Şükür ve hamd nedir?

Şükür ve hamd nedir?

Kayıtsız Üye
Hep kafam karışıyor. Bugün bir hoca da cevapladı. Aslında anladım gibi ama uygulamada gene karışıyor. Şükür iyi şeyler ve artması istenen şeyler için edilirmiş. Ancak hamd her koşul altında hoşa gitmeyen bir durumda bile yapılırmış.

Peki mesela ben bir ameliyat geçirdim. Atlattım ama hala şikayetlerim var. Büyük tehlike atlattım ama gene sakatlığım var tamamen düzelmedim. Hamdolsun mu diyeceğim? Allah’ a şükür atlattım mı?

Bir bebeğim var ve doğuştan bir hastalığı var. Ancak ameliyatla düzelebilecek bir şey olduğundan ve çok daha büyük kusurlarla doğmadığı için Allah’a şükür mü diyeceğiz hamdolsun mu?

Paramız var her isteğimiz olmasa da geçinip gidiyoruz. Daha fazlasını istiyoruz. Şükür mü edelim, hamdolsun yuvarlanıp gidiyoruz mu diyelim?

Kafamın asıl karıştığı nokta şu: birisi demişti ki şükredersen Allah daha fazlasını verir. İyi güzel. Bu rızık, kısmet, sağlık ve iş için iyi de. Mesela atlatılan bir bela veya geçirilen bir hastalık için şükür edersek, gene hasta mı oluruz ya da başımız beladan kurtulmaz mı?

Yorum: Şükür ve hamd nedir?

seyit gazi
hamd dil ile olur, şükür dille kalble azalar ile olur. nimet tazim edilir yüceltilir.
hamd nimetlere ve başka şeylerede olur, şükür sadece nimet karşısında olur.
hamd sadece Allah tealaya olur, başkalarına da teşekkür edilir minnetsizliğe vefasızlığa kadir kıymet bilmezliğe de gerek yoktur
hamdda hem şükür vardır, hemde övme vardır

yani nimet dedin mi şükür… şükür dille, kalble ve azalarla olur. nimet baş göz üzerine konur ve şükür o nimetin layığıyla kullanılmasıyla da olur. bir nimeti Allahdan bilir, nankörlük yapmaz ve layığıyla kullanırsan, Allah onu artırır.

her hal üzere hamdedilir ve hamd dille olur. içinde nimeti izhar etme tazim etme ve musibete şikayetsizlik vardır. bunlar Allahdan bilinir ve Allah avc nin övgüye layık olduğu ikrar edilir ve buna şahit olunur.
hamd Allah a mahsusdur.

verdiğin örneklere gelince musibete hamdeder sabreder, nimete hamdedersin şükredersin ancak şükrettiğin musibet olmaz; Allah ın üzerindeki daha nice nimetlerini, sana açtığı açabileceği telafi veya çıkış kapılarını ve daha ne gibi musibetlerden korunduğunu idrak edersin. musa as kavmini mısırdan çıkardığı zaman, çölde kavmine, sabır değil şükür üzerine bir hutbe vermiştir. burada şükredilen çölün ortasında kalmak değildir. üzerlerindeki Allah avc nin daha nice nimetleri, firavunun zulmünden kurtulmuş olmaları ve Allah ın onları korumuş olduğu nice musibetlerdir; sonrasında da zaten gökten kudret helvası ve bıldırcın yağdı, taşlardan pınarlar fışkırdı. mesela on vardı bir gitti: giden bire şükretmiyorsun, kalan dokuza, daha fazlasının gidebilecek olmasına, gitmesinde hayırlar olabilmesine, gidenin telafi edilebilmesi yolunda açılan kapılara şükrediyorsun. böyle yapınca musibete şükretmemiş oluyorsun, üzerindeki nimetleri idrak etmiş ve onlara şükretmiş oluyorsun

Allah daha doğrsunu bilir. daha doğrusunu öğrenebilir, yanlışlarımı da düzeltebilirsiniz.

Yorum: Şükür ve hamd nedir?

Kayıtsız Üye
selamünaleyküm kafam çok karışık bizler şükür ve hamd ederken aynı anda hem şükür hem hamd etmemiz tehlikeli mi sizce yani bizler hangi durumlarda şükür ve hamd kelimelerini kullanabiliriz mesela bizi mutsuz eden bir olayla karşılaştığımız zaman hem şükür hemde hamd etmemiz doğru mudur yada mutlu olduğumuz anlarda ben bunu bir arkadaştan öğrendim ama kafam çok karıştı yardımcı olursanız sevinirim..

Yorum: Şükür ve hamd nedir?

seyit gazi
aslında yazdıklarımın içinde sorularınzın cevabları mevcuttu. nimete hem hamdedersin, hem şükredersin. musibete hamdedersin, şükretmezsin. ancak on vardı, bir musibet geldi biri gitti dokuz kaldı. giden bire değil kalan dokuza şükredersin. daha fazlasının gitmemesine, başka musibetlere uğratılmamış olmaya, bunları telafi etme kapılarının açık olmasına şükredersin. böylelikle yine musibete değil nimete şükretmiş olursun. her olayda şükredebilirsin ama musibette şükrettiğin musibet olmaz, yine üzerindeki başkaca nimetleri hatırlayıp üzerindeki nimetlere şükredersin. musibete şükretmemiş olursun.

on vardı bir gitti, giden bire değil kalan dokuza şükredilirsin. bu bir gönül rahatlığı halidir. gidenlere takılıp kalmak bunlara sabretmekte zorlanmak yerine, üzerindeki başkaca nimetleri ve korunmuş olunan başkaca musibetleri hatırlayıp, bunu idrak edince artık ortak sabredecek bir mevzu olmaz, insanda dert kalmaz. burada da aslında yine musibete şükredilmemiş oluyor.

vel Fecr
basit haliyle.
kişi her haline hamd ederken, musibette ve mükafatta
kişi nimetler ile karşılaştığında ise şükreder.

şükür o kişinin üzerine isabet edeni arttırmak manasına gelir.

örneğin yediğin yemeğe şükredersin burdaki kasıt nimeti verenin Allah olduğu bilip ona şükür etmek teşekkür etmek. burda kişi hamd’da edebilir.

hamdı ise örneğin bir hastalık saba isabet oldu buna hamd edersin. bilirsin ki o da Allah tealadan, burda şükretmezsinki o hastalığın ileri seviyeye geçmesi için dua edilmesin. biz imtihanı talep etmeyiz biz aciziz güçsüsüz. bu manada kişi hastalığını arttırması için Allah tealaya şükretmez. hamd diler afiyet ister.

hamd genel manada şükrü içerisine alır. şükür hamdın içerisinde bir cüzdür.
elhamdulillahilrabbilalemin.

şükür nedir, hamd nedir, hamdolsun mu şükür mü