Anasayfa
8 Mayıs 2021, 4:54
Hadisler
Yönetici

Sakal bırakmak

Sakal bırakmak

Hoca
Sakal bırakmak:
Rasûlullah (s.a.v.): "Müşriklere muhâlefet edin (benzemeyin); sakalları bırakın, bıyıkları kırpın" buyurmuştur.58
Bu ve benzeri hadisler ile tatbikata bakan cumhûr sakalı tıraş etmenin haram olduğu neticesine varmışlardır.
Kadı İyâd bunun mekrûh olduğunu söylemiştir. Aynı mahiyette olan boyama emrini yerine getirmenin farz ve terkinin haram sayılmaması bu görüşü destekler.59
Bazı muâsır âlimler bunun bir âdet meselesi olduğunu düşünerek mübah olduğunu söylemişlerdir. Kardavî de ikinci görüşü tercih eden muâsır bir âlimdir.60
_______________

58. Buhârî, K. el-Libâs, 63-34.
59. ibn Hacer, ag. esr. s. 472.
60. el-Helâl ve’l-Haram, s. 81-82; Şerbâsî, Yes’elûnek, c. II, s. 23-25.


Cevap: Sakal bırakmak

Ehli Kuran
< Rasûlullah (s.a.v.): "Müşriklere muhâlefet edin (benzemeyin); sakalları bırakın, bıyıkları kırpın" buyurmuştur >
Bu sözü gerçekten Peygamberimizin söylediğine yemin edebilirmisin?

Yemin edemiyorsan inanmıyorsun demektir,inanmadığın şeyi neden söylüyorsun?

Yemin ediyorsan yani Allahı şahit getiriyorsan sen Peygamberimizin bu sözü söylediğini duydun mu? Böyle bir söz söylenmemişse Peygamberimize iftira ediyorsun daha da kötüsü Allahı şahit tuttuğun için Allah’a iftira ediyorsun demektir.

Allah adına Peygamber adına bilmediğiniz bir şeyler söylemek size oyun geliyor galiba.


Yanıt: Sakal bırakmak

Osmanlı Torunu
kardesim hocamiz ilimli bir insan bilgili bir insandir ve kendisi o sorunun cevabini bilmesede kitaplardan kuran tercumesinden ve diğer saglam kaynaklardan bulup yazmistir

Okudunuz mu?  Hadis-i Şerif...arapça ile türkçesi

Soru: Sakal bırakmak

Ehli Kuran
Madem o kadar emin yemin etsin o zaman.


uSTa
ehli kuran kardeşim mum açtığı konusunda illaki öyledir yemin ederim ki öyledir diye yazdığını göremüyorum ona madem o kadar eminsin yemin et diyorsun 🙂 bak orda kaynak vermiş sende o kaynaklardan araştır buraya yazacağına he kardeşim vesselam..


Sude
< Madem o kadar emin yemin etsin o zaman.
>

Kaynağı karşınızda dururken neden yemin etmesini ısrarla istiyorsunuz anlamış değilim.

"Müşriklere muhalefet edin sakallarınızı çoğaltın, bıyıklarınızı azaltın. (Buhari ve Müslim)"
"Mecusilere muhalefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin. (Müslim)"
"Bıyıkları kısaltın, sakalları bırakın. (Müslim)


ezdli cündep
< Bu sözü gerçekten Peygamberimizin söylediğine yemin edebilirmisin?

Yemin edemiyorsan inanmıyorsun demektir,inanmadığın şeyi neden söylüyorsun?

Yemin ediyorsan yani Allahı şahit getiriyorsan sen Peygamberimizin bu sözü söylediğini duydun mu? Böyle bir söz söylenmemişse Peygamberimize iftira ediyorsun daha da kötüsü Allahı şahit tuttuğun için Allah’a iftira ediyorsun demektir.

Allah adına Peygamber adına bilmediğiniz bir şeyler söylemek size oyun geliyor galiba. >
Şimdi arkadaş hem bu sözü doğruluyayım hemde buna benzer nebiden başka görüşler getireyim.
Öncelikle şu ayetlere iman edelim.

Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir. (Haşr, 59/7) Kim Allah’a ve Peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır. (Nisa, 4/14).

Şİmdi konumuz dahilindeki hadislere bakalım.

Bıyığı iyice kısaltınız, sakalı uzatınız. Bıyığı iyice kısaltınız, sakalı uzatınız böylece yahudilere benzemeyiniz

Okudunuz mu?  İpek Giymenin Erkeklere Haram Olduğu

ALLAH’a ortak koşanlara muhalefet ediniz, sakalı bol bırakınız bıyığı kısaltınız." (Hadis Şeriflerin kaynağı: Buhari K. Libas BI’fail-lihâ C. Sağir 1/13)

Bıyığı kısaltmayan bizden değildir. (Tirmizi K. Edeb B.16 Hn 2762)
Bıyıklarınızı kısaltınız İsrailoğulları bıyıklarını kısaltmadıkları için (bazı) kadınları zina ettiler. C.Sağir 2/87 Levmiûl-Ukul 3/562

Kisra’nın elçileri, Efendimizi (SAV) yemen’e götürmek için ve kisranın tehditlerini içeren bir mesajla huzura çıktıklarında. Efendimiz (SAV) bu iki kişinin bıyıklarını uzatıp ,sakallarını kısalttıklarını gördü ve onlara bakmak istemedi ve buyurdu: "Yazıklar olsun size! Bunu size kim emretti?" Onlar "Rabbimiz (kisra) emretti" deyince, Efendimiz(SAV) :"Lakin benim Rabbim bana sakalımı uzatıp bıyığımı kısaltmamı emretti." Buyurdular. İbni Kesir, Ebu Nuaym, İbnül Cevzi

Mecusilerden sakalını kazımış bıyığını uzatmış bir adam Efendimiz’in (SAV) huzuruna geldiğinde, Efendimiz (SAV) sordular: "Bu ne haldir?", o kişi "Bizim dinimizde böyledir" diye cevap verince "Lakin bizim dinimizde, bıyık kısaltılıp, sakal uzatılır" buyurdu. İbni Ebi Şeybe, Süyuti, Dürül Mensur

"On şey fıtrattandır: Bıyığı kısaltmak, sakalı uzatmak,misvak kullanmak,buruna su çekmek, tırnak kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını yolmak,kasıkları traş etmek, su ile taharetlenmek

Okudunuz mu?  Önemli bir hadis'i kutsi

"Bıyıkları son derece kesin (makasla) , sakalları bırakın" Buhari, Libas:63

"Bıyıkları kesin,sakalları salın, Mecusilere (ateşperest) muhalefetedin" Müslim, Taharet:16

"Bıyıkları kesin, sakalları bırakın, yahudilere benzemeyin" Tahavi Meânil-âsâr:4/230 , Ali el müttaki, Kenzül Ummal

Alimlerin sakal hakkında görüşleri.

İbn Teymiyye İhtiyaratu’l-İlmiyye de şöyle der: Sahih hadislerde belirtildiği üzere sakal tıraşı haramdır. Kimse mübah görmemiştir.

Hanefilerden İbn Abidin Reddü’l-Muhtar da şöyle der: Erkeğin sakalını kesmesi haramdır.

İmamı Şafi de el-Ümm de sakalı tıraşın haram olduğunu belirtmiştir.

Malikilerden de el-Adevi, İmam Malik’den, sakal tıraşının mecusilerin işlerinden olduğunu nakletmiştir. İbn Abdilber de Temhid de sakal tıraşının haram olduğunu ve bunu ancak kadınlara benzeyen kadınsı erkeklerin yaptığını belirtmiştir.

Çağımızda, önder imamların yolundan giden birçok büyük alim de sakalı kesmenin haram olduğu görüşünde birleşmişlerdir.

ALLAH’ı ve ahiret gününü umanlar ALLAH’ı çokca zikredenler için ALLAH rasulunde güzel örnekler vardır.ahzab 21.


Ehli Kuran
Doğruluğuna yemin edemiyeceğimiz konuşarda Peygambere nasıl isnatta bulunabiliriz?
İki kişi arasında ufak bir alacak verecek davasında bile emin değilsek şahitlikten kaçınıyoruz.
Ama Peygamberimize bir takjım sözleri isnat etmekten hiç çekinmiyoruz.
Bu olacak bir iş mi?
Doğru mu yalan mı bilmeden her duyduğumuzu Peygamber s.a.v şöyle dedi böyle dedi demek,oraya buraya yazmak…Bu sizce doğru bir davranış mı?
Bunların hesabı sorulmayacak mı sanıyoruz?

Doğruluğuna yemin edemiyeceğiz şeyleri hiç kimseye hele Hz.Peygambere asla isnat etmemek gerekir.
Selametle


Sude
Kardeşim kaynak diyoruz kay-nak.Üstelik Buhari ve Müslim’den naklediliyor.Daha ne diyelim ki

Okudunuz mu?  İhlas Suresi ile ilgili hadisler

zubeyr
Bu arkadaş (Ehli kuran) sanırım, hadislere itibar etmiyor.
Eğer tespitim doğruysa, bu arkadaş hadis kabul etmiyorsa;
Bizde ondan namaz nasıl kılınır, hangi vakitte kılınır, secdede, rukuda, teheccütte, neler söylenir ki, bu her ferdi ilgilendiren bir ameldir.
Kur’an’dan yukardaki sorularıma ayet getirsin.
Bide toplumu ilgilendiren zekat mevzusunu da kur’an çerçevesinde öğrenelim.
Zekat kime verilir, ne zekat olur, ne olmaz, malın ne kadarı verilir vs…

Şayet hadis kabul ediyorsan.
Ne için yemin istiyorsun.
sahihliğinde (doğruluğunda) hiç ihtilaf olmayan iki kaynak Buhari ve Muslim


Hoca
neler yazılmış neler:) yemin edeyim:) Allah adına yemin ederimki, Sünneti reddedenlerin Kur’anla alakaları yoktur/ehli Kur’an değillerdir..:)

ehli Kuran sen hadisleri kabul etmiyorsun amacın sadece fitne çıkarmak. konu ve cevaplarına bakıyorum/tekip ediyorum işin gücün sadece ortalığı karıştırmak.
Peygamberimize itaati emreden ayetleri inssaflıca bir daha gözden geçir ve müfessirlerin tefsirlerine bir bak.


uSTa
yaw yaşar nuri öztürkü savunan birisinden ne beklersiniz?


ezdli cündep
< yaw yaşar nuri öztürkü savunan birisinden ne beklersiniz? >
ALLAH’u alem daha önce çözmüştüm ikisininde ortak noktası sünneti inkar etmeleri.


ene-zerre
Peki "Ehl-i Kur’an" sen bu hadislerin Hz.Resul-u Sakaleyn(a.s.m.)’a ait olmadığına dair yemin edebilir misin?:)

Okudunuz mu?  Fatiha süresinin fazileti ve kıymeti

ene-zerre
İbnu Abdilber Hz. Ömer (radıyAllahu anh)’in mevzuya müteallik bazı sözlerini kaydeder:

"Kim bir hadîs dinler, sonra da duyduğu şekilde (yani artırıp eksiltmeden) rivayet ederse selâmete erer."

"
Ferâizi ve sünneti öğrenin, tıpkı Kur’ân’ı öğrendiğiniz gibi:" (Kur’ân ve sünneti burada bir tutmuştur.)

"
Sünnet, feraiz ve lahm (dilin doğru kullanış kaideleri) tıpkı Kur’ân’ı öğrendiğiniz gibi öğrenin".

"
Rey’den sakının. Zira rey ashabı sünnet düşmanıdır. Hadîsler, onları kör etmiştir, ezberleyemezler".

"Yolların en hayırlısı Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)’in yoludur"

"Birgün gelecek Kur’ân-ı Kerîm’in müteşâbih ayetlerini kendilerine delil yaparak sizinle mücâdeleye girişecek kimseler çıkacak. O zaman onlara karşı sünneti esas alın. Zira, Sünnet ehli, Kur’ân’ı iyi bilen kimselerdir.

Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte 1/44 vd.

Ehl-i Kur’an’ın tarifi budur işte..


Ehli Kuran
Görüldüğü gibi hiç kimse hadislerin peygamberimize ait olduğuna yemin edemiyor.O halde doğruluğuna yemin edemiyeceğiniz şeyleri neden söylüyorsunuz?
Bunun sorumluluğunu hiç düşünmüyormusunuz?
Görmediğiniz,duymadığınız bir konuda başkasından duyduklarınızla bir insanın aleyhine şahitlik edebilirmisiniz?
Olayı size anlatan kişiye ne kadar güvenirseniz güvenin bir insanın aleyhine şahitlik yapabilirmisiniz?

Hayır dediğinizi duyuyor gibiyim.
O halde insanların dünya ve ahiret hayatını etkileyecek sözlerin peygamberimize ait olduğuınu nasıl söylüyorsunuz?


ene-zerre
Peki "Ehl-i Kur’an" sen bu hadislerin Hz.Resul-u Sakaleyn(a.s.m.)’a ait olmadığına dair yemin edebilir misin?:)

Okudunuz mu?  Kadının erkeğe secde etmesi (hadis)

Hoca
Sakal Bırakmak

SORU: Bir camide vaaz eden bir hoca efendiyi dinliyorduk. İmam sakalsız idi. Dinleyenlerden sakallı bir zât imama şöyle bir soru yöneltti: Sakalsız hocanın arkasında kılınan namaz sahih (geçerli) midir? Hoca efendi "evet" diyerek soruyu cevapladı. Bunun üzerine soru sahibi sert bir ifade ile "Hayır sakalsız kimsenin arkasında kılınan namaz geçersizdir, bâtıldır" dedi. Orada şiddetli bir tartışma meydana geldi. Bu konuda hüküm nedir?
CEVAP: Müslümanlar arasında yaygın bir halde olan aşırılık, çâresi bulunmaz bir hastalıktır. Müslümanlar olarak görevimiz orta yolu izlemek ve hikmetli davranmaktır. Aşırı davranmaktan, ölçüsüz olmaktan kaçınmaktır. Allah’ın dinine insanları çağırmamız sözkonusu olunca üzerinde konuşmamız gereken bahsi iyice anlamalı, tartışma ve konuşma edebine uymalı ve konuyu en güzel biçimde sunmalıyız. Bununla beraber dinin temelini teşkil etmeyen konular sebebiyle birbirimizle olan ilişkilerimizi kesmemeli, birliğimizi parçalamaman ve küçük meselelerle uğraşırken daha büyük görevlerimizi ihmal etmemeliyiz. Aksi halde Hz. Hüseyin’i öldürerek ellerini onun kanına bulaştırmaktan çekinmeyen, fakat pirenin kanının necis olup olmadığını araştıranların durumuna benzer bir duruma düşeriz.
Sözkonusu imam efendiye karşı çıkan kimse, bir çok yönden kötü davranan bir kimse durumuna düşmüştür. Şöyle ki:
Çünkü imam efendiye karşı katı ve büyüklük taslayan bir tarzda çıkış yapmıştır. Oysa soru soran kimseden beklenen, fetva sorduğu kimseye güven duymasıdır. Zira kendisine başvurup soru sorduğu konuda ona sığınmıştır.
Çünkü o soruyu bilgi edinmek için değil, onu sıkıntıya sokmak maksadı ile sormuştur.
Çünkü soru sahibi daha sonra sakalsız kimsenin arkasında kılınan namazın bâtıl olduğunu söylemekle açık bir şekilde hataya düşmüştür. Zira böyle bir hüküm şunu gerektirir: Eğer sakalsız imamın arkasında kılman namaz bâtıl ise tek başına namaz kılan sakalsız kimsenin namazı da bâtıl olur. Bu demektir ki milyonlarca sakalsız kimsenin namazı bâtıl olmaktadır. Bu kimselere namaz kılmayan kimseye uygulanması gereken hükümleri uygulamak gerekir. Zira bâtıl olan namaz hiç yok gibidir. Fıkıh âlimleri sakal bırakmak hususunda ihtilaf etmişlerdir:
B azılan sakal bırakmak hususunu titiz bir şekilde desteklemişlerdir.
Bazıları sakal bırakmayı teşvik etmişlerdir. Bunlara göre en kötü varsayımla sakalı traş etmek büyük günah derecesine varan bir davranış değildir.
İmamlık yapacak kimsede bir takım özelliklerin bulunması iyidir. Bunlar hür olmak, reşit olmak,’ adalet sıfatına sahip olmak, faziletli olmak, iyi bir hâl üzere olmak, takva sahibi olmak, ilim sahibi olmak gibi hususlardır.
İmam’da bulunması gereken özellikler arasında sakallı olmak gibi bir özellik zikredilmemektedir.
Buharı dışında beş hadis kaynağında Abdullah b. Me’ud’dan rivayet edilen bir hadisinde Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu görmekteyiz:
Cemaate onların Kur’an’ı en iyi okuyanı imam olur. Okuma hususunda eşit olanlar bulunursa bunlardan sünneti en iyi bilen imam olur. Bu konuda da eşit olurlarsa hicret etmekte ilk olan imam olur. Bunda da eşit olurlarsa en yaşlısı imam olur. Bir kimsenin yetkili olduğu yerde başkası imam olmasın. Bir kimsenin evinde ev sahibinin izni olmadan döşeğine oturulmasın. (Müslim ve Tirmizî)
Dikkat edilirse Hz. Peygamber bu hadisinde imam olacak kişinin özelliklerini saymış, bu özellikler arasında "sakalı en uzun olan imam olur" gibi bir hususa yer vermemiştir.
Ebu Dâvud ve Dârekutnî’nin Hz. Peygamber’den rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Müslüman olan her insanın arkasında namaz kılınız. O kişi ister iyi ahlâklı olsun ister günahkâr olsun. Hatta büyük günahlardan birini işleyen biri de olsa arkasında namaz kılınız. (Ebu Dâvud)
Bu esastan hareketle ilim adamları, günahkâr da olsa her müslümanın arkasında kılınan namazın sahih olduğunu söylemişlerdir.
Bu hususu sahabe ve tabiinden gelen icma (görüş birliği) da desteklemektedir. Onlar yönetici ve valilerin günahkâr oldukları halde arkalarında namaz kılarlardı. Buharî’deki rivayete göre Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, Haccac b. Yusuf es-Sekâfi’nin (meşhur Haccac-ı Zâlim) arkasında namaz kılmıştır. Buhâri, Müslim ve diğer Sünen sahiplerinin rivayetlerine göre Ebû Said; Mervan bayram hutbesini namazdan önce okuduğu halde arkrasında namaz kılmış, fakat "Sizden biriniz bir kotülüğü görünce (gücü yetiyorsa) eliyle düzeltsin…" (Müslim ve Tirmizî) hadisine göre Mervan’a itiraz etmiştir.
İşte bundan dolayı -özellikle bilgili ve iyi ahlâklı olan- sakalsız kimsenin arkasında kılınan namazın batıl olduğunu söylemek sapık bir söz ve yalan bir kavildir.
Burada bu konuda Nur’ul İslâm dergisinde (ki bu dergi Ezher Üniversitesinin Vaaz ve İrşad bölümünün resmî dergisidir) yayınlanan bir fetvayı zikretmemiz yerinde olacaktır:
Dört mezhepte de itimat edilen görüş, sakalı traş etmenin tedavi gibi bir özür olmadıkça haram olduğu istikametindedir. Mâlikîler-den bazılarına ve Şâfi mezhebinin son devir âlimlerine göre sakalı traş etmek tenzihen mekruhtur. Bilindiği üzere tenzihen mekruh olan şey helâle yakındır. Böyle bir mehruhu işleyene ceza gerekmez. Şu kadar ki mekruhu işlemekten kaçınana sevap vardır.
Şenkiti’nin Feîh’aî Mun’im isimli kitabında Hz. Peygamber’in sakal bırakmakla ilgili -yukarda geçen- hadisi izah edilirken şöyle denmektedir:
Sakalı traş etmek doğu ülkelerinde yaygın hale gelmiştir. O kadar ki pek çok dindar kimse kendisine alaycı gülüşlerle bakılacağından korkarak, başkalarını taklitle sakalını kesmiştir. Çünkü onların geleneklerinde sakal traşı alışkanlık halindedir.
Bu durumda sakalı traş etmenin caizliğine esas olacak bir ana kuralın tesbiti için ciddi bir çalışma yaptım. Tâ ki bu durumda olan pek çok değerli kişi için bir genişlik ve haramdan kurtuluş yolu ortaya çıksın.
Bu konudaki hükümde bir usûl kaidesini uyguladım. Şöyle ki: Ulemâdan pek çoğuna göre emir sığası (kipi) vucûb (gereklilik) ifade eder. "Mendubluk (yapılması teşvik edilen bir keyfiyet) ifade eder" diyen de olmuştur. Bir başka görüşe göre meselede tafsilata ihtiyaç vardır; eğer emir Allah’tan ise vücub, konumuzdaki hadiste olduğu gibi Hz. Peygamber’den ise mendubluk ifade eder.
Bu görüşler Meraki’s-Suûd isimli usûl kitabında şu mısralarla ifade edilmiştir:
Emir kipi çoğunluğa göre ifade eder vücûb Bazısınca matlup bir iştir veya mendûb.
"Bazısınca vücûbtur" ifadesi, Allah’tan gelmesi halinde emrin vü-cub ifade edeceğini, Hz. Peygamber’den gelmesi halinde ise men-dub anlamına geldiğini bildirmektedir. İşte pek çok kimsenin traş olmasını bu görüş ışığında değerlendirmek yerinde olur.
Buna göre sakalı traş etmeyip bırakmak mendub bir iş olup, bunu yapan sevaba nail olur, yapmayana ise ceza gerekmez.
Allahım! Bizi sözde, işde ve düşüncede doğruya yönelt. Sen kendinden ümid beslenilenlerin en hayırlısı ve istekte bulunulanların en çok ikram edenisin.

Bu kategoride yer alan Gece Namaz Kılmanın Fazileti başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Sakal bırakmak Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.