Midye yemek haram mı?

Midye yemek haram mı?

Yusuf
Midye yemek Hanefi mezhebine göre caiz değildir. Zaruri bir hal yoksa yememek evladır.

Taze et yemeniz için denizi sizin hizmetinize veren Allah’tır 1 mealindeki âyet-i kerime ile Denizde avlanmak ve onları yemek size helâl kılındı ki; hem size hem de yolcu olanlarınıza faydalı olsun 2 mealindeki âyet, denizlerin birer ilâhî nimet deposu olduğunu ve onlardan insanların faydalanabileceğini ifade etmektedir.

Âyet-i kerimelerde, Cenab-ı Hak belirli bir kısmını haramlaştırmadan ve başka hayvanlar gibi boğazlanma şartını koşmadan, bütün deniz hayvanlarının helâl olduğunu bildirmekte, kullarına kolaylığı ve genişliği temin etmektedir. Hattâ mümkün mertebe hayvana eziyet vermekten kaçınılması kaydıyla, onları yakalamak için insana herşeyi kullanabilme müsaadesini vermektedir.

Bilindiği gibi, yaşadıkları yerler bakımından hayvanlar kara ve deniz hayvanları olmak üzere ikiye ayrılır. Karada yaşayan hayvanların hangilerinin yenip yenmeyeceği fıkıh kitaplarında belirtilmiş, ayrılmıştır. Denizde yaşayan hayvanların hangilerinin yenilmesinin helâl, hangilerinin haram olduğu hususunda ise mezhepler arasında farklı görüşler mevcuttur.

Yukarıda meallerini verdiğimiz âyet-i kerimeden hareket eden Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi âlemlerine göre, deniz hayvanlarının, yani suyun içinden başka bir yerde yaşayamayan hayvanların hepsi, nerede bulunursa bulunsun, ister balık şeklinde olsun, isterse başka cins ve şekide bulunsun, helâldir, yenebilir. Yine aynı mezheplere göre, bu hayvanların isimlerinin farklı olması, diri veya ölü olması; yakalayanların Müslüman veya gayrimüslim olması hükmü değiştirmez.

Mâlikî mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna kılmazken, Hanbelî mezhebi yılan balığını habis saydığı için; Şâfiî mezhebi de kurbağa, yengeç ve timsah gibi hem denizde, hem de karada yaşayabilen hayvanların etinin yenilmesini haram olarak vasıflandırmaktadır.
Hanefî mezhebine göre ise, balık sûretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek haramdır. Buna göre, daima suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balık eti yenebilir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir. Fakat, diğer su hayvanları caiz değildir. Midye, istiridye, istakoz ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helâl olarak kabul edilmemektedir, haram sayılmaktadır.3

Bu esaslara göre, midye, istiridye gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır.

1. Nahl Sûresi, 14.
2. Mâide Sûresi, 96.
3. el-Mezâhibu’l-Erbaa, 2: 5.

Mehmed Paksu Helal – Haram
___________________________

Cevap: Midye yemek haram mı?

rana
Allah c.c. razı olsun, kücük kardesimin sorusunu böylelikle cevap vermis oldum 🙂

Yanıt: Midye yemek haram mı?

pentegramxx
Allah razı olsun …

Soru: Midye yemek haram mı?

Hüzünn
Allah cc razı olsun benimde merak ettiğim bir konuydu…..

şaf_ak
güzel güzel yenecek şeyler varken kala kala yenecek midye mi kaldı ya hu 🙂

Allah cc razı olsun yusuf 🙂

Sedanur
< güzel güzel yenecek şeyler varken kala kala yenecek midye mi kaldı ya hu 🙂

Allah cc razı olsun yusuf 🙂
>
evet katılıyorum size hiç bir balık türüyle aram yok…
paylaşım için Allah cc razı olsun Yusuf…

naqshi
Allah razı olsun yusuf ..Kim ne derse desin ben deniz mahsulleri konusunda imam şafiye tabiyim denizden babam çıksa yerim 🙂

qLsm
öğrendiğim iyi oldu Allah(c.c.) razı olsun 🙂

Hoca
< Kim ne derse desin ben deniz mahsulleri konusunda imam şafiye tabiyim denizden ababm çıksa yerim 🙂 >
"ababm" bu bir balık türü mü?:)

eda_04
midye,kalamar ıstakoz yengeç hipsiyle aram iyi.
haram olmadığını biliorum…

naqshi
< ababm" bu bir balık türü mü?:) >
dilim pardon parmağım sürşmüş 🙂 düzelttim hocam 🙂

ezdli cündep
< Bu esaslara göre, midye, istiridye gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır >
….Burda bir çelişki var yusuf kardeş 3 meshep helal demiş 1 meshep haram demiş bir şey ya haramdır ya helaldir helali haran haramı helal sahibini dinden çıkarır

Hoca
< ….Burda bir çelişki var yusuf kardeş 3 meshep helal demiş 1 meshep haram demiş bir şey ya haramdır ya helaldir helali haran haramı helal sahibini dinden çıkarır >
bir müçtehid içtihad eder, ya isabet eder yada hata eder. isabet ederse iki sevap, hata ederse bir sevap alır.

ezdli cündep
< bir müçtehid içtihad eder, ya isabet eder yada hata eder. isabet ederse iki sevap, hata ederse bir sevap alır. >
………Bu sözün dayanağı nedir mum

Hoca
< ………Bu sözün dayanağı nedir mum >
"Hâkim hükmedip, ictihadda bulunur ve isâbet ederse ona iki ecir vardır" (Buhârî, el-İ’tisâm, 21; Müslim, Akdiye, 15; Ahmed b. Hanbel, III, 187).

Allah Rasûlü, Muaz b. Cebel’i Yemen’e yönetici olarak gönderirken"Kitap ve sünnette hüküm bulamazsan ne ile hükmedersin" sorusuna Muaz "Reyimle ictihad ederim" diye cevap vermiştir (Tirmizî, III, s. 616: Ahmed b. Hanbel, V, 230; Şafii, el-Ümm, VII, 273).

ezdli cündep
Âmir dedi ki: Ben Nu’mân ibn Beşîr(64-R)’den şöyle derken işittim: Ben Rasûlullah(S)’dan şöyle buyururken işittim: "Halâl belli, haram da bellidir. İkisi arasında (halâl mı, haram mı belli olmayan bir takım) şübheli şeyler vardır ki, çok kimseler bun¬ları bilmezler. Her kim şübheli şeylerden sakınırsa, ırzını da, dînini de tertemiz tutmuş olur. Her kim şübheli şeylere dalarsa, (içine gir¬mek yasak olan) koruluk etrafında davarlarını otlatan bir çoban gi¬bi, çok sürmez içeriye dalabilir. Haberiniz olsun, her devlet başkanının kendine mahsûs bir koruluğu olur. Gözünüzü açın; Allah’ın yeryü¬zündeki koruluğu da haram ettiği şeylerdir. Haberiniz olsun ki, bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki iyi olursa bütün beden iyi olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o(et parçası)kalbdir.Sahih Buhari İman babı 39-

Rasulullah (sallAllahu aleyhı ve sellem) şöyle buyurdular:

Ümmetim yetmiş küsür şubeye ayrılacak . Bunlardan fıtnesı en büyük olanı, Dinde Rey’leriyle Kıyas yapıp bununla Allah’ın helal kıldığını haram, haram kıldığını helal yapanlar olacaktır”. (Ibn Abdıl Berr. Camı: 2.c.134.s .)

didabra
< Ümmetim yetmiş küsür şubeye ayrılacak . Bunlardan fıtnesı en büyük olanı, Dinde Rey’leriyle Kıyas yapıp bununla Allah’ın helal kıldığını haram, haram kıldığını helal yapanlar olacaktır”. (Ibn Abdıl Berr. Camı: 2.c.134.s .) >
bunu bilmiyordum bu kanu derin tartisilabilir gunumuze gore revizyon edersek burada demokrasi varmidir yokmudur ? aslinda iyibir konu ama midye konusunuda dagitmak istemiyorum yeni bir baslikmi acsam acaba?

nurol
sllam larımı sunarken hemen bende kendime sordugum seyleri sizlerle paylasmak istiyorum .
Sunu pesinen söleyeyimde yanlıs düsüncelere mahal olmasın amacımız doğruları öğrenmek .
Kuranı kerimde HARAM lar yapılması sakıncalı seyler ALLAH cc belirtmistır . hüküm onundur .bu hüküm ü tartısmak acaba doğrumu .neden niçin nasıl gibi .
HARAM lar acıkca belirtilmisolduguna göre bu kesin hükümü sorgulamak yada içtihat içine almak sizce dogrumu?
Meszher imamlarımız ( Allah cc onlardan razı olsun) içtihat ettikleri konular genelde ibadet konuları diyilmi? namaz abdest ve daha bırcok konular ibadetler alanında diyilmi bır imamın diğer imamın arasındaki farlılık resulu ekrem asv ın tabbikatından kaynakladıgını biliyoruz resülüllah asv her iki sekilde yaptıgı için farklılıklar doğru sayılmıstır ancak kesın hüküm itibari ile ayetlerde sabit olan haram yada helal olan seyler için doğru olmayacagını düsünüyorum . zira haramı helal kılmak helalı haram kılmak tehlikeli bir davranıs gıbi görüyorum .ALLAH cc hım bize acı bize doğruları bulmamıziçin yarım et .yanlız senden yardım dileriz

Hükümdar
[Şafii’de tilki, sırtlan, samur, sincap ve gelincik yenir.]

Diğer mezheplerde yenmez

At eti, Şafii ve Hanbeli’de helal,

Maliki’de haramdır

[Şafii ve Maliki’de, kirpi ve kertenkele yenir.]

Diğer mezheplerde yenmez

[Martı Hanefi ve Hanbelî’de yenmez. Maliki’de martı ve balıkçıl yenir. Şafii’de kırlangıç, tavus, hüthüt, papağan yenmez

Sadece deniz hayvanları değil kara ve uçan hayvanlarda bile mezhepler arası farklar vardır bu farkları kendi kafanıza göre ölçmeye hele birde hadislerle bir mezhebi yanlış söylüyor o mezhebin imamı bilmiyor demek ancak ahmaklık ya da kendini o mezhep imamlarından üstün görmektir

Şimdi Hanefi mezhebinde deniz hayvanlarının hangisinin yenip yenmeyeceği bellidir bunda yanlışlık var diyenler diğer mezheplerde de verdiğimiz örneklerde bazı hayvanların yenip yenmeyeceği konusunda ne kadar fark olduğunu görürler bu farklılık

(Âlimlerin farklı ictihadları, [mezheplere ayrılmaları] rahmettir.) [Beyheki]

(Ümmetimin âlimleri, hiçbir zaman dalalette birleşmezler. İhtilaf olunca sivad-ı a’zama [âlimlerin ekseriyetinin bildirdiği yola] uyun!) [İbni Mace]

< Ümmetim yetmiş küsür şubeye ayrılacak . Bunlardan fıtnesı en büyük olanı, Dinde Rey’leriyle Kıyas yapıp bununla Allah’ın helal kıldığını haram, haram kıldığını helal yapanlar olacaktır”. (Ibn Abdıl Berr. Camı: 2.c.134.s .) >
Bu hadisi şerifi İMAM AZAM’a mezheplere tenkit etmek kişinin dinini bilmediğini gösterir o yüzden MEZHEPLERİ bilmek ve ona göre uymak için altta ki alimlerin mezhepler için yazdıklarını okusunlar ve beyinlerine kazısınlar

Seyyid Ahmed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:
(Kur’an-ı kerimdeki (Allah’ın ipi)nden maksat, cemaattır. Cemaat da, fıkıh ve ilim sahipleridir. Fıkıh âlimlerinden bir karış ayrılan sapıtır. Sivad-ı a’zam, fıkıh âlimlerinin yoludur. Fıkıh âlimlerinin yolu da, Resulullahın ve Hulefa-i raşidinin yoludur. Bu yoldan ayrılanlar, Cehenneme gider. Fırka-i naciyye, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu dört mezhep, Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli’dir. Bu zamanda bu dört hak mezhepten birine uymayan, bid’at sahibi olup Cehenneme gider.) [Tahtavi]
Bugün dört mezhepten birinde bulunmayan Ehl-i sünnetten ayrılır. Ehl-i sünnetten ayrılan da sapık veya kâfir olur. (Dürr-ül-muhtar haşiyesi zebayih kısmı)

Bugün dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir. (Hadika)

Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
Dindeki dört delil, müctehid âlimler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür. Çünkü biz, âyetten ve hadisten hüküm çıkaramayız. Bunun için, mezhebimizin bir hükmü, âyet ve hadise uymuyor gibi görünse de, mezhebimizin hükmüne uyulur. Çünkü nas; ictihad isteyebilir, tevil edilmesi gerekebilir, nesh edilmiş olabilir. Bunları da ancak müctehid anlar. Bunun için tefsir ve hadis değil, âlimlerin kitaplarını okumamız gerekir. (Berika s.94)

İbni Teymiye’nin talebesi İbni Kayyım bile diyor ki:
İctihad şartı bulunmayanın, Kur’andan ve hadisten ahkam çıkarması caiz olmaz. Bir mezhebe uyması şarttır. Dört mezhepten başkasına uymak da caiz değildir. (İlamil Muvakkiin)

Dindeki dört delil, yani 1- Kur’an, 2- Hadis, 3- İcma, 4- Kıyas-ı fukaha müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür. Çünkü bizler, âyet ve hadisten hüküm çıkaramayız. Mezhebin bir hükmü, âyete, hadise uymuyor gibi görünse de yanlış değildir. Çünkü âyet ve hadis ictihad isteyebilir, başka bir âyet veya hadisle değişmiş olabilir, nesh edilmiş olabilir veya bilmediğimiz bir tevili vardır. (Berika)

Müctehid olmayanın dindeki bu hükümleri hadis-i şeriflerden anlaması mümkün olmaz. Bunun için, müctehid olmayan, hadis kitabı okursa, ya hadislerin uydurma olduğunu zanneder veya kendi aklına göre, yanlış bir hüküm çıkarır. Her ikisi de felaketine sebep olur. O halde bir Müslümana yapılacak en büyük kötülük, (Kütüb-i sitteyi al, hadisleri oku ve buradan dinini öğren) veya (Kur’an meali oku, dinini asıl kaynaktan öğren) demektir. Bu, bir hastaya, (falan hastaneye git, falan kattaki falan odası ameliyathanedir, orada her türlü lüzumlu alet vardır, kendi kendini ameliyat et) veya (falan ilaç fabrikasına veya falan ilaç ecza deposuna git, orada her türlü ilaç var, bulduğunu, beğendiğini iç, tedavi ol) demekten daha beterdir.

Peki mezhep imamları âyet ve hadise uymamışlar mı? Onlar âyet ve hadisi bizim kadar anlamamışlar mı? Ne diye o yetkili âlimlerin anladıklarına değil de kendi anlayışımıza uyuyoruz? Günlük işlerde bile işin ehline gidiliyor. Kendi kendini ameliyat eden, kendi ilacını kendi yapan insan var mı?

nurol
rahman ve rahim olan ALLAH cc adıile baslarken BİR HATAYI ACIKLAMAK zorundayım cünki yanlısa doğru diyende vebal alıyor ALLAAH CC tan korkarım .
Meshep konusunu iyi anlamak için yazıyorum ehli sünnet in disindaki mesheplere uyanların kafir olacagı görusune katılamıyorum . Cunki kafirligin sınırı cizilmiştir kuranda ifade edilen kafir sifatlarına bakınız . kuranı okuyan islamı kabuleden resululaha asv itiat eden tevhide inanan bir kisiye nasılolurda bu çirkin sıfatı yakıstırıyorlar ? Allah cc onları bagıslasın .4 meshebin dısındakı mesheplere dil uzatmak bizim neyimize Allah tan korkun kafırlik tevhidin rettiile olur bunların coğu ehli beyttendir yapmayın iyi arastırın haksızlık yapmayalım nasıl bakacagız resülüllah asv yüzüne yapmayın iyiögrenelim .
Bu müslümanların bölünüp parcalanmasını isteyenlerin isine yarar oysa işlam bir bütündür .ve tek ümmettir .
Mezhebler efendimiz asv ın vefatından sonra olustu peygamberimiz asv bölünün demedi bütün mezhepler ( islsmın dairesindekiler( bızımiçin bir rahmettir . Allah cc hepsinden razı olsun .
Ben camide namaz kılarken yanımdaki insan caferi oldugunu anladım saftuttuk namazı edaettik buna ne dersiniz ??

@mir
< Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
Dindeki dört delil, müctehid âlimler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür. Çünkü biz, âyetten ve hadisten hüküm çıkaramayız. Bunun için, mezhebimizin bir hükmü, âyet ve hadise uymuyor gibi görünse de, mezhebimizin hükmüne uyulur. Çünkü nas; ictihad isteyebilir, tevil edilmesi gerekebilir, nesh edilmiş olabilir. Bunları da ancak müctehid anlar. Bunun için tefsir ve hadis değil, âlimlerin kitaplarını okumamız gerekir. (Berika s.94)

İbni Teymiye’nin talebesi İbni Kayyım bile diyor ki:
İctihad şartı bulunmayanın, Kur’andan ve hadisten ahkam çıkarması caiz olmaz. Bir mezhebe uyması şarttır. Dört mezhepten başkasına uymak da caiz değildir. (İlamil Muvakkiin)

Dindeki dört delil, yani 1- Kur’an, 2- Hadis, 3- İcma, 4- Kıyas-ı fukaha müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür. Çünkü bizler, âyet ve hadisten hüküm çıkaramayız. Mezhebin bir hükmü, âyete, hadise uymuyor gibi görünse de yanlış değildir. Çünkü âyet ve hadis ictihad isteyebilir, başka bir âyet veya hadisle değişmiş olabilir, nesh edilmiş olabilir veya bilmediğimiz bir tevili vardır. (Berika) >
Ebû Hanife:"(R.A)
Nereden söylediğimizi (hükmümüzün delil ve kaynağını) tetkîk edip bilmeden bizim reyimizle fetvâ vermek hiçbir kimse için helâl değildir.”
"Bu benim reyimdir ve elde edebildiğim reylerin en iyisidir. Bundan daha iyisini bulan olursa onu kabul ederiz.”

Ebû Hanife Nûman b. Sabit (R.A.) demiş ki:
– "Allah’ın Kitabına ve Resûlu’nün Sünnetine ters düşen bir söz söylediğim zaman benim görüşümü terk edin." Fullâni "el-ikaz,s.50

midye konusunda olsun diğer konularda olsun
uyduğu mezheb aliminin delilini bilmeden ona tabi olmak
Ebu Hanifeye göre haramdır
hele bir de bir konuda
apaçık ayet ve hadislere muhalif olduğunu bile bile
sırf o söyledi diye hocasına tabi olmak Allah korusun şirktir
9-Tevbe-31kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=9&ayet=31
31. (Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i (İsa’yı) rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilaha kulluk etmeleri emrolundu. O’ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.

Daha önceleri bir Hıristiyan olan Adiy b. Hatim, İslam’ı kavrayıp anlamak niyetiyle geldiği zaman, taşıdığı şüpheleri gidermek için Peygamber’e (s.a) birkaç soru sordu. Bu sorulardan biri şu idi: "Bu ayet bizi, alimlerimizi ve rahiplerimizi Rabler edinmekle suçluyor. Bunun gerçek manası nedir? Zira biz onları kendimize Rabler edinmeyiz" dedi. Peygamber (s.a) cevaben, ona karşı bir soru yönelttiler: "Siz onların gayrı meşru (haram) ilan ettiklerini gayri meşru, onların meşru (helal) kabul ettiklerini meşru sayıp öylece kabul etmiyor muydunuz?" Adiy, "Evet böyledir" diye tasdik etti. Peygamber (s.a), "İşte bu sizin onları kendinize rabler edinmenizdir" buyurdu.

haram ve halaller Allah ve Resulu tarafından belirtildiğine göre
ve o haramlar arasında midye vb.nin de olduğuna dair bir delil olmadığına göre
midye vb.ne haram demek büyük bir tehlikedir

ayrıca bir şeyin bir mezhebde haram olması demek
ne demektir anlayabilmiş değilim
bir şey ya helal ya da haramdır
ve bu da İslam’a göredir

üstelik bir şeyin Hanefi mezhebinde haram olması demek
bizzat Ebu Hanife’nin o şeyin haram olduğunu iddia ettiği anlamına gelmez
öyle değil mi?
delilini vermediğiniz sürece
hanefi mezhebinde midyeyi haram ilan eden Ebu Hanife mi? Kerhi mi? Hadimi mi? Nereden bileceğiz?

buyrun bunlar da şimdilik son sözlerim olsun:
Beyhaki senedini de vererek Ömer b. el-Hattab’tan minberde şöyle dediğini rivayet eder:

-Ey insanlar! İctihad etmek Rasulullah tarafından yapılınca isabetli olurdu. Çünkü Allah ona hakkı gösteriyordu. Bizim görüş belirtmemiz ise zandır ve tahmindir. Medhal: 189.

[Yani hata da ederiz isabet de.Hatalarımızı düzeltin, doğrularımıza uyun.@mir.]

Böyle büyük bir sahabinin böyle oğlu olur. Buyrun:
Sahâbeden birisi Abdullâh b. Ömer’le (ra) sünnetle ilgili bazı meselelerde tartışıp "baban şöyle dedi." deyince, o adama şöyle der: "Bizler, Ömer’e mi yoksa sünnete mi uymakla emrolunduk.”

Sahâbeden bazıları, Ebu Bekir ve Ömer’in (ra) ifrâd haccını güzel gördüklerini söyleyerek, temettü haccı yaptığı için Abdullah b. Abbas’a (ra) itiraz ettiler.
Bunun üzerine o,şöyle demiştir:"Başınıza gökten taş yağmasından korkulur. Ben size, "Rasûlullâh (sav) şöyle buyurdu diyorum", sizler ise bana "Ebu Bekir ve Ömer böyle dedi" diyorsunuz.”

Ebu Bekir ve Ömer’in (ra) sözlerine uymakla sünnete aykırı davranarak cezâya
çarptırılmaktan korkulursa, onlardan daha düşük durumda olan veya kendi basit görüş ve ictihadına bakarak sünnete aykırı hareket edenlerin hali nice olur?

ravza 2
Hiç yemedim yemekte istemem benim kardeşim çok sever ikaz ediyorum ama genede yiyor bunu akşama onada okutmam lazım RABBİM razı olsun bilgilendik

Desert Rose
< Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır. >
Vede Kabuklu deniz hayvanlarının senenin hemen hemen her ayında
Regly (adet) olması ve bu yüzden pis sayılmasıdır…

Mustafa Hamûş
selamun aleykum
bende tatmıştım bu nimetlerden önceleri.daha sonra haram diye duydum ama emin olamadım tabi.sonra şüphe halinde olunca bıraktım yemeyi.
sorum şu : bildiğim kadarı ile bazı konularda kolaylık sağlamak adına mezhepler arası geçiş imkanı sunulmuş.söz gelimi abdestte kan gelmesi hanefi-maliki niyetlenmesi gibi.burda da böyle bişey olabilir mi acaba?

Kılıçali49
< Vede Kabuklu deniz hayvanlarının senenin hemen hemen her ayında
Regly (adet) olması ve bu yüzden pis sayılmasıdır… >
Bunu iddia eden bir bilim kitabı yoktur…İmamı Azamın gerekçeleri en güzel gerekçedir…

Selam ve dua ile…

nurol
Allah razı olsun ancak haram ve helaller konusunun kurana sormaklazım diyilmi? yoksa helala haramdemek (hasa= harama helal demek tehlikeli Allah cc sıgınırım ben konuile ilgili ayet ve hadis varsa tamam .fukuhanın bır bölümü helal bir bölümü haram kabul edemez .haramlar bütün imamların hepsindede haramdır ..
yoksa o mubarek müstehitlere haksızlık etmis oluruz .

Haram ve helaller kuranda acıklanmıstır .. mesela kuranda içki haramdır .bu ayetle sabittir ..bırileri / imamlar = bunu nasıl helal sayabilir .? bu konuda kesin emir varmı? yoksa helalı haram saymakta buyük bır hatadır

sofi ezel
Ben bu soruyu değerli bir abimize sordum kendisi yazar fıkıh konularında da bilgileri var ismi süleyman kösmene
cevabı:
Hanifi mezhebine göre midye yemek MEKRUHTUR

nurol
kuranda midyenin haramlıgı konusu yok .bu nedenle imamların cogu malikı -hanbeli-safi hz bukonuda imamı azam gibi düsünmedigini görüyoruz ..
haram olan seyler kuranda apacık bildirilmistır . harama helal demek / hasaa ne kadar tehlikeli ise haelalerede haram demek aynı sekilde tehlikelidir .diyorum . tabiiki temiz olan nimetlerden yiginiz .günümüzde artık denizlerde kırlendi .agır metal dedigimiz kursun -civa gibi sonderece zararlı maddeler midyelerde bulunabılıyor ve hatta balıklarda bıle bu materyallar var deniz dibinde yasayan canlılarda daha yogun bulunuyor bu zararlı atıklar bu nedenle belki yememeli deyebiliriz …

nurol
acaba bu farklı görüsler ( müstehidin doğru kararına 2 sevap yanlıs kararına 1 sevap derlerya öylebiseymi??

mehmet2012
Midye yemek haram mı değil mi diye araştırırken burada yazılanları gördüm. 4 Mezhep imamlarından başkasının yolundan giden dinden çıkar mealinde bir şeyler görünce de üye olup yazmak istedim. Ben mensubu olduğum islam dininin amentüsü içinde imamlara iman şartının olduğunu bilmiyordum doğrusu. Demek Allah’a iman, meleklere iman, peygamberlere iman, kitaplara iman, ahiret gününe iman ve kadere iman dışında bir de mezhep imamlarına iman şartı varmış ve bu şartı taşımıyorsak dinden çıkıyormuşuz. Sayenizde bilgilendik. Acaba Hazreti peygamber (SAV) hangi mezhebe mensuptu? Ya da Hz, Ebu Bekir (RA) ve asr-ı saadetin diğer ileri gelenleri? Bakın, bu mezhep işleri müslümanları bölen, güçsüzleştiren şeylerdir ve anlamıyor musunuz ki aslında katoliklik, ortodoksluk, anglikanlık ve protestanlık gibi pek çok mezheplere bölünmüş olan hristiyan adetlerinin islama sokulmasıdır. Amacım mezhep imamlarına saygısızlık yapmak değil. Kendilerinin o günün koşullarına göre dini kuralları yorumlayan ve topluma yol gösteren önderler olduğunu düşünüyorum. Allah hepsinden razı olsun. Ama hepsi o kadar. Bunu ötesinde mezhep imamlarına ya da herhangi başka bir kişiye kutsiyet atfetmek şirkten başka bir şey değildir.

Midye kimi mezheplere göre helal, kimilerine göre harammış! Böyle bir şeyi aklınız alıyor mu? Mesela, alkol. Kuran-ı Kerim’de açıkça yazılıdır ki içki içmek haramdır ve içen günahkar olur. İçki içmenin haram olmadığını savunan ise dinden çıkar. Peki aynı şeyi değişik mezheplerin görüşlerine göre midye için uygulayalım. Şafi mezhebine göre midye helal, hanefi mezhebine göre haram. Sorgu sual günü gelip çattığında "Ey kulum neden midye yedin?" diye sorguya çekilen kişi "Allahım ben Şafi’yim, o yüzden yedim" deyince kendisine "Haaa tamam o zaman, sorun yok, geç bakalım şöyle cennete" mi denecek? Ya da kişi hanefiyse ve midye yediyse günahkar mı sayılacak? Haram ve helal kavramlarından bahsediyoruz burada, bu kadar taban tabana zıt bir şey olabilir mi?

Bir sözüm de midyelerin adet gördüğünü söyleyen arkadaşa olacak. Sadece memelilerin dişisine ait olan bir özelliği nasıl oluyor da kabuklu bir deniz hayvanına atfediyorsunuz? Bu bilgiyi nereden öğrendiniz? Bakın ben size doğrusunu yazayım:

—–alıntı——
Adet, insanlarda, döllenmeyen dişi hücresinin kanla birlikte vücuttan dışarı atılmasıdır. Memeli canlılarda ise, period aralıkları ve sebepleri değişmekle birlikte çeşitli kanama yada adet söz konusu olabilir (örneğin; köpek, inek). Midye bir yumuşakçadır, yani ahtapot ve solucan gibi, diğer hayvanlarda olduğu gibi kan olmayan canlılardır. İçinde kan dahi olmayan bir canlının da dışarıya kan çıkarması da söz konusu olamaz. Zaten, adet oluyor diyebileceğimiz inek insanlar tarafından yeniliyor.
Ayrıca, midyeler, üremelerini balıkların çoğunda olduğu gibi, dış döllenmeyle gerçekleştirir. Dişi midye suya yumurtalarını bırakır, erkek midye de erkek hücrelerini suya bırakır. Suyun içerisinde bir araya gelen bu hücreler, yeni bir hücre oluşturur ve bu da yeni bir midyeyi meydana getirir. Yani, adet gibi, iç döllenme olmaması sonucu, hücrenin kanla dışarı atılmasının, dış döllenmeyle çoğalan ve içinde kan dahi bulunmayan midyeyle ilgisi yoktur.
Peki, midyenin adet olma efsanesi neye dayanır?
Midyeler, mevsimin değişik zamanlarında, kabuklarının içindeki yapılarının rengi değişikliğe uğrar. Kimi zaman saydam, kimi zaman pembe, kahverengi, turuncu olabilir. Özellikle, üreme döneminde, dişi midyeler pembe-turuncu, erkek midyeler beyaz olan üreme hücrelerini suya saldıklarında, bunu gören insanlar midyenin adet olduğunu düşünmüş olabilirler. Sonra da dilden dile yayıla gelen bir şehir efsanesine dönüşmüştür.

—-alıntı—-

Ayrıca bir hayvanın üreme hücresini; sahanda, rafadan, çılbır, sucuklu ve de daha pek çok çeşitli şekillerde pişirip yerken "adet görüyor" gerekçesiyle başka bir canlıyı yememek de nasıl bir mantık, onu da hiç anlamış değilim. Ama yumurta ve adet aynı şey değil diyorsanız bile siz yine de rahat olun. Zira midyenin kanı yok ve adet falan da görmüyor.

Hoş görürseniz bu konuda ufacık bir latife de yapmak isterim. Adama "kardeş, midye yeme, midye haramdır çünkü adet görüyor" dediğinizde, "merak etme arkadaşım, ben menopoza girmişlerini yiyorum" yanıtını verirse ne diyeceksiniz?

Midyenin haram olup olmadığını araştırmaya devam edeceğim. Şu kadarını söyleyeyim midyenin haram olduğunu belirten bir ayet ya da bir hadis bulamadığım sürece ben midye yerim arkadaş. Kuran içki içme diyor, domuz eti yeme diyor. Haram olanları bu kadar açık yazıyor. Allah (cc), balık dışındaki deniz hayvanlarını da haram kılacak olsaydı, bunu indirdiği kitapta açıkça belirtirdi. Bu arada midyenin çok da sağlıklı bir besin olmadığı konusuna da katılıyorum. Ama sağlıksızlık konusunda kocaman bir hamburger, midye ile yarışır diye düşünüyorum. Bu nedenle de midyenin mekruh olması bana daha akla yakın geliyor. Ayet ve hadis yoluyla kesin hüküm verilemeyen konuların çözümü konusunda da Kuran-ı Kerim’de pek çok yerde geçen "Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?" kalıbını hatırlatıyorum.

Allah’ın selamı bütün inananların üzerine olsun.

Kuranıanla
Midye yemeyin diye hadis varsada yiyeceksin kardeşim çünkü o hadis kesin uydurmadır Kuranda belirtilmemiş birşeyi efsanelerle adet görüyor şeklinde haram kılmışlar siz kimsiniz diye sorarlar adama ?

Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram saymayın. Ve aşırı da gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.(MAİDE/87)

tarky
Hem bir şey söylemiş hem de ayet o nu yalanlamış, ama farkında değil.. 🙂

Neymiş: Kurana göre "iyi ve temiz şeyler helal, kötü ve pis (zararlı) şeyler de haram olmalı."

Öncelikle şu fikriyatta olanlar: "Kuran da yazmıyorsa bir şey helaldir..". vazgeçsinler. Zira Kuran tek tek her şeyi madde madde şu haram bu helal dememiştir. Bazı kaideler ile bunlara rehberlik etmiştir.

Örneğin Kuran da "eroin" maddesi geçmez. Örneğin Kuran da "kokain" de geçmez. Ama haram dır. Çünkü Kuran bize açıkca zararı olan maddeleri haram kılmıştır.

Ayrıca Mantıklı mı ? Mantıklı.

Şimdi midye konusunu esasen bilim adamlarına sormak lazım. Midye faydalı mıdır ? Etini yemek zarar verir mi ?

Çünkü yine Kuran derki: "bir işi bilemiyorsanız uzmanına sorun diyor".

http://az.cokh.net/yazilar/midye-yemek/ Burada mide yemenin oluşturacağı olumsuz durumlardan bahsediliyor. "Ben yedim bir şey olmadı" gibi saçmalıklar biliğm dışıdır. Sonuçta onu söyleyen afedersiniz ama Çİnliler gibi "köpek eti" de yese bir şey olmaz. Ama bilimsel olarak köpek eti de zararlıdır.

Her şeyin bir yaratılış amacı vardır. Her şey insanın yemesi için yaratılmıştır gibi yaklaşım çok cahilce olacaktır.

(en doğrusunu Allah bilir) Allah ü teala midye denilen varlıkları büyük ihtimalle deniz suyunu temizlemek üzere doğal bir filtre olsun diye yaratmıştır.

Bu benim bir iddaam dı (düşüncemdi) ama bir de baktım ki bu bilimsel bir bilgiyle de örtüşüyor:

Diyor ki:

"Both marine and freshwater mussels are filter feeders;"
Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Mussel (Mussel ingilizce midye demek)

diyor ki mussel lar yani midyeler filtre besleyici / beslenenlerdir.

Peki filter feeder tam olarak ne demek:

kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Filter_feeders
"Filter feeders (a sub-group of suspension feeders) are animals that feed by straining suspended matter and food particles from water, typically by passing the water over a specialized filtering structure."

anlamı: filter feeder lar suyu vücutlarındaki özelleşmiş filtreleyici yapıdan geçirerek, sudaki food parçacıkları gibi maddeleri filtre ederler böylece beslenirler."

(ingilizcem pek düzgün değilse kusura bakmayın)

devamında şöyle yazıyor:
"Filter feeders can play an important role in clarifying water."
anlamı = Filter feeder lar suyun temizlenmesinde / filtre edilmesinde önemli bir ole sahiptirler.

Allah a çok şükürler olsun uzun zamandır düşündüğüm bu tahminimin bilimsel olarak da delillenmiş olması Allah a olan güvenimi bir kat daha artırdı.

Tabii burada değinilen konu dışında ben bir de istatistiki bilgi hesaplamayı düşündüm. Ama elimde yeterince veri yok.

Amacım acaba tahmini olarak deniz de ne kadar midye türü canlı var ve bunlar yine ortalama olarak bir t zamanında (mesela dakikada) kaç litre yada ton deniz suyunu süzüyorlar (temizliyorlar).

Konumuza odaklanırsak;

Allah herşeyi biz yiyelim diye yaratmamıştır. Bazı şeyler ekosistem için de farklı amaçlara sahiptirler. Bu midye lerde midye tava için değildir. Ve islama göre haramdırlar.

Bunca delil olduktan sonra hala yiyeceğim demek bu yazıları okuayanlar için okumayanlara göre daha büyük bir sorumluluk demektir. Buna da dikkatinizi çekerim.

Tüm müslüman kardeşlere selamlar..

Diyanet Kulu
Maide 96. Ayet "Sizin için de yolcular için de bir geçimlik olmak üzere deniz avı yapmak ve deniz ürünlerini yemek sizlere helal kılındı."

Peygamberimiz (sav) Hadisi ""Onun suyu temiz, ölüsü helaldir"

Helale haram demekte harama helal demek kadar buyuk günahtir. Hadis ve Kuran ortada yiyebilirsiniz.

midye yemek, midye haram, midye haramı