Anasayfa
8 Mayıs 2021, 10:58
missa7
Abone

Kün feyekün duası

Kün feyekün duası

Kayıtsız Üye
kün feyekün duası


Cevap: kün feyekün duası

sorularla islam
Kün fe yekün yasin süresinde 82. ayette geçen bir cümledir, dua değildir

80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkarandır. Hemen ondan ateş yakıyorsunuz.
81. Göklerle yeri yaratan onlar gibisini yaratmaya kadir değil midir? Evet. Ve O, biricik yaratandır. Herşeyi en iyi bilendir.
82. O, bir şeyi diledi mi ona emri sadece "ol" demesidir. O da oluverir.
83. Herşeyin egemenlik ve tasarrufu elinde bulunanın şanı ne yücedir! O, münezzehtir, yalnız O’na döndürüleceksiniz.

Okudunuz mu?  Evde ve çevrede sahip olduğumuz haklar nelerdir ve haklara karşın sorumluluklarımız nelerdir ?

TEFSİR

"O, sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkarandır" buyruğu ile yüce Allah, birliğine dikkat çekmekte, ölüleri diriltmeye kemal derecesinde kadir olduğunu göstermektedir. Bu da onların gördükleri ıslak, nemli odundan kuru ve yakıcı olan ateşi yaratması şeklinde, tanık oldukları bir husustur. Çünkü kâfir şöyle demişti: Nutfe hayat tabiatı dolayısıyla nemli ve sıcaktır. Bundan hayat or taya çıkmaktadır. Kemik ise ölüm tabiatı dolayısı ile kuru ve soğuktur. Ondan nasıl hayat ortaya çıkar. Bunun üzerine yüce Allah: "O, sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkarandır" buyruğunu indirmiştir. Yani yeşil ağaç sudandır. Su da ateşin zıddı olan rutubetli ve soğuktur. Zıt iki şey de birarada bulunmaz. Ancak yüce Allah, bundan (yeşil ağaçtan) ateşi çıkartmıştır. O halde O, zıddı kendi zıddından çıkartmaya kadir olandır. O, herşeye gücü yetendir.
Âyet-i kerime ile kastedilen Arapların çakmaktaşı durumunda olan merh ve afar diye bilinen ağaçlardır. Arapların şu sözü de bunu ifade etmektedir: "Her ağaçta ateş vardır, fakat bilhassa merh ve afarda bu fazlasıyla vardır." Afar üstteki çakmak taşıdır, merh ise alttaki taştır. Misvak gibi iki dal alınır. Bunlardan su damlar. Biri, öteki üzerine sürtülür ve bunlardan ateş çıkar. Yüce Allah: "yeşil ağaçtan" diye buyururken "ağaç" çoğul olduğu halde: "Yeşil" diye buyurup diye buyurmaması, lafız itibariyle tekil olmasının gözönünde bulundurulması dola-yısıyladır. Bununla birlikte Araplar arasında: "Yeşil ağaç" diyenler de vardır.
Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Siz elbette zakkum ağacından yiyeceksiniz ve o ağaçlardan karınları(nızı) dolduracaksınız." (el-Vakıa, 56/52-53)
Daha sonra yüce Allah, delil getirerek şöyle buyurmaktadır: "Göklerle yeri yaratan onlar gibisini yaratmaya kadir değil midir?" Bu buyruktaki "onlar"dan kasıt, öldükten sonra dirilişi inkâr edenlerin benzeridir. Sellam Ebu’l-Münzir ile Yakub el-Hadramî; "Kadir (gücü yeten)" lafzını fiil olarak; "Güç yetirir" diye okumuştur.
"Evet" yani göklerle yerin yaratılması, onların yaratılışından daha büyüktür. Gökleri ve yeri yaratan onları öldükten sonra diriltmeye de güç yetirendir.
"Ve O, biricik yaratandır. Herşeyi en iyi bilendir." el-Hasen -bu hususta kendisinden gelen farklı rivayetler bulunmakla birlikte-; "Yaratan" lafzını diye de okumuştur.
"O, bir şeyi diledi mi ona emri sadece "ol" demesidir. O da oluverir."
el-Kisaî "O da oluverir" buyruğunu; şeklinde nasb ile; "Demesi"ne atf ile okumuştur. Yani O, bir şeyi yaratmayı diledi mi herhangi bir yorgunluğa ya da herhangi bir işleme gerek duymaz. Bu anlamdaki açıklamalar daha önceden bir kaç yerde geçmiş bulunmaktadır.
"Herşeyin egemenlik ve tasarrufu elinde bulunanın şanı ne yücedir!"
buyruğu ile yüce Rabbimiz kendisini acizlikten ve ortağı bulunmaktan tenzih etmektedir.
(Egemenlik ve tasarruf anlamı verilen) melekût ile melekûta lafızları Arap dilinde mülk (mutlak olarak malik olmak, sahib olmak) anlamındadır. Araplar "Ceberuta, rahamutadan hayırlıdır" derler.
Said b. Katade der ki: "Herşeyin melekûtu (egemenlik ve tasarrufu)" herşeyin anahtarları demektir.
Talha b. Musarrif, İbrahim et-Teymî ve el-A’meş: diye okumuştur. Bu da "melekût" ile aynı anlamdadır. Ancak bu okuyuş mushafa muhaliftir.
"Yalnız O’na döndürüleceksiniz." Ölümünüzden sonra O’na döndürülecek ve O’nun huzuruna gideceksiniz. Genel olarak okuyuş: "Döndürüleceksiniz" şeklinde muhatab olmak üzere "te" iledir. es-Sülemî, Zirr b. Hubeyş ve Abdullah (b. Mesud)’ın arkadaşları: Dönecekler" diye haber olmak üzere "ye" ile okumuşlardır.

Okudunuz mu?  Babam sürekli bela ve beddua ediyor

kun fe yekun duası, kün feyekün duası, kün feyekün duası arapçası

Bu kategoride yer alan Kızlara kötü niyet olmadan bakmak günah mıdır başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Kün feyekün duası Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.