Anasayfa
7 Mayıs 2021, 13:58
Sure Ayet
Yönetici

Ali İmran Suresinin Fazileti

Ali İmran Suresinin Fazileti

Misafir
Ali İmran Suresinin Fazileti Nedir Ali İmran Suresinin fazileti hakkında bilgiler paylaşabilir misiniz ?
hadislerle olsun


Cevap: Ali İmran Suresinin Fazileti

MaxiMilyan
Ali İmran Suresinin Fazileti
SURE-İ ALİ İMRAN’I OKUMANIN FAZİLETİNE DAİR HADİS-İ ŞERİFLER

OKUNUŞU:Ve ilahüküm ilahün vahıd,lailahe illa hüverrahmanürrahiym.

Ellahüla ilahe illa hüvel hayyül kayyüm.

MANASI:Hepimizin ilahı bir ilahtır.Ondan başka ilah yoktur.O rahman ve rahimdir.

Ondan başka ilah olmayan Allah hay ve kayyümdür.

Resulü Ekrem:

"Hiç şüphe yoktur ki,bu iki ayet ism-i azamdır".buyurdu.

OKUNUŞU:Şehidellahü ennehü la ilahe illa hüve vel melaiketü ve ülül’ılmi kaimen bil kıst,la ilahe illa hüvel aziyzül hakiym.

MANASI:Allah ve melekler ve ilim sahipleri şehadet ederler ki ondan başka adl ile kaim ilah yoktur.Mülkünde kuvvetli,hikmet sahibi Allah ancak O’dur.

Resulü Ekrem:

"Bu ayet-i kerimeyi okuyan kimse için Cenabı Ecelli Ala yetmiş tane melek yaratır.Kıyamete kadar onun için istiğfar ederler;o kimsenin affını isterler" buyurdu.

OKUNUŞU:Külillahümme malikel mülki tü’til mülke men teşa-ü ve tenziulmülke mimmen teşaü ve tüızzü men teşaü ve tüzillü men teşaü bir yedikel hayr,inneke ala külli şey’in kadiyr.

MANASI:De ki:Ey mülkün sahibi Allahım!Dilediğine mülk verirsin,dilediğinden mülkü çeker alırsın ve dilediğini aziz edersin,dilediğini zelil edersin,hayır yalnız senin elindedir,muhakkak ki sen her şeye kadirsin.

"Ali İmran’daki bu ayet ism-i azamdır.Onunla dua edildiği vakit kabul edilir."

Okudunuz mu?  A'raf suresi neden bahsetmektedir?

"Ali İmran’ı okuyan kimseye kıyamet günü sırat üstünde okuduğu her bir ayetin karşılığında emniyet verilir."

"Bir kimse Ali İmran suresini Cuma günü okursa,güneş batana kadar Allah Teala o kimseye rahmeti ile tecelli eder,melekler ise mağfiretini isterler."

………………………………………….

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

"İki beyaz gül bahçesini okuyunuz. Bu bahçeler Bekara ve Âl-i İmrân sûreleridir. Bu iki sûre, kıyâmet gününde birer beyaz bulut, birer beyaz mermer kitlesi gibi okuyucularının üzerinde durur, mahşerin şiddetli hararetine karşı gölge yaparak serinliğe vesîle olurlar.”

"Kim Âl-i İmrân sûresini cuma günü okursa, güneş batıncaya kadar ona Allahü teâlâ rahmet, melekler de istigfâr ederler.”

"Allahü teâlânın ism-i a’zamı şu iki âyettir: Birincisi Bekara sûresinin 163’üncü âyeti, ikincisi Âl-i İmrân sûresinin başı.”

"Âl-i İmrân’ı okuyan kimseye kıyâmet günü sırat üstünde, okuduğu her bir âyetin karşılığında emniyet verilir.”

Abdullah bin Mes’ûd buyurdu ki:

"Âl-i İmrân sûresi; gecenin sonunda kalkıp okuyan yoksul için ne güzel bir hazinedir."

Abdullah bin Abbâs buyurdu ki:

"Kim Âl-i İmrân sûresini okursa zengin olur."


Cevap: Ali İmran Suresinin Fazileti

Hoca
Allah’ın Kudret Ve Azametinin, Yarattıklarındaki Tasarrufunun Delilleri Ve İşleri Otsta Havale Etmek

26- De ki: "Ey mülkün sahibi Allah’ım! Sen, mülkü kime dilersen ona verirsin. Mülkü kimden dilersen ondan alırsın. Kimi dilersen onu aziz edersin, kimi dilersen onu zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye kadirsin."

Okudunuz mu?  Nebe sûresinin fazîleti, Nebe sûresinin Sırları ve Faydaları

27- "Geceyi gündüzün içine geçirir, gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rıank verirsin."

Belagat:

"Verirsin" ve "alırsın" ile "aziz edersin" ve "zelil edersin" ifadeleriyle "gece" ve "gündüz" ile "diri" ve "ölü" kelimeleri arasında tıbâk sanatı vardır. "Mülkün sahibi" tamlamasında eksik cinas vardır.

Diğer taraftan "geceyi güdüzün içine geçirir" buyruğu ile "gündüzü geceye sokarsın" buyruğunda sonun başa döndürülmesi (reddül-acz ale’s-sadr) sanatı vardır.

"Mülkü kime dilersen ona verirsin, mülkü kimden dilersen ondan alırsın" cümlelerindeki tekrar ise tazim ve tekrim içindir.

Yüce Allah’ın, "Sen mülkü kime dilersen ona verirsin" buyruğunda hazf ile icaz vardır. O mülkü vermek istediğin kimselere verirsin, demektir. Yine "alırsın, aziz edersin, zelil edersin" ifadelerinde de böyledir.

"Geceyi gündüzün içine geçirir, gündüzü geceye sokarsın" buyruğunda, birinin ötekine sokup girdirilmesini ifade etmek üzere istiare vardır. Geceden eksileni gündüze ilâve eder ve aksini de sürdürüp gider. Girdirmek anlamında (îlâc), idhal (girdirmek) lafzından daha beliğdir.

"Ölüden diriyi…" Bu ifadedeki diri ve ölü, mümin ile kâfirden mecazdır. Mümin diriye, kâfir ölüye benzetilmektedir.

"Hayır senin elindedir." Şer ile birlikte yaratılmaları ve takdir edilmeleri sendendir. "De ki: Hepsi Allah’tandır." (Nisa, 4/78). Fakat Allah’a karşı şer zikre-dilmeyip yalnızca hayır söz konusu edilmiştir. Edeben şer O’na nispet edilmez. [77]

Okudunuz mu?  Heyecanı bastırmak için okunması gereken Ayetler

Kelime ve İbareler:

"Mülk" sulta (egemenlik, otorite) ve işlerde tasarruf demektir.

"Kimi dilersen" mülk vermek suretiyle "onu aziz edersin", "Kimi dilersen" mülkü ekip elinden almakla "onu zelü edersin." "Hayır senin elindedir" senin kudretindedir. Yani kesp ve amel itibariyle değil de yaratmak ve takdir itibariyle hayır ve şer de senin kudretin altındadır.

"Geceyi gündüzün içine geçirirsin"den maksat gündüzün geceye aktarılması ve bunun aksinin olmasıdır. Bu da mevsimlere ve beldelere göre değişir. Birinden eksilttiğini öbürüne katar.

Süyutî der ki: "Ölüden diriyi çıkarırsın." Kuşun yumurtadan çıkarılması gibi insanı nutfeden çıkarırsın. "Diriden de ölüyü" nutfe ve yumurta gibi "çıkarırsın . Dilediğine de" uçsuz bucaksız "geniş rtzık verirsin." [78]

Nüzul Sebebi

İbni Ebi Hatim Katade’den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bize anlatıldığına göre Resulullah (s.a.) Rabbinden Bizans ve Fars mülkünü ümmetine vermesini dilemiş, Yüce Allah da "De ki: Ey mülkün sahibi Allah’ım…" buyruğunu indirmiştir.

İbni Abbas ve Enes b. Malik de der ki: Resulullah (s.a.) Mekke’yi fethedip ümmetine İran ve Bizans mülkünü vaad edince münafıklarla Yahudiler şöyle dediler: "Heyhat! Heyhat! Muhammed, İran ve Bizans mülkünü nasıl eline geçirebilecektir? Onlar çok güçlüdürler ve kendilerini buna karşı koruyabilirler. Muhammed’e Mekke ve Medine yetmiyor mu ki İran ve Bizans mülküne göz dikiyor." Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi. [79]

Okudunuz mu?  Bakara Sûresi Nüzul Sebebi

Ayetler Arası İlişki

Bu ayet-i kerime bundan önceki ayetlerin sözünü ettiği müşriklerle Kitap Ehli’nin onun davetini inkâr etmek suretiyle takındıkları tavra karşılık, Resulullah (s.a.)’a bir teselli maksadındadır. Yüce Allah’ın dinini zafere kavuşturmak ve kelimesini yükseltmek hususundaki kudretini hatırlatmaktadır. Müşrikler yemek yiyen, çarşı pazarlarda dolaşan bir kimsenin peygamberliğini kabul etmiyor, Kitap Ehli ise İsrailoğullan’ndan başkalarına peygamberliğin verilmesini kabul etmiyorlardı. [80]

Açıklaması

Müşriklerle Necranhların heyeti gibi Kitap Ehli senin çağrını kabul etmekten yüz çevirecek olurlarsa ya Muhammed, sen mülkün mutlak maliki, mutlak emir sahibi olan Allah’a sığın, ona yönel ve de ki: Allah’ım! Ey Mülkün mutlak maliki! Mutlak egemenlik ve saltanat yalnız senindir. Mahlûkatmda mutlak tasarruf sahibi sensin. Sen hikmetine uygun olarak işleri çekip çevirirsin; veren de sensin, vermeyen de sensin. Sen mülkü ve peygamberliği kullanndan kime dilersen ona verirsin. Kullarından kimden dilersen de mülkü çekip alırsın. Nitekim Arap kavminden Kureyşli, ümmî, Mekkeli, peygamberlerin sonuncusu, insanların ve cinlerin tümüne Allah’ın elçisi olarak Hz. Mu-hammed’i göndermekle, İsrailoğulları’ndan peygamberliği çekip aldın.

Mülk sahibi olmaktan zahiren anlaşılan ve hatıra ilk gelen mutlak saltanat ve işlerdeki tasarruf yetkisidir. Yani, şanı Yüce Allah’ın işleri çekip çevirmekte ve kâinattaki dengeyi gerçekleştirmekte mutlak egemenlik sahibi olduğudur.

Okudunuz mu?  Kur'an da Hazreti Mehdi hakkında ayetler var mı ?

Allah dilediği kimseye Hz. Hud ile Hz. Lût gibi ya yalnızca nübüvvet verir ya da geçmiş çağımızdaki hükümdarlar gibi yalnızca mülk ve hükümdarlık verir ya da aralarında Hz. Davud ve Hz. Süleyman’ın da bulunduğu İbrahim soyundan gelenlere olduğu gibi, mülkü de nübüvveti de birlikte verir: "Biz gerçekten İbrahim hanedanına da Kitab’ı ve hikmeti verdik. Onlara çok büyük bir mülk de vermişizdir." (Nisa, 4/54). İşte bu şekilde Yüce Allah dilediğine peygamberlik verir. Nitekim, "Allah peygamberliği nereye bırakacağını (kime vereceğini) çok iyi bilendir." (En’am, 6/124) ve "Onların kimini kimine nasıl üstün kıldığımıza bir bak." (îsra, 17/24) diye buyurmuştur.

"Kimi dilersen onu aziz edersin, kimi dilersen zelil edersin." Aziz ve zelil olmanın bir takım görünür şekilleri ve etkileri vardır. Bu yalnızca mal veya mülk sahibi olmaya bağlı değildir. Nice hükümdar vardır ki zelildir, nice zengin vardır ki hakirdir. Nice zengin vardır ki fakirdir. Ümmetin sayısının çokluğuna, azlığına itibar edilmez. Mekke’de müşrikler, Medine’de Yahudiler ve Arap münafıklar peygambere karşı az sayıdaki mümin topluluğa karşı çokluklanyla gururlanıyorlardı; fakat bunun onlara hiç bir faydası olmadı. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Onlar, eğer Medine’ye dönersek elbette ki daha aziz olan daha zelü olanı oradan mutlaka çıkartacaktır, derler. Halbuki izzet Allah’ındır, Rasu-lünündür, müminlerindir. Fakat münafıklar bilmezler." (Münafikun, 63/8).

Okudunuz mu?  Ettehiyyatü suresinin fazileti

Bütünüyle hayır yalnızca senin kudretin elindedir. Sen kendi iradene göre o hayırda dilediğin şekilde tasarrufta bulunursun. O halde olmuş ya da olacak her şeyde ya kişinin kendisine veya topluma hayır ve nimet vardır. Hayırda serde, her şeyde mutlak kudret sahibisin. Her şey senin elindedir, her şeyi sana havale etmişizdir. Biz sana güvenip dayanmaktayız.

Hayır da şer de hepsi Yüce Allah’ın kudretinde olmakla birlikte, özellikle hayrın söz konusu edilmesi, nübüvvet ve hükümdarlığın bir kavimden bir başka kavme, bir kişiden bir diğer kişiye değiştirilmesi suretiyle sözü geçen hususlara uygun düşmesinden dolayıdır.

Hayır zaferi, ganimeti, aziz olmayı, makam ve mevkiyi, mal ve serveti ve buna benzer insanın arzulayıp tutkun olduğu sair şeyleri kapsar: "Ve gerçekten o hayır (mal) sevgisine pek tutkundur." (Adiyat, 100/8).

Eksilterek ve artırarak geceyi gündüze sokup birisinin ötekini kısaltması, daha sonra bunların mutedil (eşit) hale gelmesi, arkasından birinin diğerinden alarak aralarında farklılığın ortaya çıkması, sonra da tekrar mutedil hale gelmeleri de ilâhî kurdetin, mülk ve azametinin tam anlamıyla ortaya konulmasının tecellilerindendir. Bazı bölge ve zamanlarda aradaki fark oldukça uzayabilir. İşte ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış mevsimlerinde, sene boyunca ve coğrafî bölgelerin durumuna göre gece ve gündüzün uzunluk ve kısalıkları değişip durmaktadır. Gecenin altı ay, gündüzün de altı ay olduğu bölgeler de vardır. Gündüz on sekiz veya yirmi saat olduğu yerler de vardır. Bazı bölge ve zamanlarda güneş, batışından bir saat ve bundan biraz daha uzun bir süre sonra do-ğabilmektedir. Zaman tayini işi bütünüyle Yüce Allah’ın elindedir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Onlar Allah’ı hakkıyla takdir edemediler. Halbuki arz bütünüyle kıyamet gününde onun kabzasıdır. Gökler ise onun sağ eliyle durulmuştur. O şirk koştuklarından münezzeh ve çok yücedir." (Zümer, 39/67). Yer üzerine gece ve gündüzü sarıp dolayacak şekilde yuvarlak yaratan O’dur: "Geceyi gündüze buruyor, gündüzü de geceye doluyor." (Zümer, 39/5). Burada geçen et-tekvir (mealde "bürümek ve dolamak") bir şeyi yuvarlak, bir cisim üzerine sarmak demektir. Yüce Allah güneşi geceye delil kılmıştır.

Okudunuz mu?  Dürüstlük ile ilgili ayetler hadisler

Rabbim! Sen ölüden diriyi çıkartırsın. Ya çekirdekten hurmayı, taneden ekini, nutfeden insanı çıkardığın gibi maddî bir şekilde, yahut da cahilden alim, kâfirden mümin çıkardığın gibi manevî bir şekilde bunu yaparsın.

Diriden ölüyü de maddî ve manevî şekilde çıkartırsın; hurma ağacından çekirdeği, kuştan yumurtayı, alimden cahili, müminden kâfiri çıkarttığın gibi.

Ve sen dilediğine hesapsız rızık verirsin. Yani istediğin kimseye hesaba sığmayacak şekilde mal ve mülk verirsin. Yorulmadan ve çaba harcamadan[81] Göklerin ve yerin hazineleri yalnız senindir. Hikmet, irade ve meşietine uygun olarak başka bir takım kimselerin de rızkını kısarsın.

Okudunuz mu?  Ahlak İle İlgili Ayetler Ve Hadisler

Yüce Allah’ın, "Hesapsız" ifadesi darlık vermeksizin ve kısmaksızın, adeta verdiğini hesaba katmadan veren kimse hakkında kullanılır ve "O hesapsızca verir" demeye benzer.

Aynı şekilde sen Arap olmayanlardan mülkü alıp Müslümanlara vermeye kadirsin. İsrailoğullanndan peygamberliği alıp Araplara vermeye de kadirsin. [82]

Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler

Ayet-i kerimeler Yüce Allah’ın mutlak saltanat (egemenlik), kapsamlı kudret, en üstün irade ve meşiet sahibi olduğunu göstermektedir. Kesbî olarak değil, fakat yaratarak ve takdir ile hayır ve şer yalnız O’nun elindedir. Hayır mutlak olarak O’ndan gelir. Şer ise edeben O’na değil failine nispet edilir.

Nübüvvet, hükümdarlık ve rızık da o yüce Allah’ın elindedir. O bunları iradesine göre, nihaî hikmetine ve eksiksiz hüccetine göre bunları bağışlar.

Gecenin gündüze, gündüzün de geceye sokulması yeryüzünün küresel olduğuna ve döndüğüne delildir. Çünkü gece ile gündüzün ardı arkasına gelmesi ve zaman, mevsim ve mekânlara göre uzunluk ve kısalıklarının değişmesi, kü-reselliğe ve dönmeye işarettir.

Allah ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkartır. Bu çıkartma işi az önce geçen maddî ve manevî bütün anlamlarıyla gerçekleşmektedir. Onun ihsan ettiği nimetleri geneldir. Dilediğini himayesine alır. Allah rızkı teminatı altına almıştır. Dilediğine dilediği kadarını verir; hikmet, irade ve meşieti gereğince vermeyebilir de.

Okudunuz mu?  İlk inen ayetler hangileridir

Taberanî, İbni Abbas’tan Resulullah (s.a.)’m şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Kendisiyle dua edildiği takdirde duayı kabul ettiği Yüce Allah’ın ism-i azamı (en büyük ismi) Âl-i İmran süresindeki şu ayet-i kerimedir: "De ki: "Ey mülkün sahibi Allah’ım, sen mülkü kime dilersen ona verirsin. Mülkü kimden dilersen ondan alırsın. Kimi dilersen onu aziz edersin, kimi dilersen onu zelil edersin. Hayr senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye kadirsin." [83]

< Kulillâhumme Ayetinin Sırları

her kim Al-i İmran suresi 26 27 ayeti

İmamı Gazeli diyorki ”Her kimin çok mühim bir haceti varsa iki rekat namaz kılıp,selam verdikten sonra secdeye kapanıp Al-i İmran suresi 26_ 27 ayetini secdede 7 defa okursa duası hemen kabul olur.diye beyanda bulundular ve çok mücerreptir dediler.

Her kimki bu iki ayeti beş vakit namazının ve nafilelerin akabinde devam ederse

a) Kısa vakitte servet sahibi olur
b) Elinde avucunda ne varsa çoğalır.
c) Fakirlik ondan hemen gider diye buyurdular.

Her kim bu iki ayeti hergün 41 defa okursa

a) Allah onun ruhunu tevhid nuruyla marifetlendirir.
b) onun kalbine hikmet ve mağfiret verir
c) ona ilmi gaybı açar.zahiri batını servet ve zenginlikler verir.
d) okuyan kişiyi gören heybetle görür,kadri kıymeti bilinir.herkes ona sevgi ve saygı duyar.

Okudunuz mu?  Tevbe süresinin başında neden besmele yazmamaktadır ?

قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ ۖ بِيَدِكَ الْخَيْرُ ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

تُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ ۖ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ ۖ وَتَرْزُقُ مَنْ تَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ

Kulillâhumme mâlikel mulki tû’til mulke men teşâu ve tenziul mulke mimmen teşâ'(teşâu), ve tuizzu men teşâu ve tuzillu men teşâ'(teşâu, bir yedikel hayr(hayru), inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bir gayri hısâb(hısâbın).

kaynak:Kurandan müjdeler,gizli ilimler definesi >


ali imran suresinin fazileti, ali imran suresi fazileti, ali imran 26 27 fazileti

Bu kategoride yer alan Fatiha, Ayatel kürsi , Al-i imran,Kulillahümme ayetlerinin faziletleri başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Ali İmran Suresinin Fazileti Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.