İnsanın evlenecegi kişyi kendimi seçer yoksa Allahın takdirimi dua ile kader degişirmi?

İnsanın evlenecegi kişyi kendimi seçer yoksa Allahın takdirimi dua ile kader degişirmi?

Kayıtsız Üye
insanın velenecegi kişyi kendimi seçer .yoksa Allahın takdirimi dua ile kader degişi
rmi

Cevap: insanın velenecegi kişyi kendimi seçer yoksa Allahın takdirimi dua ile kader degişirmi?

Desert Rose
SORU: Evleneceğimiz insan değişir mi? Külli irade midir yoksa cüz-i irade mi?
Yani alnımıza yazılan kişi ile mi evleniriz yoksa biz seçim yaparak istediğimiz kişiyi mi
tercih etmiş oluruz? Bu konu kafamı bir hayli kurcalıyor
CEVAP: Evlilik veya herhangi bir meselede değişen durum yoktur:
Biz kuluz; kulluğumuzun gereği olan gayreti gösterir gerisini yaradanımıza havale
ederiz Sonucun nasıl olduğuna bakmayız Olumsuz bir durum çıkarsa yeniden
gayrete devam ederiz Bu hal ölünceye kadar sürer Kulluk budur, imtihan böyledir
En yakışıklı, en uyumlu, en sevecen eşi aramaya devam edin Kalbinizin beğendiğini
seçin, kör evlilik yapmayın ‘Külli, cüzi…’ gibi kavramlara da takılmanıza gerek yoktur
Allah işinizi kolay kılsın
N.Yıldız

Cevap: insanın evlenecegi kişyi kendimi seçer yoksa Allahın takdirimi dua ile kader degişirmi?

NURİMERCAN
ne saçma bir cevap ya sadace cevap vermek için cevap yazılmaz.!soruyu iyi oku.! heryerde olmayı çabalama bilgin varsa konuş yoksa sus.!!!!!!!!!!!!!!

Cevap: insanın evlenecegi kişyi kendimi seçer yoksa Allahın takdirimi dua ile kader degişirmi?

NURİMERCAN
sorunuza gelince;
kader;kişinin kendi isteğiyle(cüzi iradesiyle)yapacağı tüm işlerdir.kaza ise kaderin meydana gelişi yani kaderin kazaya dökülüşüdür.ehli sünnetin görüşü budur.
bu tanımdan sonra,eğer dediğiniz gibi ezeli herşey kesin ise,o zaman bizim kulluk ibadet itaat yada isyan anlamı kalmaz..bu görüş cebriye dediğimiz sapık fırkanın görüşüdür.bu görüşü kabul edersek,insan masumdur,cennete cehenneme gidişi iradesi dışında (zorla)olmuş oluyor ki,bu ilahi adalete terstir.
evlilik gibi sık sorulan sorunun cevabıda burda gizlidir.seçeceğimiz eşimizin seçimi tamamen bizim irademizle mümkündür.irademizin kazaya dökülüşü yani ne karar vereceğimiz,kimi alacağımız,kime varacağımız sonuç olarak neticelendiğinde bu kaderimiz oluyor.cüzi irademizle yaptığımız bu seçim ise ilahi irade tarafından bilinmektedir.yani kaderimizin ilahi iradeyle tek bağlantısı,Allahın Alim olması(yapacağımızı önceden bilmesi olayıdır).diğer bir deyişleAllah bildiği için biz yapmıyoruz,biz yaptığımız için Allah biliyor

tamamen külli irade olan kader,yani insanın karar veremiyeceği,gücü yetmiyeceği kader,doğum ve ölümdür.kimse babasını anasını seçme yada nerde nasıl öleceğini seçme lüksü yoktur.vermiş olduğunuz ayeti kerime buna işaret ediyor zaten…

kafanızdaki soru cevabını bulamadıysa detaylıca irdeleriz inşaAllah..

saygılar..

NURİMERCAN
levh-i mahfuz’un ne oldugunu açalım ; Levh-i mahfuz,olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekandaki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu bir İlâhî muhafaza levhası; İlahi ilmin aynası, kaderin defteri, kâinatın programıdır.

Levh-i mahfuzun insandaki küçük örneği, "hafıza”dır. Hafıza, başımızdan geçen olayları, gördüğümüz yerleri, tanıdığımız insanları, duyduğumuz sesleri, tattığımız tatları, hayatımız boyunca edindiğimiz bütün intibaları, öğrendiğimiz bütün bilgileri içine alır, ama yine de dolmaz.

Hafıza, zekanın hazinesi, tefekkürün sermayesi, benliğimizin tarihidir. Ruhumuza takılan en değerli cihazlardan biridir. Hafızasız bir zeka işimize yaramaz. Çünkü biz, eskiden öğrendiklerimize dayanarak düşünürüz.

Hafızanın bir de ebedi hayatımıza bakan yönü vardır. Hafıza, bir senet, bir vesika, bir belgedir. Ahiretteki muhasebe vaktinde, dünyada işlediğimiz sevapları ve günahları göstererek bize şahitlik eder.

Nasıl insanın başından geçen bütün olaylar hafızasında yazılıyorsa, kâinattaki bütün olmuş, olan ve olacak olaylar da o büyük hafızada yazılıdır. Her iki "levha”da da Rabbimizin "Hafîz” (koruyan, muhafaza eden) ismi tecelli eder.

1_Şimdi sorduğunuz soruya gelelim ; levh-i mahfuz’da bizim eş adayımız yazılı değil, biz seçtiğimiz zaman mı yazılacak demişsiniz; hayır, orada her şey yazılıdır, sizin seçeceğiniz eş, ondan üreyeceğiniz çocuklar, hepsi eksiksiz yazılıdır, sizin başka birisini seçmeniz de söz konusu değildir, yani Allah cc. ilmi ile seçeceğiniz kişiyi ezelden bilmektedir.

2_ İşin doğasına şöyle bir baktığımızda da genelde her zaman insanın önüne iki seçim şansı konuldugunu görürsünüz, iyi _kötü ; doğru_ yanlış… İşte sizin iradeniz bu noktada devreye girer, ya iyi olanı seçersiniz, yahut kötü olanı.. O tamamen sizin seçiminizdir, yaşayacaklarınız da o seçimin sonuçlarıdır. Aynı zamanda ALLAH CC. SİZİN NEYİ-KİMİ SEÇECEĞİNİZİ ezelden bilmektedir, nasıl ki islam da bir seçimdir, tağut da bir seçim.. Cennet de bir seçim, cehennem de bir seçim..

Aradaki fark şudur : Siz seçersiniz, O cc. neyi seçeceğinizi bilir, Dolayısı ile Levh_i mahfuz’da silinme diye bir şey mümkün olamaz, ona bir nevi yaşanmışlıklar hafızası dersek tabii..

Selam ve Dua ile…

Kemal
Cok güzel cevapladiniz ALLAH cc sizden razı olsun.

Kayıtsız Üye
Cok doğru söylemişsiniz Allah Razı Olsun

Kayıtsız Üye
sevdiği birinin eşi olması için dua edilir mi yani o kişi dua ile eşi olabilir mi? cevaplarsanız sevinirim tşk

Kayıtsız Üye
Aynen ilk cevap çok güzeldi

Kayıtsız Üye
Bence mantıklı düşünürsek anne ve babamızı ve cocugumuzu seçemiyoruz bu gerçek. Kimden doğacağını belirleyemiyorsan ozaman eşini belirlediğini sannedıyorsun sadece bu sebeple eş de külli dır.

insan evleneceği kişiyi kendimi seçer, insanın evleneceği kişi değişir mi, insanın evleneceği kişi bellimidir