Anasayfa
8 Mayıs 2021, 9:06
sizden05
Abone

Dul ve çocuklu bir bayanla evlenmenin islami olarak bir sakıncası varmıdır?

Dul ve çocuklu bir bayanla evlenmenin islami olarak bir sakıncası varmıdır?

Hakan
Dul ve çocuklu bir bayanla evlenmenin islami olarak bir sakıncası varmıdır?


Cevap: Dul ve çocuklu bir bayanla evlenmenin islami olarak bir sakıncası varmıdır?

Diyar-ı Sivas
Boşanmış dul bir kadının iddet müddeti ne olmalıdır? Bu süreyi beklemeden başka biriyle yaptığı nikah geçerli midir?

İddetin taraflara ve topluma yüklediği en temel sorumluluk kadının iddet süresince evlenmesinin yasak oluşudur. Kur’an’da, kocası ölüp de iddet bekleyen kadınlarla ilgili olarak sevkedildiği anlaşılan âyette geçen. "Farz olan bekleme müddeti dolmadan onlarla evlenmeye kalkışmayın” (el-Bakara 2/235) şeklindeki yasak, bu konuda genel bir hüküm içerdiği için ne tür olursa olsun iddet bekleyen kadınla yabancı bir erkeğin evlenmesi dinen haram ve hukuken de geçersiz sayılır. Bu yasağa riayet edilmeyip evlenilirse araları ayrılır. Hz. Ömer’in, bu şekilde evlenen tarafların arasını ayırıp birbiriyle iddet sonrasında bile evlenmesini yasakladığı rivayet edilir. Osmanlı hukukunda da evlilikleri sona eren ve tekrar evlenmek isteyen kadınlar kadıdan izin alırken iddetlerinin bittiğini ispat etmek zorunda idiler. Kanunnâmelerde iddet tamamlanmadan yapılan evliliklerin feshedileceği, ayrıca bu nikâhı kıyanların cezalandırılacağı hükmü yer almaktadır. İddet içinde evlenme yasağı, diğer birçok hikmetin yanı sıra sona eren evliliğin yeniden canlanmasına imkân tanımayı da hedeflediğinden kesin olmayan bir boşama akabinde koca boşadığı karısına dönmek isterse iddet süresinin sona ermesini beklemesi gerekmez.

İddet süresince evliliğin etkisi, özellikle de kocanın hukuku evliliğin sona erme sebebine de bağlı olarak az veya çok devam ettiği için, ayrıca evlilik kurumuna karşı saygının da gereği olarak İddet bekleyen kadına, bu iddet İster ölümden ister boşama ve fesihten doğsun, yabancı bir erkeğin evlilik teklifinde bulunması caiz görülmemiştir. İddet bekleyen kadına üstü kapalı evlilik teklifi yapılması ise dönülebilir (ric’î) boşamada, Hanefîler’e göre ayrıca bâin boşamada açıktan evlenme teklifi gibi caiz görülmezken ölüm iddetinde caiz görülür. Fesih ve fâsid evlilikten doğan iddet de fakihlerin çoğunluğuna göre bu açıdan ölüm iddeti gibidir. Bu ayırım, birinci tür iddette evliliğe geri dönüş imkânının bulunması ve evlilik bağının hükmen de olsa güçlü bir şekilde devam ediyor olmasıyla açıklanır. Bunun için Kur’an’ın, "Kadınlarla evlenme hususundaki düşüncelerinizi üstü kapalı biçimde anlatmanızda veya onu içinizde gizli tutmanızda bir günah yoktur. Allah sizin onlardan söz edeceğinizi bilmektedir. Lâkin meşru sözler söylemeniz müstesna sakın onlarla gizlice buluşma sözü vermeyin" (el-Bakara 2/235) şeklindeki yasaklaması, bir önceki âyetle ilgi kurulup kocasının ölümünden dolayı iddet bekleyen kadınlar hakkında getirilen bir hüküm olarak anlaşılmıştır.

İddetin ikinci önemli hükmü, kadının iddet süresince boşayan veya ölen kocasının evinde oturması ilkesidir. Kadın için bir hak olma niteliği ağır basmakla ve bunun için de literatürde süknâ hakkı olarak adlandırılmakla birlikte bu hükmün belli şartlarda kadın için bir yükümlülük olduğu da görülür. Kur’an’da boşanmış kadınlardan söz edilirken, "Apaçık bir hayâsızlık yapmaları hali bir yana onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar" (et-Talâk 65/1) Onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıştırıp -gitmelerini sağlamak için- kendilerine zarar vermeye kalkışmayın" (et-Taiâk 65/6) buyurulması, erkek tarafına dinî ve ahlâkî bir öğütte bulunmasının ve kadın için bir hakkı öngörmesinin yanı sıra kadına belli bir mükellefiyet de getirdiği, hatta bu yönün daha baskın olduğu görünmektedir. Boşamadan sonra kadının kocasının evinde oturması, meşru bir mazeret bulunmadıkça burayı terketmemesi ilkesi ister bir hak ister bir yükümlülük olarak düşünülsün, aile birliğinin tekrar kurulmasını sağlama yönünde taraflara düşünme ve görüşme imkânı verme, kadın ve çocukların haklarını koruma ve onlara belli bir süre de olsa güvence sağlama gibi önemli gayelere yöneliktir. (bk. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. 21, s. 469, İstanbul, 2000)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet


Yanıt: Dul ve çocuklu bir bayanla evlenmenin islami olarak bir sakıncası varmıdır?

Diyar-ı Sivas
İDDET

Muayyen sayı ve bunun son haddi. Topluluk. İslâm hukukunda evliliğin ölüm, boşanma veya fesih sebeplerinden birisiyle sona ermesi halinde yeniden evlenebilmek için kadının beklemeğe mecbur olduğu müddet.

Okudunuz mu?  İdrardan sonra gelen yapışkan akıntıdan dolayı gusül gerekir mi?

İslâm’da kadının iddet süresi, evliliğin sona erme sebebine göre değişik olmaktadır.

1) Evlilik kocanın ölümüyle sona ermişse, kadın dört ay on gün iddet bekler. Nitekim Kur’an’da şu ayet bunu açıklamaktadır "İçinden ölenlerin geride bıraktıkları hanımları, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler" (el-Bakara, 2/234).

Okudunuz mu?  İstiharede Renklerin Anlamları

2) Hamile kadının iddeti doğuma kadardır. Burada evlenme gerek kocanın ölümü ve gerekse boşanma sebebiyle sona ersin, hüküm değişmez. Ayette "Hamile kadınların iddetlerinin sonu, çocuklarını doğurmalarına kadardır" (et-Talâk, 65/4) buyurulur.

Eğer hamilelik evlilik dışı meydana gelmiş olur ve kadın tabîi baba olan suç ortağı erkekle evlenmek isterse, beklemeksizin evlenebilirler. Yabancı bir erkekle evlenmek isterse, Hanefi ve Şâfiîlere göre yine beklemeksizin nikah akdi yapılabilir, fakat zifaf doğuma kadar geciktirilir. Evlilik dışı birleşmede kadının hamile olup olmadığı belli değilse ve başka bir erkekle evlenmek isterse bir defa hayız görünceye kadar iddet beklemesi gerekir. Eğer kadın hayız görmeyen cinstense bir ay beklemesi yeterlidir.

Okudunuz mu?  Hint kınasıyla saçlarımı siyaha boyadım 14 yaşındayım caiz midir?

3) Boşanan kadınların iddeti, eğer hamile değilse üç hayız (kurû) süresidir. Bu da normal hayız gören kadınlarda yaklaşık üç ay kadar bir sürede gerçekleşir:

"Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç hayız ve temizlenme süresi beklerler" (el-Bakara, 2/228).

4) Hayız görmeyen küçüklerle hayızdan ümit kesilen yaşlıların iddeti üç aydır: "Kadınlarınızdan artık hayızdan ümit kesmiş olanlarla, henüz hayız görmeyecek kadar küçük olanların iddeti, şüphelenirseniz, biliniz ki, üç aydır" (et-Talâk, 65/4). Bu duruma göre, henüz bülûğ çağına girmemiş veya yaşı ilerlediği için artık hayızdan kesilmiş olan kadınların iddet süresi boşanmadan sonra üç aydır.

Okudunuz mu?  Üvey anne ve üvey babaya zekat verilir mi?

Geçerli bir evlilik, rıc’î (dönülebilir) veya bâin (kesin) boşama ile sona ermişse, kadın iddet suresince nafaka hakkına sahip olur. Yani boşandığı kocası kadının geçimini sağlamakla yükümlüdür. Ancak evlilik, kocanın ölümüyle sona ermişse, kadın nafaka alamaz. Çünkü nafaka yükümlüsü olan erkek ölmüştür. Geride bıraktığı malı, artık miras hükümlerine göre, varislerinin hakkıdır. Karısı da, eğer ölen kocasının çocukları varsa sekizde bir, yoksa dörtte bir nisbetinde miras hakkına sahip olur. İşte nafaka istemek yerine, onun bu hakkını alarak geçimini sağlaması mümkündür. Diğer yandan kadının eğer varsa kendisine ait mülkü veya daha önce almadığı mehir hakkı da devreye girer ve bunlar kadın için koruyucu haklardan olur.

Okudunuz mu?  Cünüpken alış veriş yapmak caiz midir

Bu duruma göre, iddet süresince nikâhın bazı iz ve etkileri devam eder. İddet bittikten sonra ise artık erkekle kadının ilgisi tamamen kesilmiş bulunur. Kadın üç talakla boşanmışsa, artık hulle’den (bk. hulle mad.) önce bu erkeğin onunla yeniden evlenmesi mümkün olmaz. Bir veya iki defa boşanmış durumda ise, ric’î boşamada iddet devam ederken eşler barışabilir ve yeni bir nikâh akdine gerek bulunmaz. İddet sonunda ise ric’î boşama bâin’e dönüşür. Eşler yeni bir nikâh akdi ile yeniden evlenebilirler. Tek boşama hâlinde iki, iki defa boşama hâlinde, ise bir boşama hakkı ile evlilik devam eder.

Okudunuz mu?  Çapaklı göz abdest

İA


islamda dul kadınla evlenmek, dul kadınla evlenmek, kuranda dul kadınla evlenmek

Bu kategoride yer alan Tavuk proteini başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Dul ve çocuklu bir bayanla evlenmenin islami olarak bir sakıncası varmıdır? Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.