Anasayfa
8 Mayıs 2021, 23:07
sizden04
Abone

Münker – Nekir Melekleri

Münker – Nekir Melekleri

אור
Ölen kimseyi mezarında sorguya çeken ve gerektiğinde onu cezalandıran iki Melek.

Bunların, Münker ve Nekir diye isimlendirilmeleri, her ikisinin de aşinası olmadığımız

garip bir sûrette olmalarındandır. Nitekim Arapça’da bir kimsenin, bilmediği veya

tanımadığı bir şeyi bilmediğini ifade etmek için, "nekirtü’ş-şey’e" der.

Ehl-i Sünnet’e göre, Münker ve Nekir, ölen kişiye Rabbini, dinini ve peygamberini

sorarlar. Mü’min kişi bu sorulara cevap verir, ama kâfir veremez. Bu husustaki

hadisler pek çoktur. Söz konusu iki melek ölünün kabrine gelir, Allah ölüyü diriltir ve

melekler sorularını yöneltirler (Pezdevî, "Ehl-i Sünnet Akâidi" Çev., Şerafettin

Gölcük, İstanbul 1980, 237).Ebu Hüreyre’den; Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurduğu

rivayet edilmiştir:"Ölü defnedildiğinde, ona gök gözlü simsiyah iki melek gelir.

Bunlardan birine Münker diğerine de Nekir denir. Ölüye: "Bu adam (Rasûlüllah)

hakkında ne diyorsun?" diye sorarlar. O da hayatta iken söylemekte olduğu; "O,

Allah’ın kulu ve Resûlüdür. Allah’tan başka Allah olmadığına, Muhammed(s.a.s.)in

O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim"sözlerini söyler. Melekler; "Biz de bunu

söylediğini biliyorduk zaten" derler. Sonra kabri yetmiş çarpı yetmiş zira’ kadar

genişletilir ve aydınlatılır… Eğer münafık ise, "İnsanların söylediklerini duyup

aynısını söylerdim, bilmiyorum" der. Melekler de, "Böyle söylediğini zaten biliyorduk"

derler. Sonra arza: "Onu sıkıştır" denir. Arz onu sıkıştırır da kaburga kemikleri

birbirine geçer. Allah onu yattığı bu yerden tekrar diriltinceye kadar kendisine azap

edilir." (Tirmizi, Cenâiz, 70)Akâid kitaplarının hemen hemen tümünde, Münker-

Nekir’den, bunların kabirde ölüye yönelttikleri sorulardan bahsedilir. Kur’ân-ı

Kerîm’de bu iki meleğin adından söz edilmediği gibi kabirde ölünün sorguya

çekileceğine dair açık bir ifadeye de rastlanmaz. Ancak bazı âyetlerin buna işaret

ettiği, hattâ bazılarının tamamen kabir suali ile ilgili olduğu Ehl-i Sünnet alimlerince

kabul edilmiştir. Ömer Nesefi’nin "Akaid"inde: "Münker ve Nekir’in suali Kitap ve

Sünnetle sabittir" denmektedir."Allah, îman edenleri dünyada da âhirette de

değişmeyen sağlam söz üzerinde sabit kılar. Zâlimleri ise saptırır. Allah

dilediğini yapar" (İbrahim, 14/27) âyetinde geçen âhiret hayatından maksat kabir;

"sabit söz”den maksat da "Kelime-i Şehadet”tir denmiştir. İbn Mâce, Sünen’inde şöyle

demektedir:"Allah, iman edenleri sabit bir söz ile metanetli kılar" âyeti, kabir azabı

(sorgusu) hakkında indi. Ölüye kabirde; "Senin Rabbin kim?" diye sorulur. O da;

"Rabbim Allah’tır, Peygamberim Muhammed (s.a.s.)’dir" diye cevap verir. İşte mü’min

ölünün böyle cevabı; "Allah iman edenleri sâbit söz ile dünya hayatında ve ahirette

metanetli kılar" meâlindeki âyetin ifadesidir (İbn Mace, Zühd, 32; Ayrıca bk. Buhari,

Tefsîr, Sûre, 14).Bu hadis, kütübü sittenin hepsinde rivayet edilmiştir. Bazı

rivayetlerde kabirde ölüye sorulan sorular; "Rabbin kimdir, dinin nedir, peygamberin

kimdir?" diye üçe çıkarılmıştır."Onlar sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet

çattığı gün; Fir’avn’ın adamlarını azabın en ağırına sokun, denir" (el-Mü’min,

40/46) âyetinin de kabir suali ve kabir azabı ile ilgili olduğu tefsir kitaplarında

belirtilmiştir (İbn Kesîr, "Tefsîrü’l-Kur’âni’l-Azîm", 40/46. âyetin tefsîri).Münker ve

Nekir’in kabirdeki sorularıyla ilgili pek çok hadis varid olmuştur. Bu ahad haberler,

lafızları itibariyle tevâtür derecesine ulaşmamışlarsa da, bu konudaki hadislerin

çokluğu, konuyu manevî mütevâtir derecesine yükseltir (Haşiyetü’l-Kesteli alâ Şerhi’l-

Akâid, İstanbul 1973, 133, 134).Bu hadislerin bir kısmında ölünün sorguya

çekileceğinden söz edilmekte, ancak herhangi bir melekten bahsedilmemektedir:"Ölü

mezara konulur. Salih kişi kabrinde endişesiz ve korkusuz oturtulur. Sonra ona;

"Hangi dinde idin?"diye sorulur. O; "Ben İslâm dininde idim" diye cevap verir. Sonra

ona; "Şu adam (Rasûlüllah, s.a.s.) kimdir?" diye sorulur. O da; "Muhammed (s.a.s.),

Allah’ın Rasûlüdür. O, bize Allah katından apaçık âyetler getirdi; biz de O’nu

doğruladık" diye cevap verir. Daha sonra bu ölüye; "Sen Allah’ı gördün mü? diye

sorulur. O da "Hiçbir kimse Allah’ı görmeye lâyık değildir" diye cevap verir. Bu soru

ve cevaplardan sonra onun için ateş tarafına bir pencere açılır. Ölü ona bakarak ateş

alevlerinin birbirini kırıp yenmeye çalıştığını görür. Sonra ona; "Allah’ın seni koruduğu

ateşe bak" denir. Daha sonra onun için Cennet tarafına bir pencere açılır. O da bu

defa Cennetin süsüne ve nimetlerine bakar. Kendisine; "İşte bu yer senin

makamındır" denildikten sonra; "Sen samimi iman üzerinde idin, bu sağlam iman

üzerinde öldün ve inşAllah iman üzerinde dirileceksin" denir" (İbn Mace, Zühd, 32)

Görüldüğü gibi yukardaki hadiste herhangi bir melekten söz edilmemekte, mücerred

olarak kabir suali zikredilmektedir. Başka bir hadiste ise ölüyü sorguya çekecek

olanın bir melek olduğu belirtilmekte ancak isminden bahsedilmemektedir:"Bu ümmet

kabirlerinde imtihan edilecek. İnsan defnedilip arkadaşları ondan ayrılınca, elinde

topuzla bir melek gelerek onu oturtur ve; " Rasûlüllah hakkında ne dersin "? diye

sorar. Kişi mü’min ise; "Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)’in,

Allah’ın kulu ve Rasûlü olduğuna şehadet ederim" diye cevap verir. Melek de ona;

"Doğru söyledin" der…" (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, III, 3, 40).Daha önce geçen Ebu

Hüreyre hadisinde iki sorgu meleğinden söz edilmekte ve birinin adının Münker,

diğerinin de Nekir olduğu beyan edilmektedir.Ehl-i Sünnet’e göre Münker ve Nekir’in

kabirde ölüyü sorguya çekmeleri haktır. Kabrin sıkması ve azabı haktır. Bu bütün

kâfirler ve asi bazı mü’minler için olan bir şeydir (İmam Azam, "Fıkh-ı Ekber", trc. H.

Basrî Çantay, Ankara 1985, s. 14).Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, ölüyü defnettikten

sonra; " Kardeşiniz için Allah’tan mağfiret dileyiniz, çünkü o, şu anda sorguya

çekilmektedir" buyurmuşlardır (Ebu Davud, Cenâiz. 67; es-Sâbûnî, "el-Bidâye Fi

Usûli’d-Dîn ", Nşr. B. Topaloğlu, Dımaşk 1979 s. 97).

Kuranda görevleri ve isimleri açıkça geçmeyen bu melekler hakkında

söylenenler,rivayetler ne kadar doğrudur…

Kuranda bahsedilmeyen meleklere bu tür isimler vermek doğru mudur?

Yada Kuranda zikredilmediği için böyle bir melek ve sorgu olayına inanmamak

günah mıdır?


Cevap: Münker – Nekir Melekleri

Hoca
Peygamberimiz (sav)’in bize bıtraktığı iki emanet / İki temel kaynağımız var Kurân ve Sünnet. bu yeter sanırım. Herşey Kur’anda geçmeyebilir.


Cevap: Münker ve nekir melekleri sadece bu ümmeti mi sorguya çekerler, yoksa bu sorgulama diğer ümme

GAZİBE
İnsanların var oldukları sürece gelen peygamberlerin tüm insanlara doğru yolu göstermek için çalıştıkları ve bazı insanların iman etmeleri bazıları ise inkar etmeleri söz konusu olmuştur.Bu nedenle haberdar olan herkesin sorguya çekileceği tahmin edilmekte bazı ilim adamları tarafından söylenmektedir.

Okudunuz mu?  Annemizin Bize Hakkını Helal Etmemesi

kuranda münker ve nekir varmı, kuranda sorgu melekleri, münker nekir kuranda geciyormu

Bu kategoride yer alan Namazda ve abdest alırken yellenmek başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Münker – Nekir Melekleri Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.