Risale-i Nurlara Göre Evliya’nın Gaybı Bilmesi

Risale-i Nurlara Göre Evliya’nın Gaybı Bilmesi

islamyolu
Evliyaullahın Kerameti haktır. Allah yani onlarada mı bilgi veremez gelecekle ilgili. Peygamberimize (SAV) Dolu bilgi verilmiş gelecek için hadisi şeriflerde var. hem bediüzzaman hazretleri Mehdi (A.S) için bu yüzyılda gelecek Kitabında bildirmiş ben okumadım ama nur talebelerinden söyleyenler var. Doğrulugunu bilmiyorum. Peki bu gayb değilmi Bediüzzaman hazretleri nasıl söyleyebiliyor bunu. daha çok var aklıma gelmiyor. gelecek için söyledikleri. Evliyaullahın keşfi açıktır benim bildigim kadarıyla. Allah sevdiği kullarına bazı gayb bilgilerini verir.

Cevap: Risale-i Nurlara Göre Evliya’nın Gaybı Bilmesi

Vahiyle İnşa
Sevgili Kardeşim.Bilmiyorum yazının hepsini okudunuz mu?Fakat bu ayetleri okuduktan sonra bana böyle bir soru yöneltmeniz beni şaşırttı doğrusu.Gördüğünüz gibi ayetler belli ve daha buraya yazmadığım birçok gaybi bilgiyle ilgili ayetler var.Ayetleri okuduktan sonra, ama şu alim de bu ayetin tam tersi bir şey söylemişti derseniz imanınızdan şüphe etmeniz gerekir. Veyahut Paygamberimiz tam aksine gaybi bilgi almıştı.Gelecek ile ilgili hadisleri var.Geleceği görebiliyordu derseniz olmaz.Bu hem Allah’a hemde Peygamber Efendimiz’e büyük bir iftira olur.Demek ki, Allah, hem "Gaybı kimse bilmez, onu kimseye açıklamam” diyecek, hem de tutup onu bazı kimselere bildirecek.Olur mu yani?Bir düşünün.Peygamberimiz ayetlere tezat olan bir söz söyler mi sizce?Eğer böyle bir hadis varsa ki var bunlar sahih değildir.Bunu böyle bilin.Birde eğer dediğiniz gibi said nursi gibi kişiler eğer kitaplarında gaybten haber veriyorlarsa(ki bir çok risalesinde gelecekten haberler vermeye çalışıyor.örn:ebced hesabıyla kıyamet gününün tarihi vb.) onların kim olduğunu biraz daha düşünmek gerekir diye düşünüyorum.Çünkü kurana zıt sözler söyleyenlerin imanından şüphe etmek gerekir.Uzattığım için özür dilerim.Fakat şunu bir daha söylemek istiyorum.Gördüğünüz gibi Allah’ın ayetleri belli.Gaybı kimseye vermem diyor.Ve Allah’ta Peygamber Efendimiz’e birçok ayetinde ben gaybi bilmem diye söylettiriyor..Dediğim gibi hadisler kuranla çelişmez.Eğer çelişiyorsa sahih değildir….Allah razı olsun..Allah hepimize hayatımızı vahiyle inşa etmeyi nasip etsin…

Cevap: Risale-i Nurlara Göre Evliya’nın Gaybı Bilmesi

Guray
Aklıma bir soru takıldı şimdi veliler evliyalar olcak tamam hadiste belli ama kuranda veya hadiste yazmayan bişey hakkında bilgi verdiklerinde biz neye güvenerek onlara inancaz ?

Cevap: Risale-i Nurlara Göre Evliya’nın Gaybı Bilmesi

Vahiyle İnşa
Sevgili Kardeşim,Kur’an’da imanın gerçekleri, ilkeleri, insanın dünyadaki hayatını düzenlemesi için kurallar; ölüm sonrası dair açıklamalar,kısaca, her insanın, hayatını, düşüncelerini kuşatacak anlam düzeyleri vardır.Ve bizim ahiret ve dünyevi yaşantımızı ilgilendirecek bütün konulara sahip kutsal bir kitaptır.Eğer kuranın içinde yer almayan farklı bir bilgi verilirse onu da kendi mantığınızla çözeceksinz artık…Birde şöyle bir şey var.Eğer birisi şunu yapmak haramdır şu caizdir şu caiz değildir gibi fetvalar verirse ve bunun kuranda bir karşılığı yoksa dinimizde de böyle bir şey yoktur demektir.Haramın neler olduğunu günahın neler olduğunu sadece kuran söyler….

islamyolu
< Sevgili Kardeşim,Kur’an’da imanın gerçekleri, ilkeleri, insanın dünyadaki hayatını düzenlemesi için kurallar; ölüm sonrası dair açıklamalar,kısaca, her insanın, hayatını, düşüncelerini kuşatacak anlam düzeyleri vardır.Ve bizim ahiret ve dünyevi yaşantımızı ilgilendirecek bütün konulara sahip kutsal bir kitaptır.Eğer kuranın içinde yer almayan farklı bir bilgi verilirse onu da kendi mantığınızla çözeceksinz artık…Birde şöyle bir şey var.Eğer birisi şunu yapmak haramdır şu caizdir şu caiz değildir gibi fetvalar verirse ve bunun kuranda bir karşılığı yoksa dinimizde de böyle bir şey yoktur demektir.Haramın neler olduğunu günahın neler olduğunu sadece kuran söyler…. >

kardeş kuranda karşılığı yoksa Hadisi şerifler var. onu neden yazmıyorsun. Bizim kaynagımız kuranı kerimle Hadisi şerifler değilmi.

Vahiyle İnşa
Sevgili kardeşim.Yazımda da dediğim gibi bizim için önemli olan dünyevi ve ahirette olan herşey Kuranda geçer.İslam dininin tek kaynağı Kurandır.İkinci kaynak yoktur.Hadislerde kuranın bir açıklayıcısıdır.(Kurana zıt olmayan bütün hadisler) Bu sözümden sakın hadisleri kabul etmiyor diye bir şey çıkmasın.Hadisler dinimiz için önemlidir ve Kuranın destekleyicisidir.

islamyolu
ya orada diyorsun Peygambere bile Gaybı söylememiştir. sen 1000 lerce hadisi Aldın çöpe attın. Sıffin vakası cemel vakası , her yüzyılın başında müceddit gelecek. Hz isanın gelişi , Hz mehtinin zuhuru , deccalin hucuru , kıyamet alametleri , hz hüseyinin şehit edilmesi Allah bu Gayb bilgilerinin hepsini Rasulune bildirmiştir. o da bizlere bildirmiştir. yapmayın etmeyin Kuran ayetlerini okuyorsunuz tefsirli birkerede okuyun. sen burada buharinin müslimin hadislerini bile çöpe atmış oldun. ayetlere yanlış mana vererek.. Hadis olmasa Kuran ayetlerini öyle kolay çözemezsin..

Vahiyle İnşa
Kardeşim, ben binlerce hadisi çöpe atmadım.Sadece Allah onların doğru olmadığını ayetlerle söyledi.Bende size aktardım.Buharinin Müslimin hadislerini bile çöpe attın diyorsun.Bende sizin kadar biliyorum ki onlar İslam dünyasında en büyük hadis alimleridir.Ama din anlayşımız içine o kadar fazla yalan dolan hadis sokulmuş ki tahmin bile edemezsiniz.İslam alemine en büyük kötülüğü de Emeviler yapmıştır.Adamların hadis uydurma heyeti bile vardı.Şuan farklı bir tartışma konusu açmak istemiyorum fakat tahmin edemiyeceğiniz bir şekilde Peygamberimiz söyledi diye hadis uyduruldu.Hz. Ebubekir hadisleri topladığında 300-400 taneydi.Emeviler döneminde birden ciltlerce hadis çıktı.Sizce bu kadar hadis nasıl ortaya çıktı?Hadisleri siyasi bir emel haline getirdiler.Peygamberimiz vefat ettikten sonra hadisleri toplayıp kitaplaştırmak isteyen bazı büyük sahabler sonradan bunları Allah’ın sözleriyle eşit tutarlar üstüne ekleme yaparlar diye vazgeçenler oldu.Çünkü bunu Peygamberimiz söylemişti..Sevgili kardeşim.Kuranda geçen gayb ayetlerine bak.Peygamberimiz gaybı nasıl bilmediğini birçok ayette söylemiş göreceksin.-Ben de zaten bu ayetleri yazacam.-Ve birde gaybın kelime anlamına ve gayb türlerine bir bak.Senin söylediklerinin hangi gayb(!) kapsamına girdiğini de göreceksin.Allah’a emanet ol..

islamyolu
Kardeş Hadisler bize Sahabelerden geldi. Sahabelerimiz gökteki yıldızlar gibidir. buda bir hadisi şerif. ama bunlarıda emeviler uyduruyor dersin. Eğerki hadisleri Uydurmuşlarsa öyle rahat rahat , Aynı kişiler Kuran-ı Kerimide Yazan kişiler , Çoğaltıp dağıttıran kişiler. O zamanTövbe Haşa Kurana da itibar edilmez. Zaten şia mezhebi bu yüzden kafayı sıyırmış. Emeviler değiştirmiş onu yapmış bunu yapmış Diye diye Kuranın %50 si yalandır. Ehlibeytin faziletlerini Almamışlar içerisine. Hz Muaviye (R.A) Emevidir ondan dolayı onada itibar etmiyorlar. her türlü hakareti ediyorlar.

Kardeş Hadis Toplama Kriterleri var. Bir buhari Bir Hadisi şerifi Kitabına koymak için Her hadis için Gusül abdesti alıp Namaz Kılıp istişare mi istiharemiydi ondanlarda yapıp. Sonra o hadisi aldıgını biliyormusun. Buhari Gibi birisi Bir sahabeden Hadis almak için gittiginde. görüyorki o Sahabe besledigi Hayvanı cagırırken kandırarak çagırıyor. Buharide hemen geri dönüyor hadis almıyor. O Hayvanı kandıran belki benide kandırabilir diye…

Kardeş Gayb bilgisi demek geçmiş gelecek hertürlü bilgiler. Bilinmeyenler , Gizli olan görünmeyen ler demek.. ama biz Gelecekte neler olacak diye bilgiler konusuna deyiniyoruz burada, Gaybı Allahtan başka kimse bilemez. Ama Allah istedigine o gayb haberlerini verir. tekrar diyorum sen ayetlere bakıyorsun . tefsirine bakmıyorsun. bir ayet hangi olaya indi o Ayet niçin inmiş. başka bir ayet gelmiş hükmü kalkmışmı . ne demek istiyor. Hadislerle Ayetlerin çelişkisi olamaz. zaten çelişki olsa O hadis Uydurmadır. Ama Kuran Tefsirde yapılırken Hadislere bakılır. Hadislerle tefsir yapılır. Yani Kuran direk mealden okunsaydı Hz Muhammed SAllahu Aleyhi ve Sellem neden geldiki. İndirirdi Allah Kabenin üstüne Alsınlar okusunlar öğrensinler derdi. Ama işte Sahabeler Bile Ayetleri anlamadıgından Koşup ne demek istedigini Rasullullah Salllahu Aleyhi ve Sellem söyleyip Anlamını alırlardı..

Gaybı Allahtan başka kimse bilemez. Ama Rasulüne bazı gayb bilgilerini bildirmiştir. ve Kıyametin küçük Alametlerini sana örnek verelim. Buyur Peygamber efendimiz SAllahu Aleyhi ve Sellemin dedikleri çıktımı. zina , bina çoğalacak , millet kime inanacagını şaşacak , depremler , seller , bunlar küçük alametler hepside çıktı. nasıl olurda ilerde bunlar olacagını bilmiş. Demekki Allah Gaybı bildirmiş. yani bilinmeyenleri bildirmişte diyebiliriz bunlara. Kardeş bu bildileri kimden alıyorsan yanlış . Biraz Araştır cünkü Zekeriya beyazda demişti bu sözleri. hatta en sonda demişti Kıyamet Alametleri diye bir şey yoktur bunu bile demişti. Değerli bir Alimimizde Tv de Zekeriya beyaza cevap veriyor Kıyametin en büyük alameti sensin demiştir..

bu ümmet bu aralar iyice bozulmaya başladı. Eski gerçek ehli sünnet inancına hep hurafe deniliyor. Osmanlı devleti neler neler yaptı bu hak inancı korumak için. Ama şimdi bozulmaya başlıyor. şuan Emin olun İmam-ı Azam olsa , kimse ona bile itibar etmez.. çünkü dünyanın sonu yaklaşıyor…

(Allah size gaybı bildirmez; fakat dilediği Peygamberine gaybı bildirir.) [Al-i imran 179]

(Allah gayba kimseyi muttali kılmaz; ancak dilediği Peygamber müstesna. Çünkü her Peygamberin önünden ve ardından gözcüler salar.) [Cin 26, 27]

kardeş şimdi bende 2 ayet buldum. işte Ayetlerin manalarını bilmesek Tövbe Haşa Çelişki var deriz… işte meal budur , Anlamak lazım o ayette ne demek oldugunu.. onuda Sağlam bir tefsirden bakmak lazım

Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı gaybları haber veren keramet ehli zatlar var idi. Ümmetimden de Ömer onlardandır.) [Buhari, Müslim]

buda buhariden Sahih bir Hadis..

Vahiyle İnşa
Bu kadar ayet yazmama ve anlattıklarıma rağmen beni anlayamaman beni çok üzdü kardeşim.Sahabelerimiz gökteki yıldızlar gibidir. Buda bir hadisi şerif. ama bunlarıda Emeviler uyduruyor dersin demişsin.Benim bu konuyla ilgili dediklerimi de anlamamışsın sanırım.Ayete zıt olanlar sahih değildir dedim.Ben kafama göre yazı yazmıyorum buraya.Ben Kuran’ın hükmünü buraya yazıyorum.Dediğim gibi Emeviler şaşılacak derecede hadis uydurmuşlardır.Bunlar genelde siyasi olmak üzere hadislerdir.Ve din anlayışımız içine İsraliyattan girme de bir çok bilgi vardır.Ve şunu da söylemek istiyorum:İnsanlar dinlerini değiştirirken dinlerine ne kadar zıt olursa olsun bazı adetlerini bırakamıyorlar.Mesela Türklerde Müslüman olurken dinimizle alakalı olmayan bir çok adetlerini İslam’a uydurmaya çalışarak dinimiz içerisine sokmuşlardır.Ne yazık ki bunu anlayamıyorsunuz.Hadis toplama kriterleri var diyorsunuz.Bunları da okuduklarıma göre iyi biliyorum.Fakat nasıl kriter olursa olsun.İçimize din diye, bilerek yada bilmeyerek bir çok hadis girmiş.Ve bunlarda arşivlerden kanıtlanmıştır.Buhari de de Müslim de de Taberi de de bir çok böyle hadis var.Bunu kabul edin veya etmeyin.
Şuan aklıma gelemediği için yazamadım.Gaybın çeşitleri vardır.Kuran bizim için bir mucizedir.Ve onun içindede bir çok gaybi bilgi yer almakta(Fetih Suresi vb.)dır.Peygamberimize Kuran’dan başka mucize verilmemiştir ve içindeki gaybi bilgiden başka da bir gayp bilgisi verilmemiştir.Ama dediğim gibi bu farklı bir gayptır.Bunu uzatmak istemiyorum.Bence ilk yazılanların yeterli olması lazım.
Birde Zekeriya Beyaz Kıyamet alametleri yoktur demiş.Bu adamı hiç sevmem ve hiç de dinlemem fakat dediğine katılmak zorundayım.Çünkü Allah birçok ayetinde Kıyametin ansızın geleceğini ve insanların bunu farkedemeyeceğini söylüyor.Ansızın gelecek bir şeyin sizce alameti olur mu?Olmaz.Peygamberimize atfedilen bu hadis aslında her ne kadar Buharide veya Müslimde geçsede ve hatta şu sahabeden rivayet edildiğine göre deselerde bu yanlış bir söyleyiş olur.Tabi herşeyi kılıfına göre uydurmuşlar.Yapacak bir şey yok.Sizin dediğiniz zina, bina çoğalacak, millet kime inanacağını şaşacak dediğiniz küçük alametler yoktur.Dediğim gibi ansızın gelecek birşeyin küçük veya büyük alameti olmaz.Düşün artık sen bile dünyanın sonu yaklaştığına yani kıyametin yaklaştığına hüküm getirmişsin.Allah aniden kıyamet kopacak derken insanlar kıyamet nasıl kopacak sıralamayı bile yapmışlar.İlk önce şu gelcek bu gelcek yecuc mecuc dabbe zina bina …. daha sonra kıyamet kopacak.Var mı böyle bir saçmalık?Kıyamet aniden kopacak.(Tabi buda ilahi yasalara göre gerçekleşecek.) Birde demişsin Osmanlı Devleti Bu hak inancı korumak için neler neler yaptı diye.Dediğin gibi Osmanlı Devletinde ki hükümdarların çoğu dediğini yapmaya çok gayret göstermişler gerçekten.Fakat mesela Yavuz Sultan Selim’in en ünlü şeyhülislamı İbn-i Kemal bu dinin içersine ne hadisler sokmuş senin haberin var mı?Ve hiç bir dayanağı yok iken.Ve bunu şeyhülislam yapmış.Düşün artık.Bu da arşivlerde geçiyor.Ve son olarak şunu da söylüyeyim.Japonya 2. Abdülhamid’den kendi topraklarına gönderilmek üzere İslam’ın o topraklarda anlatılması için bir heyet istemişti.Fakat 2. Abdülhamid gönderemedi.Bu onlara gönderdiği mektupta geçiyor.Eğer size gönderebilecek bir heyetim olsaydı ben onları kendi halkım için değerlendirirdim diyor.Bakın bunlar kesinlikle uydurma filan değil.Bu arşivlerde geçen bir mektuptur.2. Abdülhamid’de çok çaba sarfetmiştir ama olmadı ne yazık ki…Gerçekten ben ilk önce inanamamıştım ama inanın ki ciltlerce hadis uydurulmuş ve sahih diye insanların önüne sürülmüştür.Ve bir çoğu da dini liderler tarafından ortaya atılmıştır.Ve sizin alim diye tabir ettiğiniz kişilerde hep bunların kitaplarını okuyarak sadece doğruyu onların yazdıklarını söyleyerek ve düşünerek buralara gelmişlerdir.Rabıtayla da ilgili yazacaklarım vardı ama kilitlenmesinden dolayı yazamadım.Neyse okuduğunuz için ve beni bilgilendirmeye çalıştığınız için teşekkürler.Allah hepimizi rehberliğiyle doğru yla erdirsin inşAllah.Selam ile…

haldandoz
Sayın Vahiyle İnşa, cevap vermek istemiyordum ama dayanamadım. Yukarıda yazdıklarınızı okudum ve ilmi seviyeden çok uzak. Size göre herkes birşeyler uydurmuş gitmiş, birtek siz hariç (!).. Size tavsiyem, meal müslümanlığını bırakarak ayetlerin geniş tefsirlerine ve nüzul sebeplerine bir göz atmanızdır. Kur’an-ı Kerim, öyle sizin iddia ettiğiniz gibi her okuyanın anlıyacağı bir kitap değildir! Peki müteşabih ayetleri nasıl izah edeceksiniz? Herkes anladığı ölçüde kendi kafasına göre, öyle mi? Kaldı ki, dili Arapça olmasına rağmen bugün Araplar bile tam manasıyla anlıyamıyorlar. Bundan dolayıdır ki Tefsir ilmi doğmuş, birçok müfessirler yetişmiş, Kur’an-ı yorumlayıp bizlere aktarmaya çalışmışlardır. Merak ettim acaba sizin ilmi seviyeniz nedir? Nedir ki, bu kadar kendinden emin bir şekilde konuşarak ehl-i sünnete uymayan fikirleri burada çok rahatlıkla sardediyorsunuz?

islamyolu
Kardeşim Abdulhamit çok dinine bağlı değerli bir padişahtı. onda bir şüphem yoktur. İsrail bir yahudi devleti kurmaması için kendi cebinden Filistin tarafından Toprak aldı. osmanlı devletinin borçları yüzünden oraya yahudiler el koymasın diye. Senin dedigin Uydurma hadisleri yapanlar şia Fırkasıdır. bilmem kaç bin tane uydurma hadis yapmışlar. bir karışıklık olmasın. o kadar müçtehitlerimiz var onlar içtihat yaparak ayetle hadisle yaparlardı. çoğu içtihatlarınıda nasıl neye dayandırdıklarını biliyoruz. İmamı Azamın yaptıgı bir içtihatta hadise bakılmaktadır. Fıkıh kolay iş değil. Kan aktıgı zaman abdestin bozulması, erkek veya bayan eli deyince Abdestin bozulmayacagı (hanifi mezhebine göre ) İmam şafininde bunlara göre başka hadisler getirdigini aksini söyledigini. bunları biliyoruz. ama işte adı üstünde içtihat yapılıyor Hak yolunda içtihat tutarsa 2 sevap , tutmazsa 1 sevap vardır. yani bir günahı yoktur. bizler bir cemel vakkasını hadisi şeriflere göre yorumluyoruz. ordada içtihat hatasından dolayı olmuş diyoruz. çünkü bunlarıda Peygamber efendimiz başta söylemiş Hz Aişeye bildirmiş. Hz zübeyir veya Talha idi , şehit olacagını ve onu şehit eden cehennemle müjdelensin. denilmiş. Hz Ali Atıyla Hz Talha nın yanına gelip Rasulullah ikinizin arasında savaş cıkacak Ali haklı cıkacak söylemişti .. bunlar hep gayb haberleri. Allah rasulüne bildiriyor. mucizesi sadece kuran diyorsun. Evet Kuran-ı Kerim çok büyük mucize. Ama Miraç Mucizeside var odamı uydurma. Hatta miraç mucizesinde Allah çok gayb bilgileri söylemedimi. Orada İlimler öğretilmedimi. (Allah size gaybı bildirmez; fakat dilediği Peygamberine gaybı bildirir.) [Al-i imran 179] bak kardeş buda bir Ayet. Buradada anlaşılmıyormu Allah istedigine Gaybı verir. ben şimdiye kadar Hiç bir hadisi şerife uydurma demedim. okuduklarımın hepsininde Kuranla çelişkisini görmedim. Ahir zamandayız Millet sünnetlerden iyice uzaklaşacak. hadislerin inkar edildigi bu zamanda sımsıkı tutulmamız lazım.

Aklıma gelmişken bir örnek verelim. Hani Kuran-ı Kerimde Hz Musa ile Hızır (A.S) ın yolculukları var. bu kıssada Hızır Aleyhiselam Ledün ilmini öğretiyor. Gemiye zarar verecek( sebebi ise ilerde korsan var o gemiyi gasp edecek ) çocugu bir hamlede öldürüyor ( sebebi ise büyüyünce kafir birisi olacak , Anası babasına çok çektirecek neler yapacak neler ) yıkılan evi kurtarıyor ( sebebi ise bir yetimin malı oldugu ilerde o evin altındaki Hazineden faydalansın diye ) özet aldım ben bunu. Allah Hızır Aleyhiselama Gaybı söylememişmi. Yoksa Hızır Aleyhiselam nerden bilecek bunları. Yani senin sözlerini bu bile çürüttü Attı..

Kıyamet alametleri yoktur sende öyle diyorsun. Direk kopacak kıyamet diyorsun. o zaman bitti 1000 i geçik hadis gitti yine hemde Sahih veya mütavatir hadisler. Mehdi (A.S) diye birisi yok o zaman , Hz İsa gelmeyecek , Peygamber efendimiz her namazda deccalden Allah’a sıgınınız ben size deccali anlatacam Hiç bir peygamber ümmetine onu anlatmamıştır dememişmiydi.. şimdi diyecegim ya bunlar doğru ise Deccal cıksa millet kansa ona. ne olacak. hz Mehdi gelse Onun ordusuna katılmayıp inkar edilse ne olacak o müslümanların hali onlara bu bilgileri veren vebal altına girmeyecekmi. Peygamberimiz (SAV) o kadar size bilgiler verdim neden inkar ettiniz. demezmi. Kuran-ı Kerimi Allah korumaya vaat etmiş. Tek bir harfi bile değişmeden günümüze kadar gelmiş. Peki Allahın Hadisi şerifleri korumaya haşa Gücü yokmu. bu ümmeti bu kadar zor durumdamı bırakacak. peygamberimiz ben size Kuran-ı Kerimi ve sünnetimi bırakıyorum demedimi. Kardeş Eğerki o Gayb bilgiler verilmiyor dense İnanılmaz İnsanlarda değişim olur Cok bozulur millet çokkk

Vahiyle İnşa
Sevgili Haldandoz kardeşim. İlmi seviyeden çok uzak olarak görmüşsünüz yazımı. Doğrudur. Yazınızın devamında da ilmi seviyemi sormuşsunuz. Cevap vereyim. İlmi seviye olarak eğer Prof. lük gibi seviyeleri soruyorsanız böyle bir seviyem yok. Tebliğ etmek için de böyle bir seviyelere ihtiyaç olacağını sanmıyorum. Belki bunu da yadırgarsınız ama elhamdülillah çok iyi bir Müslüman’ım. Çünkü Kuran’la şereflenerek çok iyi bir Müslüman olduğuma inanıyorum. Herkesin bir şey uydurduğunu söylemiyorum. Ben, diğer yazılarımı da okuduysanız eğer hep ayetler yazarak cevap verdim. Ve kendim de her ayeti okuduğumda "İşittim ve iman ettim.” dedim. Ama sizin dediğiniz gibi de tefsirleri okumamazlık yapmadım hiç. Seyyid Kutub’u da okudum Mevdudi’yi de. Ama esas olarak her zaman merkezimde Kuran vardı. Eğer birileri yanlış diyorsa bunun yanlışlığını söylemek benim bir kul olarak borcumdur. Zaten bu güne kadar hep doğruları bilen anlatmadıkları için böyle bir duruma geldik. Kuranı her okuyanın anlayamayacağını söylüyorsunuz. Bazı yönlerden doğru insanın biraz da olsa anlaması için bir ilmi birikiminin olması ve en azından ayetlerin iniş sebebini bilmesi gerekiyor. Diyeceğim ben Kuran’ı Allah’a şükür anlıyorum. Bir de ben çoğunlukla Kuran’ı çok iyi bilen kişilerle Ezher’den mezun olan ve Prof. veya Doç. gibi ilmi seviyeleri benden kat kat üstün kişilerle okuyorum. Eğer bu sizi tatmin ettiyse. Bu yazılarımı da yıllardır Kuran okumamdan dolayı edindiğim bilgilerle yazdım. Veya bazı yazılarımı "ilmi seviyeleri olan kişilerin yazılarından alıntı yaptım. Bu kadar emin konuşmamın sebebi de yıllardır Kuran’dan hep bunları öğrenmemden kaynaklanıyor. Rahatlıkla söylememin sebebi de dediğim gibi bunları benim Kuran’dan öğrenmem ve şunu bilin ki hiçbir zaman insanlara dinimizden bir şey anlatırken kendime göre bir şeyler uydurarak da cevap vermedim anlatmadım. Ben bunları anlattım. Çünkü öğüt almak isteyen, akşam yastığa kafasını koyduğunda bunda bir doğruluk olabilir deyip Kuran’ı okumak isteyeceklerin çıkacaklarını düşündüğüm için. Size anlattıklarım çok yanlış gelebilir. Ama doğru yol budur. Ve bana demişsiniz. Şu meal Müslümanlığını bırakın da ayetlerin geniş tefsirlerine ve nüzul sebeplerine bir göz atın diye. Ben Müslümanlığı babalarından, atalarından acaba bu yanlış olabilir mi ki diye düşünmeden Kuran’a bakmadan bu güne kadar Müslüman’ım diye gelen kimlik Müslümanlığını bırakarak meal Müslümanlığına geçeli çok oldu. Ve halimden de çok mutlu ve huzurluyum Allah’a şükür. Ama sizin anlattığınız gibi tefsir gibi şeyleri okumayanda birisi değilim. Bu konuyla ilgili diyeceklerim bunlar. Allah’ım bizleri doğru yoldan ayırmasın…

comet45
Vahiyle İnşa Kaydeşimize katılıyorum.

@mir
< Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı gaybları haber veren keramet ehli zatlar var idi. Ümmetimden de Ömer onlardandır.) [Buhari, Müslim]
>

hadis verirken dikkat edelim
hadisin doğru metni şöyle olmalı:
Buharı ve Müslim Âişe’den şu hadîsi rivayet etmişlerdir: Peygam-ber (s.a.v.) buyurdu: "Önceki ümmetlerde Muhaddes (Allah’ın ilhamına mazhar olan) kullar vardı. Eğer bu ümmette de bir tek muhaddes zât varsa, işte o Ömer’dir."

hadisin açıklaması da şöyle:
Bu, Ömer (r.a.) için, gerçekten çok büyük bir fazilet ve menkıbedir. Bu hadîste, aynı zamanda bazı sofilerin yanlış iddialarına da açık bir cevab vardır. Şöyle ki; Bu iddianın sahibleri kendileri için Ledün İlmi sünneti ve bu iki aslî kaynaktaki ilmi terkederler. Şüphesiz böyle bir tutum söfîierin, hepsinde yoktur. Fakat nicelerinde açıkça görülen bu tutum, hiç şüphesiz İslâm’a aykırı ve çok yanlıştır. Hattâ onlardan biri demiştir ki: "Onlar ilimlerini, ölmüş kimselerden rivayet ederek elde etmiye çalışırlar. Halbuki bizler, ölmekten münezzeh bulu-nan Allah’tan vasıtasız olarak almaktayız!" işte bu ve buna dayandırılan iddialar, tamamen bâtıldır, islâm’ın temel kaynağı bulunan Kitap ve Sünnet’teki ilmin terkedilmesidir. Onlar bu hususta bir de Hızır (a.s.)’ın kıssası ile delîl göstermektedirler ki bu da yanlıştır. Zira Hızır (a.s.) da, Mûsâ (a.s.) gibi (sahih olan kavle göre) bir peygamberdir. Mûsâ (a.s.) gibi Allah’ın vahyine mazhardır. ilgili âyet, açıkça bunun delîlidir ve şu mealdedir: (Hızır (a.s.), Mûsâ (a.s.) ile aralarında cereyan etmiş bulunan işlerin te’vîl ve tefsirini yaptıktan sonra demiştir ki:) "Ey Mûsâ, ben bunları kendiliğimden yapmış değilim!" (Kehf, 82).
İşte bu âyet delâlet etmektedir ki, Hızır (a.s.) o şeyleri kendiliğinden yapmış değildir, bilakis Allah’ın emri ve vahyi ile yapmıştır.
(Hz. Ömer (r.a.) ki, muhaddes olduğu, yâni Allah’ın ilhamına ve ledün ilmine mazhar olduğu, Resûlullah Efendimizin hadisleriyle sabittir! Fakat buna rağmen o, hayâtında bir defa olsun, herhangi bir mes’elede: "Bu hususta bana şu şekilde bir ilham gelmiştir, binâen aleyh bunun böyle halledilmesi gerekir!" gibi bir laf etmemiştir. O veya başka bir sahâbî, böyle bir tutumu asla ortaya koymuş değillerdir. Bilindiği gibi, bir defasında Ömer (r.a.); Ebu Musa el-Eş’ari’ye bir mektub yazdırmıştı. Ebu Musa mektubun sonunda: "işte bu, Allah’ın Ömer’e gösterdiği şeydir" demişti. Ömer derhal müdâhale etti ve: "Ey Ebu Mûsâ, o yazdığın cümleyi imha et, onun yerine: "İşte bu, Ömer’in gördüğü şeydir. Eğer hatâ ise Ömer’e aittir" şeklinde yaz!" diye emir verdi. Yine o büyük Ömer ki, hiç bir zaman büyük konuşmadı, Kitap ve Sün-neti küçümsemedi. Hutbesine itiraz eden bir kadına hitaben de: "Kadın doğru söyledi, hali-feniz Ömer ise hata etti" buyurdu. Yine ondan önceki büyük sahâbî ve Resûlullah’ın ilk halîfesi Ebu Bekr ki, şöyle buyurur idi: "Bu, benim düşüncem ve hükmümdür. Eğer doğru ise Allah’tandır, yanlış ise benden ve şeytandandır. Allah ve Resulü, bundan uzak ve münez-zehtirler." (Kitâbü’l-Müstasfâ-Fevâtihu’r-Rahamût, 2/374, 243, Mısır, Bulak, 1324).
Demek ki şu ümmetten hiç bir kimse, Hz. Ebu Bekir’den ve Hz. Ömer’den daha ileri giderek: "Bu mes’ele böyledir, zira ben bu hususta arada hiç bir vâsıta olmaksızın doğrudan doğruya Allah’tan ilim alıyorum!" iddiasında bulunamaz. Bulunursa veya bulunmuşsa bunun batıl ve atıl olduğunda da hiç bir müslümanın hiçbir şüphesi olamaz. Bu nâzik ve çok mühim mes’eleye, muhakkikin sözlerine ilâveten verdiğimiz bu bilgiyi, İmâm-ı Muhammed el-Birgivî gibi bir islâm büyüğünün şu sözleriyle bitirelim:
"Gerçekten Ashâb-ı Kiram efendilerimiz; şu ümmetin en hayırlıları ve en afdal olan-larıdır! Onlar, nice mes’elelerde ictihâd ve ihtilaf etmişler ve fakat hiç bir mes’elede onlardan hiç biri: "Bana ilham olunduğuna göre, şu mes’ele şöyledir, şu haram, şu ise helâldir; şu hakikat, şu ise bâtıldır" dememiştir. Buna benzer herhangi bir söz veya tutum ortaya koy-mamıştır. Onlar mutlaka Allah’ın Kitabı ve Resûlü’nün Sünneti ile istidlal ve ihticâc etmişler; hiç bir zaman fikrî tahakküm ve istibdada da yol vermemişlerdir." (Et-Tarîkatü’l-Muhammediye, s: 48-1276). (M.)

berkehan
Allah razı olsun.
Mevzu Hızır a dönüşsün istemiyorum ancak Kuran da Hızır ismi geçmiyor değil mi?

@mir
Amin ecmain
Hızır kelimesi Hızır As’ın adı olarak sadece hadislerde geçiyor
ama bu kelime yeşil renk anlamındaki bir kelimeden türemiş
ve yeşil renk anlamındaki bir kelime Kur’an’da birkaç defa geçiyor

kuranda evliyalar, kuranda evliya ayetleri