Anasayfa
9 Mayıs 2021, 0:20
sizden09
Abone

Her rekatta euzu okumak sünnetken neden şafi imam besmele okuyor sadece

Her rekatta euzu okumak sünnetken neden şafi imam besmele okuyor sadece

musab
dikkatimi çekti şafi ve hanbelide her rekatta euzo okumak sünnet.hatta şafide açıktan kıraat yapılan namazlarda dışından okumak sünnet.geçen mescidde şafi bir arkadaş besmeleyi dışından okudu kendi mezhebinin hükmüne uyarak ama 2.rekattada 1.rekattada sadece besmele okudu

geçenlerde memlekete dönerken yol kenarındaki camide akşımı eda etmiştim.o imamda besmeleyi dışından okudu ama sadece besmele okudu.madem mezhepleri euzo okuyacaksın diyor neden sadece besmele okuyorlar dışından.maliki olsa onlar zaten besmele okumuyor,hanefi olsa içinden okur,hanbeli olsa dışında değil içinden okur euzuda okusa.ben anlamadım bunlar hangi mezhepten:)


Cevap: Her rekatta euzu okumak sünnetken neden şafi imam besmele okuyor sadece

imam
Euzunun namazda imam tarafından açıktan okunduğu ile ilgili bir rivayet yoktur ama besmelenin açıktan okunacağı ile ilgili deliller çoktur.

< Cehri namazlarda imamın besmeleyi açıktan okuyup okumaması meselesi ilim adamları arasında büyük ihtilâflara sebep olmuş bir mevzudur.

Besmele Kur’ân-ı Kerim’den bir âyet midir?

Fâtiha’nın ilk âyeti midir?

Başında bulunduğu her sûrenin ilk âyeti midir?

Sûre-i Neml’in içindeki besmelenin Kur’ân-ı Kerim’den olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Fakat sûrelerin başında bulunan 113 besmeleye gelince, bunlar hakkında dört ayrı görüş vardır:

1. Sûrelerin başında bulunan besmelelerden hiç biri Kur’ân’dan değildir. İmam Mâlik ve Evzâî’nin görüşleri budur. İlk Hanefî imamlarının bazılarının ve bazı Hanbelî imamlarının görüşü de böyledir.

2. Müteahhirîn denilen ve son halkayı teşkil eden Hanefi ulemâsının tahkikine göre İmam Ebû Hanife besmelenin teberrük ve sûrelerin arasını ayırmak için nazil olmuş başlı başına, müstakil ve tam bir âyet olduğu görüşündedir. Çünkü vahye dayanarak Kurân’ın sahifeleri arasına girmiştir. Bu bakımdan bazı Hanefi âlimleri Kurân’dan bir âyet maksadıyla namazda besmele okuduğu zaman farz olan kıraatin ifa edilmiş olacağını, yine Kurân’dan bir âyet kasdıyla cünüp ve hayızlı kadının besmele okumasının haram olacağını söylerlerDelilleri de "Peygamber (s.a.) kendisine "Bismillahirrahmanirrahim" nazil oluncaya kadar bir sûreden bir sureye geçildiğini bilemezlerdi" mealindeki 788 no’Iu hadis-i şeriftir. Ancak mezkûr hadis bunların görüşü için bir delil olduğu kadar aksi görüşte olan Şâfiîler için de bir delildir.

3. Besmele, başında bulunduğu her sûrenin ilk âyetidir. Buna göre 113 sûrenin başında bulunan her besmele o sûreden bir âyettir. Şafiî ile İmam Ahmed’in meşhur mezhebi böyledir. Abdullah b. Mübarek de bu görüştedir.

4. Yalnız Fatiha’dan bir âyettir. Sûrelerin başında bulunan besmeleler ise, o sûreye besmeleyle başlayıp, besmeledeki berekete ve fazilete ermek içindir. Bu görüş de Şafiîden rivayet edilmiştir.

Netice olarak besmelenin Fatiha’dan bir âyet olduğuna dair İmam Şafiî’nin bir sözü vardır. Ancak sûrelerden bir âyet olup olmadığına dair kendisinden iki ayrı görüş rivayet edilmektedir. İmam Şafiî’nin besmelenin Fatiha’dan bir âyet olduğuna dair delili Ebû Hureyre’den rivayet edilen; "Peygamber (s.a.) "Elhamdülillahi Rabbi’l-âlemîn" yedi âyettir. "Bismillahirrahmanirrahim" de ondan bir âyettir buyururdu mealindeki hadis-i şeriftir.

Bu hadis-i Resûl-i Ekrem (s.a.) besmeleyi Fâtiha’dan bir âyet saymıştır ki, bu İmam Şâfiîye göre, besmelenin Fatiha’dan olduğunu gösteren delillerden biridir. Aynı şekilde besmelenin Kur’ân-i Kerimde Fâtiha’nın başında yazılı oluşu da Fatiha’dan bir âyet olduğuna delâlet eder. Çünkü her sûrenin âyetlerinin tertibi ve yazılışı vahiy mahsulüdür. Diğer sûrelerin başında bulunan besmelelerin o sûrelerden birer âyet olduğu da bir rivayete göre yine İmam Şafiî tarafından ileri sürülmüştür.

İşte bu farklı görüşlere bağlı olarak İmam Şafiî besmelenin namazda sesli, ebû Hanife ile Ahmed, Sevrî ve îshak da sessiz okunacağını savunmaktadırlar. İmam Mâlik ise besmeleyi terk edip hemen "Elhamdulillâhi Rabbi’l âlemîn" ile namaza başlamayı müstehab görür. Evzâî ile Taberî de bu görüştedirler. İmam Mâlik’e göre farz namazlarda besmele -gizli veya aşikâre-kesinlikle okunamaz. Nafile namazlarda kişi okuyup okumamakta serbesttir. İbrahim en-Nehaî ise, besmeleyi açıktan okumak bid’attir demiştir.

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif besmeleyi namazda okumayan mezheb sahibleri tarafından bir delil olarak gösteriliyorsa da İmam Şafiî gibi terkini caiz görmeyenler hadisde geçen "Elhamdu lillahi Rabbi’l âlemin den maksat Sûre-i Fatihadır. Binaenaleyh bunda besmelenin Fatihadan olup olmadığına delâlet eden bir şey yoktur" derler. Ve bu hadisten namazda besmelenin okunmayacağı hükmünü çıkarmanın doğru olmayacağını söylerler.

Müslim’de rivayet edilen "Bismillahirrahmaniirahim sözlerim hiç söylemezlerdi"[246] hadis-i şerifi de Şâfiîlerce besmelenin namazda terk edileceğine delil teşkil etmez. Sadece gizlice okunduğu için Hz. Enes’in besmeleyi işitmediğine delâlet eder. Nitekim Nesâî ile İbn Hibbân’ın rivayet ettikleri "Bismillahirrahmanurahim" lâfizlarım cehren okumazlardı"[247] hadis-i şerifi de bu görüşü desteklemektedir.

O halde bu rivayetteki Okumazlardı" sözü, besmelenin okunduğu halde işitilmemiş olduğuna, bu da olsa olsa besmelenin gizli okunduğuna delâlet edebilir. îbn Hüzeyme’nin: "Bismillahirrahmanirrahim’i gizlice okurlardı" rivayeti ise, bunu büsbütün kuvvetlendirmektedir. Şâfiîlere göre, bütün bu rivayetler İmam Şafiî’nin besmelenin Fatihadan bir âyet olduğu görüşünü kuvvetlendirmektedir. Yine Beyhakî’nin rivayet edip de İbn Hüzeyme’nin sahih dediği, "Efendimizin besmele’yi Fatihadan saydığını" ifâde eden Ümmü Seleme hadisi île, yine Sünen-i Bey-hakî’de Hz. Ali, Ebû Hureyre, ve îbn Abbâs Hazretlerinden rivayet edilen hadiste "seb’uI-Mesânî" (yedi âyetli sûre)nin Fatiha olup besmelenin de Fâtiha’dan bir âyet olduğunun Fahr-i Kâinat tarafından haber verilmesi ve Ebû Hureyre’nin rivayet ettiği merfû hadiste "Elhamdü sûresini okuduğunuzda Bismillâhirrahmanirrahim’i de okuyunuz.Zira o ümmü’l-Kur’ân (Kur’ân’ın anası)dır.Seb’ul-Mesânîdir (yedi âyetlidir).Bismillahirrahmanirrahîm de âyetlerinden biridir."[248] Buyurulması, Şâfiîlere göre Besmele’nin Fatiha’dan bir âyet olduğuna delâlet etmektedir. Ayrıca besmelenin namazda sesli olarak okunacağına dair bir çok sahabeden rivayetler vardır. Nitekim Buhârî sarihlerinden ve Hanefî âlimlerinden Aynî bu mevzuda: 1. Ebû Bekr es-Sıddîk, 2. Ali b. Ebi Tâlib, 3. İbn Abbâs, 4. Ebû Hureyre, 5. Ümm-ü Seleme, 6. Enes, 7. Semure b. Cundub , 8. Ammâr, 9. Abdullah b. Ömer, 10. Nu’man b. Beşîr, 11. Talha b. Ubeydillah, 12. Abdullah b. Ebî Evfâ, 13. Mücâhid b. Sevr, 14. Bişr b. Muâviye, 15. Huseyn b. Urfuta, 16. Ebû Mûsâ el-Eşârî, 17. Hakem b. Umeyr, 18. Muâviye b. Ebî Sufyan, 19. Büreyde b. El-Husayb, 20. Câbir b. Abdillah, 21. Ebû Said el-Hudrî (r.anhum) hazretlerinden gelen rivayetleri teker teker sayarak Şafiînin dayandığı delilleri nakletmiş ve hepsine dair mütalaasını da ayrı ayrı belirtimiştir.

Aynî merhumun bu mevzudaki görüşleri şöyle hulasa edilebilir: "Besmelenin namazda aşikâre okunacağını bildiren hadisleri rivayet edenler çoksa da aslında bu hadislerin hepsi de zayıftır.Sahih hadis kitaplarına alınmadıkları gibi, meşhur Miisnedlerde de bulunmamaktadırlar. Bunların ekserisini Hâkim ile Dârekutnfnin rivayet ettikleri görülür. Hâkim’in bu babda müsamahakâr davrandığı ve zayıf hatta bazı mevzu hadisleri sahih diye kabul ettiği bilinmektedir. Dârekutnî’ye gelince, o da kitabını garib şazz ve muallel hadislerle doldurmuştur. Ondan nice hadisler vardır ki, bu hadisler başka yerde bulunmaz. Râvileri arasında târih kitabları ile cerh ve ta’dil ki-tablarında bile bulunmayan nice yalancılar, zayıflar ve meçhuller vardır ki Amr b. Semr, Câbir b. Cu’fî, Hasan b. Muârik, Ömer b. Hafs el-Mekkî, Abdullah b. Amr b. Hassan, "Yalan dağarcağı" lâkabı verilen Ebü’s-Salt el-Herevî, Ömer b. Hârûn el-Belhî, İsa b. Meymûn el-Medenî v.s. hep bunlar arasındadır. Böylelerinin rivayet ettiği hadisler Buharı ve Müslim’in Sahihlerinde Enes’ten rivayet ettikleri bir hadisle nasıl muaraza edebilir? Bu hadisi rivayet eden imamlardan birisi de Katâde’dir ki, zamanının en büyük hafızı idi. Ondan da hadiste Emirü’l Mü’minin lâkabını alan Şu’be rivayet etmiştir. Onlardan gelen rivayetleri kabul etmekte tereddüt göstermemiştir. Buhârî bile, Ebû Hanife’nin mezhebine ifrat dereceye varan hücumlarda bulunmasına rağman Sahih’ine o zayıf râvilerden hiç birini koymamıştır. Sahih’inde tahric etmek için besmelenin aşikâre okunacağım bildiren sahih bir hadis bulabilmek ümidiyle pek çok meşakkatlere katlanmış, fakat böyle bir hadis bulamamıştır. Müslim de öyledir. O da bu mevzuda hiç bir şey zikretmemiştir. İkisi de bu babta sadece Enes hadisini tahrîc etmişlerdir ki, o da besmelenin gizli okunacağına delâlet eder. Şayet sen "Onlar her sahih hadisi kitablanna almayı gerekli görmemişlerdir. Binaenaleyh kitaplarına almadıkları sahih hadisler arasında besmelenin aşikâre okunacağını bildiren sahih hadisleri de terk etmiş olabilirler." dersen; ben de derim ki, bu sözü ancak muannitler yahut şaşkınlar söyleyebilir. Çünkü besmelenin aşikâre okunması meselesi en güzide ve fıkhın en müşkil, en münakaşa götüren, kitaplarda en çok yer alan meselelerinden biridir. Buhârî’nin kendi şartına uygun ve yakın böyle bir hadis bulmuş olsa onu kitabına alacağına insanın ALLAH’a müekked yeminler edeceği geliyor. Buhârî’nin böyle bir hadis bulduğu halde, kitabına almadığım kabul etsek bile işte Ebû Dâvûd, işte Tirmizî, işte Nesaî ve îbn Mâce… Bu zatların kitaplarında zayıf senetli hadisler yer aldığı halde, besmelenin aşikâr okunacağına dair hiç biri kitabına bir tek hadis almamıştır. Eğer bu zâtlar nazarında besmelenin aşikâre okunacağına dâir olan hadisler tamamıyla bir hiçten ibaret olmasaydı, onları kitaplarına almadan bırakmazlardı. İçlerinden yalnız Nesaî bir tek Ebû Hüreyre hadisini rivayet etmiştir. Sözde bu hadis muhaliflerce bu mevzudaki rivayetlerin en kuvvetlisidir. Halbuki bu hadis de birçok yönlerden zayıftır." Aynî merhum, sözünün bundan sonraki kısmında besmelenin gizli okunmasını ifâde eden hadisleri aşikâre okunmasını ifâde eden hadislere tercih edilecek nitelikte olduklarını söylemiş ve besmelenin aşikâre okunacağını ifade eden hadislerin aslında mensûh olduğunu Hâzimî’nin "el-İtibar fi’n-nâsih ve’I-mensuh mine’l-âsâr" isimli eserinden naklederek sözlerine son vermiştir.

Hanefî ulemâsından Kâsânî’nin tahkikine göre: "Gerçekten besmelenin gizli okunacağı görüşünde olan sahabe, tabiîn ve tebe-i tabiînden pek çok ilim adamı vardır. Nitekim Küfe ulemâsı, Hz. Ömer, Ali, Ammâr, Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Huseyn, el-Hasen, İbn Şîrîn, İbn Abbâs, îbn üz-Zübeyr (ancak İbn Abbâs ile İbn üz-Zübeyr’den besmelenin namazda aşikâre okunacağına dâir de rivayet vardır), Süfyan, el-Hakem, Hammâd, el-Evzaî, Ebû Hanife, Ahmed, Ebû Ubeyd, en-Nehâî, besmelenin gizli okunacağı görüşündedirler. Rivayet edildiğine göre Ebû Ömer de şöyle demiştir: İmam dört şeyi gizli okur: 1. Eûzu, 2. Besmele, 3. Âmin 4. Rabbanâ lekel-hamd. Aynı şekilde Abdullah b. Mes’ud, İbrahim, es-Sevrî, el-Esved, Tirmizî, el-Hazimî, Amr b. Ömer, İbnüz-Zübeyr de besmelenin gizli okunacağı görüşündedirler.[249]

Her besmelenin aşikâre mi yoksa gizli mi okunacağına dair her iki tarafın kendi görüşlerini te’yid eden delillerini sergilemeleri karşısında merhum Ahmed Naim Efendi şöyle demiştir: "Mesaili hilâfiyyede savab ve hakka mu-kârin içtihadın hangisi olduğunu kesin olarak tayin etmedeki müşkilât bütün açıklığıyla ortadadır."[250]

Bu mevzuya Hanefî ulemâsının .namazda besmelenin gizli okunacağına dair delillerini zikrederek son vermek istiyoruz:

1. "Ali ve Abdullah b. Mesûd (r.a.) besmeleyi asla aşikâre okumazdı."[251]

2. "İbn Mes’ud besmeleyi gizli okurdu."[252]

3. "Resûlullah (s.a.) ile Ebû Bekir ve Ömer (namazda) besmeleyi gizli okurlardı"[253]

4. "Peygamber (s.a.) Ebû Bekir, Ömer ve Osman Fatihanın ne başında ne de sonunda besmeleyi okurlardı"[254]

5. "Ben Resûlullah (s.a.), Ebu Bekir ve Osman’la namaz kıldım. Fakat bunların hiç birisinin besmele okuduklarını işitmedim."[255]

6. "Peygamber (s.a.), Ebû Bekir ve Ömer namaza (besmele okumadan doğrudan doğruya) Fatiha ile başlarlardı."[256]

7. Abdullah tbn Mes’ud besmeleyi (namazda) aşikâre okuyan bir kimse gördü ve onu tenkid etti. Hz. Abdullah kendisi ve arkadaşları besmeleyi (namazda asla) sesli okumazlardı.[257]

8. Abdullah b. Mağaffel’in oğlu şöyle dedi: "Babam, namaz kılarken "Bismillahirrahmanirrahim" dediğimi işitti ve: "Ey oğlum! Bu yaptığın bid’-attir. Bid’atten sakınmalısın. Hz. Peygamber’in sahâbîlerinden İslâmda bid’at (meydana getirmek)ten daha çok tiksinen kişi görmedim. Ben, Peygamber (s.a.) Ebû Bekir, Ömer ve Osman’la namaz kıldım. Hiçbirinin besmeleyi açıktan okuduğunu işitmedim. Sen de (açıktan) okuma ve namaz kılacağın zaman "elhamduliİlahi rabbil âleimV’de." Tirmizî der ki: "Bu hadis hasendir. Peygamber (s.a.)’in ashabından ilim ehlininin çoğuna göre amel bu hadis üzerindedir. Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali ve daha başkaları ve bazı tabiîn ulemâsı bunlardandır. Sufyan es-Sevrî, İbnu’l-Mübârek, Ahmed ve İshak’-in görüşü de budur…"[258]

Bilindiği gibi besmele "Bismillah: Allanın adıyla" veya "Bismillahirrahmanirrahîm: Rahman ve Rahim olan Allanın adıyla"[259] sözüne verilen isimdir. Şu halde besmelenin Kur’ândan olduğunda şüphe yoktur. Bu mev-zudaki ihtilâf sadece şu noktalardadır:

1. Nemi Sûresi’nde geçen besmele tam bir âyet midir, yoksa O gerçekten Süleyman’dandır" âyetinin bir parçası mıdır?

2. Sûrelerin başında bulunan besmeleler o süreden bir âyet midir, yoksa Kur’ân-ı Kerim’e teberrük için mi yazılmıştır?

3. Fatihanın başında bulunan besmele Fâtiha’dan bir âyet midir, değil midir?

Yukarıda da arz ettiğimiz gibi bu noktalar üzerinde tevatür derecesinde bir nas bulunmadığı için taraflar kendilerince hak bildikleri görüşü benimsemekle beraber karşı tarafın görüşüne de saygı duymaktadırlar. Namazda besmele çekmenin hükmü ise, mezheplere göre şöyledir:

1. Fatihadan Önce besmele çekmek Şâfiîlere göre farzdır.

2. Mâlikîlere göre mekruhtur. Fakat ihtilâftan kurtulmak maksadıyla farz namazlarda gizlice besmele çekmek mendubtur. Nafile namazlarda gizlice çekmekte zâten herhangi bir sakınca yoktur.

3. Hanbelî ve Hanefîlere göre ise sünnettir.[260] >

Okudunuz mu?  Hanefi mezhebi ve caferilik

Cevap: Her rekatta euzu okumak sünnetken neden şafi imam besmele okuyor sadece

musab
Fıkhus Sünne,Seyyid Sabık:Kitapta açıktan kılınan namazlar için İmam Şafi’ye göre euzuyu gizliden okumakla açıktan okumak konusunda serbest olduğumuz yazıyor.

Delil olarak Ebu Hureyre’den bu konuda zayıf bir hadis nakledilmiştir demekle yetiniyor.Hangi hadis olduğu yazmıyor.

Okudunuz mu?  Bende sevmek sevilmek istiyorum artık

İmam Şafi bu hadisi zayıf görmediki kabul edip açıktan euzu okuyabilirsiniz dedi.


besmele ve amini açıktan okumak 4 meshebe göre, imama uyanin besmele okuyup okumaması, namazda besmeleyi sesli okumak

Bu kategoride yer alan Şehit olan kişiler arasında fark başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Her rekatta euzu okumak sünnetken neden şafi imam besmele okuyor sadece Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.