Anasayfa
8 Mayıs 2021, 23:56
sizden93
Abone

Mahmud Efendi olarak tanınan kişi Gavs’mıdır?

Mahmud Efendi olarak tanınan kişi Gavs’mıdır?

parasetemol
İsmailağa cemaati olarak bilinen cemaatin şu an başındaki kişi olan Mahmud Efendi,Gavs’mıdır,Kutup’mudur?Şayet, bu tarikatin makam olarak nitelendirdiği yerlerden birinde ise Mahmud Efendi,neden 30 yıldır devam eden terör belası için müdahil olmuyorlar.Neden Terörün bitmesi için dua etmiyorlar.
Etmiyorlar diyorum;çünkü,duyduğuma göre,bu kimse aynı zamanda Tarikat mensuplarının inancına göre ”Naz Makamı” denilen bir yerdeymiş.Tarikatçiler naz makamı nedir bilirler,o yüzden o konuya girmiyorum.
Diyeceğim o ki;bu kadar üstün makamlarda olan,ve dualarının Allah tarafından direkt olarak kabul gördüğüne inanılan,ve hatta Cenabı Allah’ın kendisine çok yerde Tecelli ettiğini söyleyen bu kimse neden terörün son bulması için el açıp dua etmiyor.Neden Cenabı Allah’ın kendisine tecelli ettiği zamanlarda(!) bu durumun bir an önce bitmesi için meseleyi görüşmüyor???Cübbelinin kendi ağzından dediğine göre,içerden çıkması konusunda bile Cenabı Allah ile görüşmüş ve Allahü Teala Hazretleri”o konuyla ben hususi olarak ilgileniyorum” demiş.(inanmayanlar arifan dergisi nisan sayısına bakabilirler,internette arama yaparsanız videosu bile var.)Cübbelinin içerden çıkması konusunu bu kadar dert edinip Rabbiyle görüşen bir naz makamı terör konusunda da görüşebilir pekala.
Aklı başında gibi görülmeyen, ama içten içe ne demek istediğimi akıl sahiplerinin anladığı bu konu hakkında aklı başında ne kadar cevap gelecek merak ediyorum…!


Cevap: Mahmud Efendi olarak tanınan kişi Gavs’mıdır?

TarikateSon!
Aaaa,Bakın Kral Çıplak!!!


Cevap: Mahmud Efendi olarak tanınan kişi Gavs’mıdır?

mümini78
Objektif olarak cevap verecek olursam :
-Kim ulema kim ermiş kim evliya bilemem. Hem bir kişinin evliya ulema ermiş ya da Allah dostu vb olduğu dua etmesi ve duasının kabul olması ile belli olmaz. Duası kabul olmaz ise bu kişi GAVS değildir de denilemez. Bunlar kıyas yada örnekler de tanımlanamaz. Madem o büyük bir zat dua etsin de müsibetler son bulsun denilemez. Kimse böyle test edilmez o zaman Allah’a inanmayan biri de çıkıp madem sizin Rabiniz Allah o halde Rabbinize dua edin de şu müsibet bitsin ya da sizi bu derten kurtarsın denilemez. Bütün cemaatler ya da din grupları ALLAH rızası için yola koyulduklarını ve yolunun ehli sünnet yolu olduğunu söyler. Gerçekten böyledir ya da değildir. Bunu asla benim aciz aklım idrak edemez. Bu gün bakıyorsun kuranı yalamış yutmuş bir alim başka alimin dediği söze aykırı söz diyor ve ikisi de muhakkak ki biz yalan konuşmaktan Allah’a sığınırız diyor ve sözünü kuran ve sünnette dayandırıyor. Kim doğru kim haklı kimin sözü hakikat ALLAH ELBETTEKİ hepsini mahşerde açığa çıkaracak. Allah hepsinden de razı olsun. Peygamberimiz zamanında bile ihtilaf yaşanırken bu zaman da yaşanmış çok mu? 73 fırka diyolar ve sadece biri cennettlik bakalım halimiz ne nicedir.Ben hangi cemaat hak hangi kişi gasv ya da Allah dostudur bilemem ki . Ondan hiçbirine söz de diyemem. Bildiğim tek şey var Rabbim ALLAH nebim hz. MUHAMMED MUSTAFA SAS KİTABIM KURAN KIBLEM KABEYİ ŞERİF her halde günümüzde müslümanların hem fikir olduğu unsurlarda bunlar olsa gerek. Allahım hak ne doğru olan ne ise bize onu nasip etsin bizi doğru yola eriştirsin ve bizi orda sabit kılsın. Bidatlerdan ve hurafalerden ve dğr uydurma şeylerden Allah cümlemizi muhafaza eylesin. AMin

Okudunuz mu?  üzerinde Kul Hakkı Bulunan İnsan Diğer Günahları İçin Tevbe Ederse Kabul Olur mu

Cevap: Mahmud Efendi olarak tanınan kişi Gavs’mıdır?

musab
[QUOTE=mümini78;803486]Objektif olarak cevap verecek olursam :
-Kim ulema kim ermiş kim evliya bilemem. Hem bir kişinin evliya ulema ermiş ya da Allah dostu vb olduğu dua etmesi ve duasının kabul olması ile belli olmaz. Duası kabul olmaz ise bu kişi GAVS değildir de denilemez. Bunlar kıyas yada örnekler de tanımlanamaz. Madem o büyük bir zat dua etsin de müsibetler son bulsun denilemez. Kimse böyle test edilmez o zaman Allah’a inanmayan biri de çıkıp madem sizin Rabiniz Allah o halde Rabbinize dua edin de şu müsibet bitsin ya da sizi bu derten kurtarsın denilemez. Bütün cemaatler ya da din grupları ALLAH rızası için yola koyulduklarını ve yolunun ehli sünnet yolu olduğunu söyler. Gerçekten böyledir ya da değildir. Bunu asla benim aciz aklım idrak edemez. Bu gün bakıyorsun kuranı yalamış yutmuş bir alim başka alimin dediği söze aykırı söz diyor ve ikisi de muhakkak ki biz yalan konuşmaktan Allah’a sığınırız diyor ve sözünü kuran ve sünnette dayandırıyor. Kim doğru kim haklı kimin sözü hakikat ALLAH ELBETTEKİ hepsini mahşerde açığa çıkaracak. Allah hepsinden de razı olsun. Peygamberimiz zamanında bile ihtilaf yaşanırken bu zaman da yaşanmış çok mu? 73 fırka diyolar ve sadece biri cennettlik bakalım halimiz ne nicedir.Ben hangi cemaat hak hangi kişi gasv ya da Allah dostudur bilemem ki . Ondan hiçbirine söz de diyemem. Bildiğim tek şey var Rabbim ALLAH nebim hz. MUHAMMED MUSTAFA SAS KİTABIM KURAN KIBLEM KABEYİ ŞERİF her halde günümüzde müslümanların hem fikir olduğu unsurlarda bunlar olsa gerek. Allahım hak ne doğru olan ne ise bize onu nasip etsin bizi doğru yola eriştirsin ve bizi orda sabit kılsın. Bidatlerdan ve hurafalerden ve dğr uydurma şeylerden Allah cümlemizi muhafaza eylesin. AMin[/QUOTE

kuran ve sünnete dayandırsa alimler arasında bu kadar ihtilaf olmaz.genellikle o çatışmalar yöntem farklılığından meydana geliyor.yani günümüz hocalarının çoğu hadisler delil olamaz çoğuda uydurma diyorlar ve meseleyi sadece kuranı okuyarak çözmeye çalışıyorlar.sorun burdan kaynaklanıyor.


kurt55
< cenabı Allah ile görüşmüş ve Allahü teala hazretleri”o konuyla ben hususi olarak ilgileniyorum” demiş >
:s:s:s:s:s:s


ömerhattab
< İsmailağa cemaati olarak bilinen cemaatin şu an başındaki kişi olan Mahmud Efendi,Gavs’mıdır,Kutup’mudur?Şayet, bu tarikatin makam olarak nitelendirdiği yerlerden birinde ise Mahmud Efendi,neden 30 yıldır devam eden terör belası için müdahil olmuyorlar.Neden Terörün bitmesi için dua etmiyorlar.Etmiyorlar diyorum;çünkü,duyduğuma göre,bu kimse aynı zamanda Tarikat mensuplarının inancına göre ”Naz Makamı” denilen bir yerdeymiş.Tarikatçiler naz makamı nedir bilirler,o yüzden o konuya girmiyorum.Diyeceğim o ki;bu kadar üstün makamlarda olan,ve dualarının Allah tarafından direkt olarak kabul gördüğüne inanılan,ve hatta Cenabı Allah’ın kendisine çok yerde Tecelli ettiğini söyleyen bu kimse neden terörün son bulması için el açıp dua etmiyor.Neden Cenabı Allah’ın kendisine tecelli ettiği zamanlarda(!) bu durumun bir an önce bitmesi için meseleyi görüşmüyor???Cübbelinin kendi ağzından dediğine göre,içerden çıkması konusunda bile Cenabı Allah ile görüşmüş ve Allahü Teala Hazretleri”o konuyla ben hususi olarak ilgileniyorum” demiş.(inanmayanlar arifan dergisi nisan sayısına bakabilirler,internette arama yaparsanız videosu bile var.)Cübbelinin içerden çıkması konusunu bu kadar dert edinip Rabbiyle görüşen bir naz makamı terör konusunda da görüşebilir pekala.Aklı başında gibi görülmeyen, ama içten içe ne demek istediğimi akıl sahiplerinin anladığı bu konu hakkında aklı başında ne kadar cevap gelecek merak ediyorum…! >
Rivayetlere göre değişiyor arkadaş kimi prof tur diyor kimi Ordinaryüs diyenide var … 🙂

Okudunuz mu?  İnternetten döviz ve altın alıp satmak caiz midir

mümini78
malt1 Değerli müslüman kardeşim yazımın tamamını alıntı yapmana gerek yok sadece ismimi alsan da olur. Evet ayrıntılarda sorun yaşanıyor ancak bu ayırıntılar öyle basit bir ayrıntı değil. Ayrıntı demek görüş demek yani yol yani mezhep demek. Sizde çok ii biliyorsunuz ki kişi hangi mezhepe mensup ise o yol üzerine amel etmeli zaruri durumlarda da diğer mezhepleri taklit etmeli. Ancak bu mezhepler konusunda da şiddetli tartışmalar olduğu gerçek.
Meseleyi sadece kuranı okuyarak çözmeye çalışıyorlar (sünnette göre de) ki Bundan ben de hiçbir yazımda Kuran dan ve sünnetten alıntı yapmadım. Kuran ve sünnet ilmi beni çok aşar. Çünkü ben kurandan bir ayet göstersem karşımda ki de Kurandan o işe ters başka bir ayet gösteriyor ( Tabiki bu yorum yani mealden kaynaklanıyor) Hem ayetlerden bazıları kendinden sonra aynı konuda ayet inince hükmü düşer diyorlar bir sürü ihtilaf bir sürü kaos yok o hadis kıymetli değil diyor yok o hadis sahih olması konusunca çokca zayıf diyorlar ve bunu delile de dayandırıyorlar. Ondan bende şunu dedim madem ayrıntılardır bunlar.
RABBİM ALLAH
KİTABIM KURAN
PEYGAMBERİM [COLOR="#FF0000HZ.MUHAMMED SAS
KIBLEM [/COLOR]KABEYİ ŞERİF
Herkes bişe diyor ise ben de bunları diyorum Elhamdülillah müslümanım diyorum İslamın şartı 5 imanın şartı da 6 dır diyor ve inanıyor ve bunları yapıyorum. Kim keramet sahibidir kim ulemadır kim derviş ya da gavsdır bunu ben bilemem ama bu da iman ( teslim olmak gibi bir şeydir) Kişi inanır bağlanır bunun bana hiiçbir zararı yoktur.
Ancak ilk zaman benim yukarıda belirttiğim 4 şey islamın temel konusu idi.
sonra onlara mezhep eklendi sonra da tarikat sonra da cemaat. Bu gün bir kişi mezhepsiz amel edemez diyorlar ( Tersini diyen alimlerimiz de var tabiki) ya sonra da cemaatsiz tarikatsız kiş amel edemez derler ise bu süreç daha ii gözlenmiş olur. Demek istediğim şey su Kişi müslüman olup amel etmesi için başlangıçta Rabbini kitabını peygamberini ve kıblesini bilmesi yeterli iken sonra buna mezhep sonra da diğer yollar eklendi. Doğrusu nedir ne değildir? İnşAllah rabbim bana bize bu doğru yolu nasip eder ve bizi doğru yoldan ayırmaz.


HAMMADUN
Mahmut Efendi Hazretleri GAVS’mıdır….????

Eğer GAVS ise, allah-u Taala Makamını mubarek eylemiştir zaten. Eğer değilse ve ben GAVS değilim, bana iftira ediyorlar diyorsa, RAB’bim iftira edenlerin iftiraları hakkında muhakkak iftiraya karşılık bir tövbe bekler müslümandan.

Okudunuz mu?  Uykulu iken dua etmek

Biz O’nu GAVS olarak bilsek ne olur….???? Bilmesek ne olur…..????

Bir Peygamberi inkar edersek eğer, ALLAH RASULU’dur ve insanı KÜFRE götürür….. Ancak GAVS’ı bilsek yada bilmesek, İman dairesinde asla bir eksiğimiz veya gediğimiz olmaz. Zira Eğer GAVS ise, muhakkak onun vazifesi kişileri ve toplumları Allah’a ve Resul’une(S.A.V.) davettir. Yoksa GAVS’ı tanımıyoruz diye, kimse herhangi bir günaha müptela olmaz.

Biz Mahmut Efendi Hazretlerinin ağzından birebir, BİZ GAVS’ız veya KUTUB’uz gibi bir şey ne duyduk, ne gördük…. Eğer duymuş yada görmüş olsaydık Allahu-u Taala Mubarek Eylesin derdik. Muhakkak kendi hakkında.

Mahmut Efendi Hazretleri, Eğer GAVS yada KUTB ise, RAB’bim İSLAM’a hizmetlerinden dolayı kendisinden RAZI OLSUN. Yok değilse, RAB’bim İSLAM’a hizmetlerinden dolayı yine kendisinden RAZI OLSUN.

Terör Meselesine gelince, RAB’bim bizlerden CANLARI ve KANLARI ile CENNETİ SATIN ALAN ŞEHİTLER EDİNMEK ister. O hususda dua ederek bu bela gibi görüneni defetmek mümkün değildir. Eğer dua ile bu mümkün olmuş olsaydı, Peygamber Efendimiz(S.A.V.)’in bir duası ile müşrik orduları yerle bir olurlardı ki; O asla buna tevessül etmemiş, RAB’bi öyle takdir etmişsede O’na boyun eğmiştir. Kendisiyle savaşmak isteyenlerin de hatırlarını kırmayıp, bir avuç İSLAM ORDUSU’ndan bile ŞEHİTLER vererek, ayrılıkta hüzünlense dahi, herkesin makamını ve o makamı bulanlarada şahitlik etmiştir.

Hülasa GAVS’ı tanısanızda, tanımasanızda o size bir zarar verici değildir. İbadetlerin en değerli olduğu bir zamanda yaşayan bizler ibadet ve taatlerle RAB’bimizin rızasına kavuşmayı arzularken, GAVS’ın da bizi RAB’bimizin rızasına davet edeceğini bilerek, asla kendilerine GAVS denilenleri ve GAVS’ım diyenlere de temkinli olmak adına BUĞZ ETMEMEK’te yarar vardır. Zira GAVS, ALLAH-U TAALA’nın tecelliyatına vasıl olmuş kişi demektir ki; Ona BUĞZ etmek bizzat ALLAH-U TAALA’ya BUĞZ ETMEK gibidir. RAB’bim böyle bir halden bizi korusun İnşaAllah….. Bizde böylesi bir halden kendimizi korumaya çalışalım İnşaAllah….

RAB’bim Cümlemizden Razı Olsun. Amin.


mümini78
HAMMADUN adlı müslüman kardeşim yazılarını içtenlikle okuyorum cevabın çok güzel ve net Allah razı olsun Gereksiz sual sormaktan Allah beni ve cümlemizi muhafaza eylesin


imam
GAVS, GAVSU’L-ÂZAM

Tasavvufta kâinatın yönetiminden sorumlu olduğuna inanılan velîler örgütünün başı. Kutub ve kutbu’l-aktâb (kutublar kutbu) da denir. Manevî makamı esas alındığında daha çok kutup ya da kutbu’l-aktâb denildiği halde, özellikle kendisinden yardım istenilmesi durumunda "yardım eden" anlamında gavs ya da gavsu’l-âzam (en büyük gavs) olarak anılır. Ancak gavs ve kutub kelimeleri mücerret olarak kullanıldığında gavsu’l-âzam ve kutbu’l-aktâb anlaşılır. Gavslık makamına ibâdet ve riyâzetin çokluğu ile ulaşılmaz; doğrudan doğruya Allah’ın bağışı neticesinde elde edilir.
Mutasavvıflara göre gavs ya da gavsu’l-âzam (eşanlamda kutub ve kutbu’l-aktâb) hakikat-i Muhammediye (Muhammedî hakikat)’ın mazharıdır. Bütün kâinatın kalbi mesabesindedir. Değirmen taşının milin (kutb) çevresinde dönmesi gibi kâinat da gavsın çevresinde döner. Kâinat içindeki bütün varlıklar hayat ruhlarını gavstan alırlar. Cebrâil onun nefs-i nâtıkası (ruhu, konuşması); Mikâil kuvvei câzibesi (çekme gücü) ve Azrâil kuvve-i dâfiası (itme gücü) hükmündedir. Kâinatta dilediği gibi tasarruf eder. Tasarrufu ilmine; ilmi, Allah’ın ilmine tabidir. Zâhiriyle âlemin zâhirini, bâtınıyla âlemin bâtınını idare eder.
Bazı mutasavvıflar gavslık (gavsiyet, kutbiyet) makamını ikiye ayırırlar. Birinci makam: İrşâd, ikinci makam: Vücud makamını oluşturur. İrşâd makamı, nübüvvetin bâtınını; vücud makamı da son nebi Hz. Muhammed’in bâtınını temsil eder. İrşâd makamı birden çok gavs tarafından temsil edilebilir, dolayısıyla aynı anda birçok gavs bulunabilir. Fakat vücud makamı ancak tek gavs tarafından işgal edilebilir; bu nedenle her yüzyılda ancak bir vücud gavsi vardır. Bu tarifte vücud gavsı, gavsu’l-âzam demektir. Gavsu’l-âzam’a ayrıca Abdullah, Abdu’l-Câmi adları da verilir.
Gavs’ın ya da gavsu’l-âzam’ın başkanlık ettiği veliler örgütüne ricâlu’l-gayb (gayb adamları, gayb erenleri) denir. Bunlar, Kur’an’ın, "Yeri döşedik ve oraya sabit dağlar (revâsi) yerleştirdik" (Kaf, 50/7) ayetinde andığı "dağlar" mesâbesindedir. Ricâlullah, merdân-ı huda, merdân-ı gayb, hükûmet-i sûfiye gibi adlarla da anılan ricâlu’l-gayb örgütünde gavs’ın altında İmaman (iki İmam) bulunur. Sağdaki imama, İmam-ı yemîn, soldaki imama; İmam-ı yesâr denir. İmam-ı yemîn, gavs’ın hükümlerinin, imamı yesâr gavs’ın hakîkatinin mazharıdır. Gavs öldüğü zaman yerine İmam-ı yesâr geçer. Üçler de denilen gavs ile imaman’ın altında yeryüzünün dört yönünü yöneten evtâd-ı erbaa (dört direk) bulunur. Daha aşağıda ise nüceba (necibler, sekiz ya da kırk veli) ve nükebâ (nakibler, denetçiler, on ya da üçyüz veli) yeralır.
Başka bir tasnife göre, ricâlu’l-gayb toplam dörtbin velîden oluşur. Bunlar halktan gizlidirler (mektûm). Bunlar içinde ahyâr (hayırlılar) adı verilen üçyüz velî, ilk üst grubu oluşturur. Ahyâr, işlerin yapılmasına ya da yapılmamasına karar veren ehl-i hal ve’l-akd velîler, komutan velîlerdir. Bunların üstünde kırk velîden oluşan ve abdâl, büdelâ denilen velîler; bunların üstünde de ebrâr (iyiler) denilen yedi velî yer alır. Örgütün en üst mertebelerini de dört velîden oluşan evtâd (direkler); üç velîden oluşan nükebâ (denetçiler) ve gavs (ya da gavsu’l-âzam) işgal ederler. Ricâlu’l-gayb, yardımlaşarak kâinatı idare ederler.
Mutasavvıfların gavs ve ricâlu’l gayb hakkındaki inançlarının Kur’an ve sünnet ile temellendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle İslâm bilginleri, özellikle hukukçular gavs ve ricâl inancını reddetmişlerdir. İbn Haldun Mukaddime’sinde bu inancın tasavvufa, imamlara ulûhiyet atfeden aşırı Şiî fırkalardan İsmailiye’den geçtiğini belirtir. Aynı inanç Osmanlılar döneminde de tartışılmış, aleyhte fetvalara konu olmuştur. Sözgelimi Şeyhülislam Sa’dî, gavs ve ricâl inancının küfür olduğu yolunda fetva vermiştir.
Ahmed ÖZALP/İslam ansiklopedisi

Okudunuz mu?  Vesvese hastalığından nasıl kurtulabilirim

HAMMADUN
Diyanet Vakfi : (1-3) Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.

RAB’bim Kur’an-ı Kerim’de ASR’a da yemin eder….. Vel asr(asri). RAB’bim ASR’a yemin ediyor….. Çünkü O her yüz yılda bir gönderdiği KUTB’a yemin ediyor. Yoksa zamana değil….. Zaman’ın Sahibine, Asr’ın Kandiline…. Tecelliyatıyla Müşerref ettiğine…. Dinden batılları ve hurafeleri çıkarmak için bizzat kendi eğittiğine….

Devamında ne diyor RAB’bim…. İnnel insâne le fî husr(husrin). İnsanlar, hüsran içerisindedirler…. Hüsrandadırlar….. Çünkü artık din diye kabul ettiklerine zaman içerisinde batıllar ve bidatler hükmetmeye başlamıştır. İnsanlarda bu batıl ve bidatleri din diye kabullenmişler ve kendi aralarında ayrılığa düşmüşlerdir. Öyleki yine bu insanlar, din kardeşliğini, din düşmanlığına çevirmişlerdir. Bu halleriyle İSLAM’ım diyen her kesim, kendilerini hurafe ve batıllarla hüsrana sevk etmişlerdir.

Okudunuz mu?  Ezan okunmaya devam ederken namaz kılınabilir mi yoksa bitmesini mi beklemeliyiz?

Devamında ne diyor RAB’bim…. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve tevâsav bil hakkı ve tevâsav bis sabr(sabrı). Bundan ancak İMAN EDENLER ve İMAN EDİP İYİ AMELLER İŞLEYENLER….

Neye İman edenler….????

Dinden batılların ve hurafelerin ayıklandığı bir zamanda, NEFS’ine ağır gelsede, AKIL SAHİPLERİ olarak hakkı görüp, dinlerinde olmayan ve daha sonra bir takım tatbikatlarla dine sızmış batılların ve hurafelerin ayıklandığını gördüklerinde, biz atalarımızdan böyle gördük ve biz atalarımızın dini üzerineyiz demiyenlerden, Zira atalarıda yalnış işler işleyenlerdense eğer….???? Dinden batıllar ve hurafeler tek tek ayıklanırken, eğer İSLAM ŞERİATI ve SÜNNETİ SENİYYE dahilinde GAYBE İMAN çerçevesinde ve HAK ile yapılıyorsa….. O HAK ile yapılana İMAN EDİP, Onunla AMELLENMEK.

Bu durumda, batılı ve hurafeleri din edinmişlerle, HAK’kı ÜSTÜN tutanlar ve KALDIRANLAR arasında oluşabilecek her türlü serzenişten ve fiillerden dolayı, batılı hakkın üzerine sermeye çalışanlarla muhakkaktır ki; bir çatışma olacaktır. Bu çatışma dinde belli mertebeler ve emtialar ve imtiyazlar edindiğini sananlarla, HAK’kı tavsiye edenler ve uğradıkları zulüm karşısında SABR’ı tavsiye edenler arasındadır.

O HAK’kı ve SABR’ı tavsiye edenler işte onlar kurtuluşa erenler ve mutlak bir zaferin, RAB’lerinden kendilerine müjdelenen O MUTLAK ZAFERİN ve kurtuluşun mümessili olanlardır. Yoksa RAB’bim bu dini asla öksüz ve yetim bırakıcı değildir. Dine giren batıl ve hurafeleri de muhakkak ayıklatıcıdır. O dinini kıyamete kadar idame ve ikmal edendir. O ne güzel bir vekil, O ne güzel bir RAB’dir.

RAB’bim Cümlemizden Razı Olsun. Amin.


TarikateSon!
Bak İmam Rabbaniye göre Kutbun özellikleri neymiş özetle alıntıladım oku Hammadun arkadaş:
Arştan yeryüzünün merkezine kadar her kime rüşd, hidâyet, iman ve marifet ulaşırsa onun yolundan ulaşır ve ondan alınır. Onun aracılığı olmadan bu devlet kimseye nasip olmaz. Nuru, meselâ büyük okyanus gibi cihanı kuşatmıştır da bu denizde hiçbir hareket meydana gelmemiştir, sanki donmuş gibi durmaktadır. Ona yönelen ve samimiyetle inanan, yahut onun yöneldiği talibin -yönelme sırasında- sanki kalbinden bir pencere açılır ve bu yoldan,
yöneliş ve samimiyeti (ihlâsı) nisbetinde nasip alır ve doyar. İnkâr ettiği için değil de onu tanımadığı, bilmediği için (doğrudan) Allah zikri ile meşgul olan ve gönlünü Allah’a yönelten kimse de -tıpkı o kutuba yönelenler gibi-ondan istifade ederler; ancak birinci durumdaki istifade daha ziyadedir. Kutbu inkâr eden, yahut ondan rahatsız olan kimselere gelince. Allah’ı
zikir ile mesgul olsa-lar bile gerçek rüşd ve hidâyetten mahrum olurlar. Onu inkar ve rahatsız etmek kişinin feyiz yolunu tıkar, kutup onu faydalandırmamayı, ona zarar vermeyi istemese bile o gerçek
hidâyetten uzak kalır. Onda bulunan ancak rüşd ve hidâyetin görünüşüdür (suretidir). Manadan uzak, içi boş suretin fayda-ısı da azdır. O kutbu seven ve ona içten inanan kimseler, ona gönülleri ile
yönelmeseler, Allah’ı zikir ile meşgul olmasalar dahi, yalnızca sevgileri sebebiyle rüşd ve hidâyetin nuru onlara ulaşır.

Şimdi Bu Gavstır,Kutubdur,kişiler varya hani inanılan,ama ne bir ayette ne de bir hadiste bahsedilmeyen,senin de delil diye verdiğin ayetteki manasıyla alakası olmayan kişilerin özellikleri olarak kainatın yönetiminden sorumlu,ne bileyim hidayettten sorumlu diye sayıp dökerler.Benim soruyu ilk sorduğum andaki gayem,eğer ki bu kişi Cübbelinin her sohbetinde dediği gibi gavs ise,hatta bir sohbetinde dediği şirk sözü gibi :”ete kemiğe büründüm(Allah’ı işaret ediyor),Mahmud diye göründüm”,siz onun makamını derecelerini anlayamazsınız falan demişti(videoları var internette).Şimdi bu insanlar bu kadar Süpermen güçlere sahip ise,ve kişiye hidayet gelecekse bunların sayesinde gelecekse,babalar bir araya gelip bir el açıp bir dua ediversinler madem ki dursun bu gözyaşı.Madem ki naz makamındalar,istedikleri gibi nazlanabiliyorlarsa Rabbim’e (estağfurullah),böyle bir isteklerinide Rabbim geri çevirmez herhalde.Madem ki,ölmüş olan alimleri dua ederken aralara serpiştirip ”onun bunun yüzü suyu hürmetine” denmesinin sebebide o kişiler bizim yerimize Rabbimize münacatta bulunup duamız daha kısa sürede kabul görüyorsa,sayalım ne kadar ölmüş alim varsa listemizde,koyalım aracıları madem,isteyelim Rabbimizden,Hayatta olan Gavslar Kutuplarda Voltranı oluşturup bir arada dua ettiler mi Allaaaah! ne terör kalır ne bela,isviçre gibi oluruz yemin ederim:)
Ama neden olmuyor.Acaba bir yerlerde yanlış mı yapıyoruz,acaba bu kişilerin bu tarz süpermen güçleri yok mu? acaba,dua ederken aracısız mı dua etmemiz gerekiyor.Acaba şu anda hayatta yaşayan bir tane Ebu Bekir ruhunda bir tane Ömer maneviyatında kimse yok mu,acaba olması gereken dinimizden kiloöetrelerce uzaklaşıp Rabbimizle aramıza Gavsları Cavsları sıkışırdığımız içinmi bu terör belası 30 senedir son bulmuyor.30Senedir bu bela için bu gavslar sanki hiç mi dua etmediler.Hani duası hemen kabul olmaz diyenler için söylüyorum,canım acıdığı için söylüyorum,hiç mi bir şehit anasının acısını televizyonlarda görmediler de Allah’ım bunları kahreyle demedi bu kutuplar,bu nasıl kainat yönetimi,bu nasıl naz makamı,bu nasıl hiadayet vesileciliği…Açın gözünüzü,hastalandıkları zaman doktor doktor dolaşan kendilerine hayrı dokunmayan bu insanlara doğa üstü güçler ve mitolojik isimler vermek yerine yeter artık SAF OLARAK DÖNÜN RABBİNİZE …Açın kalbinizin içini ve oradan dua edin,aracılarınızdan sıyrılın…

Okudunuz mu?  Okey oynamak caiz midir? okeyin islamdaki hükmü nedir?

mümini78
Kim gavs ki ermiş kim derviş kim ulema kim alim bence kişi bunları test etmeye yönelik hipotez kurmamalı. Bir peygamberimizi belki hak mı değil mi sorugulayabilir ki o da apaçık kuran da belirtmiş ki son peygamber yani nebidir. Hem bu zatların ne olduğunu ispat etsen ve bulu bilsen eline ne geçer ki.
Boş vakti olan bana şunları araştırabilir.
Sünnete uygun nasıl namaz kılabilirim.
Şu ahir zamanda sünnete uygun nasıl yaşayabilirim.
Hem dünyalık rızkımı kazanmak isterim hem de ahiretimi yakmamak isterim bu bağlamda nasıl amel etmeliyim.
Ne yaparsam Allah benden razı olur.
Günahların içinde yaşayan bu bedenimi nasıl haramlardan koruyabilirim.
Bir çok yiyecek ve giyecek ve eşya var hangisi hak hangisi helal bunu nasıl anlayabilirim.
En önemlisi İman ile yaşayıp nasıl iman ile ölebilirim.


TarikateSon!
< Sünnete uygun nasıl namaz kılabilirim
Şu ahir zamanda sünnete uygun nasıl yaşayabilirim
Hem dünyalık rızkımı kazanmak isterim hem de ahiretimi yakmamak isterim bu bağlamda nasıl amel etmeliyim
Ne yaparsam Allah benden razı olur
Günahların içinde yaşayan bu bedenimi nasıl haramlardan koruyabilirim
Bir çok yiyecek ve giyecek ve eşya var hangisi hak hangisi helal bunu nasıl anlayabilirim
En önemlisi İman ile yaşayıp nasıl iman ile ölebilirim >

Cevabı tamamen bu mevzu ilede bağlantılı aslında.Bu dediklerinin şu zamanda geçerli tek bir cevabı var.Gavslara Kutuplara el açıp bel bağlamadan,Tarikatlerden kesinlikle uzak durarak Kur’an ve Sünneti kendine rehber edinerek bu saydıklarının cevaplarına erebilirsin…

Okudunuz mu?  Makyajla namaz kılınır mı?

mümini78
Tarikatason beni zorla günaha sokma Dua ve duanın kabulü ile kimin ne olduğu belli olmaz. Bunu daha önce de belirttim. Allah’a inanmayan biri size "madem rabbiniz var ve herşeye gücü yeter o halde sizden bu belayı alsın bakalım " dese ne cevap verceksin. Bu bela başından gitmese ( terör ya da başka bir bela ) "Bak gördünüz mü siz boş ve size faydası olmayan bir ilah edindiniz" dese ona ne cevap vereceksin. Hem dua çok çeşitli şekil de kabul olur.
Mesala Allah’a dua etsen desen ki bir evim olsun o sana VİLLA verse duam kabul olmadı mı dersin.
Allahtan bir şey istesen ama o şey sana zarar lı olsa Allah da onu sana vermese Rabbim benim duamı kabul etmedimi dersin.
Hem duaların bir kısmı bu dünyada bir ksımı da mahşerde tecille eder karşılık bulur.
Hem dua bir şeyin kabulü içinde değildir.
Mühim olan acizliğimizi Allah’a sunmak.
Senin dediğin gibi ashap da deseydi" Ya Hz Muhammed sen Allahın elçisi değilmisin senin bizim rabbimizin gücü herşeye yetmez mi? Neden o zaman Hz. hamza şehid edildi diye sitemde bulunsalar dı apaçık yanılmış olacaklardı değil mi?
Zülüm bu dünyada her zama için var oldu ve var olacak.
Kimsenin hakkı kimsede mahşer günü kalmayacak. Bence kim nedir muhabbeti bize bir şey kazandırmaz.


İnanc
TarikateSon! neden tarikat ehline saygısızlık yapıyorsun ?


mümini78
Ben kimseyi bir şey edinmem. 4 UNSUR VARDIR benim için
Rab-nebi-kitap ve kıble. Ve de amel etmem için ilmihal. Ancak her zaman için cemaat olsun tarikat olsun sohbetlere katılır dinlerim. Kitapları okurum. Said nursi olsun M.F gülen olsun. Y.Nuri öztürk olsun her kesi herşeyi okurum ben. Ama bağlanmam. Fakat onlar büyük zat değildir de demem. Bu zatların n olduğunu ben bilemem de. Eğer bir şey öğrenebiliyorsam ne mutlu beni. Bak ben Peygamberimizin direk şefaati yok diyen Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır okurum dinlerim. Haklı olduğu bir çok konu var ama onu kendime elçi kabul etmem. Ben Mustafa İslamoğlu da dinler yazılarını okurum ama onun dediklerine şıp diye tabi olmam. Ben teravih namazı yoktur diyen Y.N öztürkü de okur dinlerim pek çok konu da kendisini takdir ederim ama o benim önderimdir demem. Ben Said Nursiyi de okurum ama ona mehdi demem. Ben Menzile de defalarca gittim yine giderim O insanlar arasında namaz kılmak dua etmek bence sıradan bişe değil ama kimseye o benim şeyhimdir gel seninde gavsın olsun demem. ÖZETLE: Nerde ne varsa okurum. Çünkü benim ilmim zayıf ve zamanım da dar . Ne haktır ne batıl bunu bilemem. Sadece Allah’a dua ederim.YA rabbim beni doğru yola eriştir ve orda sabit kıl. Beni iman üzerine yaşat v canımı iman üzerine al. Benden ve tüm müslümanlardan razı ol.Amin

Okudunuz mu?  Şuanda cennet ve cehennem yok mu? mahşer gününden sonra mı belli olacak?

TarikateSon!
< Tarikatason beni zorla günaha sokma >
Kardeş sakin ol biraz,benim böçyle bir niyetim yok çok şükür.Bir daireyi ben sağ tarfından dönüyorum sen sol tarafından dönüyorsun,neticede ortak noktada buluşuyoruz.Ben bu soruyu konu olarak açtığım zaman ,bu kişilerin duaları kabul oluyor da neden dua etmiyorlar o zaman gibi basit bir mantık çerçevesinde açmadım,konuyu açarken senin bana yazdıklarının öyle olduğunun bende farkındayım,ama tasavvuf dinine bağlı kimselerin;her dedikleri kabul olur her duası tutar,ağzını açsa dilini oynatsa,kalbinden geçirmiş olsa bile yeterlidir diyerek peşlerinden koştuklerı ve dua almak için birbirlerini ezdikleri bu insanların aslında senin benim gib insanlar olduğunun anlaşılması için açmaya niyet ettiğim bir konuydu.Yoksa bana yukarıda bahsettiğin < "madem rabbiniz var ve herşeye gücü yeter o halde sizden bu belayı alsın bakalım " dese ne cevap verceksin Bu bela başından gitmese ( terör ya da başka bir bela ) "Bak gördünüz mü siz boş ve size faydası olmayan bir ilah edindiniz" dese ona ne cevap vereceksin Hem dua çok çeşitli şekil de kabul olur
Mesala Allah’a dua etsen desen ki bir evim olsun o sana VİLLA verse duam kabul olmadı mı dersin
Allahtan bir şey istesen ama o şey sana zarar lı olsa Allah da onu sana vermese Rabbim benim duamı kabul etmedimi dersin
Hem duaların bir kısmı bu dünyada bir ksımı da mahşerde tecille eder karşılık bulur
Hem dua bir şeyin kabulü içinde değildir
Mühim olan acizliğimizi Allah’a sunmak >

bu durumların bende farkında ve bilincindeyim,bu noktada görüşlerim tamamiyle seninkiyle paralel.Ben karşıma senin düşüncende olan insanları değil,bu kişilere Peygamberden daha fazla sevgi ve muhabbet besleyen ve onlarda bir takım süper doğa üstü ilahi güç ve kuvvetler olduğuna inanan kişileri alıp onlara durumun çıplaklığını göstermek için bu mevzuya girmeye niyet ettim.


mümini78
Tarikata son ben menzil görmüş ve cemaatlerde bulunmuş biri kişi olarak gözlemlerinden biri ni sana diiim. Bu zatlar ya da cemaat liderleri inan kendilerine tabi olanların dilindeki gibi bir tanımlamayı kendisi için yapmıyor ki. Örnek Said nursi talebeleri onu mehdi kabul ediyor ama Said Nursi ben mehdiyim demiyor. Ya da gavsını gözünde büyüktükçe büyütüp anlatan arkadaşlarım oldu mubağala yaptılar tabi ama gittim ve gördüm gavs bana benim gücüm herşeye yeter demiyor ben günahsızım da demiyor hatta seninle beraber tevbe ediyor. Bizim millette biraz mübağalacılık vardır. M f gülen için de nebiyle görüşüyor diyorlar . Şİmdi kim kime görüşür konuşur bunu ben düşünemem ki bunu bilmek bana yarar da vermez. Ben peygamberimizden bile şuana kadar bir şey dilemedim. Ama onun adını hep andım. Ya rabbim beni sevdiklerinin hürmetine peygamberimizin hürmetine bağışla dedim. Özetle: Nere hak yolu değildir bunu ispata çalışamam isbatıda benim elim de değil. Yazılarımda şunu da belirttim herkes hak olduğunu kurana ve sünnete bağlıyor. O halde batıl nedir? Bu bağlamda bunları ben artık düşünmekten vazgeçtim benim içim mühil olan Allah yani Rabbim Nebi yani Hz. Muhammet mustafa sas peygamberim Kitabım yani Kuranım ve Kıblem Yani Kabem. Ve amel etmem için ilmihalim de var tabi.Çünkü bn ancak bunların hak olup olmadığını anlayabiliyorum. Zaten Allah da beni bunlardan mesül tutacak. Ama sizin dediğim gibi ona buna sataşmak onun bunun gıyabında heleki böyle zatların gıyabında ve de aleyhinde konuşmak Allah muhafaza beni ateşe götürebilir. Ya gerçekten O zatlar Allah tarafından seçilmiş ise o zaman onların hakkında konuşmalarının hesabını nasıl vereceksin. Şimdi bana kimse onlara bağlan demiyor tabi ol da demiyor. Ben de bağlanıp tabi olmuyorum ama kim bir kuran okur dua eder namaz kılar ise bunu kim yapsa onunla aynı yerde olmak bana zarar götürmez. NE olduğunu sorgulamam ben. Benim 4 unsuruma aykırı mı değil mi ona bakarım. İstifade edbiliyorsam ederim . Onun için sen de boş ver Kim nedir ne değildir? Milletimiz incil almasın eline de hiristiyan olmasında kimin peşine giderse gitsin. Zaman kötü çünkü.

Okudunuz mu?  Halıya meni damlaması

Kayıtsız Üye
Menzil deki Nakşi Şubesi de Abdulbaki Hz. ne gavs diyor.Gerçekte bunu kimse bilemez.Sadece Allah bilir…..


Molla_Efdal
Ben "Gavs ise neden dua etmiyor terör sona ermiyor" denmesini garipsedim. Arkadaşlar Hz. Peygamber (SallAllahu aleyhi ve sellem)in hayatına bakacak olursanız ne kadar zorluklarla karşılaltığını görürsünüz. O dönemde Efendimiz pek çok zor durumla karşılaştı, sabretti ve dua etti. Ama bu zorluklar şıp diye hemen çözülmedi. Çünkü Allah’ın bir hikmetiydi bu. Allah, Efendimizi(s.a.v) örnek alarak bize ders ve ibretler veriyordu. Bu mevzuda böyledir. Kimse çıkıp "Bu zat dua etmiyor" diye onun makamını küçümseyemez. Ayrıca dua etmedi demek yanlış olur. Çünkü İsmailağa cemaatini yakından takip eden kişiler göreceklerdirki her fırsatta ülkemizindurumunun düzelmesi için dua ediyorlar. Şeyh Mahmud Efendinin gavs olduğuna inanmayanlar dünyadaki çeşitli alimlerin Şeyh Mahmud efendi hakkındaki görüşlerini sorabilirler


Kayıtsız Üye
öncelikle selamun aleyküm şimdi arkadaş benim inancıma göre mahmud efndi hz Allah dostudur ve bir çok Allah dostu vardır ama sen şimdi dyrsnki dua etsin terör bitsin, o zaman bu imtihanın ne anlamı kaldı herşeye dua etsin Allah dostları uçuşa geçelim dua etsin Allah dostları bütün dünya müslüman olsun Allahın takdiri nerde kaldı peygamber efndimiz s.a.v zamanına gidelim kaçtane savaş olmuş peygamber efndimiz dua etsydi o zaman bu savaşlara gerek yoktu çünki duası geri çevrilmyckti şüphesizki direk bütün dünya müslüman olurdu hiç zulüm çekmzdi sonra hendk savaşnda gnlerde aç kaldı efndmz ve sahabe efndlerimiz dua etsydi peygamber efndmz şphszki gökten sofra inerdi karnlarına taş bağladılar ynede sabrettler naptı efendimiz son ana kadar direndi öle hemen kaypaklık yok önce Allahu telaya bütün imanını göstericeksin önce sıkışıcaksın sonuna kadar artık tükenme durumuna gelcksn yani mücadeleyi verecksn illaki yoksa otur oturdugun yerde ver Allahım ver Allahım olurmu öyle yani herşey senn dediğin gibi olmaz sen kendi pencerenden bakıyorsun olaya kaderi değiştremezsin levh-i mahfuz da ne yazılmşssa o olur değişmez en doğrusunuda Allah bilir hadi Allah’a emanet

Okudunuz mu?  İslamda İdda Bayisi açmak / işletmek ve kazanılan para

Kayıtsız Üye
Neden mahmut efendiye "hazretleri" denilmektedir


arifselim
Bu ifade yani Hazret ve hazretleri kelimeleri saygı ve hürmet açısından Osmanlı Türkçesinde kullanılan bir kelimedir. Anlamı hazır ve hazır oldu demektir. Bu saygı göstermek içindir.


Kayıtsız Üye
Adıyaman Menzil köyünde yaşayan Abdulbaki Hoca Efendi için de "Gavs" Diyorlar. Neye göre hocalarına bu unvanı koyuyorlar. Bilmiyorum. Bence hangi insanın hangi insandan imanda üstün olduğunu ve hangi insanın veli olduğunu sadece Rabbimiz bilir. Bir insanın veli ya da gavs olduğunu kimse ispatlayamaz.


Omer Faruk
Bu tür isimlendirmelerin hiçbir İslami temeli yoktur. Kimsenin GAVS filan olduğu yoktur. Rasulullah’ın uygulaması bellidir. Kur’an da ortadadır. Kimse aklından yeni bir şeyler uydurmasın. Bu tür oluşumlar kesinlikle İslam’ın ruhuna uygun değildir. İslam Tarihini bir kez baştan sona okusanız, Rasulullah’ın hiçbir ŞEYH gibi davranmadığını görürsünüz. Okumayınca insanlar kafalarında hatasız, uçan, kaçan varlıklar oluşturuyorlar.

Rasulullah (A.S)’ın özel bir postu yoktu, iman edenler hariç kimseden TEVBE alma diye bir adeti yoktu. Zikir ve vird gibi alışkanlıkları yoktu. Bilakis sahabenin bu tür zikir halkalarını menettikleri bilinmektedir. Keramet lafı sonradan uydurulmadır. Rasulullah döneminde sahabesinden böyle şeyler sadır olsaydı keramet kavramını bilirdik. Rasulullah inzivaya çekilip dünya hayatından el etek çekmeyi yasaklamış insanların kendi rızıklarını kazanmasını öğütlemiştir. Allah ve Rasülünden başka kimse yanılmaz değildir. Rasulullah’a vahiy geldikten sonra bir daha Ramazan 10 gün hariç inzivaya çekildiği görülmemiştir.

Peygamberimize sahabe itiraz eder, kendi bilgilerini öne sürerlerdi. Rasulullah da "Ben peygamberim karşımda nasıl konuşursunuz" demezdi ve uygun olanı uygulardı. Şimdiki Şeyhlerin, hocaların yanına yaklaşamıyorsunuz, soru soramıyorsunuz, itiraz edemiyorsunuz. Bu niteliklere sahip olanlar haşa Peygamberi geçmiş durumdalar. Dolayısıyla bunlarda hayır yoktur, vesselam!


emirhan uysal
Arkadaşlar bizim işimiz şu napıyor bu napıyor değil.Bırakın insanları yargılamayı.Yargıç siz misiniz Allah mı ?
Bizim görevimiz şahsi görevimiz insanları tebliğdir.Artık bırakın insanları da kendinize çeki düzen verin.Yoksa cennetle mi müjdelendiniz ?


Kayıtsız Üye
Gavstır, kutuptur bunları bırakın. Şirktir bunlar. Kaç defa internette de gördük; malum kişiler ismailağa baş şeyhinin giysisini öpüp başa koyuyorlar. Cübbeli Ahmet kaç defa vaazlarında dedi. Hepimiz duymuşuzdur. Uçakla giderken ne zaman türbülansa girse yetiş ya abdulkadir geylani diyorum beni kurtardım diyor. Bu apaçık şirktir. Kendinize gelin.


mahmud efendi gavs mıdır, mahmut efendi neden konuşmuyor, mahmut efendi hz gavsmıdır

Bu kategoride yer alan Ahzab Süresi 51. Ayetin meali ve tefsiri hakkında bilgi? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Ξ Bir cevap yazın

Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Ders Kitabı TIKLA! Sınıf Ders Kitabı Cevapları TIKLA! Akrostiş Şiir
Forum Duası Copyright © 2007-2023
Gizlilik Politikası İletişim

Mahmud Efendi olarak tanınan kişi Gavs’mıdır? Başlıklı Yazımızın Yanında Websitemiz İslami bilgilerden, Dini Sorular, Cevaplar, Hac, Meal, Cennet, Cehennem, Farz, Sünnet, Hanefi, Şafii, Rüya yorumları, Gusül, Abdest, İmanın şartları, Namaz, Oruç, Kuran Sureleri, Ayetleri, Hadis, Dualar, İslamda Aile Tavsiyeleri, Kadın İle İlgili Konular, İbadet, İman, Mezhep, Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, İslamın Şartları, Diyanet, Eğitim, Sohbet, Arapça, Hayırlı Geceler, Zekat, Mahrem Sorular, Evlilik, Sahabe Hayatları, Salavat,Dini Hikayeler, Günah, Helal, Haram, Tecvid, Yemin, Sadaka, Siyer, Fıkıh, Ahlak Gibi Konular İçermektedir.