanları vardır. Kimimiz akedemik yaşamda kendimizi daha rahat hissederken kimimiz dış görünüşümüze güveniriz. Peki nedir bu kendine güven meselesi, kendime güveniyorum demek ne demektir ? Kişinin kendine güvenmesi, kendisi hakkında pozitif ve gerçekci bir inanca sahip olmasıdır.Bir kişi gerçekten kendine güveniyorsa kendi yaşamının üzerinde denetim sahibi olduğunu hisseder. Bu denetim duygusu, kişinin her alanda kusursuz olacağı, her beklentiyi gerçekleştireceği anlamına gelmez hatta güvenli olan kişi, hata ve yanlış yapsa bile kendilerini olduğu gibi kabul ederek kendileri hakkında pozitif düşünmeye devam ederler. Ancak güven problemi olan insanlar, aynı tutarlı ve huzurlu duyguyu yaşayamazlar. Genellikle kendine güveni olamyan kişilerin kendileri hakkındaki düşünceleri başkalarından alacakları onaya bağlıdır. İyi oldukları konuda bile herzaman başarısız olacaklarını düşünürler bu yüzden kendilerine olumlu geribildirim bile yapılsa bunların doğru olduğuna inanmaz ve bu yüzden yaşam karşısında risk almaktan kaçınırlar. Güvenli bir davranış ise kendilerine olumlu ya da olumsuz geri bildirim yapılsa bile başka insanların onayına ihtiyaç duymadan kendi kararlarını verebilir, haklarını savunabilir ve içinde olduğu durum ve koşullarda kendisi ve yaptıkları ile huzurlu ve barış içinde olmayı başarır.
Güven duygusu çocuklığın ilk dönemlerinde ebeveynlerin davranışları ile şekillenmektedir. Ebeveynlerin her ikisinin Ya da birinin eleştirel yaklaşımı, mükkemeliyetçi yapısı gereğinden fazla korumacı kaygılı dolayısı ile engelleyeci ve baskıcı olduğunda çocuklar değersizlik başarısızlık duygusu geliştirerek yetersiz oldukları duygusuna kapılabilirler. Güvenli bir davranış geliştiren çocukların ailelerin daha çok destekleyici, onaylayan ve hatalar kaarşısında yardım eden bir yapıda olduğu görülmektedir. Böylelikle çocuklar kendilerini olduğu gibi kabul ederek sevmeyi hatalar yanlışlar karşısında sevilmeyeceği onaylanmayacağı duygusuna kapılmazlar. Yapılan araştırmalar kendisine güvenmeyen insaların en az kendine güvenen insanlar kadar yetenekli, becerikli olduklarını göstermektedir. Dolayısı ile kendisine güvenmeyen kişi yetersiz değildir ancak yetersiz olduğunu hissettiği bir çevrede yetişmiştir.
Bu yetersizlik duygusu genellikle aile içerisinde ebeveynlerin tutumu ile şekillenir ebeveynlerin çocuğa yönelik olarak gerçek dışı beklentileri vardır ancak çocuk bu beklentileri karşılayamaz karşılayamadıkça aileden eşelştiri alır ve sevilmediğine inanır sevilmenin ve ilgi görmenin tek yolu çok iyi olmak ya da çok başarılı olabilmektir. Ailenin beklentilerini karşılayamayan çocuk kendisi ile ilgili negatif zihinsel şemalar geliştirir ve bunlar yaşla birlikte artarak çoğalır. Yetişkinlik döneminde ise artık kişinin zihninde gerçek dışı olumsuz şemlar zihinsel inanışlar şekillenmiştir.
Örneğin En tipik yıkıcı inançlardan biri ‘Herkes beni sevmeli ve onaylamalı’dır. Oysaki böyle bir durum söz konusu bile değildir bu mantığa uymayan gerçek dışı ulaşılamaz bir amaçtır. Bu inanışta olan kişi hayatının denetimini başkalarının onayına bırakır ki bu da oldukça sağlıksız yaşam deneyimlerini beraberinde getirir. Bir diğer yıkıcı inanış ise ‘Toplum tarafından önemli görülen alanlarda başarılı ve yetenekli olmalıyım’dır. Bu inanışta bir önceki yıkıcı inanışta olduğu gibi ulaşılamaz ve gerçek dışı bir hedeftir.Böyle kişiler başarılı olsalar bile kendi başarılarından tatmin olamaz ve kendini yeterince iyi ve değerli hissedemezler. En olumsuz ve yaygın olan negtif inanışlardan biri ise kişinin yaşamını geçmiş deneyimlerin belirleyeceğine inanması ve değişime inanmıyor olmasıdır. Çocukluk döneminde güven duygusunun şekillendiğinden söz etmiştik, kişi güven duygusu , hayatını nasıl etkilediği ve daha pek çok psikolojik yapı hakkında bilgi sahibi olarak hayatına yön verebilir. Şu an bu yazıyı okuyor olmanız bile güvenli bir insan olmak için bir adım olabilir.
Bu olumsuz inanışlar kişinin farkında olmadan zihninde dolaşır ve yaşamını etkiler. Ancak birde kişiyi olumsuz etkileyen olumsuz düşünce kalıpları vardır ki bunlar kültürün ya da kişinin içinde yaşadığı toplumun etkisi ile kişilere empoze edilerek hayat yükünü arttırmaya katkıda bulunurlar. Bu düşünce kalıpları kişinin kendisine olan güvenini yıkarak stres veren yaşam olaylarına karşı daha savunmasız hale getirmektedir. Bunlardan bazıları şöyledir;
-Genellemeler- olumsuz bir bakış açısı ile her an kötü bir tecrübe yaşamayı beklemek, ‘Matemetik sınavından kötü aldım asla Mühendis olamayacağım’ gibi .
-Ya hep ya hiç- Kişi herzaman herşeyi kusursuz bir şekilde yapmayı ister, dolayısı ile ya kendini devamlı olarak kötü yetersiz hisseder Ya da risk almadan o işten vazgeçer.’ Matemetiği asla yapamam, öyle ise sözel bölüm okumalıyım’. Gibi.
-Etiketlemek-kişinin sürekli olarak yargılayıcı ve suçlayıcı tutumda olması. ‘Eşim beni aldattı ama bu benim hatam’ gibi.
-Duygularını gerçekliğini değerlendirmeden kabullenmek- çevrenin ya da başkalrının etkisi altından kalarak gerçek dışı olan duygulara öyle olmadığı halde inanmak ‘Çirkin olduğumu hissediyorum demekki çirkinim’ gibi. Kişi o anki duygularını gerçek bir olgu algılar ve buna inanır.
-Olumsuz seçici dikkat-sürekli olarak negatif olana odaklanmak, insanlar olumlu bir feedbackte bulunsalar bile bunun yerine olumsuz olana odaklanarak ona inanmak. ‘Bütün sınavlarımı geçtiğim halde son sınavdaki başarısızlığım moralimi çok bozdu’ gibi
olmalı- yapmalı – meli-malı- kipi ile düşünmek, bu tarz cümle yapıları genellikle mükemmeliyetçilik ile ilgilidir.Kişinin beklentilere yönelik dülündüğünü ifade eder. Sürekli olarak olması gereken şeylere takınılır. ‘Çok güzel olmalıyım, yoksa kimse benimle evlenmez’.
Kendine olan güven nasıl geliştirilir ?
Olumlu yanlarınızı görün. ( Neleri iyi yaparsınız? )
Risk alın. ( Deneyin, olmasa da olur demeye çalışın.)
Kendinizle konuşun. ( içinizdeki negatif düşünceler ortaya çıktığında onları susturup, yerine mantıklı olumlu düşünceler geliştirin.)
Bu yazıyı hatırlayın, Artık neden kendinize güveniniz olmadığını biliyorsunuz. Kendiniz hakkında olumlu düşünmeye çalışın.
Çocukluk döneminde ailemizin ya da çevremizin bize olan etkisini kontrol edebilmemiz mümkün değildir. Gençlik döneminde Arkadaların etkisi artar ailemizin ki azalır onların düşünceleri zihnimizi şekillendirmeye devam eder. Daha ileriki yıllarda bizi etkileyen çevre yaşam koşulları hakkında daha bilinçli oluruz ve kendi yaşamımıza şekil vermeye başlarız. Dolayısı ile kendimizi olumsuz hissetmemize sebep olan kişi durum ya da ortamlardan uzak durmayı deneyerek daha olumlu deneyimler yaşamayı ve sağlıklı ilişkiler edinmeyi deneyebilirsiniz.

Okudunuz mu?  Çocuklara Resimler: Meyveler - Boyama

kendine güven nedir, kendine güvenmek nedir, güven nedir

Bu kategoride yer alan Sorumsuzluk Hastalığı başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Kendine Güven Nedir? Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.