ilyada
Selamun aleyküm kardeşler, çok zor bir durumdayım. 3 yıldır ruh gibi yaşıyorum, duygusuzum, hissizim ve nefes alamıyorum. Eğlenemiyorum, gülemiyorum, üzülemiyorum, çok umursuzlaştım, uyuştum, hissizleştim. İyi olmak çok çabaladım, çok dua ettim, çok yalvardım. Bu duruma da kendi isteğimle düşmedim. Şimdi artık dayanamadığım noktalardayım. Etrafımdaki her şey herkes uzak geliyor bana, kendi kabuğumda kara bir kutunun içinde titriyorum sanki. İki yıldır psikolojik sorunlarım var ama aşamadım. Hep neşeli, küçük şeylerle mutlu olan bir insandım. Sürekli dua ediyorum, inançlıyım,namazlarımı kılıyorum. Nolur bana bir şey diyin, bu dünyada elimden tutan hiç bir şey yok. Rabbim var dua ediyorum lakin öyle bir durumdayım ki hiç bir insan bana yardım edemez. Bir derdim var bir dostuma açtım dedi ki; senin derdini ancak Allah çözer, sen bu konuda masumsun, bu dert Allahtan gelmiş, ancakta Allah çözer, ne ben ne de sen ne de bir başkası sana yardım edemez dedi; haklıydı da. Gecelerce biri beni kurtarsın diye çaresizlikten ağladığımı biliyorum. Okuluma artık devam edemiyorum. Hiç bir şey yapamıyorum. Sadece duruyorum. Akli dengem yerinde hamdolsun ama ruhsal dengem tamamen çökmüş durumda. Bir çare, bir çare bulmam lazım dostlar ama ne yapmalıyım. Rabbim kimseyi çaresiz bırakmaz, sabah akşam dua ediyorum ama çok yoruldum ve kendi canıma kıymaktan korkuyorum çünkü şu an mezardaki bir ölü bile benden daha diridir.
seyit gazi
ne ki derdin
Vuslat79
Her derdimizin dermanı Allah’ tır.
Sorununuzu söylemek istemiyorsanız bir baska örnekle açıklar misiniz.
ilyada
Ruhsal sıkıntılarım var, yukarıda yazdığım gibi bir yerden sonra birden bire hayatla bağım koptu sanki, sanki görünmez bir camın arkasındayım her şeye karşı. Hiç bir şey beni çok üzmüyor ya da mutlu etmiyor. Bu durumdan kurtulmak için ilk böyle olduğunda önemsemeyip arkadaş çevremi genişlettim, bir şeylerleuğraşmaya çalıştım ama yine bu noktaya düştüm. Bu bunalım mıdır nedirbundan çıkamıyorum ne hikmetse
seyit gazi
duygusal motivasyon cümlelerine çok bulaşmamak gerekir. insanı içine gömülmeye ve bununla oyalanmaya teşvik ederler. çözümden uzaklaştırır, ve karmaşıklaştırırlar.
görünmez bir camdan bahsetmişsiniz. bunu siz örüyorsanız, kırılmışınızdır ve kendinizi korumak istiyorsunuzdur. yok bunu siz örmüyorsanız, çok zorluyorsunuzdur; olmadığınız kişi oluyor veya ait olmadığınız yerlerde dolanıyorsunuzdur. arkadaş çevremi genişlettim diye bir şey yok. arkadaşlarınız artabilir çevreniz genişleyebilir ama bu sizin dış dünyaya açılmanızla ilgili bir şeydir. kendiniz olarak, ait olduğunuz yerlerde bulunursanız başkadır; çevre genişletmeye arkadaş artırmaya gayret etmek başkadır. hz ömer kalbinizin ısınmadığı kimselerden uzak durun demiştir. insan bazen iyilik güzellik olsun diyebilir, bazen hayır murad edebilir, bazen kendi ihtiyaçlarını ve beklentilerini göz ardı edebilir ama aradan vakit geçince eğrisi doğrusuna denk gelir. arada kınanmışlıkla ve anlaşmazlıklarla örülmüş duvarlar hasıl olur. halbuki insan mesafesini korursa herkesle güzelce anlaşabilir.
sözüm meclisden dışarı da insanın kendisi olmamasının, dünyaya ve içindekilere köle olmasının, onlara muhtaç olmasının bedelleri ağırdır.hemde çok ağırdır. insanın kendine yaptığı bir zulümdür. Allah avc siz başkalarına değil bana muhtaçsınız buyurmaktadır.burada bahsettiğim hususda insanların ilgilerine ve teveccühlerine muhtaç olmaktır yoksa insanlar helal uygun ünsiyet ülfet kurarlar, kaynaşırlar, dertlerini sevinçlerini paylaşırlar, yeni insanlar tanırlar, merak ederler, yardımlaşırlar bunlardan bahsetmiyorum.
bu yazdıklarınızın da altındaki nedenleri ruhsal problemlerinizi, Allah ın yardımıyla aşmak size kalmaktadır. bu adımları atması gereken sizsiniz. yine sözüm meclisden dışarı, bir şey bizi hayattan bu kadar soğutuyorsa aslında onun kölesiymişiz demektir. yokluğu veya istediğimiz gibi olmaması o kadar dokunuyorsa aslında onun kölesiyizdir. tabiki insani isteklerini heveslerini kastetmiyorum ama bir şeyin, insanı bu kadar kendini unuttaracak kadar, kendine zulmettirecek kadar dokunmaması gerekir.
Kayıtsız Üye
Sevgili din kardeşim,
Dünyaya ne bu sıkıntılarla geldik ne de bu sıkıntılarla gideceğiz. Biz Allah’tan gelene razı olalım ki, Allah da bizden razı olsun. Eninde sonunda herkesin gideceği yer yüce Rabb’imizin huzuru değil mi ? Önemli olan her imtihana sabredip, şükredip güzel bir şekilde selamete çıkmak. Ben de kendimi bazen bu koskoca dünyaya sığdıramaz oluyorum ama sabrediyorum, inan bunları yazarken dahi ağladım. Bizim çektiklerimiz Peygamber Efendimiz’in çektikleri yanında nedir ki ? Unutmayalım : "Dünya mü’minin zindanı, kafirin cennetidir".
Duygusuzum
Garip bir yolcu
Abone
Ölüm hastalığı dışında her şeyin dermanı vardır.Dertler bazen kulu yorar bu hayatta, Allah ta bunu ister,Kulum bana yaklaşsın sadece beni sevsin bana yönelsin diye sıkıntı üstüne sıkıntı dert üstüne dert verir.Derdinin dermanını muhakkak verir ama.Bende dertliyim seninkine benzer.Dermanı Rabbim bana verir mi bilemem ama umudumu Rabbim yitirtmesin. İnşallah seninkide derman bulur…
Bir garip kul
Abone
Merhaba yazdıklarınızı okudum sanki hemen hemen aynı şeyleri yaşıyoruz. şuan nasılsınız
Allah Kulunu Çaresiz Bırakmaz Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.