Anasayfa
8 Mayıs 2021, 22:14
missa07
Abone

Ölünün kırkı çıkması, kırkı çıkınca mevlüt okutulması bunların kaynağı nedir ?

Ölünün kırkı çıkması, kırkı çıkınca mevlüt okutulması bunların kaynağı nedir ?

Kayıtsız Üye
ölünün ardından kırkı çıkmak derler kırk gün sonra mevlüt okutmak bunları nıye yapıyoruz bana acıklamanızı rıca edıyorum


Cevap: Ölünün kırkı çıkması, kırkı çıkınca mevlüt okutulması bunların kaynağı nedir ?

Desert Rose
Mevlid Okuma ve Okutma

Mevlidi şerif bilindiği gibi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)) efendimize hürmeten yazılmış bir noktada peygamberimizi bize en güzel yönleriyle tanıtmaya çalışan bir şiirdir. Süleyman Çelebiye kadar bir çok mevlid eserleri yazılmıştır. Fakat hiç biri onunki kadar meşhur olmamıştır.

Mevlid merasimi ilk defa Gulatı Şianın hakim olduğu Fatımı devletinde görülmüştür. Fatımiler Resuli Ekremin doğum gecesi dışında Hz.Ali’nin ve ehli Beytin doğum günlerinde de merasim yapmayı ihdar edinmişlerdir.

Okudunuz mu?  Nafile ibadetler nelerdir?

Ehl-i Sünnetin müçtehid imamları mevlidin bidat olduğu hususunda fikir birliğindedirler. Ibni Abidin, mevlit, müzik ve eğlenceden başka bir şey değildir diyor.

Mevlid, ölülerin arkasından bir ibadet maksadıyla veya onu kurtarıcı bir reçete olarak sunulmaktadır. Bir kere mevlid ne Kur’anda, ne de sünnettte mevcuttur. Peygamberimizden yıllarca sonra yazılmış bir eserdir. Peygamberimizi methetmek gayesiyle yazılmıştır.

Kişi elbette mevlit okutabilir, okuyabilir. Ancak kişi bunu bir din olarak görmemelidir.

Günümüzde mevlidin nasıl okutulduğu veya niçin okutulduğu ortadadır. Tek gaye vardır. o da mevlit okutmakla geşmiş ölülerin ruhlarını yad etmek onları kabir azabından kurtarabilmek onlara karşı görevlerini yerine getirdiklerini zannetmek. Halbu ki işte burada doğru düşünmemiz lazım.

Bu konuda,

İmam Şerani, "Son zamanlarda zuhur eden büyük bidatlardan biri de, ibadet diye üzerine düştükleri mevlit cemiyetleridir."

Okudunuz mu?  Hz Muhammedin doğduğu çevrede hangi inançlar yaygındı ?

Ibni Abiidn,"Ölüleri hayırla yad etmek vaciptir. Ama onların arkasından 7, 40 ve 52. geceler bidattır. Muayyen gün ve gecelerde evlerde mevlit okutmak o mümin ölüye işkence etmek hükmündedir.

Sonuç olarak, mevlid, Peygamber Efendimiz’in halini ve kemalini dile getiren bir manzume olarak, orada Kur’an-ı Kerim okunmaya ve salevat-ı şerife getirmeye vesile olabilmektedir. Ama mevlidi bir ibadet gibi yapmak hoş bir şey değildir. Hele bugünkü okunuş şekliyle mevlid, kazanç vesilesi ve meslek haline getirilmiş ve pazarlıkla okunur olmuştur. Ömründe bir defacık olsun namaz kılmamış, islam diniyle uzaktan yuakından ilgisi bulunmayan bir insana bile mevlut okutulmakta ve bu manzumeyi okuyacak olanlar, çok kere, bu teklife razı olmaktadırlar. Allah bize basiret versin. biz uyansak, mesele kökünden hal olacaktır. Sarmaşık, sırık bulmazsa boy gösteremez. İslam’a aykırı olan davranışlara sırıklık yapmamalı ki bu gibi işler boy vermesin.

Okudunuz mu?  Eşimin çocuğu benim neyim olur

Kaynak:
1) Bana Hurafeleri Değil Dinimi Öğret, Bekir Korkmaz
2) Günümüz Meselelerine Açıklamalı Fetvalar, Mehmed Emre, Eskişehir, Balıkersir-Bilecik Eski Müftüsü

İmansız Ölenler İçin Mevlit Okutulabilinir mi, Dua Edilir mi?

Münafıkların reisi Abdullah b. Übeyy, ölüm hastalığına yakalandığı zaman çok ihlaslı bir müslüman olan oğlu Abdullah, Resûlullah (S.A.V.) Efendimize gelerek babası için istiğfar etmesini istedi. Abdullah halis bir müslüman olduğu için Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz O’nun hatırını kırmadı ve babasının affı için ALLAH’a dua etti. Bunun üzerine şu âyet-i kerime nâzil oldu:

"Sen, onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme. Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz. Bu, gerçekten onların Allah’a ve elçisine (karşı) nankörlük etmeleri dolayısıyladır. Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez.” (Tevbe,80)

Okudunuz mu?  Geçmişi saklamak ne kadar doğru?

Âyet-i kerimeden açıkça anlaşılan husus: ALLAH ve Resûlünü inkâr eden kimselerin affedilme şanslarını tamamen yitirmiş olduklarıdır.

Abdullah b.Übey b.Selül öldüğü zaman oğlu Abdullah, Resûlullah (S.A.V.) efendimizin huzuru âlîlerine çıkıp, mübârek gömleklerini babasına kefen olarak vermesini taleb etti. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz talebi kabul edip verdi. Bunun üzerine, babasının cenaze namazını kıldırıvermesini taleb etti. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz bu talebi de kabul etti ve namaz kıldırmak üzere kalktı. Ancak, Hz. Ömer (R.A.) kalkarak Resûlullah (S.A.V.) efendimizin elbisesinden tuttu ve:

Okudunuz mu?  Zinaya düşmekten korkuyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz ?

– Ey ALLAH’ın Resûlü! Rabbin seni, ona namaz kılmaktan men etmişken, sen nasıl ona namaz kılarsın?” diye müdahale etti.

Resûlullah (S.A.V.) efendimiz:

"ALLAH beni muhayyer bırakmıştır, zira: Onların ister bağışlanmasını dile, ister dileme, birdir. Onlara yetmiş defa bağışlanma dilesen de ALLAH onları bağışlamayacaktır, buyurmaktadır. Ben yetmişden de fazla bağışlama talebinde bulunacağım,” buyurdu.

Hz. Ömer (R.A.):

– Ama, o münafıktır! dedi. Resûlullah (S.A.V.) efendimiz buna rağmen onun ardından namaz kıldı.

Cenâb-ı Hakk buyurdu:

"Onlardan ölen birinin namazını hiçbir zaman kılma, mezarı başında durma. Çünkü onlar, Allah’a ve elçisine (karşı) inkara saptılar ve fasık kimseler olarak öldüler." (Tevbe,84)

Hz. Ömer (R.A.) der ki:

– Sonra o gün Resûlullah (S.A.V.) efendimize karşı gösterdiğim cür’ete hayret ettim. ALLAH ve Resûlü daha iyi bilirler. (1)

Okudunuz mu?  Münker ve Nekir ölür ölmez gelir mi?

Yedi, yetmiş ve yediyüz gibi sayılar mutlak olarak bir şeyin çok çok yapılması için kullanılır. Böyle olmakla beraber sayıların herbiri, esas itibariyle daha yukarısının hükmüne aykırı bir sınırı belirler. Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunu dikkate alarak "Demek ki, Allah Teâlâ izin verdi ben de yetmişten daha fazla istiğfar ederim." demiştir. (2)

Ya’nî,
Ey benim Resûlüm! Düâ etme ki, eğer düâ etsen, icâbet etmesem, senin şânına noksanlık olur. Eğer icâbet etsem benim hikmetime lâyık olmaz. (3)

Zaten bu ayet-i kerime nazil olduktan sonra Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz ölen ve cenazesini kıldırmakta olduğu her kişi hakkında sorarmış. Bu kimdi neyin nesiydi diye sorarmış ve eğer müslüman olmadığını bilirse ölünüze istediğiniz muameleyi yapın ve defn edin der, cenazeyi, kıldırmazmış.

Okudunuz mu?  Eşimin porno seretmesini istemiyorum bu konuda ne yapabilirim?

Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz vefatına yakın Medine’deki münafıkların isim listesini Huzeyfe (R.A.)ya bildirmiş. Bu çok ince bir siyaset aslında, Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin ince bir siyaseti, diğerlerine bildirmiyor. Mesela Hz. Ebu Bekir (R.A.)’e, Hz. Ömer (R.A.)’e, Hz. Ali (R.A.)’ye, Hz.Osman (R.A.)’a diğer sahabeye bildirmiyor. Huzeyfe (R.A.)’ye bildiriyor. Huzeyfe (R.A.) değerli bir sahabe, öbürleri de değerli sahabe fakat ne hikmete binaendir bilmiyoruz, Huzeyfe (R.A.)’ye bildiriyor O da kimseye bildirmiyor. Fakat efendimizin O’na bildirmesinin şu faydası var. O, Hz. Ömer (R.A.) veya Hz. Ebu Bekir (R.A.) veya Hz. Osman (R.A.) veya Hz. Ali (R.A.) onlardan birini vali, kaymakam olarak tayin edebilir. O zaman Huzeyfe (R.A.) müdahale ediyor. Bunu tayin etme diyor. Bu kadar. Hz. Ömer (R.A.) bakarmış, bir adam ölmüşse cenazesi getirilmişse Huzeyfe (R.A.) o cenazeye katılmıyorsa Hz. Ömer (R.A.) de cenazesini kıldırmıyormuş. Öyle bir durum varmış. Peki niye ilan edilmiyor.

Okudunuz mu?  Ana-baba çocuğunu reddedemez; yani evlatlıktan reddetmenin hukuki bir sonucu ve değeri yoktur

Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz bunu ilan etseydi ya, ilan etmenin zararı vardır. Çünkü herkesin bilmesi zaruri değil o insanların hiç bilmemesinde fayda var. Bilen birinin olması ve onların şerrinden korunulması gerekir. Onu da Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz sağlığında, ondan sonra Huzeyfe (R.A.) onların şerrinden devleti korumuş.

Görülüyorki, imansız olarak ölenler için dinî bir vecibe ifa etme cihetine gidilmemesi emrolunmaktadır.

Ne Kur’an… Ne Dua… Ne Mevlid…

Kaynaklar:
1) Buhâri, Tefsir, Berâe: 160-161, No:4393-4395, 4/1715-1716; Müslim, Fedâilu’s-Sahâbe: 25, No: 2400, Sıfâtu’l-Münâfıkîn: 3, No: 2744; Tirmizî, Tefsir, No: 3096.; Nesâî, Cenâiz: 69, 4/68
2) Elmalı Tefsiri, Tevbe Suresi, 80.Ayet
3) Menakıb-ı Çihar Yar-i Güzin, Seyyid Eyyûb bin Sıddîk
4) Gayr-i Müslim için Yâsin veya mevlit okutulmaz, Mehmet Talü, Milli Gazete, 10.02.2007
5) Allah’ı ve Resûlünü inkar eden adamların namazı kılınmaz, Mehmet Talü, Milli Gazete, 11.02.2007

Okudunuz mu?  Vücuttaki kılları temizleme hususunda kadın erkek ayrımı var mıdır?

Mehmet Talü


Yorum: Ölünün kırkı çıkması, kırkı çıkınca mevlüt okutulması bunların kaynağı nedir ?

Kayıtsız Üye
7, 40 ve 52. geceler bidattır. Muayyen gün ve gecelerde evlerde mevlit okutmak o mümin ölüye işkence etmek hükmündedir.
Bunu açıklarmısınız lütfen..ne günü yada ne gecesi olursa olsun ister mevlüd ister ne niyetinde kur anı kerim okunursa okunsun meftaya ne eziyet hükmü olacakki…ya senin inancın zayıf yada bilir ayagı yapıp kendini pazarlıyosun..mevlüd dediğimiz kur anı kerimsiz okumadıgımız bir gerçek…

Okudunuz mu?  Oruç tutarken abdest yerine teyemmüm alınır mı

ölünün kırkı, ölünün 40 ında ne yapılır, ölünün 40 çıkması

Bu kategoride yer alan Kurandaki Süreler bir roman orgüsüne göre bütün deyilmi? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Ölünün kırkı çıkması, kırkı çıkınca mevlüt okutulması bunların kaynağı nedir ? Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.