rana
Ey iman etmiş olanlar! Allah’ı çokça zikretmekle zikredin. Ve O’na sabah ve akşam tespihte bulunun. (ahzap suresi:41,42) buyuruyor.
Şimdi Zikrullah ın her an lazım olduğunu şöyle anlayalım.
Güneş doğduğu vakitte her yeri aydınlatır. Ancak kapısı, penceresi kapalı olan evlerin içine girmez. Buna sebep güneş midir yoksa o evim sahibimi? Işınlar kapıya kadar gelmeseydi güneş suçlu derdik. Fakat güneşin ışınları kapının önüne gelmiştir.
Kapılar,pencereler açıksa güneş, oralardan eve girecektir.
Güneşin mevsimlere göre doğma ve batma arasındaki aydınlatma saatleri bellidir. Ama Allah Teâlâ Hazretlerinin feyzinin doğması ve batması yoktur.
O,daima tulü halinde (parlamakta) dır. Sakarya nehrinin bir an kesildiğini bilen varmı? Fırat nehrinin, Nil nehrinin bir an kesildiğini bilen varmı? İşte onların suyunu devamlı akıtan Mevlâ Teâlâ vetekaddes Hazretleri bize de feyzini devamlı akıtmaktadır.Devamlı yağan bu feyizden kulun istifade edebilmesi için kalbini açık bulundurması lazım. Göğsümüzün sol tarafında bulunan kalbimiz Resulullah’ın buyurduğu üzere:
<<Kalbül Mü’mini, Beytullahi,Kalbün Mü’mini Arşullahi Kalbül Mümini Hazâinullahi>>
Mü’min in kalbi Allah’ın evidir.Mü’min’in kalbi Rahman’ın arş’ıdır. Mü’min’in kalbi Allah’ın hazinesidir.
Kalp feyz’e ne ile açılır?Zikretmekle,hatırlamakla. Zikretmekler Mevla’nın feyzi giriyor,zikredilmediği vakitte Mevlâ Teâlâ’nın feyzinden mahrum kalınıyor.
İnsan ne kadar çok zikrederse o kadar çok feyiz gelir.
Bakınız! Dikkat ediniz! Rabbimiz önce O’nu çok zikretmemizi istiyor. O çok zikretmekle emrolunduğumuz Allah var ya! O çok büyüktür. Rahmet yağdırıyor,sevgi yağdırıyor,nur yağdırıyor.
Mahmut Efendi Hazretleri
şükran
Kalp feyz’e ne ile açılır?Zikretmekle,hatırlamakla. Zikretmekler Mevla’nın feyzi giriyor,zikredilmediği vakitte Mevlâ Teâlâ’nın feyzinden mahrum kalınıyor.
İnsan ne kadar çok zikrederse o kadar çok feyiz gelir.
Bakınız! Dikkat ediniz! Rabbimiz önce O’nu çok zikretmemizi istiyor. O çok zikretmekle emrolunduğumuz Allah var ya! O çok büyüktür. Rahmet yağdırıyor,sevgi yağdırıyor,nur yağdırıyor.
Muhammed_Enes
Allah Razı ve memnun Olsun Kardeşlik paylaşım Çok GüzeLdi… suçlu sadece bizleri
BiLaL HaTTaB
< " Ey iman etmiş olanlar! Allah’ı çokça zikretmekle zikredin.” "Ve O’na sabah ve akşam tespihte bulunun.”(ahzap suresi:41,42) buyuruyor.
Şimdi Zikrullah ın her an lazım olduğunu şöyle anlayalım.
Güneş doğduğu vakitte her yeri aydınlatır. Ancak kapısı, penceresi kapalı olan evlerin içine girmez. Buna sebep güneş midir yoksa o evim sahibimi? Işınlar kapıya kadar gelmeseydi güneş suçlu derdik. Fakat güneşin ışınları kapının önüne gelmiştir.
Kapılar,pencereler açıksa güneş, oralardan eve girecektir.
Güneşin mevsimlere göre doğma ve batma arasındaki aydınlatma saatleri bellidir. Ama Allah Teâlâ Hazretlerinin feyzinin doğması ve batması yoktur.
O,daima tulü halinde (parlamakta) dır. Sakarya nehrinin bir an kesildiğini bilen varmı? Fırat nehrinin, Nil nehrinin bir an kesildiğini bilen varmı? İşte onların suyunu devamlı akıtan Mevlâ Teâlâ vetekaddes Hazretleri bize de feyzini devamlı akıtmaktadır.Devamlı yağan bu feyizden kulun istifade edebilmesi için kalbini açık bulundurması lazım. Göğsümüzün sol tarafında bulunan kalbimiz Resulullah’ın buyurduğu üzere:
<<Kalbül Mü’mini, Beytullahi,Kalbün Mü’mini Arşullahi Kalbül Mümini Hazâinullahi>>
"Mü’min in kalbi Allah’ın evidir.Mü’min’in kalbi Rahman’ın arş’ıdır. Mü’min’in kalbi Allah’ın hazinesidir.”
Kalp feyz’e ne ile açılır?Zikretmekle,hatırlamakla. Zikretmekler Mevla’nın feyzi giriyor,zikredilmediği vakitte Mevlâ Teâlâ’nın feyzinden mahrum kalınıyor.
İnsan ne kadar çok zikrederse o kadar çok feyiz gelir.
Bakınız! Dikkat ediniz! Rabbimiz önce O’nu çok zikretmemizi istiyor. O çok zikretmekle emrolunduğumuz Allah var ya! O çok büyüktür. Rahmet yağdırıyor,sevgi yağdırıyor,nur yağdırıyor.
Mahmut Efendi Hazretleri >
Paylaşım için teşekkürler kardeşim. Herşeye rağmen kendisini çok sevdiğim bir zat. Rabbim hayırlı şifalar versin… Koyu harflerle yazılmış olanlar, eserlerde hadis olarak geçer. Onlar hakkında muhaddislerimizden alıntılar yapacağım:
"Kalp Allah’ın evidir."
Suyutî, Dürer adlı eserinde bu hadis için asılsızdır, diyor. Zerkeşî ve Sehavî de bu asılsızdır demektedirler.
"Mü’minin kalbi, Allah’ın arşıdır." uydurma hadisi,
"Müminin kalbi onun delilidir." uydurma hadisi ve
"Kalp Allah’ın evidir." uydurma hadisi İsrailiyattandır.(Aclûnî, Keşf; Sehavî, Makasıd; Sağanî; Ezherî, Tahzir; İbn Teymiyye, İlmu’l Hadis; Aliyyu’l-Karî,M.Kübra)
vesselam…
muhabbett
kardeşim,
Yere göğe sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım. (K. Hafâ: 2256)
kudsi hadisi ,zümer 22 ayete mutabıktır.
Zümer 22
Allah kimin gönlünü İslam’a açmışsa o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah’ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
işte,şerhi sadır denen olay,zikir(Allahı anmak) sayesinde olur.Zikir sayesinde,kalp temizlenir ,nurlanır ve mekansızlık alemine açılır.Ehadiyet anlaşılır o zaman.Kalbin ne olduğuda.
bu verilen hadisleri siz sağlam bulmayabilirsiniz ama,hal olarak ehadiyeti yaşayanların gönlü tasdikler doğruluğunu.
Allah resulunun kabeyi tavaf ederken söyldiği şu hadis de bunu teyid etmektedir (Ey kabe!) ne kadar hoşsun, kokun ne kadarda güzel! Şanın hürmetin ne kadarda yüce! Ama canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki Allah nezdinde malı ile canı ile mümin hürmeti dokunulmazlığı senin hürmetinden daha büyüktür. (ibni Mace Fiten 2)
ebuesad
Allah Razı Olsun güzel bir paylaşım Allah’ı her daim zikredenlerden olmak dileğiyle…..
rana
amin Rabbim sizden de razı olsun
BiLaL HaTTaB
< kardeşim,
Yere göğe sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım. (K. Hafâ: 2256)
kudsi hadisi ,zümer 22 ayete mutabıktır.
Zümer 22
Allah kimin gönlünü İslam’a açmışsa o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah’ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler. >
Güzel kardeşim, kaynak olarak K.Hafa’yı vermişsin. O kaynak, Aclûnî’nin uydurma hadisleri işlediği eseridir. Benzer lafızla şu hadis de vardır:
"Beni göğüm de yerim de ihata etmedi; ancak mümin kulumun kalbi beni ihata etti."
Zerkeşi; "bu ifade birtakım mülhitlerin, dinsizlerin uydurmalarından ibaret olan bir ifadedir." demektedir.
el-Makasıd adlı eserde Sehavî şu ifadelere yer veriyor: "Ben, İbn Zerkeşî’nin hattıyla yani el yazmasıyla gördüm; diyor ki, kimi ilim ehlinden şöyle konuşurlarken dinledim: ‘Bu batıl bir hadistir. Bazı mulhitlerin uydurmalarından ibarettir.’ "
Huccetu’l İslam İmam Gazalî, bu hadisi İhya adlı eserinde verirken, "Yüce Allah buyurdu" diye Kudsî hadis olarak sunmaktadır. Ancak, İhya hadislerini tahric eden Irakî diyor ki; "Bunun dayandığı bir temele rastlamadım." Nitekim Şeyhine, yani hocasına, el-Leali adlı eserdeki görüşüne katılarak demiştir ki; "Bunun manası; ‘Müminin kalbi bana imanı, bana olan sevgisi ve beni tanıması ihata etti" demektir. Aksi takdirde bu ifade ile; ‘Allah insanların kalbine hulûl etmiştir.’ diyenlerin konumuna düşerler ki, bu hal, Hıristiyanların sadece İsa Mesih için kullandıkları böyle bir ifade ile, onların küfürlerinin de üzerinde en büyük kafirler konumuna düşerler."
İbn Teymiyye ise bununla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: "Hz. Peygamber(sas) yoluyla, yüce Allah’tan rivayet ettikleri ve Kudsî hadis olarak sundukları bu ifade, İsrailiyatta geçen bir ifadedir. Bu ifadenin, Allah Rasulüne(sas) dayanan ve bilinen bir isnadı yoktur."
Hadis doğrulaması için gönül tasdiki yöntemi, hadis usulü içerisinde yer almayan bir yöntem. Gönül neye göre tasdik ediyor olmayan bir sözü? Bu hadis şayet hadis olsa idi muteber hadis kaynaklarında bulunmazmıydı? Gönlünüzün tasdik ettiği nice hadisleri(!) de biliyoruz… Allah’a havalesiniz…
Men kezebe aleyye muteammiden felyetebevve’ mak’adehu mine’n-nar
(Kim benim adıma hadis uydurursa cehennemdeki yerini hazırlasın)(Buharî, İlm 38, Cenâiz 33, Enbiyâ 50, Edeb 109)
Son sözü yine Mehmet Akif’e bırakalım:
Kitabı, sünneti, icmaı kaldırıp attık;
Havassı maskara yaptık, avamı aldattık.
Yıkıp şeriatı, bambaşka bir bina kurduk
Nebiye atıf ile binlerce herze uydurduk.
O hali buldu ki bu cü’ret: "yecüzü fi’t-tergib.."
KARARI ERZELİ FETVA KESİLDİ! Hem ne garip,
Hadis vazediyorken sevap uman bile var!
Sevabı var mı imiş bir zaman gelir, anlar!
Cihanı titretiyorken niday-ı "men kezebe."
İşitmiyor mu, nedir, bir baksın şu bî-edebe:
Lisan-ı pak-i Nebîden yalanlar uyduruyor,
Sıkılmadan da "sevap işledim" deyip duruyor.
Düşünmedin mi girerken şeriatın kanına?
Cinayet kalacak zanneder misin yanına?
Sevap ümid ediyor ha! Deyin ki namerde
Sevabı sen göreceksin huzur-ı mahşerde!
M.Akif ERSOY- Safahat
vesselam…
muhabbett
< "Bunun manası; ‘Müminin kalbi bana imanı, bana olan sevgisi ve beni tanıması ihata etti" demektir. Aksi takdirde bu ifade ile; ‘Allah insanların kalbine hulûl etmiştir.’ diyenlerin konumuna düşerler ki, bu hal, Hıristiyanların sadece İsa Mesih için kullandıkları böyle bir ifade ile, onların küfürlerinin de üzerinde en büyük kafirler konumuna düşerler."
vesselam… >
kardeşim,
mümin kulun kalbine sığma olayını hulül diye anlamak sapıklıktır.tasavvuf ehli bunu böyle anlamaz.o hali yaşamayanların ,duyduklarını satanların halidir bahsettiğiniz hal.
yukarda verdiğim ayeti kerimenin manasına muvafıktır bu hadis..şerhi sadır olayıdır. ki kuranı kerimde dört yerde geçer.sadrın iman nuruyla,inşirah bulması,açılmasıdır.ehadiyet idrakidir.
idrak başka,okuyup öğrenmek başkadır.mesela,japonyayı kitaplardan,resimlerden okuyup tanımak başkadır,gidip görmek,içinde yaşamak başkadır.
kuranı kerimden bir ehad kelimesini açıklamaya o kitaplar yetmez.ille gönülle anlaşılacak.
ehadiyet idrakinin hululle alakası yoktur.bu gün bazı tasavvufi akımlar,bu halleri yaşamadan sırf lafını satarak ve dillendirerek küfre girdiğinin farkında bile olmadan panteizmi dillendirebiliyorlar. Böyle olması,hakiki tasavvuf ehlinin olmadığını göstermez,aksine,hakikat ehillerininde olduğuna delildir. Çünkü kıymetli olan taklit edilir.
BiLaL HaTTaB
< kardeşim,
mümin kulun kalbine sığma olayını hulül diye anlamak sapıklıktır.tasavvuf ehli bunu böyle anlamaz.o hali yaşamayanların ,duyduklarını satanların halidir bahsettiğiniz hal.
yukarda verdiğim ayeti kerimenin manasına muvafıktır bu hadis..şerhi sadır olayıdır. ki kuranı kerimde dört yerde geçer.sadrın iman nuruyla,inşirah bulması,açılmasıdır.ehadiyet idrakidir.
idrak başka,okuyup öğrenmek başkadır.mesela,japonyayı kitaplardan,resimlerden okuyup tanımak başkadır,gidip görmek,içinde yaşamak başkadır.
kuranı kerimden bir ehad kelimesini açıklamaya o kitaplar yetmez.ille gönülle anlaşılacak.
ehadiyet idrakinin hululle alakası yoktur.bu gün bazı tasavvufi akımlar,bu halleri yaşamadan sırf lafını satarak ve dillendirerek küfre girdiğinin farkında bile olmadan panteizmi dillendirebiliyorlar. Böyle olması,hakiki tasavvuf ehlinin olmadığını göstermez,aksine,hakikat ehillerininde olduğuna delildir. Çünkü kıymetli olan taklit edilir. >
EyvAllah kardeşim… Gönül sadece tarikata mensup olanlar da var zaten… Ben de ne anlatmaya çalışıyorum yau.
"Ben ne anlarım ? ? ?"
Allaha emanetsiniz… vesselam…
irem naz
Kitabı, sünneti, icmaı kaldırıp attık;
Havassı maskara yaptık, avamı aldattık.
Yıkıp şeriatı, bambaşka bir bina kurduk
Nebiye atıf ile binlerce herze uydurduk.
O hali buldu ki bu cü’ret: "yecüzü fi’t-tergib.."
KARARI ERZELİ FETVA KESİLDİ! Hem ne garip,
Hadis vazediyorken sevap uman bile var!
Sevabı var mı imiş bir zaman gelir, anlar!
Cihanı titretiyorken niday-ı "men kezebe."
İşitmiyor mu, nedir, bir baksın şu bî-edebe:
Lisan-ı pak-i Nebîden yalanlar uyduruyor,
Sıkılmadan da "sevap işledim" deyip duruyor.
Düşünmedin mi girerken şeriatın kanına?
Cinayet kalacak zanneder misin yanına?
Sevap ümid ediyor ha! Deyin ki namerde
Sevabı sen göreceksin huzur-ı mahşerde!
M.Akif ERSOY- Safahat
Allah razı olsun her dönemde varmış bunlardan Allah islah etsin
kalp Allahın evidir, kalpler Allahın evidir, yere göğe sığmadım mümin kulumun kalbine sığdım
Mümin in kalbi Allahın evidir. Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.