Zihin Açıklığı Ve İman Zayıflığı Hisediyorum

Zihin Açıklığı Ve İman Zayıflığı Hisediyorum

Cahil Adam
Selamın Aleyküm. Hayırlı günler.
Hocam ben uzun zamandır imanımın zayıf olduğu nu hissediyorum ve zihnimin kapalı olduğunu dolu olduğu nu hissediyorum. Önceden ezber yapmaya çalışınca yapardım fazla zorlanmazdım ama şimdi öyle değil. Ezber yapamıyorum zihnimin dolu olduğunu hissedince. İmanımda çok zayıf olduğunu hissediyorum. Önceden böyle değildim imanımın kuvvetli olduğuna inanıyordum ama şimdi öyle inanamıyorum bilmem ama belki önceden yanlış öğrendiğim şeyleri şimdi doğrusunu öğreniyorum diyemi böyle bana ne önerirsiniz hocam zihin Açıklığı,ezber ve iman zayıflığı ile ilgili ne söylersiniz.
Allah razı olsun.

Yorum: Zihin Açıklığı Ve İman Zayıflığı Hisediyorum

misafir1
fudayl bin iyaza sormuşlar, Allah dan korkar mısın demişler, fudayl bin iyaz susmuş. neden susdun ya imam demişler, fudayl bin iyaz da: korkuyorum desem (sahabeyi kastederek) korkanları gördüm, korkmuyorum desem küfre düşerim demiş. suçlamadan suçlanmadan, karamsarlığa ümitsizliğe düşmeden, işkillenmeden kendinden endişe etmek; kendinden emin olmakdan iyidir. ucub denir, kişinin yapdığı amelleri beğenmesidir. hayırda olsa insanın yapdığı amelleri kendine beğendirmemesi gerekir.

zihinle ilgili olarak öncelikle şerlerin mefsedetlerin def i gereklidir. insanın kalbini ve zihnini ifsad ettiği şeyler varsa bunları temizlemesi gerekir. ayrıca gözlerine ve kulaklarına sahip çıkması, bunlarla kendi kendini zehirlememesi gerekir. ayrıca dünyaya aldanmak insanın zihnini köreltir, insanın arzularının aklına galebe çalması duyu organlarıyla aldıklarını da bozar ve insan görmez duymaz. yine kibir, insanın gözünün önündekileri burnunun dibindekileri görmesini engeller. insana ne kadar kibir girerse aklından da o kadar çıkarmış. insan her zaman olmasa da çeşitli meselelerde kibre kapılabilir veya karşılaşdığı kimseyi veya durumu küçümseyebilir ve insan kendini müstağni gördüğü zaman da körleşir sağırlaşır. yine hased edenlerin anlayışları kavrayışları azalırmış. hased edenler kendileriyle ilgilenmiyor kendilerini düşünmüyorlardır. başkalarını ve üzerlerindeki nimetleri düşünüyorlardır dolayısıyla da anlayışları azalır. yine polemiklere girmek de anlayışı köreltirmiş. ayrıca insan polemiğe girdiği zaman hakikate değil aklındakilere ve altta kalmamaya odaklanır. ayrıca polemikler bazı şeylerin öze nüfuz etmesine de mani olurlar, bir kabuk gibi yüzeyde kalmalarına neden olurlar. kaygılar ve korkular da insanın algılarını bozarlar. ayrıca kalbdeki hastalıklar, salih olmayan niyetler ve insanın kendini oyaladıkları ve kandırdıkları da insanın algılarının bozulmasına neden olur. insana düzeltmeye gayret edeceği yanlışları gösterilir. insan düzeltmeye gayret etmeyeceği hataların farkında bile olmaz. önemli olan neleri düzeltmeye hazır olduğumuzdur. eğer düzeltmeye yanaşmayacağımız hatalarımız varsa insan kolaylıkla bir koza örüp içinde uyuyabilecekdir.

tabi bunlar genel geçer tavsiyeler, biraz da kulağına çalınsın diye yazdım. biraz bir şeyler öğreniyorsan da özelde polemiklere girmekden kaçınabilirsin, ucubdan da uzak durmaya bak. açıkcası ben bugün, insanın bu aklıyla, hayır bir şey için ağlayabileceğini sanmıyorum. yapmamız gereken uyanmamız ve ayağa kalkmamızdır. bütün bunların hepsi bir kenara, yapılması gereken, hayır amellerimizi artırmaktır. reçete basit; salih niyet, hayır amel. insan bir niyetinin salih olup olmadığını bilir, hayır amellerde bizi boş şeylerle oyalanmakdan alıkoyar. depremde enkaz altındaki insanları çıkarmaya çalışanları görüyorsun, boş yere aforizma kasmanın alemi yok. salih amel salih amel.