Üzerimde Ki Lanet …

Üzerimde Ki Lanet …

Kayıtsız Üye
Selamun aleyküm mumsema,
Gençlik yıllarımda ateisttim ve Allah’a çok ağır küfür ederdim Allah affetsin.

Şimdi namaz kılıyorum 10 yıldır. Fakat üzerimde ciddi olarak söylüyorum inanılmaz bir lanet var. Hiç arkadaşım yok yapayalnızım , hiç nişanlım bile olmadı bırakın evlenmeyi. İş arkadaşlarım bile benden nefret ediyor bana hakaret ediyorlar benim uğursuz olduğumu söylüyorlar. Yeni tanıştığım insanlarla bile bir şeyler olup aramız durduk yere bozuluyor.

Kısacası yapayalnızım ailemle bile aram iyi değil. Üzerimde inanılmaz bir lanet var 10 yıldır namaza başladım yine kurtulamıyorum bu lanetten . Çok düşündüm ama nasıl size birisi küfür etse özür dilese de affedermisiniz? Affetmezsiniz tabi ki Allahın da gençliğim de ettiğim küfürlerden beni affetmediğini düşünüyorum. Ne yapsam başım belalardan kurtulmuyor. Kimse beni sevmiyor. Zekat veriyorum fazla fazlaama olmuyor. Kısacası üzerimde ki bu lanetten nasıl kurtulabilirim bana biraz akıl verirseniz sevinirim.

Yorum: Üzerimde Ki Lanet …

FıkıhYolu
Ve aleyna aleyküm selam ve rahmetullah ve berekatuhu hayatımızda yaşadığımız karşımıza denk gelen musibetler ancak günahlarımız sebebiyle o yüzden hayatınızda karşılaştığınız bu olaylar ancak Allahu Teala’nın takdiri ilahidir tövbe edip en güzel şekilde dininizi yaşamaya devam etmeniz durumunda Allah dilerse umarım Bu sıkıntılar da geçer üzerinize düşen ancak kulluga devam etmektir

Yorum: Üzerimde Ki Lanet …

misafir1
güzel kardeşim, geçmişinde savrulmalar yaşamışsan aslında bu biraz da kişisel olarak bazı şeyleri yerli yerine oturtamadığını gösteriyor olabilir. insan hayatı veya insanları yanlış tanıyabilir veya anlamlandırabilir, bu da herkesin karşı karşıya olabileceği bir durumdur. bunlar kişisel meselelerdir ve insanın hayatında da devam edebilecekdir ancak lanet gibi şeyler değildir ve bu özelliklerin farkına varılıp düzeltilmesi gerekir. insan küçükken dayak yemiştir, bazı şeyleri kaybetmişdir, bazı şeylere takılmış bir şeylerin bir şekil olmasını istemiştir ama olmamıştır; neticesinde de hayatı ve insanları öyle tanımaya veya anlamlandırmaya başlamış olabilir. bunların hepsini tek tek tesbit etmek, üstesinden gelmek zordur, gıcık gıcık da meselelerdir ama en azından ne bileyim, hayata ve insanlara geliştirilen bakıç açılarında ısrar ve inat edilmeyebilir. yani kimse size bana veya herhangi birine karşıt olacak kadar bile bir şeyi dert etmez, herkes kendisine göre takılıyor işte. yani siz de, bunlarla kendiniz arasında bir bağ kurmaya kalkarsanız, eğreti durur, tutmaz, hayal kırıklığı olabilir, kasabilir, bayabilir veya sıkılınılabilir ancak bu bir lanet değildir. dediğim gibi herkesde olabilecek kişisel meselelerdir. bunlar da insanla beraber devam edebilirler, çözümü de en azından zorlamamak, inat ve ısrar etmemekdir. yoksa öyle ille dert etmek de yersizdir. dediğim gibi gıcık meselelerdir ve içinden çıkması da zordur.

güzel kardeşim, Allah ın ismini anabilmek namaz kılabilmek, öyle ucuz şeyler değildir. kim yüce Allah ın ismini anar yüceltirse, Allah da o kimsenin ismini dergahında zikredermiş dolayısıyla öyle affedilmemiş olduğunuz veya benzeri olumsuz düşüncelere de kapılmayın. geçmişde yapmış olduğunuz hataları da artık zikretmeyin, hatalarınızdan döndüğünüz için şükredin.

dünya hayatında da biraz yalnızlık var aslında. aslında bizler sadece yaradılış maksadımız çerçevesinde hayatımızı şekillendirip, önümüze gelenlerden çirkinlikleri elimizin tersiyle itip temiz olanlarını tercih ediyor ve varış yerine hazırlıklı gidiyoruz. bunun böyle olmaması, çirkin temiz ayırmaksızın, rastgele, anlamsız bir yaşam sürülmesi anlamına geliyor ve rastgele yaşayamadığınız zaman da insanlarla bir şeyler ters gidiyor. bizler hakikatin güzelliğin olduğu yerde bulunmak durumundayız, insanların bulunduğu yerde değil. tabi bizlerinde kişisel zaafiyetleri olabiliyor ancak helali haramı ayıran ve bir kemal arayışı olan bir kimsenin, böyle olmayan kimseler arasında pek bir yeri de olmuyor. aslında bizler büyük fotoğrafı, bazen de işlerin akıbetini görmüyoruz, ya işte güzel güzel insanlarla anlaşsaydık diyoruz ama işler dikkat edilmediği takdirde kolaylıkla çirkinliklere veya lüzumsuzluklara bağlanabiliyor. sırf karı kız konuşmayayım, kumar alkol konuşmayayım, günahlara özendirecek şeylerden uzak durayım desen; belki kendileri de bunlardan uzak olan kimseler olsa bile, insanların veya muhabbetlerin % 99 unu elemeniz gerekiyor. aslında bunun ölçüsü de insanlara ne zaman karışacağını ve insanlardan ne zaman ayrılacağını doğru tayin etmek oluyor yoksa kimseye alabildiğince yaklaşılmıyor veya kopman ayrılman gereken zamanları ve mekanları tayin edememek de olmuyor. tabi dediğim gibi bu arada bizlerin de kişisel zaafiyetleri olabiliyor, bunlar nedeniyle de insanları suçlamamamız veya kendimizin de çetrefillere girmememiz gerekiyor. bir şeye takasıya veya çetrefile giresiye kadar, boşvermeye işleri kolaylaştırmaya ve çözüm üretmeye bakmalıyız.

aslında herkese güzel ahlak derslerini takib etmelerini öneririm. youtube da abdullah yolcunun ahlak dersleri mevcut, güzel ahlakların ve çirkin ahlakların tek tek derslerini yapmışlar, ilgini çekenlerden başlamanı öneririm. mesela kolaylaştırdın mı, dünyanda cennet ahiretin de cennet veya işlerin akıbetini düşündün mü, dünya hayatında da ahiret hayatında da hakiki faydalara ancak böyle ulaşabilirsin. ahlak derslerinin bir çetrefili yokdur, diğer meselelerde takib etmeyebilirsin ancak abdullah yolcunun ahlak dersleri serisini tavsiye ederim.