ilahiyatçı
Hz. Yusuf (As) Buğdayın Başağında Muhafaza mucizesi Nasıl olmuştur? Aydınlatırsanız sevinirim..
Fetva Meclisi
Buğdayın Başağında Muhafazası
Onları başağında bırakın.
Allah Teala’nın Yusuf suresindeki şu beyanına istinaden: Hapishaneye gidip: Yusuf! Sözü doğru ve isabetli olan aziz dostum! Şu müşkil rüya hakkında bize bir çözüm bildir lütfen: Yedi semiz ineği yiyen yedi zayıf inek ile yedi yeşil başak ile yedi kuru başağın anlamı ne olabilir? Ümit ederim ki isabetli yorumunu öğrenip ilgili insanlara aktarırım, böylece onlar da doğruyu öğrenir ve senin kıymetini bilirler. Yusuf: Yedi sene, bildiğiniz şekilde ekin ekersiniz. Ama biçtiğinizi, yiyeceğiniz az miktar dışında, başağında bırakır, depolarsınız.. Sonra, bunun peşinden yedi kurak sene gelecek, tohumluk olarak saklayacağınız az bir miktar dışında, önce biriktirdiklerinizi yiyip tüketirsiniz. Sonra onun arkasından bir sene gelecek ki halk bol yağmura kavuşacak, sıkıntıdan kurtulacak, bol meyve sıkıp hayvanları sağacaklar. ;;
İlkel toplumlar geliştiğinde onları göçebe çöl iktisadından meyve ve ekinleri toplama gibi ilkel ziraata dayalı iktisada sevk eden köklü değişiklikler oldu. Bu hususta öteden beri süre gelen, depolamayla ve bu ürünlerin telef olması ile ilgili sorunlar vardı. Şimdi ise köy ve kırsal alanlardaki gelişmeleri takip eden araştırmacıların dikkatle incelediği ve gelişmekte olan ülkelerin de sıkıntısını çektiği problemlerden biri olan gıda eksikliği problemi ortaya çıktı. Bu problem bu devletlerin gıda ithal etmelerine rağmen varlığını koruyan bir problemdir bu problemlerle iç içe olan devletler gıda güvenliğinde de çok zorluk çekmektedirler. Gıda problemini artıran sebeplerden biri de ihtiyaç artışının tarım üretimi ile dengeli olmamasıdır. Bu da bu devletlerin geri kalmışlığı ve üretimi artırma konusunda modern teknik kullanımında aciz kalmaları sebebiyledir. Tarımsal gelişim; üretimde artış, en güzel şekilde ve sağlıklı ürün yetiştirmeyi gerektirir.
Günümüzde dünya tahıl üretiminde hasattan sonra meydana gelen kayıp % 5 ile % 10 arasındadır. Bu kayıp teknolojik olarak geri kalmış ülkelerde % 30 a kadar ulaşmaktadır. (Uluslararası Tarım ve Beslenme Örgütü ) Batıda ve gelişmekte olan diğer ülkelerde tahıl üretimi ülke ekonomisinin temel dayanaklarından biridir ve ülke içi işlenmemiş tarım üretiminin üçte birini oluşturur. Ülkenin tahıl ürünleri iklim değişiklikleriyle de doğrudan ilgilidir. İyi ürünler elde etmek için aktif olarak kullanılan ve geri dönüşümü yüksek olan teknikler de bu şekildedir. Yusuf süresinde 46-49 ayetlerinde geçtiği gibi tohumları başakları ile depolama anlayışı ağır çevre koşullarında üretimi korumak için temel bir yöntem kabul edilir. Bu yöntem; ziraatı, depolama tekniğini ve ürünlerin korunmasını bir arda tutan bir yöntemdir. Nitekim bu depolama sistemi kültürel bir yöntem sayılır ki bu yöntem insan topluluklarının varlıklarını muhafaza için çeşitli stratejiler takip ederek yeniden üretimlerini sağlayabilmek için gerçek bir mücadeleye sevk eder. Bu yöntem de üretim organizasyonu olarak isimlendirilir. Allahu Teala’nın Biçtiğinizi, başağında bırakırsınız. beyanındaki i’caz yönlerinden biri de tohumları başaklarında bırakmak suretiyle depolamayı ifade etmesidir ki bu, başağın içinde saklı olan tohumun zaman geçtikçe zarara uğramadan korunması için en güzel yöntemdir.
Bu ayetin üzerinde durmamızı gerektiren iki ilmî düşünce vardır:
Birincisi: Tohumun kullanılabilirlik süresinin on beş sene olmasıdır ki bu on beş senede insanlar yedi sene boyunca ekerler ve ektiklerini peş peşe hasat ederler. Bu yedi sene bolluk seneleridir. Daha sonra bu yedi seneyi çok kurak yedi sene takip eder ki bu seneler kıtlık seneleridir. Ardından on beşinci sene gelir ki bu senede insanlar bol yağmura kavuşup meyveler sıkacaklardır. Bilimsel araştırmalar ortaya koymuştur ki bu on beş sene tohumun, gelişim kapasitesine göre, korunmuş olarak durabildiği en uzun süredir.
İkincisi: Depolama yöntemidir. Allah Teala Biçtiğinizi, başağında bırakırsınız. şeklinde buyurmaktadır ki bu yöntem araştırmamızda en önemli ilmî bir yöntemdir.
Birinci resimde buğdayın gelişim aşamaları bize gösteriliyor. Bu aşamada Allah Teala’nın şu beyanından ilham alıyoruz: Görmüyor musun ki Allah gökten bir su indirir de onu yerdeki birtakım kaynaklara sevk edip depolar. Sonra da onunla rengârenk çeşit çeşit ekinler çıkarır. Daha sonra onlar kurur, sen onu sararmış vaziyette görürsün. Sonra da onu kuru bir kırıntı yapar. Elbette bunda akl-ı selim sahibi olanların alacağı ibretler vardır. Kur’an’da zikredilen bu aşamalar ekin ve tohumun gelişimiyle ilgili en dakik bir ifadedir.
Tohumların başaklarında bırakılmasına dair Yusuf suresinde varit olan Biçtiğinizi, başağında bırakırsınız. ayetine göre bir miktar buğday tohumu üzerinde ince, deneysel bir araştırma yaptık ve iki seneye yakın bir süre başağında bıraktık. Bununla birlikte başağından koparılmış bir miktar buğdayı da deneye aldık. İlk sonuçlar şunu göstermiştir ki başaklar üzerinde sağlık açısından hiçbir değişiklik meydana gelmemiş ve % 100 aynı kalmıştır.
Tohumların değişmesi ve çürümesinde rol oynayan faktörler:
Zaman faktörü, depolamanın en uzun süresini bilmeye imkân veren parçalanma ve bozulma tepkimelerinin çabukluğunda etkilidir.
Fetva Meclisi
Gıda Maddelerindeki Kalitenin Korunması:
Depolamada teknolojiyi kullanmaktaki hedef, özellikle tohumun kalitesinin zarara uğramasına sebebiyet veren vesilelerden korunmaktır. Bu teknolojik yöntemler tohumun sağlık ve besin değerinin yüksek bir derecede kalmasına imkân verir. Bu tür kalitenin farklı yansımaları vardır. Onları şöyle özetleyebiliriz:
Araştırmada kullanılan yöntemler ve malzemeler:
Elde edilen küçük bitkilerin gövde ve kök gelişimini araştırmada kullanıldı. Ayrıca klorofil boyasının ölçümünde ve çıkarılmasında da kullanıldı.
SONUÇLAR:
Bu araştırmada şunlara önem verdik:
Depolama yönteminin tohumun temizliği üzerinde etkisi:
Kuvve-i inbâtiyenin karşılaştırılması: Kuvve-i inbâtiye araştırmaları başağıyla depolanan tohumların inbat hususunda üstün güç ve olağan üstü hızını ortaya çıkarmıştır.
Resim ikide buğday tohumunun gelişimini gösteren tabloda A tablosu başağıyla bırakılan tohumu, B tablosu ise başağından iki sene önce koparılmış tohumu göstermektedir.
Depolama çeşidinin tohumlara ve onlardan türeyen ikinci nesillere etkisini araştırma esnasında bazı hususlara önem verdik. Bunlar başağındaki buğday tohumundan, bir veya iki sene önce başağından koparılan tohumlardan türeyen ikinci nesil bitkilerin bazı dış görünüşü ve fizyolojik ölçüleridir ki bunları şu şekilde özetleyebiliriz:
Bu ölçüler bitkilerin sıhhat derecesini açık bir şekilde gösterir. Resim üç, iki sene boyunca başağında bırakılan ve iki sene önce başağından koparılan ve onlardan türeyen ikinci nesil tohumlarının gelişimini karşılaştırma imkânı veriyor.
Resim üçte ikinci nesil bitkilerin tohumlarından, A tablosu iki sene başağında olan tohumu B tablosu ise iki sene önce başağından koparılmış tohumu göstermektedir. İki numaralı resim bu sonucu ispat eder. Kök ve gövde durumu da bunu te’yid eder. İki sene boyunca başağında bırakılan buğday tohumundan türeyen ikinci nesil bitkilerin kök ve gövde gelişimindeki hız iki sene önce başağından koparılmış olan buğday tohumunun bitkisinden daha büyük ve önemlidir. Bu da başağıyla depolama yöntemini te’yid eder ve Kur’an’daki ilmî i’cazın yönlerini beyan eder.
İki numaralı resim kullanılan iki çeşit tohumun kök ve gövde gelişimini gösteren resimdir. Bunlardan A şıkkı İki sene önce başağında olan tohumu B şıkkı ise iki sene önce başağından koparılan tohumu göstermektedir.
Bu sonuçlara paralel olarak proteinleri ve başaklı tohumlardaki şekerli maddeleri ölçtük. Birinci tablo gösteriyor ki başaklarında korunarak kalan tohumların protein ve şekerli madde miktarları hiçbir değişiklik ve eksiklik olmaksızın kalır. Fakat başaklarından koparılan tohumlar iki senelik ise protein sayısı % 32 oranında azalır ve tohum bir senelik ise % 20 oranında azalır. Bir numaralı grafik başağında duran ve başağından koparılmış tohumların protein ve şeker miktarlarını gösteriyor.
Tohum çeşidi Protein sayısı mg/g ms
Şeker miktarı
Başaklı
2.25
29.24
İki sene önce başağından koparılmış
1.7
29.75
Yapraklardaki bitkisel klorofil miktarına gelince üç örnekteki ve onlardan türemiş bitkilerdeki bitkisel klorofilin özünü çıkarma sonuçları te’yid eder ki A ve B klorofili üç örnekte de benzer miktarda bulunur ve başağında bırakılan buğday tohumlarında da önemli miktarda bulunmaktadır. (Resim dörde bakınız) A ve B klorofillerinde külli boyanın emilim oluşumunun yakın oluşu (Resim dört) sadece A ve B klorofillerinde kırmızı renk alanındaki ışığın tamamen emilmesine benzediğini göstermektedir.
Daha önce zikri geçen üç örnekteki boya özlerinden elde edilen ve resim beşte gösterilen kromatografi görüntülerinin ilk tahlili en az üç tane alanın bulunduğunu te’yit etmektedir.
Birinci alan: Klorofil B yeşil sarı renk rf=0.44
İkinci alan: Klorofil A yeşil mavi renk rf=0.48
Üçüncü alan: Cezeriyat sarı renk rf=0.96
Bunlardan başka alanlar da bilinmektedir. Fakat önemli değillerdir.
Zar temizliği: Tohumların zar temizliği damıtılmış sudan oluşan bir kuluçka ortamında elektrik iletkenliğinin sürekliliğinin sağlanmasıyla ölçülür. Bu araştırma aşağıdaki faktörlere dayanmaktadır:
Bitki, geriliminin ekside olduğu veya tekrar nemlendirmenin gerçekleştiği bir ortama konması hücreye farklı bir şişme kazandırır. Bununla beraber normal olmaya bir şekilde elektrolit ortaya çıkar. Bu çıkmanın miktarı eksi yönde hücre zarlarının izlenmesine ve iyonların geçirgenliğinin takip gücüne bağlıdır. Kuluçka çözeltisinin tekrar nemlendirme ortamında ölçülmesi bize bu çözeltideki iyonların miktarını ortaya çıkarma fırsatı verir. Elde edilen ilk neticeler dördüncü resimde olduğu gibi bütün buğday tanelerinin, ister başaklarında olsunlar ister başaklarından bir sene önce koparılmış isterse de iki yıl önce koparılmış olsunlar, tekrar nemlendirildiği ortamın iletkenliğinin yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu resim, kuluçkadan beş saat sonra elde edilen hiperbolik eğri ve kıvrımı göstermektedir. Yüksek rakamlar başağından koparılmış tohumlar için önemli olan elektrolit çıkışının ölçülmesini mümkün kılmaktadır. Bu da te’yit eder ki hücre zarı çok hassastır. Fakat başağında bırakılmış tohumların sıradan bir elektrik iletkenliği vardır.
Üçüncü resim külli boyanın emilim oluşumunun karşılaştırılmasını gösteriyor. Dördüncü tablo kromatografik görüntünün ilk tahlillerini gösteriyor.
Dördüncü resim elektrik iletkenliğinin devamlılığıyla ölçülmüş tohumların zarlarının temizliğini gösteriyor.
Beşinci resim iki sene önce başağından koparılmış ve başağında bırakılmış tohumların solunum gücünü gösteriyor.
Başağından koparılmış tohumlar ile başağında bırakılan tohumları karşılaştırmak için tohumlardan çıkarılan amilaz enziminin şifre elçisi RNA oranlarına gelince bu, başağında bırakılanla daha önce başağından koparılmış tohumların inbat için uygun şartların altında bir orandır.
HÜLASA:
Eski asırlardan ve ilkel toplumlardan beri besin maddelerinin depolanmasına mani olan bazı sorunlar yaşanmaktadır. Buğdayın birçok depolanma yöntemi vardır. Bu yöntemlerden biride Kur’an zikredilen Ama biçtiğinizi, yiyeceğiniz az miktar dışında, başağında bırakır, depolarsınız. mealindeki ayet-i kerimedir. Bu, Allah’ın Hz. Yusuf’a öğrettiği hadiselerin te’vili cümlesindendir. Elde edilen neticeler, bu ayetteki ilmi icazı gösteriyor. Bu mütevazı çalışma 182(ul/h/g) miktarında başağında bırakılmış tohumların fizyolojik özellikleri ve hızlı gelişimi ve solunum zayıflığını bilmemize imkân veriyor. Tohumum enerjisinin bütünüyle hiçbir eksikliği olmaksızın muhafaza etmek mümkündür. Çünkü Solunum gücünün daima şeker ve protein kullanmaya bağlı olduğunu biliyoruz. Bu da buğday tanesinin gelişim gücünü ve çabuk bozulmasını olumsuz etkiliyor. Nemlendirmeden sonra tohumun solunum gücünü ölçmek tohumun yaşam kabiliyetini ve sıhhatini öğrenmek için önerilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de buyrulduğu gibi başaktaki tohumun depolanması ortaya çıkarmıştır ki başağından koparılan buğday tohumlarından üretilen bitkilerde önemli miktardaki cezeriyatın var olduğunun bilinmesine rağmen elektrolit çıkışı araştırmalarından sonra hücre zarlarının temiz kalması bitkinin fotosentez vasıtasıyla gelişim gücünü te’yit eder.
Bu da gelişim ve geri dönüş gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Son olarak proteinlerin ve şekerli maddelerin miktarını ölçtüğümüzde ortaya çıkan besin değeri şunun te’yit eder. Başağından ayrılarak depolanmış tahılın başağıyla depolanmış tahıldan besin değeri olarak % 30 varan bir değer kaybına uğradığı görülmüştür. Bu da Allah’ın Yiyeceğiniz az miktar dışında sözünü te’yid eder. kalîlen kelimesi depolama süresini gösteriyor. Sadece o an ki ihtiyaçlarını başaklarından ayırıp kalanı depolamak için gerekli süreci ifade eder. Burada da bir i’caz vardır.
Yusuf, 12/46-49
Zümer, 39/21
Prof. Dr. Abdulmecid BELABİD
hz yusuf 7 bugday tanesi, hz yusufun bugday deposu, hz yusuf buğday saklama sırrı
Hz. Yusuf (As) Buğdayın Başağında Muhafaza mucizesi Nasıl olmuştur Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.