Anasayfa
8 Mayıs 2021, 6:36
missa96
Abone

EL-ESMAU’L-HUSNA (Allah’ın İsimleri)

ESMÂ-İ HÜSNÂ (Allah’ın İsimleri)

suara
Ayet ve hadislerde geçen Allah’ın isim ve sıfatlarının kısaca anlamları:

el-A’lâ ; en yüce, en şerefli.

A’lem ; her şeyi en iyi bilen

el-Adl ; âdil, insaflı, her şeyi yerli yerinde yapan, her şeyi hak ve doğru olan

Adüvvün li’l-kâfirîn; ; kâfirlerin düşmanı

el-Afüvv ; çok affedici, çok bağışlayan

el-Âhir ; varlığının sonu olmayan, ölümsüz, ebedî ve bâkî olan

Âhizü’n bir nâsiyetih ; suçluları cezalandıran

Ahkemü’l-hâkimîn ; hüküm verenlerin en iyisi, hâkimler hâkimi

Ahsenü’l-hâlikîn ; yaratanların, takdir ve tasvir edenlerin en iyisi

Akrab ; bilmesi, görmesi, duyması, haberdâr olması ve yardım etmesi açısından insanlara en yakın olan

el-Alî ; şanı, şerefi, izzeti ve kudreti yüce olan

el-Alîm ; her şeyi çok iyi bilen

el-Âlim ; bilen, anlayan, tanıyan

Âlimü’l-ğaybi ; gaybı bilen

Âlimü ğaybi’s-semâvâti ve’l-ard ; yerin ve göklerin gaybını bilen

Âlimü’l-ğaybi ve’ş-şehâdeti ; görünen ve görünmeyen âlemi bilen

el-Allâm ; çok bilen, bilgisi çok olan, her şeyi bilen

Allâmü’l-ğuyûb ; görünmeyenleri çok iyi bilen

el- Azîm ; zatı, isim, sıfat ve fiileri itibariyle pek ulu, büyük, yüce

el- Azîz ; üstün, güçlü, kuvvetli, galip, şerefli, değerli, melik

el- Bâ’ıs ; kıyamet kopunca ölüleri dirilten, mahşer yerine sevk eden, uyarıcı ve müjdeci olarak peygamber gönderen, kıyamette şahitler getiren

el- Bâkî ; sonlu ve ölümlü olmayan, varlığı sürekli olan, ebedî

Bâli’ğu emrih ; emri, hükmü hedefine ulaşan, kararını infaz eden

el- Bâri’ ; yaratan, örneği olmadan varlıkları îcat eden

el- Berr ; iyilik eden, çok lütüfkâr, çok merhametli, çok şefkatli

el- Bârr ; iyilik eden, çok lütufkâr, çok merhametli, çok şefkatli

el- Bâsıt ; dilediğine rızkı bol veren

el- Basîr ; aydınlık ve karanlıkta küçük ve büyük her şeyi gören

el- Bâtın ; mâhiyeti akıl ile idrâk olunamayan, haya ile tahayyül edilemeyen, her şeyin iç yüzünü, sırlarını bilen

Okudunuz mu?  Adak kurbanında vekalet?

el- Bedî’ ; bir şeyi nümûnesi olmadan yaratan , vâr eden, îcât eden

Bedîu’s-semâvâti ve’l-erd ; gökleri ve yeri örneği olmadan yaratan

berîü’n mine’l-müşrikîn ; müşriklerden berî, uzak olan

el- Bürhân ; delil sahibi, kullarına delil gösteren, varlığına her şey delalet eden

Câ’ıl(ûn) ; yaratan, vâr eden, bir varlıktan başka bir varlık yapan,

el- Câmi’ ; kıyamette insanları bir araya toplayan, cem eden

Câmi’u’n-nâs ; kıyamette insanları bir araya toplayan, cem eden

el – Cebbâr ; emir ve yasaklarını, hüküm ve karalarını kullarına yaptırmaya gücü yeten, azgın ve zalimleri kahredici, dertlere derman olan, yaraları sarıp onaran, yaratıklarının hallerini düzelten

el- Celîl ; ulu, kudretli, yüce, azamet ve Kibriya sahibi

el- Cemîl ; zatı, isim, sıfat, söz, fiil ve hükümleri iyi, güzel, iyilik ve ihsan sahibi

el- Cevâd ; cömert, nimet ve ihsanı bol olan (Tirmizî, Edeb, 41)

ed- Dâim ; ölümsüz, varlığı sürekli olan, bâkî ve dâim

ed- Dârr ; zarar veren şeyleri yaratan âsileri zarar vererek cezalandıran

ed- Dehr ; zamanı ve zaman içinde olup biten her şeyi vâr eden, zamanın sahibi ve yöneten (Müslim, Elfâz,1, 3. Buhârî, Edeb, 101. Tevhîd, 34)

ed- Deyyân ; hüküm veren, hesaba çeken, zelil eden, kahhâr (Buhârî, Tevhîd, 32. Ahmed, III, 495)

el- Ebed ; ölümsüz, varlığı sürekli, bâkî ve dâim

Ebkâ ; verdiği nimetler sürekli ve daha kalıcı olan

el-Ehad ; eşi, benzeri ve ikincisi bulunmayan bir tek, yegâne

Ehlü’l-mağfire ; mağfiret ehli, affedici

Ehlü’t-takvâ ; azabından korkup sakınmaya, korunmaya layık olan

Ekber ; zatı, isim, sıfat ve fiilleri, şana ve şerefi, nimet ve ihsanı en yüce en ulu (Müslim, Tahâre, 17;Tirmizî, Deavat, 25)

Okudunuz mu?  Hz. Adem ve Hz. Havvanın nikahları nasıl oldu?

el-Ekrem ; en çok ikram eden

Erhamü’r-râhımîn ; merhamet edenlerin en merhametlisi

Esdeku hadîsen ; en doğru sözlü

Esdeku Kîlen ; en doğru sözlü

Esra’u Mekren ; hile ve tuzak kuranları en sür’atli bir şekilde cezalandıran

Esra’u Ferahan ; kullarının tevbesine çok sevinen

Esra’u’l-hâsibîn ; hesap soranların, hesap görenlerin en sür’atlisi

Eşeddü Kuvveten ; çok kuvvetli, çok güçlü

Eşeddü Tenkîlen ; çok şiddetli cezalandıran

Eşeddü be’sen ; çok şiddetli cezalandıran

el-Evvel ; öncesi olmayan, yaratılmamış, ezelî ve kadîm tek varlık

Fa’âlün limâ yürîd ; dilediğini yapan

Fâil(ûn) ; Yapan, yaratan, vâr eden

Fâliku’l-habbi ve’n-nevâ ; çekirdek ve taneleri çatlatan, yarıp açan

Fâliku’l-ısbâh ; karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran

el- Fâtır ; yaratan, îcat eden, yoktan var eden

Fâtıru’s-semâvâti ve’l erdı ; yeri ve gökleri yaratan

el- Fâtın ; deneyen, imtihan eden (Mâlik, Kader,

el-Ferd ; tek kadîm, ezelî, ebedî ve bâkî olan varlık.( Beyhakî, I, 161)

el- Fettâh ; en âdil hüküm veren iyilik kapılarını açan

Gâlib’ün `alâ emrihî ; emirinde işinde ve hükmünde galip olan, üstün gelen

el-Ğaffâr ; çok affeden, çok bağışlayan, günah ne kadar çok olursa olsun yine bağışlayan

Ğâfiru’z-Zenbi ; günahları bağışlayan

el-Ğafûr ; çok affeden, çok bağışlayan

el- Ğanî ; zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan

el- Habîr ; her şeyden haberdar olan, gizli âşikâr her şeyi bilen, haber veren

el- Hâdî ; hidayet eden, doğru yolu gösteren

el- Hâfız ; koruyup gözeten

el- Hafî ; çok ikram eden, son derece iyilik ve lütuf sahibi, her şeyi bilen (Ebu Davud, Tirmizî,

el- Hâfid ; şan, şeret ve itibar bakımından kâfirleri alçaltan, değersiz yapan, cezalandıran

el- Hafîz ; varlıkları yok olmaktan koruyan,

el- Hakem ; hüküm veren, son kararı veren

Okudunuz mu?  Bir Daha Yapmayacağım Diye Edilen Yemin

el- Hakîm ; hikmet sahibi, her işi, emri ve yasağı yerli yerinde olan

el- Hâkim ; hükmeden, karar veren, haklıyı haksızı ayıran

el- Hakk ; varlığı, ilah ve rab oluşu hak olan, eşyayı var eden hakkı ızhar eden, mülk sahibi, yok olmayan, varlığında şüphe bulunmayan, âdil

el- Hâlik ; her şeyi yaratan

el- Halîm ; çok sakin, hemen öfkelenmeyen, kızmayan, heyecanlanmayan, acele etmeyen hoşgörülü, teenni ile hareke eden

el- Hallâk ; mükemmel yaratan, devamlı yaratan

el- Hamîd ; çok övülen, övgüye layık olan

el- Hannân ; çok merhametli, çok şefkatli

el-Hâsib ; insanları sorgulayan, hesaba çeken )

Hasbü ; yardım etmede, rızık vermede ve korumada yeten,

el-Hasîb ; insanlara yeten, insanların yaptıklarını koruyup hesaba çeken

el-Hayî ; edep ve haya sahibi, çirkinliği bulunmayan, bağış, ihsan ve nimeti terk etmeyen (Ebû Dâvud, Hammam, 2; İbn Mâce, Dua, 13; Nesaî, Gusl, 7)

Hayr ; hayırlı, faydalı olan, iyilik eden

Hayru’l-fâsılîn ; hükmedenlerenin, haklı ile haksızı ayırt edenlerin en hayırlısı

Hayru’l-fâtihîn ; hükmedenlerin, nimet verenlerin, hayır kapılarını açanların en hayırlısı

Hayru’l-ğâfirîn ; bağışlayanların en hayırlısı

Hayru’l-hâkimîn ; hüküm ve karar verenlerin en hayırlısı

Hayru’l-mâkirîn ; hile ile kötülük yapanları bilemeyecekleri, anlayamayacakları, cihetlerden daha şiddetli cezalandıran

Hayru’l-münzilîn ; nimet verenlerin, ikram edenlerin en hayırlısı

Hayru’l-vârisîn ; varislerin en hayırlısı

Hayru’n-nâsırîn ; yardım edenlerin en hayırlısı

Hayru’r-râhımîn ; merhamet edenlerin en hayırlısı

Hayru’r-râzikîn ; rızık, nimet verenlerin en hayırlısı

Hayrun hâfizan ; en iyi koruyup gözeten

el- Hayy ; yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan

HüvAllahüllezî lâilâhe illâ hû ; kendisinden başka tanrı bulunmayan Allah

el- İlâh ; ma’bûd. Tanrı

İlâhü’n-nâs ; insanların ilahı

el- Kâbid ; dilediğine rızkı daraltan, ölüm zamanı gelenlerin ruhlarını kabzeden

Kâbilü’t-tevb ; tevbeleri kabul eden

Okudunuz mu?  Cehri zikir nedir,nasıl çekilir,cehri zikirler hangileridir?

el-Kâdî ; hakla hükmeden (Beyhâkî, el-Esmâ ve’s-Sıfât, s. 111)

Kâdî’l-umûr ; işlere karar veren (Tirmizî)

el- Kâdîm ; evveli olmayan, ezelî olan ilk varlık

el- Kâdir ; güçlü, kuvvetli, her şeye gücü yeten

el- Kadîr ; çok güçlü, çok kuvvetli, istediğini istediği gibi eksiksiz, kusursuz ve tam yapabilen

el- Kâfî ; kullarına yardım eden, vekil olan, yol gösteren, yaptıklarını bilen, gören, haberdar olan ve hesaba çeken

el- Kahhâr ; yenilmeyen, daima galip gelen

el- Kâhir ; galip gelen, zelil eden, güçlü, her şeyi kuşatan, yaratıklarını dilediği gibi yöneten

el- Kâim ; varlıkları görüp gözeten, koruyan, yöneten

el- Kâin ; kadîm, ezelî, ebedî, bâkî, ilk varlık, varlığı sürekli olan (Ahmed, II, 539)

el-Karîb ; aff, mağfireti, rahmeti, bilmesi, görmesi ve duyması itibariyle kullarına yakın olan

el- Kâşif ; azap, sıkıntı, bela ve dertleri gideren

Kâşifü’l-azâb ; azabı, sıkıntıyı, derdi kaldıran

Kâtib(ûn) ; insanların yaptıklarını yazan

el- Kavî ; kuvvetli, kudretli, her şeye gücü yeten

el- Kayyûm ; zatı ile kaim olana, ezelî ve ebedî, her şeyin varlığı kendisine bağlı, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan, ihtiyaçlarını üstlenen

el- Kebîr ; zatı, isim ve sıfatları, şanı ve şerefi, kadri ve kıymeti, değer ve izzeti pek yüce, ulu ve büyük

el- Kefîl ; bütün canlıların rızıklarını üstlenen, bu konuda kullarına yeten, nimet veren, kullarını görüp gözeten

el- Kerîm ; değerli, şerefli, çok nimet veren, nimet ve ihsanı bol olan

el- Kuddûs ; her türlü çirkinlik (Nesefî, VI, 234), noksanlık ve ayıplardan uzak, tertemiz, bütün kemal sıfatları kendisinde toplayan, güzellik, iyilik ve faziletlerle övülen

el- Latîf ; yaratıklara karşı yumuşak davranan, çok merhametli, çok lütufkâr, ihsan sahibi, insanlara hak ettiklerinden fazlasını veren her şeyin detayını, sırlarını en iyi bilen, işleri çok hassas düzenleyen, gözle görülmeyen

Okudunuz mu?  Camide ihtilam olmak, Camiye cenabet girmek

el- Mâcid ; şan ve şeref sahibi, hayır ve ihsanı, kerem ve lütfu bol olan

Mâhid(ûn) ; yer yüzünü yaratıkları için elverişli, yarayışlı ve faydalı olarak yaratan

el- Mâlik ; bütün varlıkların sahibi

Mâlikü yevmi’d-din ; din gününün, âhiretin sahibi

Mâlikü’l-mülk ; mülkün sahibi

el- Mâni’ ; istediği şey engel olan, koruyan, kurtaran, yardım eden

el- Mecîd ; çok şerefli, çok itibarlı
el-Melik ; bütün varlıkları yöneten, dilediğini yapan, dilediği gibi hükmeden

Meliki’n-nâs ; insanların meliki

el-Melîk ; çok mülkü olan, her şeyin sahibi ve Malikî, onları terbiye edip yetiştiren, mülk ve güç veren

el-Mennân ; kullarına bol ihsânda bulunan, sayısız nimetler veren (İbn Mace, Dua, 9.

el-Metîn ; çok kuvvetli, çok dayanıklı, âcizliği, za’fiyeti ve gevşekliği olmayan

el-Mevlâ ; dost, yardımcı, görüp gözeten

Mu’azzib(în) ; suç işleyenleri, zalimleri, günahkârları cezalandıran

el-Mu’ızz ; izzet ve şeref, güç ve kuvvet, itibar ve şeref veren, aziz yapan

el-Mu’îd ; canlı varlıkları ölümlerinden sonra dirilten, yeniden yaratan

el-Mu’tî ; nimet veren ihsanda bulunan

el-Muahhır ; geriye bırakan

el-Muğîs ; yağmur yağdıran

el-Muğnî ; insanlara mal mülk veren, onları zengin yapan, cömert, nimet sahibi,

Mûhinü keydi’l-kâfirîn ; kâfirlerin tuzağını zayıflatan, boşa çıkaran

el-Muhît ; ilim ve kudretiyle her şeyi kuşatan, her şeye muttali olan

Muhîtü’n bi’l-kâfirîn; kâfirleri kuşatan

el-Muhric ; bir şeyi açığa çıkaran, bir varlıktan başka bir varlık var eden, gizli şeyleri ortaya çıkaran

el-Muhsî ; insanların bütün yaptıklarını , olup biten her şeyi bilen ve koruyan

el-Muhsin ; yaptığı şeyleri iyi, güzel, sağlam ve kaliteli yapan, insanlara ikram ve in’am eden

el-Muhyî ; varlıklara hayat veren, onları yaşatan, ölümlerinden sonra dirilten

Okudunuz mu?  Çalışkanlık için öneriler

Muhyî’l-mevtâ ; ölüleri dirilten

Muhzî’l-kâfirîn ; kâfirleri rezil rüsvay eden

el-Mukaddim ; öne alan

Mukallibü’l-kulûb ; kalpleri halden hale çeviren

Musarrifu’l-kulub ; kalpleri halden hale çeviren

el-Mu’îd ; ölümlerinden sonra da tekrar diriltecek ve hayatlarını iade edecek olan

el-Mukît ; her şeye gücü yeten, , rızık veren, yapılanları bilen, koruyan, mükâfat veren

el-Muksıt ; âdil, hakla hükmeden

el-Muktedir ; güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapan

el-Musavvir ; yaratıklara şekil ve özellik veren

Mûsi'(ûn) ; gökleri genişleten

el-Muksıt ; âdil, hakla ve adaletle hükmeden, mazlumun hakkını zalimden adaletle olan demektir

Mutahhir ; müminleri manevî kirlerden, günahlardan temizleyen, kötülüklerden kurtaran

el-Mübdi’ ; varlıkları ilk defa yaratan Beyhakî’in el-Esmâ ve’s-Sıfât adlı eserinde (s. 61) bu isim el-Bâdi’ olarak geçmektedir. Her iki kelime aynı anlamdadır.

el-Mübîn ; varlığı âşikâr olan, hakkı ızhar eden, gerçeği beyan eden

Mübrim (ûn) ; hile ile kötülük yapmaya karar verenleri bilir, onların bu kötülüklerini boşa çıkarır, onları kesin olarak cezalandırır

Mübtel(în) ; deneyen, imtihan eden, gizli olanları açığa çıkaran

el-Mücîb ; duaları, istekleri, dilekleri kabul eden, ihtiyaçları karşılayan, sıkıntıları gideren

el-Müdebbir ; kâinatı yöneten, işleri yerli yerince düzene koyan

el-Müheymin ; insanların bütün yaptıklarını bilen, koruyan, görüp gözeten

Mûhinü keydi’l-kâfirîn, ; ise kâfirlerin tuzağını zayıflatan, gevşeten, boşa çıkaran,

el-Mühlik ; isyan eden, azan, günaha dalan ve zulmeden fert ve toplumları yok eden, helak eden

el-Mükevvin ; ebedî olarak vâr olan (Ahmed, II, 539; Buhârî, Tevhîd, 26)

el-Mümidd ; yardım eden

el-Mü’min ; yaratıklarına güven veren

el-Mümît ; varlıkların hayatlarına son veren, canlarını alan

el-Müneccî ; sıkıntı, bela ve azaptan kurtaran

el-Münezzil ; nimet veren, su, sekînet, melek, kitap ve peygamber indiren

el-Münîr ; ışık veren, aydınlatan,

Münşi(ûn) ; îcat eden, inşa eden, yapan, ilk defa yaratan

Okudunuz mu?  Ayet sure ve cüz terimlerinin anlamları nedir

el-Müntekim ; suçluları cezalandıran

Münzil (în) ; melek. Kitap, bu, sekînet indiren, nimet veren

Münzilü’t-Tevrâti ve’l-İncîli ve’l-Fürkân ; Tevrat, İncil ve Kur’ân’ı indiren

Münzir(în) ; kullarına fayda ve zarar veren şeyleri bildiren; inkâr ve isyan edenlerin âkibetinin kötü olduğunu haber vererek onları bu davranışlardan sakındıran ve azabı ile korkutan

Mürsil(în) ; vahiy, peygamber, bol yağmur, aşılayıcı rüzgar, koruyucu melek âsiler için yıldırımlar ve âfetler gönderen

el-Müsa’ır ; ürünleri azaltıp çoğaltan, kıtlaştırıp bollaştıran (Tirmizî, Büyu’, 73. Ebû Dâvud, Büyu’, 51)

el-Müsteân ; kendisinden yardım istenen, kindisine sığınılan

Müstemi'(ûn) ; sesleri işiten,duyan

el-Müteâl ; aşkın, pek yüce, ulu, eksik ve noksanlıklardan berî olan

el-Mütekebbir ; ihtiyaç ve noksanlığı gerektiren her şeyden münezzeh, pek yüce ve ulu

el-Müteveffî ; yaratıkların canlarını alan

Mütimmü nûrihî ; nurunu, dinini tamamlayan

el-Müzill ; boyun eğdiren, zelil eden, alçaltan

en-Nâfi’ ; faydalı şeyleri yaratan, bütün yaratıklara faydası olan

en-Nâsır ; yardım eden

en-Nasîr ; çok yardım eden, sürekli yardım eden

en-Nazîf ; sözleri, işleri ve hükümleri temiz, iyi ve güzel olan (Tirmizî, Edeb, 41)

en-Nûr ; aydınlatıcı, ışık verici

Nûru’s-semâvâti ve’l-ard ; gökleri ve yeri aydınlatan

er-Rabb ; varlıkları yaratıp yetiştiren, terbiye eden, eğiten, yetiştiren, her şeye nizamını, güzelliğini ve yeteneklerini veren, her şeyin Malikî ve sahibi

Rabbü’l-âlemîn ; âlemlerin rabbi

Rabbü’n-Nâs ; insanların Rabbi

Rabb’ü’l-Arş ; Arş’ın Rabbi

Rabbü’l-Felak ; sabahın Rabbi

Rabbü’s-Semâvâti ; göklerin Rabbi

Rabbü’l-Ard ; yerin Rabbi

Rabbü’l-Izzeti ; kudret ve şeref sahibi

Rabbü’ş-Şi’râ ; Şi’ra yıldızının sahibi

Rabbü Külli Şey’in ; her şeyin Rabbi

er-Râfi’ ; peygamber ve müminlerin itibar, şan ve şereflerini artıran, göğü yükselten

er-Rahîm ; çok merhametli

er-Rahmân ; çok merhametli, pek müşfik

er-Rakîb ; insanların hallerini, sözleri, yaptıklarını ve davranışlarını bilen, haber alan, murakabe edip koruyan

er-Râşid ; doğru yolu gösteren, her işi isabetli olan

Okudunuz mu?  İmamın görevleri cami hocasının görevleri

er-Raûf ; çok merhametli, çok şefkatli, çok acıyan

Refî’u’d-derecât ; manevî dereceleri ve gökleri tabaka tabaka yükselten

er-Refîk ; yumuşak davranışlı, merhametli (Müslim, Selam, 15, Buharî, Edeb, 35, Ebû Dâvûd, Edeb, 15)

er-Reşîd ; her işinde isabetli olan, doğru yolu en iyi gösteren

er-Rezzâk ; bol nimet, maddî ve manevî rızık veren

Hayrü’r-râzikîn ; rızık verenlerin en hayırlısı

es-Sabûr ; çok sabırlı

es-Sâdık ; söz, iş, va’d ve va’îdinde doğru olan her sözünü ve va’dini yerine getiren

es-Sâil ; insanları âhirette sorgulayan, hesaba çeken (Müslim, İmâre, 45. Buhârî, Enbiyâ, 50)

es-Samed ; her şeyin kendisine muhtaç olduğu, yöneldiği, her dilek ve isteğin mercîi; hiç eksiği, kusuru ve ihtiyacı olmayan ulu, şanlı, dosdoğru, âdil ve güvenilir

es-Sâmi’ ; sözlerini açığını da gizlisini de işiten

es-Sâni’ ; varlıkları, iyi, güzel, sağlam ve muhkem yapan, fâil, halik, musavvir (Müslim, Zikr, 9)

es-Selâm ; eksiklik, âcizlik, hastalık, ölüm ve benzeri şeylerden salim olan kullarına güven ve selamet veren

es-Semî’ ; her sözü, bütün konuşulanları en iyi işiten, duyan

Semî’u’d-Dü’â ; duaları duyar kabul eden

Serîu’l-hısâb ; çok süratli sorgulama yapan, hesap soran

Serî’u’l-`Ikâb, ; çok hızlı cezalandıran

es-Setîr ; kularının ayıp ve kusurlarını örten (Nesâî, Gusl, 7. Ebû Dâvûd, Hammam, 2. Ahmed, IV, 224)

es-Seyyid ; en şerefli, en yüce, kâinatın sahibi, Malikî ve yöneticisi (Ahmed, IV, 24. Beyhakî, el-Esmâ ve’s-Sıfât, I, 54)

es-Sübbûh ; her türlü kötülük, eksiklik, acizlik, ve noksanlıklardan uzak olan (Müslim, Salat, 223; Ebu Davut, Salat, 17; Nesai, Tatbik, 11, Ahmed, V. 35, 99,115,148)

eş-Şâfi’ ; maddî ve ma’nevî hastalıklara şifa veren, sıkıntıları gideren (Buharî, Merda, 20. Tıb, 40; Müslim, Selam, 46, 47, 48; Ebû Dâvud, Tıb, 17)

Okudunuz mu?  İslam dininin hak din olduğunun ispatı ?

eş-Şâhid ; bilen, muttali olan, tanık

eş-Şâkir ; verdiği nimetlere şükredi ve çalışan kimseyi ödüllendiren

eş-Şedîd ; çok kuvvetli, cezalandırması çok şiddetli

Şedîdü’l-`azâb ; azabı çok şiddetli

Şedîdü’l-`ıkâb ; cezalandırması çok şiddetli

Şedîdü’l-mihâl ; cezası. Azabı, kuvveti çok şiddetli olan

eş-Şefî’ ; müminler yâr ve yardımcısı, azap ve sıkıntılardan koruyucusu

eş-Şehîd ; her şeye muttali olan, gören, bilen, haberdâr olan, her yerde hazır nazır olan, hiçbir şey kendisinden gizlenemeyen, bütün sırlara vakıf olan, her şeyi murakabe eden

eş-Şekûr ; ibadet eden kullarının mükâfatlarını bolca veren, az çok her itaati ödüllendiren

Şey ; var olan, mevcut

et-Tâmm ; zat, isim, sıfat ve fiilleri, eksisiksiz, kusursuz ve mükemmel olan, acziyet ve za’fiyeti olmayan

et-Tayyib ; söz, iş ve hükümleri iyi, güzel ve faydalı olan eksiklik ve noksanlardan münezzeh olan (Tirmizî, Edeb, 41; Müslim, Zekat, 65)

et-Tevvâb ; tevbeleri çok kabul eden, sürekli tevbeleri kabul eden

el-Vâcid ; zengin, hiç bir şeye muhtaç olmayan, her şeyin sahibi, her şeye gücü yeten

el-Vâhid ; zatında, isim ve sıfatlarında eşi ve benzeri bulunmayan, tek olan

el-Vâkî` ; yaratıklarını tehlikelerden koruyan

el-Vâlî ; koruyup gözeten, yardım eden, işleri deruhte eden

el-Vâris ; bütün varlıkların sahibi, bâkî, ebedî ve dâim olan her şey kendisine dönen

el-Vâsi’ ; güçlü, kuvvetli, ilim ve merhameti her şeyi kuşatan, bütün yaratıklara rızık veren, nimet ve ihsanı bol olan

Vâsi’u’l-mağfire ; bağışlaması, mağfireti bol olan

el-Vedûd ; müminleri çok seven, kulları tarafından çok sevilen

el-Vehhâb ; karşılıksız çok nimet veren, ikram ve ihsanda devamlı olan lütfu,, ihsanı ve rahmeti bütün kulları kuşatan

el-Vekîl ; güvenilen, koruyucu, yardım eden, görüp gözeten, her şeyin Malikî ve yöneticisi

el-Velî ; dost, seven, görüp gözeten, yardım eden

Okudunuz mu?  Gıybet dedikodu iftirayla ilgili ayet ve hadis

el-Vitr ; ilah, yaratıcı ve ma’bud olmada eşi ve benzeri bulunmayan, tek

ez-Zâhir ; varlığı her şeyden âşikâr olan, her şeye galip gelen her şeyden yüce olan

ez-Zâri’ ; yetiştiren, büyüten, inşa eden (Beyhâkî, el-Esmâ ve’s-Sıfât, s. 57)

Zâri’ûn ; ekinleri, bitkileri yetiştiren, büyüten

Zû’l-izzeti ; izzet, güç, kuvvet ve şeref sahibi

Zî’t-tavl ; lütuf, bağış, ikram , ihsan, af ve bağış sahibi,

Zû fadl ; ikram sahibi

Zü’l-fadli’l-azîm : çok ikram sahibi

Zû-intikam ; intikam sahibi, âsileri, zalimleri cçezalandıran

Zü’l-`ıkâb ; suçluları, günahkârları, zalimleri cezalandıran

Zü’l-Arş ; Arşın sahibi

Zü’l-celâli ve’l-ikrâm ; azamet ve kibriya, ikram ve ihsan sahibi

Zü’l-kuvveti ; güç ve kuvvet sahibi
Zü’l-mağfireti ; af ve bağış sahibi

Zü’l-me’âric ; bütün derecelerin sahibi

Zû’l-mecd ve’l-ikrâm, ; şeref ve ikram sahibi,

Zü’r-rahmeti ; merhamet sahibi
Bu kelimelerin detaylı anlam ve açıklamaları için ilgili maddelere bakınız.


Cevap: TEVVAB

yaren
sağolasın ablam çook uzun ve çook faydalı bir konu tavsiyemdir okuyun


Yanıt: Allah’ın İsimleri

suara
Allah razı olsun yaren ve neva kardesler .RAbbim kainatta okuyabilmeyi nasib etsin hepimize insAllah


Soru: Allah’ın İsimleri

seyit
Allah bu hizmetini boş bırakmaz inşAllah


Kayıtsız Üye
Allah ın Isimlerini Faziletlerini öğrenmek Istiyorum


YaZaROW
Şems-i Tebriz Allah seden razı olsun. Ve ezelinurdan. Bunları bu gece yapacağım inşaAllah.


el muhric, el muhric anlamı

Bu kategoride yer alan Miftahul cennet duasının türkçesi başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

EL-ESMAU’L-HUSNA (Allah’ın İsimleri) Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.