Helal, Haram ve Şüpheli şeyler hakkında Hikaye

Helal, Haram ve Şüpheli şeyler hakkında Hikaye

Sevim
Buharî’nin, Kitabu’I-İman’daki rivayetinin tercemesi şöyledir:

"Helâl da bellidir, haram da bellidir. İkisinin arasındada (birtakım)şüpheli şeyler vardır ki çok kimseler onları bilmezler. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa ırzını da, dinini de kurtarmış olur. Her kim de şüpheli şeylere da-larsa, koru etrafında (hayvanlarını) otlatan bir çoban gibi, çok geçmeden içeriye dalabilir. Haberiniz olsun ki, her kralın bir korusu olur. Bilmiş olun ki, Allah’ın yeryüzündeki korusu, haram kıldığı şeylerdir. Yine haberiniz olusn ki, bedenin içinde bir lokmacık et (parçası) vardır. O iyi olduğu zaman bü-tün beden iyi olur, bozuk olduğu zaman da bütün beden bozuk olur. İşte o (et parçası) kalptir."

Bu hadis-i Serife uygun bana bir hikaye gösterirmisiniz?

Cevap: Helal, Haram ve Şüpheli şeyler hakkında Hikaye

Darusselam
HELAL YİYECEK HATIRALARI
Helal, Haram ve Şüpheli şeyler hakkında Hikaye
Tavuk fabrikasında çalışan bir ahbabım bana yahudilerin tavuklarını kendi dinlerince nasıl –Kosher- hazırladıklarını görmüş, anlattı. Yahudiler fabrikayla anlaşmışlar. Her hafta belli zamanlarda gelirler tavuklarını hahamlarının eşliğinde kendileri kesip ayıklayıp paketleyip giderler. Her zaman özel getirdikleri kendi bıçaklarıyla tavukları keserler. Fabrikadan hiç bir malzeme kullanmazlar. Dinlerince dualarını okuyup çok seri ve süratle tavukları boğazlarken sekiz-on yardımcısı hahamın kestiklerini temizlemeye zor yetiştirirler. Bir yığın tavuğu süratle kesip temizleyip özel sandıklara yerleştirirler. En son işleri bittiğinde getirdikleri bıçak setlerini de sıcak,sabunlu sularla yıkayıp kurulayıp yerlerine yerleştirip yanlarında geri götürürler. Yahudiler bizim iş yerinde her hafta tavuklarını kendi dinlerince temizleyip kasalayıp marketlerine kosher damgalı tavuk olarak satışa sunarlar.
Görmeyen bilmez ama ben bir resepsiyonda yahudilerin kosher konusunda ne kadar titiz olduklarını gördüm ve baya şaşırdım doğrusu. Hep beraber bulunduğumuz bir resepsiyonda bize normal tabak,kaşık setleriyle servis yapıldı. Onların kaşık takımları,ekmekleri koşer damgalı paketlerde geldi. Yemekleri,tatlıları,yani sofrada kullanılacak ne varsa hepsi koşher mühürlü özel paketlerde geldi. Bazen bir toplum içinde bizlere ikram olurken acaba bu helalmidir? diye sorduğumuzda bazılarının alayına,bazılarının tahammülsüz davranmalarına karşılık yahudilerin bu titizliğine ben hayran kaldım. Dikkat ederseniz bazı helal damgalı gıda maddelerinin üzerinde kosher damgasıda vardır.
Son zamanlarda bazı Avustralya medyasında müslümanların helal yiyecekleri hakkında abuk-subuk yazılar yazılmaya başlandı. Yok efendim helal yiyecek sektörü büyüdükçe kargaların bile güleceği tuhaf iddialara rastlar olduk. Bu söylemleri bizler demeyizde bilmeyen birisi kalksa yahudilerin kosherleri hakkında dese kargalar onlarada güler.Özgür bir ülkede yaşıyoruz.Helal veya kosher veya vejeteryen yemek isteyenlere işin aslını bilmeyenler karışıp sorgulamamalı.
Avustralya’da helal gıdalar yokken müslümanlar nasıl beslenirdi konusu araştırılmaya değer bir mevzudur bence. Yirmi-otuz sene öncesine kadar buralarda helal gıda bulmak çok zordu. Bu yüzden müslümanların ne zorluklara katlandığını Allah bilir. Satılan hemen her yiyeceğin içinde haram bir katkı maddesi veya şüpheli şeyler vardı. Çocuklara yedirecek ne çukulata ne de şeker, dondurma bulabilirdik. Yaşamayan bilmez ama çok zor günlerdi. Marketlere gidiyorsun raflar yiyeceklerle dolu ama sen çok kısıtlı şeyler alabilirsin. O zamanlarda bazı islami derneklerden halka haram numaraların listesi dağıtılırdı . O listeler biz müslümanlara adeta bir işkence oldu desem abartmış olmam. Önce buz dolaplarındaki hemen her şey çöpe gitti. Ardından o numaraların olmadığı doğru dürüst bir ekmek dahi bulamadığımız oldu. Ama Allah biliyor ölmek var dönmek yoktu. Müslümansak haram şeyler yememeye çok dikkat edecektik.
İşte o zamanlarda helal kasap bulamayanlar yıllarca etlerini çiftliklerde kendileri bizzat helal kesip derin dondurucularda stokluyordu. Bir çok kadın bilirim,yine çiftliklerden bidonlarla eve süt taşıyıp peynirlerini yoğurtlarını kendileri yapmaya çalışırlardı. Bu saçmalayan medyanın bu durumlardan hiç haberi olmadı.O ara peynirlerin mayalarınında domuz şirdeninden yapıldığı şayiası çıktı. Haydee.. hanımlar peynir mayasını bile kuzu şirdeninden kendileri yapanlar oldu. Ekmeğini evinde yapanlarda çoktu ama bir gün daha titiz bir hanıma rastladım. Bir mutfak robotunda ekmek unu yapmaya çalışıyordu. Kaba saba bir un çıkıyordu ama o helal yemek uğruna buna katlanıyordu. Büyüklerin bunca bollukta bu darlığa katlanmaları zor değildi ama küçük çocukları haram yememe konusunda eğitip alıştırmak biraz üzücüydü ve vakit alıyordu. Çocukları ,helalinden çukulata,dondurma bulamamak bazen çok ağlatırdı. Bu durumda sana haram yedirip öbür tarafta ben ağlayasıya ,burada sen ağla yavrucuğum diyen anneler biliyorum.Düşünsenize okula gitmişler,misafirliğe gitmişler, alemin çocuğu çukulatası,şekeri,dondurması elinde sizin çocuk tembihlidir aman yavrum içinde domuz vardır sakın başkasının verdiğini yeme,içeriğini bilmeden,okumadan sakın yeme..471 numarası varsa hemen çöpe at alma… Bu helal yiyecek kıtlığından dolayı o zamanlarda çocuklarımızda çok çektiler vesselam.
Sonraları bazı müslüman girişimciler gıda sektöründe imalata başladılar,kasaplar,peynir ve yoğurt fabrikaları çoğaldı. Helal ekmek fabrikaları arttı. Daha fazla satmak isteyen Avustralyalı fabrikalar helalindende üretmeye başladılar. Dahada ileriye gidip müslüman ülkelere satışlarını artırmak isteyen fabrikalar helal üretimlerinin çeşitlerini artırdılar. Yani müslüman pazarlarına da hitap etmek isteyen üreticiler sayesinde Avustralyada helal damgalı yiyeceklerin sayısı arttı. Bunların ne kadarı güvenilirdir oda ayrı bir tartışma konusudur. Avustralyada üretilip müslüman ülkelere ihraç edilen bazı ürünlerin oraların laboratuvarlarında haram maddeler hakkında test edildiğinide duyuyorum. Ama bu helal yiyeceklerin artması sayesinde Avustralya ekonomisinin önemli ölçüde hareketlendiğide bir gerçek. Artık kimse evinde yoğurt,peynir yapmıyor. Müslümanların gittiği helal restorantlar bile var. Çocuklara bir çok çeşitli helal yiyecek seçenekleri var. Hala bir çok müslüman eskiden kalma bir alışkanlıkla gıdalardaki numaraları,damgaları, içerikleri yoklar durur,kimse ezberden bir şey alıp yemez yani. Allah için helalinden yemek müslümanlar için çok önemlidir.
Hoşça kalınız.
Pembegül Abla

haram ile ilgili hikayeler, helalle ilgili çoban hikayesi, helalveharamlailgilikissa