Anasayfa
8 Mayıs 2021, 5:27
Diyanet
Yönetici

Hutbe: İyiliği Emredip Kötülükten Sakınmak

Hutbe: İyiliği Emredip Kötülükten Sakınmak

Muhasibi
Hutbe: İyiliği Emredip Kötülükten Sakınmak

Muhterem Müslümanlar!
İyiliği emredip, kötülükten sakındırmanın, İslâmiyette büyük bir önemi vardır. Bütün Müslümanlar diğerinin iyiliğini istemeli,
birbirlerini irşada çalışmalıdırlar. Bunu vazgeçilmez bir görev bilmeli ve bu görevi yapanlara teşekkür edilmelidir. Üzülerek
belirtelim ki, bazı insanlarda garip bir ruh haleti vardır. Hatta söz ne kadar faydalı, ne kadar değerli olsa da, hoşlarına gitmez, bu
faydalı nasihatları bile ters bir anlayışla karşılarlar. Halbuki Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde: " Şüphe yok ki, din Allah için, Allah’ın kitabı ve peygamberleri için, Müslümanların âmirleri ve bütün Müslümanlar için nasihattan ibarettir." (1) buyurmuşlardır.
Dinimizde ve asrımızda, işlenmesi pek önemli olan iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma konusunda her Müslüman elinden
geleni mutlaka yapmalıdır. Ancak bu işin ifası sırasında İslâmî ölçüye göre hareket edilmelidir. Nitekim Cenab-ı Hakk: "Ey
Muhammed! Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış. Doğrusu Rabbin kendi yolundan
sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir." (2) buyurmaktadır.
Buna göre, emri maruf ve nehy-i münker yapılırken, şüpheleri giderecek deliller, güzel öğütler, tatlı sözler, nezih misaller ve
yumuşak sözler kullanılmalı, insanları korkutan, çekindiren, kaçıran, tiksindiren söz ve beyanlardan mutlaka kaçınılmalıdır.
Doğruyu en iyi şekilde anlatmak, onun güzelliklerine çekmek ve batıl yolların çirkinliklerini de örnekleri ile göstermek
gerekmektedir.
Muhterem Mü’minler!
İki cihan güneşi, Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) kimsenin inanmadığı bir zamanda ve zeminde tek başına ortaya
çıktı. Yılmaz bir azim, sönmez bir gayret, bitmez bir irade ile insanlara emri maruf ve nehy-i münkerde bulundu. İslâm’dan
nasibini almamış, küfrün ve cehlin karanlıklarında yüzenler onun bu davetinden rahatsız oldular. Bu rahatsızlıklarını önceleri tenkit
ve alayla ifade ettiler. Fakat işin alayla önlenemeyeceğini anlayınca, hakarete başladılar. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bütün bu alay, tenkit, hakaret ve kınamalara aldırış etmeksizin, vazifesi olan İslâmî tebliği yerine getirmeye devam etti. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da İslam davasına gönül verenler, çeşitli sıkıntı ve çilelere katlanacaklardır. Zira İslâm’da nemelazımcılık yoktur.
Değerli Mü’minler!
Konumuzla ilgili olarak, Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de: "Mü’min erkekler ve kadınlar , yekdiğerlerinin yardımcılarıdır.
İyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar." (3) buyurmakta ve bu görevi kadın, erkek her Müslümana yüklemektedir.
Diğer bir ayeti kerimede de Cenab-ı Hakk:
"Siz insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah’a inanan hayırlı bir ümmetsiniz." (4)
buyurmuşlardır. Bu ayet, İslâm toplumunun meziyetini ve bu dine mensup olanların bütün ümmetlerden daha hayırlı olacağını ilan
ederek, İslâm toplumu arasında mümtaz simaların bulunacağını bizlere müjdelemektedir.

Okudunuz mu?  Cami Adabı ve Saf Düzeni hakkında cuma hutbesi

Aziz Cemaat!

Hutbemizin başında okuduğum ayette de Cenab-ı Hakk:
"Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenleriniz onlardır." (5)
buyurmaktadır. Bu ayeti kerime de ise, Müslümanlar arasında güzel bir davranışta bulunarak, bütün beşeriyeti aydınlatacak,
birlik, beraberlik ve kardeşliğe, doğruluğa çağıracak bir toplumun bulunmasını emrediyor.
Bu itibarla bütün Müslümanlar birbiri hakkında doğruluğu emreden ve fenalıktan alıkoyan olduğu gibi, içlerinden bir kısım güzide zevat da daima emri mâ’ruf ve nehy-i münkerde bulunarak İslâm toplumunun dinine, diyanetine, ahlâkına hizmette bulunmalıdır.
Bu hizmet bütün milletçe takdir edilmelidir. Unutulmasın ki, bu görev esasen, farzı kifaye yoluyla bütün Müslümanlara yöneliktir.
Ancak bu önemli görevi güzelce yapabilmek, ilim ister, tecrübe ister, konuya vukufiyetle hitapta bulunma melekesi ister.
Dolayısıyla bir yerde kötülükten sakındırma işi, eğer mümkün ise el ile yapılmalı, bu mümkün değil ise dil ile yapılmalıdır. Bu da
kabil değilse o fenâlığa kalp ile buğz edilmelidir.
(1) Sahihi Müslim Şerhi, Nevevi,C.2, S. 36-37. Mısır baskısı.
(2) Nahl, 125.
(3) Tevbe, 71.
(4) Al-i İmran, 110.
(5) Al-i İmran, 104.

Okudunuz mu?  Cuma Hutbeleri: Hutbe Duaları

Cevap: Hutbe: İyiliği Emredip Kötülükten Sakınmak

GAZİBE
İnsanların kötülük ile işleri olmaması gerekirken maalesef bunun tersi olmaktadır.Akıl sahibi ola insanların birbirlerine eza etmeleri zulüm etmeleri doğru olmaz.Herkesin iyi ve iyilikler içinde olması gerekir.


iyiliği emretmek kötülükten sakinmak konusuyla hutpe

Bu kategoride yer alan Doğruluk vaaz konusu başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Hutbe: İyiliği Emredip Kötülükten Sakınmak Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.