Anasayfa
8 Mayıs 2021, 8:04
sizden06
Abone

Mahşer gününde diriliş sadece ruh mu olacak yoksa bedende mi dirilecek

Mahşer gününde diriliş sadece ruh mu olacak yoksa bedende mi dirilecek

asila
ahiretde dirilisin sadece ruh olucagimi soyluyo bazi arkadaşlar ben ise ben olarak tekrar dirilicez diye biliyorudum hangisi doğru acaba?


Cevap: mahser gununde dirilis sadece ruh mu olucak yoksa bendemi dirilicek..

Fetva Meclisi
<
ahiretde dirilisin sadece ruh olucagimi soyluyo bazi arkadaşlar ben ise ben olarak tekrar dirilicez diye biliyorudum hangisi doğru acaba?
>

Öldükten sonra yeniden diriliş nasıl olacaktır? Yeniden dirilişi aklın kavraması, kalbin inanması için ne yapmalıyız?

Ba’s, öldükten sonra tekrar diriliş, kabir âleminden mahşere çıkış demektir. Ba’s, bir başka doğumun adıdır. Kabir âlemindeki ruhların bir anda ceset giyerek ahiret âlemine doğuşları, haşir meydanına çıkışları.Bakara Sûresi’nde, insanoğluna, bir ilâhî sitem vardır: "Siz Allah’ı nasıl inkâr edersiniz ki, siz bir zamanlar ölüler idiniz de sizi o diriltti. Sonra sizi öldürecek, sonra tekrar diriltecek ve en sonunda Ona döndürüleceksiniz.” (Bakara Suresi, 28)

Okudunuz mu?  Sahurdan sonra uyurken müstehcen şeyler görmek

Biz, hepimiz, bütün bir beşeriyet bir ölü devre yaşadık. Bu devre, âdem babamız için "balçık” devresiydi. Topraktan süzülen bir sülaleye, kim bilir belki de bir ilâhî programa veya bir genetik yapıya, Cenabı Hakk’ın ruh vermesiyle ortaya çıkan bir diriliş, meleklerin nazarına sunulmuştu. Cansız toprak canlanmıştı. Bu olay, daha sonraki insanlarda bir kademe perdeli olarak sergilendi. Bir sebzeyi yiyen insanda, bir süre sonra beyaz kan dediğimiz insan tohumu teşekkül ediyor, ölüler diriliyor. Anne karnında dört ay yarı canlı olarak büyüyen ve bir bakıma ölü hükmünde olan insan bedeni, âdem babamıza ruh verilmesinin bir başka misaline sahne oluyor ve o rahim karanlığında ruha kavuşuyor, hayatla aydınlanıyor.

Okudunuz mu?  Yağ necis midir?

Ana rahminde ölülere hayat vermenin bir numunesini böylece sergileyen ilâhî kudret ve hikmet, nice cansızları cana kavuşturarak bitki yahut hayvan haline getiriyor ve o çocuğun annesine gıda yapıyordu. Böyle nice diriliş tecellileriyle beslenip büyüyen insanoğlu, belli bir yaşa gelince imtihan sırrı olarak, şeytanın hücumuna hedef oluyor ve kalbine diriliş hakkında şüpheler atılıyordu: "İnsan öldükten sonra nasıl dirilecekmiş”, diye…Bu ve benzeri bütün şüphelerin cevapları, Kur’an-ı Kerim’de insana öğretiliyor ve insan, Kur’an’a tâbi olmakla şeytana uymak arasında bir imtihan geçiriyordu.

Meryem sûresi 66-67. Âyetler: "İnsan der ki: ben öldüğüm zaman mı tekrar diri olarak çıkarılacağım? İnsan hiç düşünmez mi ki, kendisi önceden hiçbir şey değilken biz yarattık onu.”

Okudunuz mu?  Masaj yapmak hakkında sorular

Etrafımızı saran varlıklar âleminden sadece üç varlığı, nutfeyi, çekirdeği ve yumurtayı şöyle bir düşünelim: Birincisinin kâinatla olan münasebetine rahim vasıta olmuş. Bu âlemin mahsûlleri annenin midesine akıyor, oradan da nutfenin imdadına koşuyor.

Yumurtada böyle bir alışveriş yok. O, âlemden alacağını âdetâ depo etmiş. Kuş olup uçmak için tek arzusu, belli bir süre ve belli seviyede ısı. Çekirdekte ise durum daha farklı. O, bu âlemin bir parçası olan toprağa, doğrudan bırakıyor kendini. Kâinatla alışverişini böylece yapıyor.İnsan, yaratılma denince sadece baba sulbünden ana rahmine geçmeyi ve orada dokuz ay olgunlaştıktan sonra dünya yüzüne çıkmayı anlıyor. Ve kendisine ahirette yeniden ve bir anda yaratılacağı haber verildiğinde, bu gerçeği dar zihnine sığdıramıyor. Halbuki, nutfe, yumurta, çekirdek üçlüsüne bir bakabilse, bu dünyada bu farklı kanunları koyanın, mahşerde bir dördüncü tip yaratmayı da sergileyebileceğini hiç de akıldan uzak görmez. Resulûllah Efendimizin (asm.) insanoğlunun beş şeyini hayretle karşıladığını ifade buyurduğu meşhur bir hadis-i şerifleri var. Bu beş şeyden birisini de şöyle ifade buyuruyor: "Şuna da şaşılır ki, her gün, her gece ölüp dirilip dururken ba’si (yeniden dirilmeyi) inkâr eder.”Gerçekten uyku ölümün bir çeşidi. Ayaklarımız yatakta uzanıyor ama yürüyemiyor. Kulaklarımız açık ama bize bir şey duyuramıyor. Rüya âlemiyle başka âlemlerle alâka kuruyoruz. Bu uyku hâdisesini Allah yaratıyor. Beşerin buna takati yetmez. His âlemimizi bu âlemden çekip bizi başka diyarlarda o gezdiriyor. Uyanma bir başka harika. Onun da yaratıcısı Allah. Bizi o gaybi âlemlerden çekip, yeniden bu dünyanın işlerine, onun seslerine, onun renklerine o döndürüyor.

Okudunuz mu?  Yanlış anlaşılmak ve kul hakkı

İnsanoğlu her gün ölüp ertesi gün dirilmekle ömrünün günleri sayısınca, ölümün ve dirilişin numunelerini yaşıyor.İşte bu insanın, yeniden dirilmeyi, mahşere çıkmayı, hesap vermeyi inkâr etmesini, Resulûllah Efendimiz (asm.) hayretle karşılıyorlar.Şeytanın diriliş hakkındaki vesveselerinden uzak kalmak istiyorsak nefsimize şu mesajı sıkça tekrarlamalıyız: "Uyumaya ve uyanmaya gücü yetmeyen sen, nasıl dirileceğini düşünüyor, buna güç yetiremeyeceğini ölçü alarak dirilişi inkâra kalkışıyorsun. Seni uyutan öldürecek ve uyandıran diriltecek. Seni dünya yüzünden ölüm kanunu ile sildiğinde, onun iradesine karşı koyamayacağın gibi, onun diriltmesine de karşı çıkamayacaksın?”İnsanın her gün yaşadığı bu ölüp dirilme hâdisesini, üzerinde yaşadığımız arz küremiz de her yıl yaşıyor.

Okudunuz mu?  Namazda türkçe bir kelime söylemek namazı bozar mı?

Bu büyük hâdiseyi Kur’an-ı kerim şöylece nazarımıza veriyor: "Ölüden diriyi, diriden ölüyü o çıkarıyor. Yeryüzünü ölümden sonra o canlandırıyor. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.” (Rum Suresi, 19)
Dirilişi Anlamak

Nur Külliyatından Haşir Risalesinde öldükten sonra dirilmenin kavranabilmesi konusunda şu anahtar cümle geçer:

Okudunuz mu?  Namazda Kıraat Nasıl Okunmalı

"Haşre akıl ile gidilmemesinin bir sırrı şudur ki: Haşr-i A’zam, İsm-i A’zamın tecellisiyle olduğundan, Cenâb-ı Hakk’ın İsm-i A’zamının ve her ismin a’zamî mertebesindeki tecellisiyle zahir olan ef’al-i azîmeyi görmek ve göstermekle, haşr-i a’zam bahar gibi kolay isbat ve kat’î iz’an ve tahkikî iman edilir.”

Haşir denilince, insanların yeniden yaratılmasıyla başlayan yeni ve ebedî bir hayat hatıra geliyor..

Bilindiği gibi, İsm-i A’zam bütün esmâyı içine alıyor ve mahşer meydanında bütün İlâhî isimlerin tecellisini görmek mümkün değil. O halde bu ifadeyi "ba’s (diriliş), haşir, mizan, sırat, cennet ve cehennemin” bütünü olarak anlamamız gerekiyor.

Okudunuz mu?  Şeytan bana sürekli vesvese vermeye başladı sürekli bana dinimi yalanlıyor imanımı elimden almaya çalışıyor

O yeni yaratılış ve o ikinci hayat bu dünya ile mukayese edildiğinde, dünyanın bütün saadetleri ve acıları o âlemdekilere göre "gölge” gibi zayıf kalıyor.

Bu gölgeler de, yine esmâ tecellileriyle ortaya çıkarlar, ama bu tecelliler azamî derecede değildirler. Her ismin a’zam mertebesi ahirette tecelli edecektir.

Kışın ölen bitkiler âleminin bahar mevsiminde yeniden yaratılmaları, haşirde bütün insanları birden diriltmesi yanında bir gölge gibi kalır.

Bu tecelliyi mahşerin dehşeti takip eder. Peygamberlerin bile nefislerini kurtarma derdine düştükleri bir "celâl tablosu” sergilenir. Dünyanın bütün korkutucu hadiseleri o dehşet yanında gölge gibi kalır.

Onu müteakiben, beşerin bu kadar karışık hesaplarının bir anda görülmesiyle Allah’ın Serü’l-Hisap olduğu sergilenir. Dünyadaki her türlü sorgu ve muhakeme onun yanında yine gölge kadar zayıf kalırlar.

Okudunuz mu?  Doğum yapmanın fazileti ve doğum yapan kadına sevap verilir mi?

Bu dünyada bitkilerin yarı canlı, hayvanların ve insanların canlı oluşları, "taşıyla, toprağıyla hayattar olan cennetteki hayat” yanında yine gölge gibi kalırlar.

Bu dünyada, "topraktan belli bir zaman sonra çıkan rızıklar, o rızıkların yine kademeli olarak hazmedilmeleri, acıkma için belli bir sürenin geçmesi” cennetteki rızıklanma yanında yine gölge gibi kalırlar.

Dünyanın nehirleri cennet nehirleri yanında, dünyanın köşkleri cennet köşkleri yanında, dünya bahçeleri cennet bahçeleri yanında gölge gibi zayıf düşerler.

Örnekleri artırabiliriz.

Öte yandan, dünyadaki ıstıraplar cehennem azabı yanında gölge gibi kalırken, dünyadaki ateşler de cehennem ateşine nispetle yine gölge kadar hafiftirler.

Biz bu dünyada "gölgeler âleminde” yaşıyoruz. O "asıllar âleminin” kalbimizde kemaliyle yerleşmesi için, "Tevhid ve vahdette cemal-i İlâhî ve kemal-i Rabbanî tezahür eder.” (Şualar) gerçeğinden hareketle, önce bu dünyada tecelli eden isimleri küllî manada düşünmemiz, daha sonra bunların ahirette azamî derecede tecelli edeceklerine nazar etmemiz gerekiyor. Ancak böylece, "bu âlemde bu kadar harika icraatlar gösteren İlâhî isimlerin, ahiretteki tecellilerinin akıl almaz derecede ileri olacaklarını” anlar ve haşrin ve ahiretin o tecellilerle çok kolayca yaratılacağını rahatlıkla kabul ederiz. Ahiret âlemini ve onun başlangıcı olan haşir hadisesini sadece kendi aklımızın muhakemesine bırakmaz, bu dünyadaki cemal ve celâl tecellilerinden o âlemdeki azamî tecellilere kolayca intikal ederiz.

Okudunuz mu?  Kur'an da inşAllah kelimesinin geçtiği ayet

"Cüzi tecellilerde bu kadar harika eserler sergilenirse, elbette azamî tecelliler haşirde ve ötesinde öyle harikalar göstereceklerdir ki, Allah Resulünün ifadesiyle ‘Ne gözler görmüş, ne kulaklar işitmiş ne de beşerin kalbine, hatırına gelmiştir.’ ” deriz.

Yoksa, insan buradaki tecellileri bile küllî manada düşünmeden, sadece bazı numunelere bakılıp, ahiretin nasıl yaratılacağını anlamaya kalkışırsa aklı o azamet karşısında bocalar, kalbi de inanmakta zorlanabilir.

Okudunuz mu?  Namazda fatihadan sonra en az kaç ayet okunur?

Alaaddin Başar (Prof.Dr.)


ahirette dirilmek sadece ruhen olacaktır , ahirette dirilmek sadece ruhen mi olacaktır, ahirette dirilmek sadece ruhen mi

Bu kategoride yer alan İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı. sözü ne demektir? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Mahşer gününde diriliş sadece ruh mu olacak yoksa bedende mi dirilecek Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.